siz denizlere hakim olabilirmisiniz

evet arkadaşlar edebi giriyorum çünkü hayatımın hikayesi en güzel kızının hikayesini anlatıyorum.1-2 kişi olsa kafi hızlı yazıcam.

@2 kızın adı denizdi

dinliyorsanız anlatıyorum panpalar bir işaret verin

5. sınıftayım. ilkokul bitmiş. elveda balosu yapılıyor.o zamanlar dilara diye bir kızla çıkıyorum. bizim sınıfın en güzel kızıydı.ama diğer sınıfların?
ben baloya erkenden gelenlerdendim. üstümde bir gömlek. çok öyle abartı yok ama iyi duruyorum. arkadaşlar gelmeye başladı sırayla. işte bizim ekibi gördüm. oturduk bir masaya konuşuyoruz. herkesin aklında kimle dans edeceği var. kızlar gelmeye başladı. hepsi o kadar abartılıydı ki.klagib saçlarını birşey yaptırmışlar. üzerlerinde etek gibi birşey.

müzik çalıyor birkaç kişi dans ediyor falan.ben acıkmıştım. yemeği bekliyordum. işte yemekler geldi falan. yemekleri yedikten sonra herkes kurtlarını dökmek için sahneye çıktı. hareketli müziklerde kopuyorlar falan.ben de etrafı kesiyordum. dilara yanıma geldi. dans edelim mi dedi. tuttum elimden çıktık sahneye. okulda çok meşhurduk. çünkü sevgili olarak bilinen birtek biz vardık. kıskanırdı herkes bizi. daha sonra romantik tarza geçti müzik. dans etmeye başladık dilarayla. herkesin bir eşi vardı.her erkeğin yanında bir kız, bazen kız kıza dans eden, hatta kız partner bulamayıp erkek erkeğe dans eden forever alone lar bile vardı. birkaç kız dans etmiyordu. göz ucuyla baktım. ışık diye bir kız oturmuş köşeye kolasını içiyordu.bir kız daha vardı. onunda partneri yoktu...

o kızı tanımıyordum ki kendime çok popülerim derdim.o kızın üstünde simsiyah bir elbise vardı. gözlerimi bacaklarından alamıyorum. hele o omuzlarını geçmeyen küt sarı saçları. arkadan görüyordum kızı ama çok güzeldi. uzundu benim gibi ve kilolu değildi. yemede yanında yat tarzı.bir o kıza baktım bir dilaraya. dilara siyah uzun saçlı. güzel bir kız.ama sarışın değildi işte. hayal kırıklığına uğradım. yoruldum deyip oturdum bir köşeye.o sırada yanıma sude diye bir kız geldi. sude normal tipte bir kızdı. hiç sevgilisi yoktu.bu yüzden bütün vaktini millete sevgili ayarlamakta geçirirdi. çöpçatanlığın kitabını yazmıştı. onun kulağına fısıldadım.bu kızı bana ayarla dedim ve parmağımla o kızı işaret ettim.bir sevinç doldu buna gülmeye başladı falan. sonra kızın yanına gitti. bende onlar dans ederken utandım arkamı döndüm. etrafımda arkadaşlarım vardı. çok popüler gözüküyordum. ince hesap adamıydım ben. arada bir arkama bakıyordum. sudeyle o kız konuşuyordu

bir ara kızın düşünceli olduğunu gördüm. soğukkanlılığımı yitirmiyordum.o kızın farkında değilmiş gibiydim.5-10 dakika geçti. sude yanıma geldi.kem küm etti. sonra kız sudeye 'tipim değil' demiş. beynime kan sıçradı. tüm kızlar bana hayrenken o neden değildi? üzüldüm elbet. neyse dilarayı aldım tekrar. kıskandırmak için kızın gözüne sokarcasına onla dans ettim. dilarada çok mutluydu. neyse balo bitti. karne gününe 1 hafta var. kızı araştırma vaktiydi. etrafı taradım. E sınıfından çıkarken karşılaştık. bana özel bir bakışı yoktu. bana dirsek atıp geçerken gerizekalı dediğini duymuştum. iyice rezil oldum dedim içimden. daha sonra arkadaşlarımı topladım. kızı takip ediyoruz falan. daha sonra e lerden bir çocuğun önünü kestik.6-7 kişiyiz.o çocukta e lerin en popüleri gibi birşeydi.şu kızın adı ne dedim. baktı gülüp napıcaksın dedi. soruma cevap ver dedim. deniz dedi. sevgilisi varmı dedim.o öyle tiplerden değil dedi. tamam eyvallah deyip gönderdim çocuğu. tenefüslerde tüm sınıfı toplayıp kızın önünden geçiyorduk. amacım ne kadar tanındığımı ona göstermekti

