-
1.
+8 -5Selam panpalar beni bilen bilir bilmeyen de zamanla öğrenir sorun yok neyse gerçek hayatımdan alıntılarla anlatacağım hikayeme başlıyorum ve bu başlığı uygun gördüm çünkü tamamen bağımsız birinin bakış açısıyla yazılacak bu hikayede çok fazla samimi itiraflar da bulacaksınız. Tek derdi hayatta kalmaya çalışmak olan insan görünümlü bir hayvanın başından geçenleri ve hayata bakışını yansıtmaya çalışacağım.
Sözlük açıldığından beri buralarda olmama rağmen hiç uzun soluklu hikayem olmadı. Bu günlerde boş sayılırım o sebeple burada böyle bir iz bırakmayı ve aynı zamanda içimi dökmüş olmayı umuyorum.
Rezervleri alın, ne kadar çok ilgi olursa o kadar şevkle yazarım...
-
2.
-1hayır hayvan olmadım
-
3.
-2ananı hayvan gibi gibtim
-
4.
0Senden olsa olsa bukalemun olur
-
-
1.
0Bildin panpa ortama ayak uydurmak için bu gerekiyor
-
1.
-
5.
+1rezerved
-
6.
+1Bayadır hikaye yazan yok, umarım güzel bir şeyler vardır.
-
7.
+1Rezervasyon
-
8.
+1rezerved haa umarım yazarsın
-
9.
0Yaz velet
-
10.
+2Öncelikle size nasıl bir aileden olduğumu kısaca açıklamam lazım.. hem çekirdek aile hem de sülale olarak aşırı derecede rahat insanlarız.. hani derlerya sülalem raad diye aynen öyleyiz. Bu hiç de gurur duyulacak birşey değil özellikle çocuk yaşlarda insanı hayata karşı karamsar düşüncelere iten tehlikeli bir durum.
Çocukluğumun bir bölümü istanbul'un en civcivli semtlerinden birinde geçti. Sokarlarda seyyar salıncakların gezdiği, ayı oynatılan dönemler.. evet şuan çok kişiye garip geliyor ama 20 yıl kadar önce istanbulda sokaklarda tasmayla ayı gezdirip tef çalarak dans ettirilirdi.. izlemek için etrafta toplanan kalabalık bozuk para atardı adam da böyle yolunu bulurdu.. hatırlayan akranlarım olacaktır işte öyle zamanlarda öyle semtlerde çocukluğum geçti..
Sokaklarda kaldırım taşlarının altına saklanmış tabancalar bulurduk.. henüz bu kadar dolmamış olan istanbulda çocuk teröristler gibiydik şuan yaptıklarımızı düşününce ürperiyorum gerçekten cahil cesareti denilen şeylerdi kelle koltukta günlerimiz geçiyordu..
Ev ve dışarısı arasında hiçbir fark yoktu benim için. Gök kubbeyi ev bellemiş bir çocuktum.. toprak alanlar fazlaydı o zamanlar eve gelirken ayakkabılarımla ve paçalarımla en az yarım kilo toz toprak getirirdim.. annem beni kapıda bir paspas gibi çırpmadan eve sokmazdı zaten girince de hemen bonyaya atıp hunharca yıkardı.. öyle canımı yakardı ki işkenceden farksızdı.. -
11.
+1Rezerve kardeşim
-
12.
+2Şimdi kimse cep telefonunu almadan bakkala gitmez hatta tuvalete bile telefonla girer ama o zamanlar ev telefonumuz bile yoktu.. yürümeye başladığımdan beri sokak köpeği gibi dışarda dolaşır yeni dünyalar keşfederdim.. 50 metre uzaklıktaki arka sokak bile sanki yurtdışı gibi gelirdi bana ve çok korkardım kaybolmaktan... Her gün biraz daha uzağa gitmek hayattaki en büyük amacım olmuştu.. o zamanın çocukları şimdikiler gibi değil tabi ölümcül derecede atarlıydı. evlerine yakın yerden tanımadıkları kimseyi geçirmezlerdi.. öldüresiye döverler taşlar ve sopalarla kovarlardı.. şöyle bi mahallede tur atıp eve döneyim demek Evereste çıkıp geri gelmek gibiydi.. dayak yemediğim bir Allah'ın günü olmuyordu.. neyse ki vuranlar da en fazla 3-5 yaş büyük çocuklar oldukları için kol bacak kırılmadan atlatıyordum..
