unutulan silinen terkeden hatta vefat eden tüm yazarların anısına
siz bilmezsiniz ki. bilemezsiniz. ama sizi çok seviyordum ben. tanımadan, hatta çoğunuzla konuşmadan. günlerce, haftalarca ve aylarca bekledim sizi. belki tekrar girersiniz sözlüğe diye. ama gelmediniz. gelenler oldu ya gelmeyenler?
bu gün doğruluğuna inanmak istemediğim çok üzücü bir haber aldım. belki kandırılıyordum ama inanmaktan başka çarem yoktu. aylarca beklediğim bir yazarın ölüm haberini aldım bugün. kim mi? aslında bende bilmiyorum. gördüğümüz zaman hiç önemsemeyeceğimiz biriydi ama. 8.nesil bir yazardı. topu topu 60-70 entrysi vardı ama...
geldiği ilk günü, o başlığı açtığı ilk günü hatırlıyorum:
mini etekli kızın biri kapıda duruyordu. başlıktan tam olarak emin değilim ama aşağı yukarı buydu başlık. ilk entrysinden doluşmuştuk başlığa. gerçekten bir kaybedişi, bir dibe vuruşu anlatıyordu. inci sözlükte tamamen okuduğum tek hikayedir her ne kadar yarım kalmış olsada. gösterilen ilgiye o da çok şaşırmıştı ve hatta şöyle demişti 'o zaman en baştan anlatayım'.
ramazan zamanıydı. sahura kalkar kalkmaz girip kontrol ediyordum acaba ne yazdı diye. böyle çok devam etmedi ama. bir hafta belki daha uzun zaman oldu yazmadı. biz hala merak ediyoruz tabi sürekli pmden nick6ından buna yazıyoruz devam et diye. bi ara öğlen vaktiydi galiba girdi, internet kafede olduğunu evdeki internetinin kapandığı faturayı ödeyip en kısa zamanda açtıracağını yazıp çıktı.
biz o zaman faturayı biz ödeyelim gibisinden muhabbetler yapmıştık. işte o entryden sonra bir daha hiç girmedi sözlüğe. samimi söylüyorum 4-5 ay bekledim haftada bir kontrol ediyordum. sonrada çıkardım takibimden. devamı gelmeyeceğini anladım.
aradan zaman geçti bazı özel sebeplerden sözlüğü bırakma ihtiyacı hissedip hışımla tüm entrylerimi silmeye başladım. sildikçe o başlığa geldim. ilk reservlerimdendi. başlıkta ki tüm yazılarını silmişti yada silinmişti bilemiyorum. bi iki tane up entrysinden baktım. başka hiçbirşey yazmamış. hesabımı sildirdim.
bu gün benzer bi hikaye yazarıyla muhabbet etme imkanını yakaladım. derken bu başlığı hortlatmak geldi içimden. entryi girdikten sonra başka bir yazarla pm üzerinden görüşmeye başladık. bu yazarı tanıdığını ve vefat ettiğini söyledi. hikayesinde de böbrek hastası olduğundan bahsetmiş ama ben hatırlamıyorum. böbrek yetmezliğinden vefat etmiş. ne diyebilirdim ki. inansamıydım? hala diyorum kendime inşallah yalandır. kandırmıştır beni...
eski başlıklara bakıyorum mesela. önemsenmeyecek olan yazarlara bakıyorum. hiç entry girmemiş 4-5 ay boyunca. nick6 bomboş. bi iki kişi dışında kimse neredesin dememiş. hatta hiç denmeyenlerde var. belki öldü. artık aramızda yoklar. peki kimin umrunda? kim tanıyor onları? kim önemsiyor?. hiç kimse. unutulmak ne kadar acı. eski ahbablarıma bakıyorum, sözlüğe ilk hesabımla kayıt olduğum zaman beraber muhabbet ettiğimiz adamlara bakıyorum. bazıları yoklar.
neredesiniz? hepinize diyorum neredesiniz? tanıdıklarım tanımadıklarım neredesiniz ulan? neden haber vermediniz giderken. son kez bi kaç kelam emediniz? ben iyiyim demediniz neden? belki gibtir git diyecektik ama en azından o dakikalarda giblediğimiz kişi olacaktın. ama yoksun. özlüyorum sizleri. siz benim için ne kadar değerli olduğunuzu bilmiyorsunuz.
ben sizleri gerçekten tanımadan sevdim. hikayelerinizi sevdim. benimsemediğim inançlarınızı, ideolojilerinizi, farklılıklarınızı sevdim. unutlmak gerçekten zor işte. insan kalıcı olmaktan ziyade, öldüğümde hayırla anan birileri olsun istiyor. çoğunuz diyordur ki beni kim tanır ki? tanınıyorsunuz binler işte. göz arıyor. nickleriniz gün boyu dilime dolanıyor gülüyorum. sizleri gerçekten seviyorum.
unutulmuş, bir şekilde buradan bu dünyadan ayrılmış, haber alamadığım, görüşemediğim ve belkide birdaha asla göüşemeyeceğim tüm yazarları saygıyla anıyorum. siz unutuldum sansanızda ben unutmayacağım. söz uçar belki entryler ve hatta yazarlar uçar ama anılar daima kalır.
siz benim için gerçekten önemliydiniz