-
2951.
+1muallakliğe vurdu gene gavad
-
2952.
0merveyle elifi
üstüste koyup gibmemi mi istiyosun
gavat!
yazsana ! -
2953.
+1 -1hemen küfür edin!
bir gün de deyin ki bu adamın başına bir şey mi geldi? hastalandı mı? ne oldu da yazmıyor...
küfür edin durun! tek bildiğiniz de o zaten...
hesapta olmayan işlerim çıktı, bu hesapsız işlerden dolayı özür dilemek isterim ama küfürle cevap vereceğinizi bildiğimden mütevellit gerek duymuyorum...
bu gece yazacağım kadar yazacağım, biraz sonra da partları atarım...
kızmayın oğlum, ne yapayım lan...
ayrıca kurmaca, yalan dolan diyenler lütfen başlıktan ve hikayeden uzaklaşsınlar... -
2954.
0aha geldin mi lan yine sen cassi.. olum nerdesin sen bi gittin amk öldün sandık. neyse işin yok şimdi nerde kaldığımı arıyacam bide amk
-
2955.
0reserved
-
2956.
+1 -1bi ara okuyodum bıraktım. gibimde değilsin ayrıca hikayene sıçem
-
2957.
0reyiz nerelerdesin ya
-
2958.
0reserved
-
2959.
0nerde kaldığımı unuttum amk
-
2960.
+1sorduk ya lan başına bi iş mi geldi diye amk.
küfür yemeden cevap yazmaz oldun casss kusura bakma dedim...
keşke demeseydim... -
2961.
0reserved
-
2962.
0çayy banaa
-
2963.
0reserved
-
2964.
0e nasıl sövmiyelim lan cass bak gene gece atıcam partları dedin atmadın dıbına koyim . sonra biz sövünce sövdü oluo puşt. noldu dıbına koyim gene hesapta olmayanda partı atacam deyip de atmadın ...
-
2965.
03 sayfayı tek nefeste okudum. rezerve. akşama yaz ama
-
2966.
0sağ elimde siyah poşet eve doğru yürüyorum… aklımda da yunus amcanın bana uzattığı, hatta ellerime tutuşturduğu beyaz zarf var…Tümünü Göster
acaba kaç para vardı içinde? sormadım da, sorulur mu ki? sorulmaz tabii, ayıp denen bir şey var… var da bayağı kalındı ama… hepsi 100 lük olsa dört beş milyar vardır da onluk, yirmilik, beşlik falan karışıksa o kadar yoktur ama yine de beş altı ay yeterdi bana, her gece istediğim kadar da içerdim… gerçi burada zaten içiyorum ama olur da hani köye gitsem orada da istediğim kadar içerdim…
iyi de nerede içecektim ki? bira mı var köyde... hem bulsam dahi köy orası, iki günde adım ayyaşa, sarhoşa, berduşa bile çıkar…
birasız da yapamam ki ben…
ne için verdi ki o kadar parayı… tatile gideyim diye mi? kışın ortasına tatil mi olur… ne kadar düşünsem de yunus amcanın bana neden para verdiğini anlayamadım…
adımlarımı hızlandırarak eve doğru hızlı adımlarla yürüyordum ki elimdeki siyah poşete gözüm takıldı…
takılmaz olaydı…
ohaaa be yunus amca, ohaaaa dükkanından bira almayayım diye mi gönderiyorsun beni, yuhhh… olur da olur vallahi, vay dıbına koyayım bunca yıl aradan sonra bunu da mı yapacaktın yunus amca… altı üstü iki bira alıyorum eğer onun içinse yazık, çok yazık… ben de kira almıyorum senden…poşete baktım… şu aldıklarım da hakkım bir yerde yani… dükkanı başka birine kiraya versem 400’e gitmese de 300’e gider… o da aylık 100 biraya eder… günlüğe vursak 3 bira… haftanın herhangi bir gününde de 1 xtra ya da kırmızı tuborg hakkım oluyor, gerçi şu şekilde ben karlıyım ama yine de aşk olsun yunus amca ya, vallahi aşk olsun… bir daha bira falan da almayacağım senden… dükkanına bile gelmeyeceğim…
