1. 3476.
    +6 -6
    istemeyerek de olsa telefona baktım...

    +efendim
    -elif ben
    duraksadım bir an, hatırlamaya çalışıyorum...
    +eliiif, napiyorsun (aradığına seviniyorum ses tonuyla, sanki hiçbir şey olmamış gibi, zütümü gibeyim)
    -iyiyim, sen nasılsın
    +iyiyim, uyuyordum ya
    -hımm, rahatsız mı ettim
    +yok ya ondan değil, gece biraz geç yattım da
    -içtin mi yine,
    +evet biraz
    -tak iç,
    (güldüm biraz, sonra sustum)
    -sen neden böyle yapıyorsun?
    +ne yapıyorum
    -neden bana cevap yazmıyorsun
    +nedenini sen de biliyorsun
    -ben bilmiyorum, anlatt hadi
    +saçma sapan şeyler yapıyorsun elif, görüşelim diyorum, her istediğin olmaz diyorsun, telefonunu ver diyorum yok diyorsun, msn aç diyorum o da yok, ne var? vıcık vıcık mesajlar, çocuk muyum ben allasen.
    -yetinmiyorsun
    +ne alaka ya
    -sadece sen mi çekiniyorsun, sen erkeksin ama ben
    +ne alaka, güvenmiyor musun bana
    -sen bana güveniyor musun
    +çalışıyorum
    -çalışmıyorsun, yargılıyorsun, yalanlıyorsun sen beni yalancılıkla suçlamak için her şeyi deniyorsun ama ben yalancı değilim
    +yalancı değilsin dimi
    -değilim
    +bir dakika o zaman
    -tamam
    +bak şu an 0 212 numaralı bir telefondan konuşuyoruz ve
    -başa mı dönüyoruz
    +başla sonla alakası yok elif, istanbul'da yaşıyorsun lan, eşek kadar olmuşsun nasıl telefonun yok
    -peki
    +ne peki
    -sen bana inanmamaya devam et,
    +ben inanmaya çalışıyorum ama sen izin vermiyorsun, kaçıyorsun, zaten hep yaptığın şey.
    -15
    +yine başladın
    -12,11,10
    +elime düşersin sen
    -9,8,7
    +var ya telefonun çıksın bak ne oluyo
    -4 3
    +ara yine
    -2,1

    dıt dıt dıt

    bu telefondan sonra ben yine yelkenleri suya indirdim, kalktım sözlüğe girdim, geçmiş mesajlarına kısa ama güzel bir mesaj yazdım...

    çay demledim, dışarı çıktım hem yunus amcayı görecek hem de nevalemi alacaktım...

    almaz olaydım!
    ···
  2. 3477.
    -1
    ne anlatıyosun dıbına koduğum.
    ···
  3. 3478.
    +1 -2
    (bkz: siz hiç evden kaçtınız mı lan)
    (bkz: siz hiç evden kaçtınız mı lan)
    (bkz: siz hiç evden kaçtınız mı lan)
    (bkz: siz hiç evden kaçtınız mı lan)
    (bkz: siz hiç evden kaçtınız mı lan)
    (bkz: siz hiç evden kaçtınız mı lan)

    önce bunu bitir huur çocuğu
    ···
  4. 3479.
    -1
    hay amk elifler böyle huur mu olur ya ? Bende de bi tane vardı aynı bunun gibi o kadar şey yapar ama yine sonunda yelkenleri indirir hiç bi şey olmamış gibi devam ederdik ama bu hikayedeki ayrıca huur ne tak yediği belli değil
    ···
  5. 3480.
    -1
    (bkz: siz hic inci yazarı bir erkekle buluştunuz mu)
    (bkz: siz hic inci yazarı bir erkekle buluştunuz mu)
    (bkz: siz hic inci yazarı bir erkekle buluştunuz mu)
    (bkz: siz hic inci yazarı bir erkekle buluştunuz mu)
    (bkz: siz hic inci yazarı bir erkekle buluştunuz mu)
    (bkz: siz hic inci yazarı bir erkekle buluştunuz mu)
    ···
  6. 3481.
    -1
    (bkz: siz hic inci yazarı bir erkekle buluştunuz mu)
    (bkz: siz hic inci yazarı bir erkekle buluştunuz mu)
    (bkz: siz hic inci yazarı bir erkekle buluştunuz mu)
    (bkz: siz hic inci yazarı bir erkekle buluştunuz mu)
    (bkz: siz hic inci yazarı bir erkekle buluştunuz mu)
    (bkz: siz hic inci yazarı bir erkekle buluştunuz mu)
    (bkz: siz hic inci yazarı bir erkekle buluştunuz mu)
    ···
  7. 3482.
    -1
    (bkz: siz hic inci yazarı bir erkekle buluştunuz mu)
    (bkz: siz hic inci yazarı bir erkekle buluştunuz mu)
    (bkz: siz hic inci yazarı bir erkekle buluştunuz mu)
    (bkz: siz hic inci yazarı bir erkekle buluştunuz mu)
    (bkz: siz hic inci yazarı bir erkekle buluştunuz mu)
    ···
  8. 3483.
    -1
    hiç başlamasaydım keşke ne yavaşsın amk
    ···
  9. 3484.
    -1
    2 3 part ne demek amk okumayı bırakıyorum alayını seri eksiliyorum giberler
    ···
  10. 3485.
    +2 -3
    @666 nolu entrymde ben yazdım bu hikayeyi sen benden çaldın cassel..

