-
126.
+13https://www.youtube.com/watch?v=OJwd54SAtjo
bu gürültü beni epey rahatsız etti.
o ise bunu farkedince \'neden uyarmıyorsunuz\' dedi.
üst komşumun alkolik bir adam olduğunu, bir defa uyarmayı deneyip, binbir hakaretle
geri evime döndüğümden bahsettim. çatlarında ufak bir çatılma gördüm bunları dinlediği sırada.
bana eşlik eder misiniz? dedi ve elini uzattı.
elimi uzattım bir hipnozda gibi.
dokunduğum en soğuk ellerdi.
bana \'hadi şu komşunuzu beraber uyaralım\' dedi.
bunu dediği anda olayın ciddiyetini anladım.
\'asla\' dedim. \'asla olmaz çünkü kaldıramam bunu\' dedim.
üstteki haşarı komşumu öldürmeyi düşündüğü, ve bunun bana bir iyilik olacağını
düşünmesi, onun kendi dünyasına aitti.
\'elbette öldüreyeceğim, amacım konuşmak\' dedi.
bir süre soğuk ifadesiz gözlerine baktım. \'tamam\' dedim. -
-
1.
+2 -1Adam öldürürse azmettirmekten tutuklanmalı amk karısı. Lavuk zaten seri katil ne gibime komşuyu kötülüyon amk kahpesi
-
1.
-
127.
0Rezervatullah
-
128.
+15beraber üst kata çıkıp kapısını tıklattık.
ve kapıyı sarhoş bir halde açtı.
+ne var siz kimsiniz (dedi üst komşu)
nameless ise \\\'içeri davet ederseniz, ufak bir konuda konuşmak istiyoruz\\\' dedi.
tüm bu nezakete karşı adam \\\'defolun gidin lan\\\' şeklinde cevap verdi.
tam kapıyı kapatıyordu ki adam, nameless kapıyı tuttu ve diğer elindeki bir tomar parayı
uzattı adama. \\\'bu parayı almak istiyorsan bizi iki saniye dinleyeceksin\\\' dedi.
adamın ise parayı gören gözleri parlayıp içeri davet etti.
çokca gerilmiştim ama bana sadece konuşacağını söylemişti.
henüz onu bile tanımazken onunla başka bir evde bir adamla konuşmak çok değişik hissettirdi.
sanki ışık hızındaydı her şey. sanki onunla yeni tanışıyor gibi değildim, sanki defalarca tanışmış gibiydim.
adam salona bizi davet etti, gözü ise paradaydı.
buyrun ne konuşacaksanız konuşun, sonra parayı verin gidin. dedi.
nameless o ara üstündeki kravatını çıkardı nazikçe.
gözlerine baktım ve \\\'\\\'hayır\\\'\\\' dedim.
hiçbir şey demedi. kravatının düğümünü tamamen çözdü.
sesim titredi \\\'hayır lütfen\\\' dedim.
kravatını tamamen düzeltince adama yaklaştı.
adam o an anladı. bir bağırtıyla ayağa fırlıyordu ki, eliyle bağırışını yarıda kesti.
ben titremeye başladım. kafayı yemek üzereydim. her şeyi ağır çekim görüyordum.
adam kurtulmak istedi, o arada adamın boğazına kravatı doluyordu.
adam elleriyle açmak istedi, gücü yetmiyordu.
bir yandan ağzını elinden kurtarıp bağırmak istiyordu ama başaramadı.
ben ağlama krizine girdim. şu an o duyguları tam tarif edemeyebilirim.
ama tek cümleyle anlatmak istesem. ben kötülüğü kanlı canlı gördüm derim.
sonunda boğazına tamamen doladığı kravatı sıkarak adamı boğdu.
bu travmanın etkisiyle aklımda kalan tek şey. adamın ölmek üzereyken
refkleks olarak hareket eden bacaklarıydı ve teki çıkmış terliği.
sonraki sabah nameless\\\'ın evinde uyandım. -
129.
+15nameless'In şehrin merkezinden uzak, yeşillikler için, bir dağ eteğinde iki katlı bir evi vardı.
ağlama kriziyle uyandım. nerede olduğumu bana açıkladı ve sakin olmamı söyledi.
+adamı öldürdüğümde kendini kaybettin, bir şoka girdin. sana da sakinleştirici verip uyuttum. güvendesin dedi.
