1. 101.
    +1 -4
    geldim, şu an yazıyorum...

    siz de küfür etmeyin oğlum, uzun uzun yazıyorum... iki üç cümlelik değil ki partlarım... okuyunca zaten anlayacaksınız...

    gerçi bir part bitti de onu da bu gece atarım, şu an ikinci partı yazıyorum...
    ···
  2. 102.
    +5
    ulan uyuyup uyanıyorsun o alkolü hangi parayla alıyorsun o yemekleri hangi parayla alıyorsun o net parası elektrik-su nasıl ödeniyor amk? neden çalışmıyorsun. neden topluma katkın yok. neden am biti gibi evde oturuyorsun neden amk neden?

    1 benmiyim perişan
    sabahın 7lerinde
    soğuk otobüs köşelerinde
    züt züte
    dipdibe
    ter kokularıyla 1 saat trafik çeken

    1 benmiyim fakir
    sigarayı parası olmadığı için bırakan
    kotalı net kullanıp
    film indirmek için avmye giden
    ordaki kablosuz internetten film-müzik indiren...

    1 ben miyim sabah kahvaltıda tost için kaşar bulamayan
    onca çalışma
    emeğime karşı
    elini gibip
    kız düşüremeyen...
    ···
  3. 103.
    +2 -3
    birazdan bir part atarım, işlerim vardı, kaç gündür onlarla uğraştım...

    artık her gece bir part atar, en kısa sürede hikayeyi bitiririz...

    siz de küfür etmeyin oğlum, ayıp lan!
    ···
  4. 104.
    +2 -3
    (…)

    günaydın sevgilim * bugün harika hissediyorum kendimi. yeniden doğmuş gibiyim. güzel bir rüya gördüm, senin evdeyiz, yayları kırık çekyatının (öle demiş idin) üzerinde karşılıklı sigara içiyoruz. sen yine yaramazlıklar yaparak dumanını ağzıma doğru üflüyorsun ben de napiyorum bil bakalım? bilmezsin tabi ha ha * ben de o dumanı alıp içime çekiyorum * sen doluyorsun içime bir güzel, her yanım sen idin artık içimde sen. sonra kıpkırmızı bir şeytan dürttü beni işte, kalk dedi o seni düşünmüyor bile dedi. evine de davet etmez kızım manyadın mı dedi. gibtir git lan dedim ona ben, sever beni o dedim, hem niye sevmesin ki dimi ama.

    nasıl, iyi yapmış mıyım?

    hem bak şu an senin yerine da sigara içiyorum.* dumanını üfle hadiiiiiiii

    cevap yaz | sil | 7 şubat 2010, pazar 10:47

    gülümseyerek mesajını okudum, deli diye de içimden geçiriyorum…

    nickine bastım, yeşildi…

    “…)
    günaydın…

    o şeytana söyle, onun o kıllı zütünü giberim, akıllı olsun ve rahat bıraksın seni de beni de : )

    geçmiş | sil | 7 şubat 2010, pazar 11:41

    o gün bayağı bir mesajlaştık…

    elif haddinden fazla bana yakınlık gösteriyor ve değer veriyordu, ya da ben öyle anlıyordum ama gururumun okşandığı bariz bir şekilde ortadaydı zira elif'in gönlümdeki yerini bile sorgular olmuştum... en azından evliliğini ve çocukluk hallerini kıyaslıyordum...

    ne bileyim keşke evli olmasaydı diyordum... bari evlendin çocuk yapmasaydın; geri zekalı işte, mal... çocuğu da hasta gerçi, yapmasaydı hasta olmazdı ki, çocuk bile olmazdı... hem belki o vakit ona farklı bakabilirdim... şimdi bakire de değildir de bilmiyorum... çocuk olmasaydı ne tak yiyecektim k? merve'nin yerini alır mıydı? yerini alamasa da gönlümdeki yeri farklı olabilirdi...