    Nerden çıkmıştı şimdi bu evlilik..
    + bana neden yalan söyledin?
    - senden çok etkilendim kaybetmeyi göze alamazdım
    + elif naptığını sanıyorsun?
    elif sustu.
    bu arada çok gerilmiş.. kahvemi bitirmiştim yenisini söyledim ve o güne özel aldığım
    malboramdan yakmıştım kasıklarım kaşınıyor(duşta traş ettiğim için) şakaklarım geriliyordu

    bir süre sonra kapıdan içeri 2 kişi girdi o kadar boş masa varken geldiler bizim yan masamıza oturdular bu benım dikkatimi çekti biraz gevşemek için sigaramdan bir fırt daha alıyordum şimdi kahve yerine bomontiyi tercih ederdim.
    +elif ne olucak şimdi
    - senin olmak istiyorum cass.
    + bu imkansız sen evlisin nasıl böyle bi şey düşünebilirsin.
    - kocamdan bıktım anlamıyor musun
    + neden?
    -zoraki bir evlilik.

    göz bebeklerim büyüyor alnımdan hafif terler boşalmaya başlıyordu.
    aslında gideri vardı..

    bu arada yan masamızdakilerden kel olanın beni izlediğini farkettim..
    farketmez olaydım..
    ···
  11. 3486.
    -1
    izleyip mesaj atana nickaltı ve şukuu. http://www.youtube.com/wa...lI5zc&feature=g-all-s
    ···
  12. 3487.
    +1 -2
    geldim lan sabırsız herifler..

    devam ediyorum artık daha hızlı ilerlicez merak etmeyin..

    arayan 0 543 'lü bir numaraydı...

    telefonu açtım..(açmaz olaydım)

    elimde biram bir yandan onu yudumluyorum

    arayan merveydi sesi titreyerek geliyordu..

    + alo cass

    - merve noldu sesin çok kötü geliyo

    + cass bunu bana yapmicaktın

    - merve neyin var naptım ben

    + bugün elif diye bi kadın aradı (ağlıyordu aynı anda canımın içi) bana teyzenin kızı olduğunu senin yine çok içip bu sefer komaya

    girdiğini söyledi. Komada beni sayıklıyomuşsun eve gelip beni alıp hastaneye gideceğimizi söyledi. cass niye niye yaptın bunu bana!!

    - merve sakin ol lütfen ben bişey yapmadım noldu sana zarar verdi mi yoksa (elim ayağım titriyordu)

    + cass kapıyı açmamla iki tane herif biri sıska diğeri izbandut gibiydi üzerime atladı. Soydular beni arkam kan içinde parçaladılar. Kaç kalori yaktım bilmiyorum ama o sıska herif yannanını suratıma vurmaktan izi çıktı suratımda. Ağladım ,ağladım durmaksızın ağladım. Zevkten ağlıyordum.

    - MERVEEE!!!