sol elimle montumun fermuarını açtım, elimi iç cebime koyarak sigara paketimi çıkardım… sigara paketinin yan kenarlarından tutarak ağzıma doğru getirdim… sigara paketinin kapağını ağzımın ortasına nişangahlayıp aşağıdan yukarıya doğru itekledim… paketten bir fişek gibi firlayan beyaz noktalı sarımsı izmaritli sigara, dudaklarımın arasına şlank diye oturdu… ön dişlerimle sigarayı doğrultup paketi iç cebime koydum… sol elimi iç cebimden çekerken aşağıya salmadan sol taraftaki yan cebimde zütürdüm… yan cebimden muhtar çakmağımı çıkardım ki şu an bile kullandığım muhtar çakmağım, dedemden kalan miraslarımdan… sol elimdeki muhtar çakmağının kapağını açarak sigaramı yaktım… yunus amcanın ayıbını, kendi ayıbımla harmanlayarak ciğerimi ateşe verdim… ateşe verdiğim ciğerimin dumanını da önce burun deliklerimden sonra da ağzımdan bir ağıt gibi püfürdettim… -
2967.
0birkaç fırttan sonra sabukladığımın farkına vararak öyle bir şey olsa “yunus amcanın bana içi para dolu zarfı vermeyeceğine” kanaat getirdim… haklıydım da; öyle olsa neden para versin ki… ve fakat her ne kadar haklı olursa olsun bu saatten sonra köye de girmeyeceğim, parayı da almayacağım zira gitsem dahi kalacak bir yerim yok… nerede kalacağım ben... hoş bir amcam var o da ne arayıp ne de soruyor, gerçi ben de arayıp sormuyorum ama benim doğuştan gelen bir acım, bir kederim var… onun araması gerekiyor ki amca o; babanın yarısı yani…Tümünü Göster
“amca babanın yarısı”…
bu sözü içimde tekrarlayarak sigaramdan bir fırt daha çektim… babadan ne gördün ki yarısından göresin cass… babamın yarısı sayılan adamın yüzüne de bakamam, bakmak da istemem daha doğrusu ben ki tam olanın yüzünü unutmak için yıllarımı verdim, şimdi gidip bir de yarısını göreceğim sonra onu unutmak için de yıllarımı heba edeceğim… üst dudağımın sol kenarını yukarı sağ kenarını aşağı doğru ittirdim…
köye falan gitmem ben…
zarfta beş milyar var mıydı acaba… gerçi beş milyardan fazla gibi duruyordu, belki de fazlaydı… milyar mı kaldı cass, bindir o bin… beş bin… eski paraya çarpsan beş milyar işte…
amcam mı öldü acaba? ölürsen ölsün bana ne…
sigaramı yere atarak sağ ayak ucumun burnuyla söndürdüm…
kesin biri öldü de kim…
ölmüşse ölmüş yunus amca bunun için mi git diyorsun allasen, sanki konuyu bilmiyorsun beni de köye göndermeye çalışıyorsun…
benim köyle ne işim olur o günden sonra…
köy yerine başka bir yere mi gitsem, üç gün sonra da geri dönerim, paranın da sadece bir kısmını yerim… kalanıyla da bilgisayarı değiştiririm.. zaten eskisi bozuldu bozulacak gibi… dayaktan sonra artık arif puştu da tamir etmez… gerçi etmezse etmesin züt… şöyle, elsidi monitörlü güzel bir bilgisayar alırsam ne diye bozulsun ki, bozulmaz ona da muhtaç olmam… lazerli maus da aldım mı, tamamdır… oldu bu iş…
sağ elimdeki siyah poşetteki biralar da tıngır mıngır sesler eşliğinde savruluyordu… bu savrulma anlarında içlerinden birisi ki şişe olmadığı diz kapağıma bir pis burun gibi inen bilezikten belliydi… bilezik dediğim de tuborg ya da efes xtranın alt tarafındaki çemberdi… canım o kadar yandı ki eğilip diz kapağımı ovaladım, yavaş yavaş seke seke yürüyorum ki acı beni kendime getirmişti… -
2968.