kız benim yüzüme bile bakmıyordu. çok üzülmüştüm. karne günü falan geçti.biz yine aynı çete tatilde toplanmış cafe de oturuyorduk. ardından beni bir iki dürttüler. baktığımda o kızı yani denizi gördüm. saçları uzamıştı. daha bir güzel olmuştu böyle. yanında irice çirkin kız ve bir erkek vardı. oğlan bizimle yaşıt duruyordu. karşımızdaki masaya oturdular.ama kız bizi görmemişti.o sırada bizim diğer ekipte geldi. içinde kızlarda vardı. arkadaş toplantısı gibi birşey yapıyorduk. etrafımda arkadaşlarım çok artist duruyordum. daha sonra biz futbol oynamaya karar verdik. büyük bir kalabalık halinde cafenin yanında halı sahaya gittik. deniz de arkamızdan geldi. kadrolar kurarken oğlan geldi yanıma bende oynayacağım dedi. aldım onu oyuna. birkaç metre arkasından deniz ve o kız geliyordu. sinirli gözüküyorlardı. tribünlere oturdular. deniz o oğlana kızmıştı ki bizle maç yapıyordu.ona tam küfür edicektim ki göz göze geldik. küfürü de ağzından kaçırdı. sanki bana söylemiş gibiydi. şaşırmış bir şekilde ona baktım

maçı oynarken daha bir iyi oynuyordum.gol atınca çok cool oluyordum falan. neyse gittiler. birgün denizin bir arkadaşıyla tanıştım. konuşurken bana 'deniz'de muş'a taşınacak çok kötü oldu' dedi.bir an sustum. boğazım ağrıyordu. uzaklaştım ordan. oturdum bir köşeye ağlamaya başladım.bir andan da isyan ediyordum.eve gittim. babam şehir dışındaydı. annem vefat etmişti. tektim evde. oturdum ağladım. kendime geldiğimde bayılmış olduğumu anladım. gittim birşeyler yedim. uyudum daha sonra. sabahleyin heyecanlı fakat üzgün birşekilde kalktım.o gün ortaokuldaki sınıfım belli olacaktı. hepimiz karma olacaktık. okula gittim doğruca. okulun önü bomboştu. saat erkendi çünkü. kapıya bir sürü kağıt asmışlardı. adımı aradım fakat bulamadım. sonra oradaki hizmetli benim adımı gösterdi.f şubesine düşmüşüm. denizin adını aradım.b şubesinde gözüküyordu. keşke listedeki gibi olsaydı muşa gitmeseydi dedim üzgün bir şekilde.eve gittim. arkadaşlarıma hangi sınıfa düştüklerini söyledim. şansıma en iyi arkadaşlarımda b ye düşmüşlerdi.f şubesi adeta serseri yuvasıydı.

yaz çabucak geçti.f şubesinde 22 oyla sınıf temsilcisi seçilmiştim. mutluydum ki okulun ilk günüydü.bir alt kata indim b şubesinin kapısına gittim.bir baktım, deniz en ön sırada oturuyor. arkadaşlarla konuştuk falan. okulun 3. günü. içeriye müdür yardımcısı girdi.kim sınıf değiştirmek istiyordu dedi. başak diye bir kız parmak kaldırdı.b şubesine geçmek istiyorum dedi. tamam baban dilekçe yazsın dedi müdür yardımcısı. üzüldüm.keşke ben de sınıf değiştirsem dedim içimden. ertesi gün müdür yardımcısı tekrar girdi içeriye. kızım dilekçe nerde dedi. unuttum hocam özür dilerim dedi. cuma günü getirmeyi unutma dedi. bende o şans kaçmaz dedim. kendi kendime dilekçe yazdım.bu kızın servisi erken geliyordu.o yüzden bende daha erken uyandım. gittim okula verdim dilekçeyi. adam bana yaptım kaydını dedi. ardından başak girdi içeri elinde dilekçesiyle. hocam der demez mdr yrdmcısı şansına küs dedi kıza. arkadaşın senden önce davrandı dedi. kız ağlayarak odadan çıktı. büyük bir sevinçle sınıfa girdim

dinliyormusunz panpalar?