    + SOnra o elif denen karı geldi soyundu bi de ne göreyim malafatı çıkarıp üçü birden kılıç yapmasın mı!! yüzüm gözüm mosmor oldu artık yeter dedim yeter ve biliyorum benden bunu beklemiyordun ama bende malafatı çıkarıp üçünü de gibtim cass evet yaptım sıska olan dayanamadı zevkten geberdi. Elif i de aldım yanıma şimdi seni gibmeye geliyoruz ayyaş herif !!

    bu da böyle bi anımdır beyler
    ···
  13. 3488.
    -1
    http://www.facebook.com/AntiEksi sayfamı beğenir misiniz ufaktan ufaktan paylaşımlar yapıyorum .
    ···
  14. 3489.
    -1
    adam 2 sayfa entry girmiş geriye kalan 58 sayfa entryi siz girmişsiniz yuh amk ne malsınız lan
    ···
  15. 3490.
    +1 -2
    eve vardığımda saat on altıya çeyrek vardı… sözlüğe giriş yaptım…

    inbox’um mavi… elif’ten mi acaba…

    (…)
    ses ver sevgilim orda mısın?

    cevap yaz | sil | 6 şubat 2010, cumartesi 13:14

    (…)

    etrafımdaki herkes üzüyor beni, canım sıkılıyor bazen çekip gitmek istiyorum gidemiyorum ... bir tek seninle mutlu oluyorum, sen de üzme beni sevgilim :(

    cevap yaz | sil | 6 şubat 2010, cumartesi 14:37

    (…)
    nerdesinnnnnnnnnnn :(

    cevap yaz | sil | 6 şubat 2010, cumartesi 15:06

    elif’in tüm mesajlarına bir mesajda cevap yazdım… filiz hakkında da bilgi almaya çalışsam da elif pek oralı olmadı zira dediğine göre kocasını çok seviyormuş, onunki gibi değilmiş… iyi bir adammış…

    kadın mutlu olsa neden benle kikiri kikiri konuşsun ki, yalanına sokayım elif… hayatın yalan lan… hayatın yalan… belki evli de değilsindir, kim bilir?

    yine de sen filiz’e bir çıtlat kabul ederse muhsin’le tanıştırırız dedim… o da sanmam ama söylerim dedi…

    mesajlaşmamız birkaç saat sürdü, saat on sekiz de elif’e işim var deyip yunus amcanın yanına gittim…

    bir paket 1 tl’lik tadım çekirdek aldım, kaldırıma da tabureyi koyarak oturdum, yunus amca da çay söyledi...

    çekirdeğimi çitlete çitlete merve’yi bekliyorum…

    saat on dokuz’u on geçiyordu ki merve göründü… melaikem, uzun topuklu ayakkabılarıyla bana doğru yürüyordu… beni görünce gülümsedi ben de gülümsedim…

    yanımdan geçerken gözleriyle seni seviyorum dedi, dedi mi? bilmiyorum ama ben öyle anlamlandırdım… ben de seni, dedim gözlerimle….

    ben niye merve’yle yürümedim ki? cass merve gidiyor oğlum, yarın buluşacaktınız ya, sorsana , ne olmuş? seval’le konuşmuş mu?

    çekirdeklerimi taburenin üstüne bırakarak hızlı adımlarla merve’ye yetiştim…

    +insan bir selam verir dimi
    gülümsüyor, ağzı kulaklarında…
    —verdim ya
    +ben hiç duymadım
    —güldüm ya
    +ben de sana güldüm

    gözleri gözlerimde, gözlerinin içi gülüyor, benim de...

    +eee nasılsın
    -iyiyim işte yoruldum biraz, sen nasılsın
    +ben de iyiyim
    +ne yaptın, konuştun mu

    neyi der gibi, baktı

    + seval'le ya yarın için

    başı yerde, istemiyor mu ne?

    -seval'le konuştum da annem de izin verirse
    +ya al işte, neden vermesin ki, zaten bir gün iznin var
    -akşam konuşacağım işte
    +ben de muhsin'le görüşeceğim birazdan
    -seval konuşmuş muhsin'le de annem işte
    +hadi ya
    -evet
    +yarın görüşüyoruz o zaman
    -bilmem, görüşürüz herhalde
    +bilmem deme merve ya, izin verir annen sen istedikten sonra
    -ya tamam, mesaj atarım ben sana
    +kaç gibi çıkalım
    -bilmem,
    +neyse muhsin'le de konuşayım ben,
    -hadi sen git,
    +iyi o zaman ben yunus amcanın yanına gideyim
    -tamam, görüşürüz
    +görüşürüz

    merve'lerin sokağında ayrıldık, merve eve ben de yunus amcanın yanına gittim... çekirdeklerim taburenin üstünde değildi, kim aldı ki... yunus amca mı aldı, veletlerin biri almıştır kesin... yunus amcaya bir bakayım... bakkala girdim... muhsin'in elinde çekirdek paketi yunus amcayla konuşuyor...