0eşşek herif, paranın miktarını düşüneceğine neden miktarını düşündüğünü düşün… düşündükçe kendimden utandım...
yunus amcayı mı kandıracaksın lan, mal mısın oğlum? yunus amca lan o… dedenin seni emanet ettiği adam… her gün bir poşet dolusu nevale aldığın adam.. o sana bir zarf içinde para vermiş sen de onu nasıl develerimin hesabını yapıyorsun…
kalıbının kalibresini gibeyim cass…
kendine gel oğlum, o yunus amca lan, onu mu kandıracaksın… ne gerek var ki, bilgisayar alacağım de, alsın sana… diyemem ki, nasış diyeceğim yunus amca bana bilgisayar al… çocuk muyum ben… gerçi şu an kullandığımı da o aldı ama nereden baksan 8 yıllık var… aklımı fikrimi gibeyim, neler düşünüyorum… elimi montumun iç cebine atarak bir paket sigara daha çıkarttım… sigaramı yaktım… karaktersiz miyim ben… değilim tabii de ne bileyim iyi paraydı sanki… iyi de neden verdi ki? neden verdiyse verdi, git evine zıbar oğlum… iki banknot gördün diye kafayı yedin…
yunus amcanın sokağından caddeye döndüm… birkaç esnaf arkadaşa selam vererek eve doğru gidiyordum… benim sokağa çok az bir mesafe kalmıştı ki nereden geldiğini bilmediğim bir ses ismimi söyleyerek kulağımı yalıyordu…
-cassss
-cassss
etrafıma baktım fakat kimseyi göremedim, yunus amca mı acaba onun sesi değil ki ama yine de arkama da baktım fakat görünürde beni işaret eden ya da her iki elini dudaklarının kenarına getirerek megafona bağıran biri yoktu…
sigaramdan bir fırt daha alarak yürümeye devam ettim ki o sesi, tekrar kulaklarımı yalarken yakaladım…
yolun karşı tarafındaydı sesin sahibi, her iki elini olabildiğince yukarı kaldırarak sallıyor, sallarken de havaya zıplıyordu…
-baksana caaaasss
ona baktığımı görünce…
-benim ben
sol elimdeki sigarayı ağzıma zütürerek sol elimi havaya kaldırdım, sağa sola sallayarak onu gördüğümü ima ettim… -
2969.
0o da bu imaya karşılık bana gel işareti yaparak gülümsedi…
başımı sallayarak onayladım, ağzımdaki sigaran bir fırt alarak yolun karşına geçtim…
nazmi, dükkanının kapısında bekleyerek karşıladı…
dükkanının önünde üç basamak vardı, ilk basamağı çıkınca sigaramdan bir fırt alarak sigarayı attım… nazmi, ellerini sırtıma vurarak…
-canına yandığım nerelerdesin sen
+ben buradayım da sen nerdesin asıl
-geç hele geç, vefasız
elimdeki siyah poşeti marşal boyaların üzerine koydum
+şunları buraya bırakayım da
biraların ağırlığından poşet yamulmuş, bomonti şişeleri olduğu gibi boya kutularının üzerinde boy veriyordu…
-ooyyyy aman aman napiyosun canına yandığım, saklayalım bunları mümkünse ha, ya olur olmaz müşteri gelirse naparız…
siyah poşetin iki yakasını bir araya getirerek sağ eline aldı, boya kutularının arkasındaki dolabın arka tarafına sakladı…
bana doğru gülümseyerek yazıhaneyi işaret etti..
+ne olacak lan, ayıp bir şey mi?
diyerek, dükkanının arka tarafına alüminyum peveceyle yaptırdığı yazıhanesine geçtim…
alnını saçlarına doğru ittirerek.
-tehlikeli.