duvara anlatıyor gibiyim

sınıfa bir girdim. millet bana suçlu gibi bakmaya başladı. başak oturmuş sırasında ağlıyor sınıfta etrafında toplanıyordu. beni görünce başak üzerime yürüdü. şerefsizsin dedi. güldüm.bu iyice kafayı yedi.o sınıfı ben senden daha çok hakediyorum dedi.hak etseydin giderdin dedim. okulun bitmesini iple çektim. haftasonu allah'a dua ettim. yarabbim ben o sınıfa deniz için gidiyorum ne olur beni yüzüstü bırakma. birbirimize söz verelim ben bir yıl boyunca çalışıcağım babama iyi davranıcağım sende denizin gönlünü dönem sonunda bana vurduracaksın dedim. şizofreni değilsem bir ses pekala dedi bana. pazartesi sabahı erkenden kalktım. aldım çantamı çıktım evden. andımızı okuyacaktık. bende o sefer ilk kez b şubesinin sırasına geçtim. herkes beni selamlıyor tokalaşıyorum falan. geçtik sınıfa çok mutluydum.efe diye bir çocuk vardı. onunla sıra arkadaşı olmuştum. bana çok benziyordu davranış olarak. zaten kısa sürede kanka olduk. dersleri dinlemiyordum. çünkü aklım denizden çıkmıyordu

sonra içimden bir söz bana sözünü tutmuyorsun dedi. asıldım derslere.ne dışarı çıktım ne oyun oynadım. okulda herşey güzel gidiyordu.ama birşey hariç. deniz bana birgün beden dersinde 'insan intikam almak için elinden geleni yapar, böylece yalnız kalır'dedi. beni yanlış anlıyordu. hiçbirşey demedim. denizin bana davranışları berbattı. bana deyince elini mendille siliyordu falan.ama herşeyi o dıbınakodumun huursu buse bini yapıyordu. denizi kışkırtıyordu. birgün medya dersinde hoca bize pano hazırlamamızı söyledi. görevli olarakta beni denizi ve buseyi seçti.o zaman herşey iyi geçti. denize sen muşa mı taşıncaksın dedim.yok öyle şey deyince dünyalar benim oldu. aramızdaki buzlar erimiş gibiydi. ertesi gün kulüp seçimleri vardı. kura seçiliyordu. edebiyat kulubüne geldi sıra. çekildi kura deniz ve ben çıktım. öyle mutluydum ki bu işin mutlu biteceğine inanmaya başlamıştım

kulüpler çarşamba oluyordu. çarşamba günü geldi çattı.o da yetmezmiş gibi denizde yanıma oturdu.ilk kez benle konuşup esprilerime gülüyordu. dedim kulüp çıkışı herkese oldu bu iş diye.ama ertesi gün deniz bana gelip herkesin içinde iki konuştuk diye sevgili olmadık dedi.o günden sonra benden dahada soğudu. beni sudan sebeple hocaya şikayet etmeye başladı. bende denize soğumaya başladım. dıbına koyim böyle işin dedim. derslerime baktım. denizi unutacağım dedim.2 hafta denizi hatırlamadım bile. notlarım tavan yapmıştı.bir gün sosyal dersinde güneş aniden parladı ki hava yağmurluydu. deniz tahtadaydı.o yüzü güneşle bir ışıldandı.nur indi kızın yüzüne dedim o zaman bu işten vazgeçmek yooook.bir gün okulda bir tartışma yapacaktık. teknolojinin yararları ve zararları ile ilgili.2 grup oluşturulacaktı. bende grubu oluştururken deniz geldi. bende senle çalışmak istiyooruum dedi. aldım onu gruba