    +benim çekirdeklerim değil mi onlar

    muhsin gülerek
    -artık değil

    +ne zaman geldin
    -yeni geldim, yunus amcayla lafladık biraz

    muhsin'in elindeki çekirdek paketine sağ elimi daldırdım, avucumu doldurarak muhsin'e gidelim bakışı attım...

    -görüşürüz yunus amca

    sağ elimi kaldırarak
    +görüşürüz yunus amca, kapatınca sen de gel.

    =gidin siz, fırsat bulursam gelirim ben de, sabri'ye de selam söyleyin ha
    +baş üstüne

    yunus amcanın dükkanından ayrıldık... meyhaneye doğru gidiyoruz... meyhane yunus amcanın iki cadde yukarısında... yunus amcanın dükkanının olduğu yere göre meyhane daha işlek bir caddede...

    çekirdeklerimizi çıtlata çıtlata yürüyoruz, bizim sokağa girdik, ışıkları kapattım mı ben, kapatmışım... benim evi geçtikten sonra muhsin dürttü beni...

    -gülşen teyzelerin ışıkları yanıyo oğlum

    sesimi çıkarmadan muhsin'in söylediği eve doğru baktım, hakikaten de yanıyordu... evin önünde de siyah bir araba... markası ne arabanın acaba... arka lambaları alengirli... kiraya mı verdi acaba, kim verecek ki? el mi koydular yoksa... hırsız olmasın, bu arabayla hırsızlığa mı gelecekler...

    -bakalım mı bir

    durdum, muhsin'e sıktır git bakışı attım... muhsin bakışımdaki nefreti, küfrü anlayacak olacak ki...

    -tamam oğlum, kızma. neyse...
    -hırsız falan sandım
    -senin ne suçun var lan
    -neyse, hadi gidelim yarın soruştururum ben

    hiçbirine cevap vermedim, vermek de istemiyordum... şu yaşıma kadar ne onun hakkında bir şey konuştum ne de adının geçtiği sohbetlerde bulundum... adını dahi hatırlamak istemiyordum...

    meyhane'ye gittik... sabri ağabey duvar kenarında bize bir masayı gösterdi, oraya kurulduk... normalde arif'in ilgilenmesi gerekirken bizi görmezden geliyordu, gelecek tabii, bir de gelip benle mi konuşacak, sabri ağabeyi, muhsin dinlemem vallahi delerim, zaten geçen gün delmediğim için pişmanım bu sefer soluk borusuna deliği açarım..

    sabri ağabey, 70'lik rakımızı getirdi. mezelerimizi sordu; meze olarak peynir, patlıcan salatası bir de muhsin için amerikan salatası istedik... iki de adana söyledik...

    rakımızı açtık, muhsin; hadi bakalım cam cama değil can cana diyerek bardağını uzattı...

    ben de bardağımı uzattım, muhsin, bardağının dibini bardağımın ortasına vurarak "dostluğumuza" dedi...

    gözlerimi kapatarak, eyvallah dedim... "dostluğa"...

    ilk yudumlarımızı aldık... ben arada bir de arif'i gözlüyordum... bizim masamıza hizmet etmesi için değil de sadece o domuzun ne yaptığını ya da bana nasıl baktığını merak ediyordum...

    bir ara arif'in dışarı çıktı, birisini aradı, telefonla konuşurken bizim masamıza doğru bakıyordu... merve'yi mi arıyor bu it... merve konuşmaz ki...

    arif, telefonla konuştuktan sonra tekrar işine döndü... bütün masalara hizmette ediyordu, küllük değiştirme, getir zütürme, boşları alma vs ama yaptığı her işin sonunda mutlaka bizim masaya bakıyor en çok da benim gözlerimin içine bakıyordu... bana her bakışında" gözlerime arif seni giberim bakışı" attım...

    kebaplarımız henüz gelmemiş, ben de konuya girmemiştim... muhsin'in aklı gülşen teyzelerin evinde mi bilmiyordum ama benim aklımda da arif, elif, merve ve muhsin vardı...

    henüz ilk dublemizi içmemiştik ki, içeriye bir adam girdi... adam girer girmez arif bir koşu adamı karşıladı... bir yandan adamla konuşuyor bir yandan da bizim masaya bakıyordu...