+bırak bilader ya, ayıp yatakta olur…
nazmi cevap vermeden çay tezgahının olduğu tarafa geçti…
-ne içersin
+cengavere cenk mi sorulur nazmi
-sorulmaz değil mi canına yandığım
+sorulmaz nazmiii
elindeki çay bardağını tezgaha bırakarak biraz önce poşeti sakladığı tezgaha yöneldi..
müşteri geldi herhalde diyerek kapıya doğru baktım… kapıda kimse yoktu, nazmi’ye baktım, dolabın arkasında çömelmiş, poşetten bomontiyi çıkarmaya çalışıyordu…
+ohaaa, ne yapıyorsun lannn
-cengavere cenk getiriyorum cass
yerimden kalkarak nazmi’ye doğru koştum,
elinden bomontiyi alarak tekrar poşete koydum…
+lan oğlum manyak mısın, şaka yaptım, burada bira mı içilir.
-senin cengin bu değil mi canına yandığım
+ver lan, içmezsem adam değilim
güldü… -
2970.
0-haydi geç içeriye, geliyorum ben…
yazıhaneye geçtim, nazmi de çay tezgahına geçerek çayları koyuyordu…
nazmi’nin masanın üzerindeki kataloglara takıldı gözüm, her çeşit arabanın katalogu gelişigüzel masaya dizilmişti… renault’un katalogu da açık vaziyetteydi… açık olan katalogu elime aldım, kataloga göz gezdirdim… cirlop gibi arabaların hepsi de kırmızı renkteydi… nazmi’ye bak araba mı alacak… yakışır tosunuma…
nazmi elinde çaylarla geldi..
elimdeki katalogu gördü…
-gördün mü kumruları
+araba mı alıyorsun fışfış
önce sağ sonra da sol omzunu simetrik bir şekilde yukarı aşağıya doğru kaldırarak gülümsedi…
+söylesene lan, araba mı alıyorsun..
çayımı uzattı, yerine geçti..
-bana değil, kayınçoya alıyoruz
kayınço mu, arif puştu bu…
+arif mi alıyor arabayı
-alıyor vallahi canına yandığım
+nasıl alıyor ki? nereden bulmuş parayı
—aynısını ben de sordum
eee der gibi suratına baktım…
-dedelerinden kalmış, bilmem kaç dönüm arazi… fikriye dört dönüyordu vallahi, arif de bu sabah memlekete gitti satış için.
+ne mirası ki, hangi dedesinden
-o kadarını bilmiyorum da arif sabah giderken enişte sen araba bak dedi, ben de bakıyorum işte…
önündeki katalogları bana uzatarak
sen de baksana …
+ya git nazmi bana ne
çaya şekerimi kattım, karıştırdım… ilk yudumu aldım, ağu… ikinci yudumu aldım ağu…
+ne kattın buna be
-nasıl
+içilmiyor çayın nazmi, ben gidiyorum
-beğenmediysen kahveden söyleyeyim…
-otursana be
yazıhaneden çıktım… byaların arkasından siyah poşetimi aldım, nazmi arkamda dikilmiş…
- daha yeni geldiydin canına yandığım…
+ben gidiyorum nazmi,
+haydi eyvallah
-görüşürüz canına yandığım
-
senin derdin ders çalışmak değil
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 08 01 2025
-
yksde 1 milyonuncu olmuş birinin
-
chatgptye apo hain midir diye soruyorum
-
telegramda her kitabin pdfsi var
-
inci sözlük ölmüs
-
madem tivanx sin
-
şaftı kaymış merzifon eşeğii
-
sultanbeylide sex yapıyorum şu an
-
gwanypline cami say lan orosbunun cocgu
-
goriller insan olursa ne olur
-
besim butik
-
gadinin mancinigi dizine mi inmiş
-
neden tüm muhalefet birleşip erken seçim mitingi
-
alfa kuşağı
-
alalhkn fotosu bende acilmafi
-
mecidiyeköyde gibtiğim inci yazarı
-
jose morarinyo
-
arap milleti üstündür arap milleti allahtır
-
sözlükte hakkımda yazdıklarınıza dikkat edin
- / 1