    ne bileyim belki de "namus iki bacak arasında değildir" diyen gavatları anlamaya çalışabilirdim... ya da anlardım... yannan anlardın, patlak lan karı, milletin yüzüne nasıl bakacan? muhsin'e, yunus amcaya, kala kala patlak bir kadına mı kaldım ben, eğlen bırak... fazla da düşünme, bu ne lan diyerek başımı sağa sola salladım, kendime gelip saate baktım… bilgisayarın saati 14:39’u gösteriyordu…

    sigara paketinden bir sigara çıkartarak yaktım, biraz önceki sabuklamaları tekrar düşünüyor ve kendime hak vermek için sebepler arıyordum, yalnızlığım gavatlığa davetiye çıkarmak için ufacık şeylerin bile altını çiziyordu... aslında gavatlığa meyil değildi bu, merve'ye tepkiydi de kendimi olmadık kimliklere sokmanın ne manası vardı ki, altıüstü bir ekilmeydi... ekmeseydi, ben ekilecek adam mıyım? merve'den hıncımı alırcasına elif’e yakınlık gösterdim ve fakat evli ve çocuklu olduğunu düşündükçe de tekrar başa dönüyordum... evet hata yaptığımı düşünüyordum…

    ve evet elif mesajlarında bana bağlı ve beni sevdiğini ve hatta çok çok sevdiğini ima ediyordu. hatta merve’nin varlığındaki yokluğunu onda var edip kendimi teselli etmeye çalıştım ve bir nebze de olsun bunu başarmıştım; zira akşamüzeri yunus amcaya gitmeye hazırlanırken aklımda ekilmenin hüznünden zerre yoktu...

    elif’e ben nevale almaya gidiyorum deyip evden çıktım…
    Tümünü Göster
    ···
  5. 105.
    +5
    +efendim
    -efendini yesinler

    kim ki bu?

    +alo
    -piss
    +elifff
    -hi hi elif ya
    +tanıyamadım ya
    -ayy aşk olsun ya
    +ne bileyim tanıyamadım
    +nasılsın
    -ben iyiyim de senin neyin var
    +yok bir şeyim
    -sesin kötü geliyor
    +yok yok iyiyim, nerdesin
    -nerde olayım, sevgilimi özledim dışarı çıkıyım dediimmm…
    +iyi yaptın, eee
    - sonra arayayım mı aramayayım mı diye düşünürken
    +...
    -ara nen dedim ama
    +ama
    -amaaaa sanki bi tek ben özlemişim
    +ya öyle değil sabah mesaj yazdım ya sana
    -yazdın da hemen çıktın gittin haber bile vermedin uyuzzz

    triplere bak, tam arayacak zamanı buldun…

    +işim vardı ya ondan…
    -bak ne dicem
    +ne oldu
    -filiz’le konuştum ben
    +ee ne oldu
    -şey dedi, yani kocasını çok seviyor aldatmam dedi kızdı hatta ama ben ısrar edince şey dedi
    +ne dedi
    -yani senin için bir kahve içeriz dedi beraber
    -benim için yani
    +e güzel, bakarız ya
    -ya neyin var senin
    +yok bi şeyim
    -nasıl yok, ne oldu anlat hadi
    +ne anlatayım elif, yok bi şeyim.
    -iyi, yarın görüşelim mi, müsait misin?
    - filiz de gelecek
    +bilmem ki, eski yerde mi
    -evet

    yarak gelirim oraya…

    +orda olmasın ya, sevmedim orayı
    -başka yer olsun ya fark etmez
    +iyi tamam, saat kaç şimdi
    -bugün değil ya
    +biliyorum deli
    + beşi on geçiyor
    -ee
    +tamam sen eve git, sözlükten konuşuruz
    -yaa kart bitsin çok olandan aldım
    +çok ney
    -ya fazla kontörlü yani
    +sonra yine ararsın beni ya hadi eve git sen
    -sende bir şey var ama bilmiyorum
    +ya yok bir şey..
    -iyi tamam hadi eve gidiyorum ben
    +tamam, öptümmm
    -ben deeeeeeeeee
    +deli
    +hadi kapat
    -sen kapat

    trk diye telefonun kırmızı tuşuna bastım, çocuk muyum ben elif, kapat işte… liseli gibi sen kapat ben kapat mı oynayacağız…
    ···
  6. 106.
    +5
    cass ananı gibicem nerdesin dedim,

    demez olaydım..
    ···
  7. 107.
    +4
    daha kızla buşulmadık bide incicisini arıyon amk
    ···
  8. 108.
    +4
    bu ne lan keşke olmassaydı keşkeyazmasaydım zahaha güldüm bya
    ···
  9. 109.
    +4
    iyi de kadın olduğu ne belliydi, belki de erkektir...

    keşke öyle olsaydı...