    iyi giyimli, uzun boylu, kirli sakallı bir adamdı... arif onu tam karşımızdaki masaya oturttu... karşımızdaki masada oturunca sağ gözünün altından başlayıp sakallarının içinde kaybolan façasını gördüm...

    adamın gözleri ben de, benim gözlerim onda... muhsin farkında bile değil...

    kimdi bu adam?

    nereden bilecektim ki...
    Tümünü Göster
    ···
  16. 3491.
    -1
    ulan ben bu başlığı sol taşakta görmekten bıktım biriniz yazmaktan, öbürleriniz okumaktan bıkmadınız amk.
    ···
  17. 3492.
    -1
    amna bılem koydum panpa <3
    ···
  18. 3493.
    +1 -2
    Geldim beyler, çok özür...

    Şehir dışındaydım, biraz karışık olaylar geldi başıma onu da başka bir zaman anlatırım...

    1 part yazmıştım onu da bu gece atarım, şimdi ziftleniyorum geceye kadar bir part daha yazarım gibime geliyor...

    küfür edenlerin de annesi ölsün!!!
    ···
  19. 3494.
    +2 -3
    birazdan bir part atarım, işlerim vardı, kaç gündür onlarla uğraştım...

    artık her gece bir part atar, en kısa sürede hikayeyi bitiririz...

    siz de küfür etmeyin oğlum, ayıp lan!
    ···
  20. 3495.
    +1 -2
    ne bakıyorsun diye girişsem mi? muhsin’de yardım eder, haşat ederiz adamı da sabri abiye ayıp olur ki daha geçen gün arif yüzünden darılmıştı...

    adamın suratına şekilsizce bakışımdan sonra meyhanenin tezgahına doğru yöneldim, sabri kebap ustasının başında etlerin pişmesini izliyordu, yanında da arif domuzu… onun yanında konuşmayayım diye tuvalete gittim...

    tuvaletin küçük penceresini açarak sigaramı yaktım, tuvalette küçük bir de ayna vardı, aynada kendime ve kendi korkunçluğumdan herhangi bir zerre arasam da bir türlü muvaffak olamadım, merve neden korkuyor o zaman, seviyordum ki ben onu… korkulacak bir tip de değildim, yan profilden bakınca mı öyle acaba, bir de yan profilden baktım kendime ama yine değişen bir şey yoktu, korkulacak biri değildim… yarın anlarız diyerek tuvalette işimi gördüm, sigara izmaritini tuvaletin kara deliğine attım, sifonu da çektim, ellerimi de bir güzel yıkadıktan sonra dışarı çıkmaya hazırlanırken birden aklıma elif geldi… muhsin’e filizi anlatacaktım ben… alelacele tuvaletten çıkıp muhsin’in yanına gidecektim ki sabri abi geldi aklıma, tezgahın arkasına baktım, sabri abi yoktu, kasaya baktım, oradaydı… sabri abinin elinde kalem, önünde defter hesap kitap yapıyordu… arif nerede ki? façalı adamın yanında mı acaba, façalı adamın masasına doğru aktım, façalı adam yalnız başına masasında oturuyor rakısını yudumluyordu, gözleri de bende…

    sabri ağabeyin yanına yaklaşarak
    +nasılsın abi
    -nasıl
    +nasılsın abi
    -ha sen misin cass, iyiyim , iyiyim napiyim işte hesap kitap
    +iyi abi, yunus amcanın selamı vardı üstümde kalmasın
    -aleyküm selam, onu da getirseydiniz ya
    +söyledik abi, gerçi gelebilirim dedi ama bilmiyorum yine de,
    -hayriye’yi yalnız bırakmaz o, neyse sen nasılsın cass
    +iyiyim abi ne olsun, bildiğin gibi
    -iyiysin iyisin baksana rengin mengin açılmış, hep böyle ol, bak kendine biraz evladım gençsin sen. ben senin yaşındayken ohohoho günde üç gömlek değiştirirdim
    +sağol abi, hala gençsin sen
    -yok yok, geçti bizden
    +gençsin abi de şey sana bir şey soracaktım ben
    -buyur
    +abi şu bizim karşımızdaki adam var ya...
    -hangisi
    +şu kel olan, hani sakalları olan var ya...
    -haa, ee ne olmuş?
    +tanıyor musun abi?
    -yoo tanımıyorum
    -hayırdır
    +bilmem ki abi bize çok bakıyor
    -nasıl çok bakıyor
    +bilmiyorum abi, tuhaf bir bakışı var ben de acaba tanıdık falan mı diye merak ettim
    -ben tanımıyorum da arif’in arkadaşı herhal
    +nasıl abi
    -geçen de gelmişti bu galiba, arif’i sormuştu, sonra arif geldi bayağı bi konuştular
    +ne zaman abi
    -bir, bir buçuk ay oldu galiba
    +ne konuştular abi
    gözlerini olabildiğince açarak alt dudağıyla üst dudağını kaldırdı
    -nereden bileyim ben evladım, sonra arif’e kim diye sordum da eski bir arkadaş dediydi
    +eski arkadaş
    -...
    +eyvallah abi