Ev zaten cehennem gibi olduğu için kendime yeni yaşam alanları bulmak zorundaydım.. dışarıda da böyle sorunlarla karşılaşıyordum.. üstüm başım yırtık dayak yemiş şekilde eve dönünce bir de annem yada babam döverdi artık hangisinin enerjisi fazlaysa o gün o döverdi... Ben hep babamın dövmesini isterdim çünkü O o kadar kıyamazdı.. anne dayağı gibisi yok o zamanlar travma sebebiydi ama şimdi düşününce çok değerliymiş.. bu sebeple 27 yaşıma kadar annemden dayak yemeye devam ettim.. harika bir terapi.. tek sıkıntım annemin beni döverken canı yanmasın.. tahta tabanlı terlik ve sopayla ya da demir bacaklı sandalye ile döverken biraz daha sakin kalabiliyorum...
Her neyse daha okula başlamadım, yavaş yavaş zamanı ileri alayım... -
13.
+2Daha okul çağına gelmeden istanbul'un bir yakasından diğer yakasına taşındık. Yeni semtimiz çok daha devasaydı. Daha çok boş alan vardı.. hem ormana hem de denize yakındı.. biraz daha orta halli insanların oluşturdukları yeni bir yerleşim yeriydi.. doksanların hemen başı..
Ben burada da sokak köpeği gibi takılıyordum, yeni yerler keşfediyordum.. herkes yeni olduğu için nadiren dayak yiyordum burada.. o yüzden sevmiştim yeni semtimizi.. çok geçmeden diğer çocukların ilgisini çektim.. benimle oyunlar oynamak istiyorlardı ama ben bundan hiç zevk almıyordum.. annelerinin gözü hep üzerlerindeydi.. bizimkiler gibi rahat değillerdi.. bu yüzden bin gibi hissediyordum kendimi.. en ufak tansiyon yükselmesinde müdahale ediyorlardı..Bu bana göre değildi ve hemen ortamdan uzaklaşıyordum..
En sonunda benden 3-4 yaş büyük çocukların ilgisini çektim. Beni yanlarına aldılar.. daha çok futbol oynuyorlardı.. onlar için futbol benim içinse dayak gibiydi. benden iri ve güçlü oldukları için onlarla oynamak çok yorucuydu.. yine de buna alıştım ve böylece mahallenin en iyi futbol oynayanlarindan biri oldum. Hâlâ her ortamda kafaya oynarım grubun en iyisinden daha iyi olmak için zütümü yırtarım.. eminim ki Barselona şuan beni antrenmanlarına alsa messiye kafa tutarım. Büyük ihtimalle rezil olurum ama zaten profesyonel futbol bana göre değil.. kısa süre sonra sıkılıp oynamak için başkalarını ararım.. neyse..
Bu benden yaşça büyük olan arkadaşlarim birer ikişer okula başladıkça ben yalnızlaştım.. herkesin okulda olduğu saatlerde mahallede kalan benim gibi daha 5-6 yaşında olup henüz okula başlamamış çocuklar hiç yoklarmış gibi büyük birilerini aramaya devam ederdim.. Sonunda 7-8-9 yaşlarına gelmelerine rağmen ailelerinin okula göndermediği büyük çocukları keşfettim ve onlar benim çok ilgimi çekti.. ilk başlarda yediğim birkaç dayaktan sonra arkadaş olmayı başardım.. fakat değişik birşey vardı onlarda.. diğer büyük çocuklar gibi top falan oynamıyorlardı... -
14.
+2... Bu yeni arkadaşlarım istanbul'un içinde köy hayatı yaşayan ailelerin çocuklarıydı.. Hiç duyar kasmayacağım, evlat olsa sevilmeyecek tiplerdi ki zaten sevilmiyorlardı.. çünkü ebeveynleri sevmeyi bilmeyen insanlardı. Aralarında Türkçe bilmeyenler çoktu.. eminim ki bir çoğu dağa çıkıp terör örgütlerine katılmıştır.. birkaç yılım işte böyle çocuklarla takılarak geçti.. aşırı derecede salak tiplerdi.. çaresizlikten onlarla zaman geçiriyordum.. babaları hapiste yada dağda olmayanlar genellikle hamallık, pazarcılık gibi işler yapıyordu. gecekonduda yaşıyorlardı.. tavukları ve küçükbaş hayvanları olanlar vardı.. bu çocuklar da işte böyle angarya işlerle görevlendirilmişlerdi.. kendi bölgelerinden sorumluydular ve oraya yaklaşmak çok ama çok zordu.. zaten bizim oturduğumuz mahalleden biraz uzakta oldukları için sabah çıkıp akşam geri gelirdim... Giderken yanımda evden çaktırmadan yanına aldığım oyuncaklarla giderdim.. top varsa topla giderdim.. bunu sadece aralarına girmek için yapardım.. onlar genellikle orta halli semtlere hırsızlık yapmak için giderlerdi.. oyuncaklar toplar falan unsurlarında değildi.. birkaç ayakkabı aşırıp biraz demir teneke veya karton toplayıp evlerine dönme peşindeydiler.. çok şükür ki biz onlar kadar dipte değildik.. neyse ki onlarla, onlara benzeyecek kadar fazla zaman geçirmeden okul hayatım başladı..