    kesin travesti çıktı amk bide akşam 8 sabah 10 yapıyosa harbi öyle lan ahahhaha
    ···
  10. 110.
    +4
    boşverin binler benim yazdıklarım daha zevkli amk

    http://inci.sozlukspot.co...u-lan/@sokakta+yakalarsam
    ···
  11. 111.
    +2 -2
    (bkz: siz hiç evden kaçtınız mı lan)
    (bkz: siz hiç evden kaçtınız mı lan)
    (bkz: siz hiç evden kaçtınız mı lan)
    (bkz: siz hiç evden kaçtınız mı lan)
    (bkz: siz hiç evden kaçtınız mı lan)
    (bkz: siz hiç evden kaçtınız mı lan)
    (bkz: siz hiç evden kaçtınız mı lan)

    önce bunu bitir huur çocuğu
    ···
  12. 112.
    +2 -2
    bu ayrıntılar buluşma sonrasını anlayabilmeniz için gerekiyor yoksa ne diye yorayım kendimi oğlum...

    elif hayatımı gibti dıbına koyayım... sadece tek bir buluşmayla bitse iyi, ama bitmiyordu işte...
    ···
  13. 113.
    -4
    yan masadaki kel olan adam bu gün ne giysemde ki hakana benziyordu kemik çerçeve gözlüğü ve küpesi vardı modanın dahi çocuğu hakanı anımsatmıştı bana bu gereksiz ayrıntıyı görüp kendi kendime şunu dedim.. hassktr karşında evli bir kadın var sen böyle gibindirik gibindirik düşüncelere dalıyorsun deyip umursamaz bir tebessüm yaptım ..
    bu arada elif sesleniyordu
    + orda mısın?
    - ha burdayım.. biraaz dalmışım
    + sana yüzyüzeyken söylemeyi daha uygun gördüm çünkü sana bağlandım
    - aslında kızamam sana haklısın elif..

    elif bu lafımı duyduktan sonra biraz daha gevşedi iri ve mavi gözleri vardı saçlarını en sevdiğim şekilde tepeden toplamıştı bu bir tesadüf müydü ..
    hem hayatıma yeni heyecanlar güzel olabilirdi.. sanırım yelkenleri suya indiriyordum
    benim bu rahatlamış tavrımı gören elif elimi tuttu..

    ben güülümsüyordum..
    +kocan ne iş yapıyor
    - tır şöforu
    + uluslar arası mı ?
    - evet
    + şu an nerde?
    - şehirdışında..

    inansa mıydım bilmiyordum ama içimden inanmak isteği geçiyordu .. bütün bunlar olurken masanın üzerinde duran malboromdan birtane daha yakmak için uzandım ve sigaramı alıp yaktım o sıra tam ilk fırtı iiçime çekecekken yan masamdaki bugün ne giysemdeki hakana benzeyen adam yanıma yaklaştı ayağa kalkarak bi an gerildiğimi hissettim şakaklarım terliyordu ..

    sigarasını aldı ateşinizi alabilirmiyim ? diye sordu .. derin bir oh çektim belli etmeden tabi alabilirsiniz dedim.. demez olaydım yanımıza oturmaya kalktı ... oturmaya kalkmaz olaydı...
    ···
  14. 114.
    +1 -3
    Arabaya doğru yola koyuldum…içten içe küfrediyorum ama işte ama…var bişeyler ve ben ne olduğundan emin değilim…


    Giderken merve’yi aramaya karar verdim. Kafami dağitmam lazimdı. biriyle oturup konuşmam ve bugün olanları kafamdan uzaklaştırmam gerekiyordu.

    Unutmaya çalıştıkça bir oğlu olduğunu ve evli olduğunu ,daha çok yer ediyordu beynimde…

    +Merve ne haber ben cass
    -iyiyim canim senden ne haber ?
    +iyiyim bende müsaitsen buluşalim
    -olur.. şuan istinye parktayım
    +tamam canim geliyorum hemen

    Gitmez olaydim

    Ama gittim….

    Nerden bilebilirdim ki….

    O gün mervenin öleceğini…
    ···
  15. 115.
    +2 -2
    benim anlamadığım neden hepiniz bir olmuş gibi küfür ediyorsunuz...

    kısa yaz derseniz kıza yazarım sorun değil ama küfür etmeniz şevkimi kırıyor lan...

    bir de yine özel mesajlar gelmeye başladı, hangi kitaptan araklama diye, kitaptan araklama falan değil ki ben lise mezunu bile değilim, lise terkim, hani saysan şu yaşıma kadar okuduğum kitap sayısı ikiyi geçmez o da orta okulda öğretmenin zoruyla...

    ayrıca anlattıklarımın hepsi de gerçektir, bunları hikayenin gidişatına göre capslerle de destekleyeceğim...
    ···
  16. 116.
    +2 -2
    neyse beyler devam ediyoruz..

    merve'yle bulusmak icin istinye park'a gitmistim. Oraya vardıgımda merve'yi tekrar aradım

    +merve ben geldim, sen nerdesin?

