siz hic inci yazarı bir kızla buluştunuz mu lan

geldim beyler, atıyorum partı ve kaçıyorum:

keşke söyleseydi...

ne mi değişirdi...

çok şey...

Sonradan öğreneceğim bu durum karşısında belki de tüm olayların kaderini değiştirecek bir şey yazıyordu. Tabii o gün meraktan içim içim yese de erkekliğe dokundurmamak adına ses çıkarmadım.

vakit geç olmuştu ama biz hala demleniyorduk. Muhsin merve'yi soruyor ben de ah ahhh çeke çeke geçiştiriyordum.

ocak başı'ndaki sabri ağabey de sanki bizim efkarımızı yaşıyordu. geldi o da oturdu masaya. Derken yunus amca da girdi içeri. hep birlikte muhabbete daldık. Yunus amca'nın, sabri abi'nin gençlik zamanlarında hovardalıkları, öğütleri... Bir ara merve'yi anar gibi olacaktım ama zor tuttum kendimi. Yunus amca "Yeğen aklında kalacağına, git konuş sevdiceğin varsa" dedi... Ah be Yunus amca bir yapabilsem...

derken telefonum çaldı. numarayı be sefer tanıyordum... 0543'li numaraydı yine... kafa da güzel... Az bir müsaade isteyip attım kendimi dışarı. Elif'ti. Neden arayıp sormadığımı, beni çok özlediğini söyleyip durdu. alkolün etkisiyle buna küfürlerle giriştim. hatta bu arada ara merve'yi gördüm sandım yolda yürürken. beeni küfür ederken duydu mu acaba dedim kendi kendime. "la saçmalama falan dedim" sonra...

Neyse elif'in küfürlere de aldırdığı yoktu. sadece görüşmek istediğini söyleyip durdu. hem de bu saatte! ağlamaya başladı. evin adresini verdim. acımıştım ona. ciks falan yoktu beyler aklımda, acımıştım işte...

acımıştım da, acımaz olaydım!

Neyse döndüm içeri. Yunus amca kalkmış gitmiş o arada. dedim selamsız gitmez ama... tabii baya bir konuşmuşum... e şimdi bu karı yolda. eve doğru yollanmak gerek. muhsin'i de evine bırakıp başladım eve doğru yürümeye...

evin ışığı açıktı ama ne alaka... ben gündüz çıkmıştım açık bırakmış olamazdım. kapıya yöneldim, bir gölge görür gibi oldum. tam kapıya elimi attım. o façalı puşt açtı kapıyı. yakaladı yakamdan. noluyor demeden adresini "arif verdi, o peçeteyle" dedi. şimdi çakozlamıştım... ter içinde kaldım, ne diyeceğimi bilemedim.

içeri zütürdü beni. o anda dünya başıma yıkıldı. gördüklerime inanamıyordum!

Yunus amca arkadan, arif önden girmiş merve'ye; elif de ağzına dildoyla sokuyordu. sandviç yapmışlar gül gibi merve'yi. kız bağıramıyordu bile. birlik olup elif'i sdikiyorlardı gözümün önünde. Sonra elif kenara çekildi, façalı adma ağzına kökledi. merve o gündür bugündür düzgün yürüyemez. yunus amca'nın 70lik taşakları da her gece rüyama giriyor. bu da böyle bir anımdır.