    masaya dönmek üzereyken sabri abiye tekrar dönerek

    +abi benim şarkıyı unutma
    güldü
    -tamam tamam

    gülümsemeyle karışık eyvallah abi diyerek masaya doğru yürüdüm, sağa sola baksam da arif'i göremedim...

    Muhsin, rakısını içmiş yenisini dolduruyordu

    +geldim
    -nerdesin oğlum ya
    +burdayım, ne yaptın
    -hiç
    +doldursana
    +eyvallah

    telefonu elime aldım, ne bir mesaj ne de arama uyarısı vardı... merve neden mesaj atmadı ki... ben mi yollasam...

    -var mı bi haber
    +yok
    +neyse, hadi bakalım
    diyerek bardağımı uzattım,

    "aşk"'a diyerek bardağının dibini bardağımın ortasına vurdu...

    +korkaklara

    güldü...

    doğrularak sabri abiye baktım, deftere gömülmüş yine... şarkımı da çalmadı... unuttu mu şarkıyı, unuttu kesin... sabri abiye el sallasam da görmedi, façalı adama baktım... bana bakıyordu, ben ona bakınca o da el salladığım tarafa baktı...

    -ne oldu oğlum

    +sabri abi benim şarkıyı çalacaktı, unuttu herhalde

    Muhsin de arkasına dönerek sabri abiye baktı
    -tuvalete gideceğim birazdan, söylerim ben

    +rakıyla iyi giderdi be
    -ne istedin ki
    +her zamanki
    -iyi geliyorum ben
    +çalsın ha
    -tamam

    ben de merve'ye mesaj yazayım... rakımdan bir yudum alarak telefonumu elime aldım, merve'ye "ne yaptın, izin aldın mı?" diye bir mesaj gönderdim...

    Arif, elinde bir kağıt masamıza doğru geliyordu... bizim masamıza yetişmeden façalı adamın yanında durdu... bana bakarak elindeki kağıdı façalı adama verdi... façalı adam önce kağıda sonra da bana bakarak elindeki kağıdı masaya bıraktı... sağ eliyle rakı bardağını eline alarak rakısını bir yudumda içti... masaya bıraktığı kağıdı alarak, arif'in sağ omzuna iki kere vurdu... bana bakarak kasaya doğru yöneldi... arif'in gözü bende... o da arkasından yürüyerek kasaya doğru gitti...

    ne verdi ki bu domuz, merve'yle ilgili mi acaba? ne alaka ki... ben bu arifi keserim...

    façalı adam elindeki kağıdı masaya bıraktı, cebinden cüzdanını çıkararak hesabı ödeyecekken muhsin de yanlarına geldi... façalı adam muhsin'e, muhsin sabri abiye arif de bana bakıyordu...

    Arif bana bakınca ben de arif'e sağ elimin işaret parmağıyla seni dışarıda yakalarım işareti yaptım, bu işaretimden sonra arif bana bakmayı bırakıp façalı adamın yanına geçti...

    Façalı adam hesabı ödedikten sonra, masaya bıraktığı kağıdı cüzdanına koyarak dışarı çıktı, arif de peşinde... kuyruğu sanki...

    takip mi etsem? ya da arif'i mi dışarıda yakalasam... tam iş zamanı sabri abiye ayıp olur, muhsin de izin vermez gerçi... yarın yakalarım ben arif'i, yarın merve'yle buluşacağız, akşama da işte olur... pazartesi yakalarım... bu sefer yedim seni arif...

    Muhsin bana doğru gelirken istediğim şarkı çalıyordu...

    Muhsin kağıtta yazanı gördü mü acaba? milletin özeli diye bakmaz ki mal ve fakat görmüş ama bana söylememişti...

    keşke söyleseydi...

    ne mi değişirdi...

    çok şey...
    Tümünü Göster
    ···