    -Üçüncü kattayım Hotiç'in orda ayakkabı bakıyorum.

    +tamam anladım geliyorum şimdi

    hotic'e girdigim zaman merve ordaydı işte. resmen dükkanın icini parlatıyordu.. onu gördügüm zaman "ulan salak cass burda canlı kanlı tanıdıgın nerdeyse hergün gördügün güzelim merve varken ne işin var tanımadıgın gibtiritaktan sözlük yazarı bi kadınla?" dedim.

    icimden dedim tabi beyler

    demez olaydım..

    merve cizme bakıyordu kendine. elinde mavi renk bi cizme vardı bana gösterdi bunu..

    +sence nasıl?
    -cok güzel, sana da cok yakısır. denesene

    beyler gercekten cok güzel bi cizmeydi.. mavi rengi ne deri mi ne gibimse artık parlıyordu.. yaklasım 5-6 santimetre kadar topugu vardı..

    merve orda calisan adamdan 37 numarasını istedi. adam cok klagib bi zengin magazası calısanıydı.. beyaz gömlegi siyah kumas pantolonu parlayan ayakkabıları ve kemeri ve tabi ki arkaya dogru jöleledigi sacları.. adam merve'ye gülümseyerek "Tabi, bi saniye" dedi. adamın gülmesinden kıllanmıstım ama sonra "dur oglum cass, varoşlugun alemi yok. rezil olmayalım bi de burda" dedim.

    neyse beyler adam cizmeyi getirdi. merve o her yerde olan yuvarlak cok yumusak koltuk gibi şeye oturdu.. ayagında babet vardı.. hafiften pembe gibi. ama cok acık renk bi pembe. altında da kırmızı kareli birazcık bolca diz kapagı hizasında olan bi etek vardı. o cizmeyi giymek icin ayagındaki babeti cıkarırken ben de kemerlere bakıyormus gibi yaptım. sonra bana seslendi

    +cass

    -efendim

    +giymeme yardımcı olur musun?

    -tabiki..

    öküzlük bende işte beyler.. ama nerden bilebilirdim ki benden böyle bir sey isteyecegini.. sonucta iliskimiz iki arkadas iliskisiydi.. simdiye kadar hic bi arkadasıma da cizme giydirmemiştim..

    keske giydirseydim
    ···
  17. 117.
    +2 -2
    muhsin, arif’i sorduğu için bozulmuştum zira arif’i sevmediğimi bildiği halde muhabbetini açması canımı sıkmıştı…

    arif, 24 yaşındaydı o vakitler… meyhaneci sabri ağabeyin yanında garsonluk yapıyordu… o da depremde babasını kaybetmiş, annesi ve ablasıyla hayata tutunmaya çalışıyordu… arif 22 yaşındayken ablası nazmi’yle kaçmış; arif de nazmi’yi bulup öldürmek istemişti fakat biz; yani ben , muhsin ve sabri ağabey araya girince biraz yumuşamış ve ablasını nazmi’ye vermişti… gerçi vermese de nazmi almıştı ama düğün dernek kurulup ablasını evlendirince mahallede başı dik olarak dolaşabilmişti…

    nazmi, 27 yaşlarında , 1,75 boylarında 110-120 kilodaydı… (2010), mahallede nalburculuk yapan bir esnaf, aslına bakarsanız nazmi’de bırakın kız kaçırmayı, kızlarla konuşacak cesaret bile yoktu, kendisi pısırık erkek olarak nitelendirdiğimiz bir erkek grubundaydı… kılıbık da diyebiliriz… kimseye de zararı olmayan bir adam… mahallede herkes tarafından sevilen, sayılan ama en çok da sevilen biri, zira şen şakrak ve şakacı yanları, yaşının gösterdiği ağırlıktan daha ağır basıyordu… mahallenin ton ton nazmi’si… hem neden sevilmesin ki… kimseye zararı yok, küfrü yok, kumarı, sigarası alkolü hiç yok, böyle bir adam işte…

    arif’in ablası, yani fikriye, fakirlikten ve arif’in dayağından kurtulmak için nazmi’nin aklına girmiş ve ona kendini yamamıştı… her ne kadar nazmi’nin annesi ve babası karşı çıksalar da fikriye kadınlığını kullanarak nazmi’yi avuçlarına almış bir dediğini iki ettirmiyordu… pek güzel sayılmasa da at gibi kadındı… dolgun göğüsleri, dolgun kalçaları ve uzun saçlarıyla tam bir şırfıntı…