kız bana sahip çıkıyordu adeta.biz zararlar hakkında çalışcaktık. deniz o gün aslan gibiydi. desen benim için ölürmüsün ölürdü kız adeta. tartışmayı da kazanmıştık. denizle harika gidiyorduk. hoca bizi takdir edip herkese örnek gösteriyordu. birgün denizi bana bakıp hayallere dalmışken gördüm. farkedildiğini göründe sirkildi. gülümseyerek önüne döndü. günün birinde okula bir ilan asıldı, ilkbahar futbol turnuvaları. hemen gidip kaydımı yaptırdım. okul bize forma dağıttı. kaleciydim ve 9 numarayı almıştım. umut ismine yakışıyordu 9.(adımı ifşa ettim)giydim kırmızı formayı antrenmanlara başladık. çeyrek final maçıydı.4-0 yendik a şubesini ardından yarı final'de e şubesini yani dilaranın sınıfını aynı skorla geçtik. final maçı f şubesiyle yani eski sınıfımla idi. maç başlamadan önce bir gürültü koptu. beden hocası maçı durdurdu.bir baktık bizim sınıf sahaya inmiş.din hocası izin vermiş. elbet deniz de orada destekliyorlar bizim sınıfı. kaleciyim bende. şutlar geliyor kendime yerlere atıyorum falan.

ama bizim eski sınıf çok iyi oynuyor. serseri yuvası demiştim. binler futbolun kitabını yazmışlar. kaleye destek olsun diye 2 kişiyi sokmuştum.top beni geçerse ayaklarıyla çıkarsınlar topu diye. adamlar maç boyu tek kale oynadılar. maç sıfır sıfır bitince penaltılara gitti maç.ilk penaltıyı yedim. bizimkiler de kaçırdı. ikinci penaltıyı kurtarmıştım. herkes alkışlıyordu beni. hele deniz. gülücükler saçıyordu. maç böyle gitti.en son 20-20 oldu. geçti topun ardına birisi çekti çutu. kafamla kurtardım. herkes seviniyor. çok kritik bir andı. penaltı gol olursa kazanıcaz ama kimse kullanmıyor. geçtim topun ardına çektim şutu kalecinin beşiğinden gol. herkes üstüme çıktı.bir baktım beni havaya atıyorlar. okula omuzlarda döndüm. deniz geldi sarıldı bana. napacağımı bilemedim

günün birinde bir gezi yapılacaktı. aynı zamanda 6.sınıfın bitmesine de 1 hafta kalmıştı. gezi ormanlık bir alana piknikti.1 gün orada kalacaktık. çadırlar falan herşey hazırdı. gün eğlenceli geçti. akşam olunca herkes çadırlara uyumaya gitti. denizin çadırına gittim. uyumuyordu deniz. beni görünce yanıma geldi. biraz dolaştık zifiri karanlıkta. ardından ona hayat hikayemi anlattım. sonra beni durdurdu. gülerek ben senin her hafta çıktığın o 2-3 kıza benzemem dedi. başımı öne eğdim. deniz hazırmısın dedim. hayır dedi. sonra bende konuşacağım dedi. beni niçin hocaya söylediğini ve bunun için pişman olduğunu herşeyin busenin suçu olduğunu söyledi. devam edicekti ki onun dudaklarına yapıştım.10 saniye öylece kaldık. ardından beni tokatladı.ama gitmedi.ben buna hazır değilim dedi.ve gitti. çok üzülmüştüm. üstelik o okula 7.sınıfta devam etmeyecektim

son bir haftayı berbat geçirdim. hasta gibiydim.ama onu unutacağım dedim kendi kendime.ve onu gerçekten unuttum.8.sınıftaydım. kolejde tam burslu okuyordum. babam yoksa beni gönderecek parası yoktu. babamda hastaydı saçları dökülmüştü. kanser olduğunu öğrendim. çok kötü olmuştum. destek olmak için cafelerde çalışıyordum. denizi hiç görmedim. lise'ye girmek için sınava girdiğim zaman eve umutlu birşekilde döndüm.iyi olacak baba dedim. babamın hali yoktu. çok kötüydü. ağlayarak odama geçtim. haftalar sonra sonucum açıklandı. çok mutluydum. galatasaray lisesi'ni kazanmıştım...

orada mısınız panpalar?