Okula gitmeyi öyle çok arzulamıştım ki mükemmel bi öğrenci oldum.. ilk öğretmenlerim bizimkilere siz bu çocuğu özel okullara gönderin, 60 kişilik sınıflarda harcamayın diyorlardı ama o zamanlar özel okullar şimdiki kadar yaygın ve revaçta değildi.. zaten bu durum bizimkilerin umrumda da değildi.. -
15.
+3Beyler ilginizi çekmek için cinsellik olması gerektiğinin farkındayım orayada geleceğiz AMK giriş gelişme sonuç diye bişey var..
Okuyanlar belli etsin emek veriyorum burada aq -
16.
+1okuyorum
-
17.
+1... Şimdi de var mı bilmiyorum benim zamanında ilköğretim 1. sınıfta erkenden okumayı söken çocukları hemen 2. sınıfa alırlardı.. benim sınıfından da birkaç çocuk böyle çıkmıştı. Onlardan biri olmamanın sebebi okulda yaptığım arkadaş çevremin hep geç kayıt olmuş veya 1. sınıfta 2. 3. tekrarlarını yapan büyük çocuklardan oluşmasıydı.. nerede kolunda kurumuş sümük izleri olan, saçları makasla kesilmiş veya amatörce 3 numaraya vurulmuş tipler varsa onlarla iyi arkadaşım..Tümünü Göster
Okulun beton zeminli bahçesinde kola veya meyve suyu kuyusuyla onlar da yoksa küçük yuvarlak taşlarla futbol oynamaya çalışıyorduk.. dizlerimde, dirseklerimde bir yara iyileşmeden diğeri açılıyordu.. ilkokul bitmeden defalarca dudağım kaşım açıldı, dişlerim ve burnum kırıldı bide kafa üstü betona düşüp kafa tasımı çatlattım..
Annem beni biraz evcilleştirmek için aynı binada oturduğumuz komşumuzun kızıyla birlikte ödevlerimi yapmamı istiyordu.. kız yanımda soyunup giyiniyor, ikide bir bana öpücükler konduruyordu. Öyle utanıp sinirleniyorumdum ki daha k yaşlarda karşı cinsten nefret ettim. Benim aşık olduğum başka bir kız vardı ve onu aldattığımı düşündürüyordu bana bu küçük yosma.. ayrıca eski barzo erkek arkadaşlarımın alay konusu olmam da cabasıydı.
ilkokul öyle böyle bitti. Derslerimin hepsi tam puandı. Ancak hem okulla alakası olmayan ve genellikle benden büyük yaştaki barzo erkek arkadaşlarım hem de sarışını esmeri elâsı mavisi yeşiliyle çeşit çeşit dillerler aklımı almaya başlamıştı. Futboldaki başarım beni çok popüler yapmıştı ve binlerce kişilik okuldaki her güzel kıza yaklaşmak için çok çaba sarfetmem gerekmiyordu.
Ortaokulda sigara ve uyuşturucuyla tanıştım. Benden önce ergenliğe giren büyük arkadaşlarımın mide bulandıran p0rnografik dergi ve disklerine şahit olup dünyam iyice değişti. CD bile yoktu o zamanlar.. disklerde en fazla birkaç dakikalık p0rnolar ve sayfaları yapış yapış dergiler...
O kadar büyük bi dünyanın içinde bulmuştum ki kendimi, karınca veya sinek gibi hissediyordum.. yavaş yavaş yerel futbol kulüplerine gitmeye başlayan akranlarım, ilk cinsel deneyimini yaşayıp saatlerce kafa ütülemeye çalışan barzolar, iyi liselere girebilmemiz için bizi döve döve okutmaya çalışan öğretmenler... Bir çocuk için gerçekten hepsini birden idare etmek imkansızdı..
Liseye başlayana kadar yemediğim halt kalkmamıştı.. anlatmaya değmez, buraları hızlı geçtim.. -
18.
+2... Bundan sonra asıl aksiyon başlıyor.. biraya kadar 3-5 kişi okuduysa bile kâfi..
Kimse bi tepki vermeyince kısa kısa geçmeye başladım detaya gitmiyorum.. Uzun uzun anlat derseniz öyle yapayım.. -
19.
+1Okuyorum panpa anlat sen
-
20.
+1Yaz Bro okuyorum