    muhsin’e bozulmuş sigaranın dibine vuruyordum…

    —tamam lan, bozulma hemen
    +ne bozulması muhsin, onun ben…
    sigaramdan bir fırt alarak arif’i döver gibi küllüğe vura vura söndürdüm…
    +küfür ettireceksin bana illa
    —lan tamam, yapmış bir eşeklik işte, bildiğin arif işte…
    +ne eşekliği ya, merve’ye arkadaşlık teklif etmiş puşt. arkadaşının sevgilisine asılmak hangi kitapta yazıyor.
    —sevgilisi…?
    +neyse ne işte, benim merve’ye olan hislerimi biliyor mu bilmiyor mu?

    muhsin, sustu cevap vermedi ki o da benim haklılığımı biliyordu ama yine de arif’i dövmemi yadırgıyordu… az bile yapmıştım aslında… ağzını burnunu dağıtmıştım ama kızgınlığım hala geçmemişti… merve de söylememişti, seval söylemişti bana, iyi ki de söylemiş, yunus amcanın yanında gördüm, merhabalaştıktan sonra biliyor musun dedi, neyi dedim… arif, merve’yi seviyormuş… bunu duyduğum gibi meyhanede bittim… arif’i dışarı çağırdım, gelmedi… o gelmeyince ben meyhaneye dalıp yaka paça dışarı çıkardım, sorgusuz sualsiz giriştim, birkaç tokat ve yumruktan sonra kanlı ağzını görünce bir daha merve’nin yanında görürsem seni öldürürüm dedim ve bıraktım fakat puşt her yerde puşttur ya bu puşt da bırakır bırakmaz cebinde sakladığı delgeçi çıkardı… bastı düğmesine “şrankk” diye bir ses çıkardı… delgeçten korkacağımı sanıyordu ama yanılıyordu… arif, ayağa kalkar kalkmaz sağ elindeki delgeçi bana doğru rastgele savurmaya başladı, bir iki boş hamlesinden sonra sağ elini yakaladım, bileğinden tutup çevirmemle yere diz çöküşü aynı anda oldu… ben bileğini çevirdikçe eşek anırması gibi ses çıkararak inliyordu… elinden delgeçi aldım, göğüs kafesine oturarak boğazına dayadım… sabri ağabey yetişmeseydi gırtlak borusuna tüneli kazıyacaktım ama bırakmadı… elimden tuttuğu gibi beni çekti, bırak desem de bırakmadı, “annene dua et yoksa ciğerini deşer itlere yedirirdim” dedim... elinden aldığım delgeçini de yaslandığı telefon direğine fırlattım… delgeç telefon direğinde sallanırken arif gözlerimin içine avına odaklanmış bir domuz gibi bakıyordu…

    +ben gidiyorum muhsin, araba için sağol
    —olmuyor ama birader
    +sen de biliyordun değil mi?
    —neyi?
    +arif’in merve’ye teklifini?

    muhsin sustu… cevap vermedi, vermek istemedi ki bu da bildiğinin resmiydi…

    kaşlarımı çatarak başımı önce sağa sonra sola çevirdim, olmadı muhsin bakışıydı bu, muhsin arkamdan seslense de duymamazlıktan gelerek yazıhaneden çıktım, arkama bakmadan da oradan uzaklaştım... muhsin’in sokağını çevirir çevirmez cebimden sigaramı çıkardım, yaktığım gibi ciğerlerime muhsin’in ihanetini çektim...

    sen de mi muhsin… ayıp ettin be, kardeşim ayıp ettin… hem de çok ayıp ettin, benden önce gidip arif’i dövseydin ya, bu mahallede bir sen vardın, oldu mu şimdi… yunus amcaya mı uğrasam, kaç biram vardı ki, dün gece ne içtim ben, ayıp ettin muhsin, hem biliyorsun hem de saklıyorsun… ben olsam yani seval'e öyle bir şey yapsaydı senden önce gider gebertirdim, kim olursa olsun, sen ne yapıyorsun? saklıyorsun… dört miydi, beşti en son galiba… sabah dolabı açtım mı ben, kahvaltıyı nerede yaptım ki, evde mi yaptım… ayran mı bu oğlum, ekşir mi al işte, en son bir kırmızı tuborg içmiştim… acaba seval mi söyledi muhsine, arif mi? eğer arif söylemişse ben bir daha muhsin’e selam dahi vermem… yok ya o kadar da değil…

    yunus amcanın yanına gelince sigaramı attım, 5 adet bomonti , 1 adet de kırmızı tuborgumu aldım… yunus amca yüzümdeki çarşamba pazarını görünce ne bir soru sordu ne halimi, ben de anlatmadım…

    eve gittim, elimdekilerinden birisini masaya diğerlerini dolaba yerleştirdim, dünden kalan da iki bomonti bir de kırmızı tuborgdu…

    sözlüğe giriş yaptım… “inbox”um mavi yanıyordu, tıkladım… ucu sivri dibi kalın bomonti şişesini kafama diktim… ne kadar içtiğimi hatırlamıyorum ama yarıladığımı tahmin edebiliyorum…

    elif mesaj göndermişti…

    "... )

    kahve kokulu, bahar gözlü ceylanım sen kızdın bana biliyorum ama kızma bana ne olur kızma benim için çok değerlisin hemde çooook. şu an beynim olasılıklar cenneti bende o cennette bahar sarhoşu bi arı gibi uçuuyooorruuummmmmmmm. sonra karar verip bi çiçeğe konuyorum acele etmeden tek tek parmaklarımı batırıp tadını çıkara çıkara keyifleniyorum. daha daha sürsün bitmesin bi tek o olsun diyarımdaki çiçek diyorum sonra bir el uzanıyor karanlıklarımdan tutuyor beni kanatlarımdan gel bakalım diyor işte burası senin yuvan. tadı parmaklarımda ağzımın kenarında bi parça kıyamıyorum onu yalamaya hoşçakal tatlı sevgilim diyorum hoşçakal beni unutma yanlızca diyorum, çünkü sen benim hem kalbimdesin hemde aklımda ... özür dilerim kahve gözlümmm(
    cevap yaz | önceden | sil | 4 şubat 2010, perşembe 18:45

    cevap yazmadım, gibtir git, koyduğumun huursu deyip sözlüğü kapattım, winampı açıp pencere kenarındaki koltuğuma geçtim…

    mazlum çimen, yavuz bingöl, nurettin rençber, ahmet kaya…

    onlar söyledikçe ben kederlendim, kederlendikçe içlendim… yine fal tuttum ama bu sefer salt merve’yle kendime…

    kaçıncı biradan ya da şarkıdan sonra hatırlamıyorum ama dış kapımın sesi müziği bastırdığını fark ettim… biri ya kırmaya ya da söküp zütürmeye çalışıyordu…

    kim bu münasebetsiz deyip, kapıya doğru yöneldim…

    --spoiler--
    seval’in ilk bana söylediği gün var ya hani, hani arif’i ilk tartakladığım gün, işte o gün arif’i öldürmemiştim ama keşke öldürseymişim…
    --spoiler--

    dipnot : delgeç = sustalı
    Tümünü Göster
    ···
  18. 118.
    +4
    sigara reklamı yapıyor adam, hikayenin başından beri 100kere sigara içti sadece 2kere sıçtı
    ···
  19. 119.
    +2 -2
    @1556 lan neresi az, son part 2500 karakterlik bir entry...

    gözünüz doysun lan, biri çıkar der az yazıyorsun, diğeri "insan okuyacak bunu" kısa yaz der...

    bu ne yavşaklık lan!
    ···
  20. 120.
    +1 -3
    hikayeyi yarım falan bırakmıyorum, nereden çıkardınız ki onu?

    şu an yazıyorum, ya bu gece ya da yarın gece toptan atarım...

    bir de not düşelim buraya ha ne dersiniz...

    http://fizy.com/#s/126c94

    ayrıca hikayedeki belirsizlikleri ya da aklınızdaki soruların cevabını gidişata göre alacaksınız...

    Küçük ve önemsiz soruları da bugün fırsat buldukça cevaplarım...

    biri, bize ne "senin evindeki lambadan" demiş, o lambayı anlatmadan; "gülşen teyzelerin evinin önündeki arabayı, içeride birilerinin olduğunu ve evlerinin tam karşımızda olduğunu" nasıl anlatacağım...

    Biri de günlük mü tutuyorsun diye sormuş, erkek adam günlük mü tutarmış...

    Biri de adam "Maltepe sigarasının rekldıbını yapıyor" demiş, hikayeyi nereden okudun bilmiyorum ama içtiğim sigaranın markasını yazmış idim, rekldıbını yapsam o sigaranın rekldıbını yapardım...
    ···