'ben nasıl olur? bir adam öldürdüldü karşımda? ben nasıl olur?' şeklinde sayıklarken televizyonu açtı.
haber spikeri;
dün akşam saatlerinde levent'te bir apartman dairesinde korkunç bir olay yaşandı.
46 yaşında hulusi ökmen evinde bir kravatla boğalarak öldürüldü.
bir alt katındaki doktor ela sürmene ise kayıp. polis olayın detaylarını araştırıyor.
nameless'a döndüm. yorganı daha sıkı kavrayarak. tutsağın mıyım ben senin dedim.
tebessüm etti. hayır misafirimsin dedi. -
-
1.
-1sezon 2 cenaze hikayesine noldu aq
-
1.
-
130.
0yaz yaz yaz yaz
-
131.
-1bu arada ela kadınmı erkekmı
- 132.
-
133.
+14https://www.youtube.com/watch?v=Bw7WKhSnn4Y
bu konuşmanın ardından 'mutfakta kendine kahvaltılık bir şeyler hazırla' dedi.
ben de tüm bu kaosun içinde bir gülümsedim ve normalde böyle tutsak işlerinde odaya kahvaltı gelmez mi dedim.
yüzüme baktı ve 'seni aşık etmeye çalışmıyorum yalnızca anlaşılmak istiyorum' dedi.
daha sonra uzun salaş bir kazak ve kot giyip dışarıya odun kesmeye gitti.
o sırada ben de kahvaltı hazırladım kendime.
telefonum ise yoktu çantamda. akşam üstüne kadar eve gelmedi.
dışarıdaki işleri halletti. bahçeyle uğraştı.
bu durum beni aşırı rahatsız etmedi. nedense içimde bir his ona güvenebileceğimi söylüyordu.
ama yine de bunu kabul edemezdim. kaçmak için bir plan yapmalıydım.
camdan onu izledim bir süre. orada daha işi olduğunu görünce
sessizce arka kapıyı açtım ve çıktım.
aslında bunları yaparken panik değildim ama o kapıyı sessizce açtıktan
sonra kendi kendimi korkutmuş olabilirim. kalbim hızla çarpmaya başladı.
ve bir anda koşmaya başladım.
var gücümle koştum ormana doğru. o kadar uzun süre koştum ki, durduğumda ayaklarımda derman kalmamıştı. üstelik henüz bir yola da çıkamamıştım.
o an ormanın çıkışını bulamayıp derinliklerine gittiğimi fark ettim.
kanım çekildi. geldiğim yönü bulup o eve dönmeye bile razıydım ama bulamadım.
hava kararmış. soğuk bastırmış saçma sapan bir durumun içindeydim. -
134.
+15 -1tam umudumu kesip yaşlı bir ağacın gövdesine sırtımı yasmlamıştım ki,
el feneriyle biri gözüktü uzaktan.
bu kişinin nameless olması mı daha kötüydü yoksa başka biri mi?
korkum epey ayyuka çıkmıştı ki gölgeler arasındaki vücudunu tanıdım.
yanıma kadar geldi. \'bu saatte yaban domuzları çıkarlar avlanmaya, aç olduklarında
seni bile yiyebilirler\' dedi. tebessüm etti ve hadi gidelim deyip beni omzuna aldı.
o şekilde tam 1 saat boyunca beni taşıdı. evinin bahçesine geldiğimizde
\'nolur beni bırak gideyim\' dedim titreyen sesimle.
bana dönerek \'yalvarmana gerek yok, sen misafirimsin. gitmek istiyorsan arabamın anahtarı üstünde\' dedi.
inanamadım. nasıl yani tutsak değil miyim dedim.
-elbette hayır bu kendi çıkarımındı dedi.
+ama ben sandım ki...
-ne sandınız ela hanım.
+telefonum da yoktu.almışsın.
-hayır telefonunuz kendi evinizde. onu evde bıraktım. ama bu teorik olarak almak sayılmaz.
-gidebilirim yani. dedim.
elbette dedi ve arabasının kapısını açtı.
bindim ve kapımı kapattı. iki adım geri çekildi.
ben arabayı çalıştırdım.
döndüm baktım. o ise beklenenin aksine bakmadı. içeri girdi.
arabada tam 10 dakika düşündüm. neden gitmediğimi sordum durdum.
her şey hazır bas ve git dedim kendi kendime.
ama ne olduysa gidemedim.
tekrar kontağı kapattım ve o karanlık eve girdim.
hiçbir şey demeden gittim oturdum.
ve döneceğimden o kadar eminmiş ki, masada iki bardak kahve vardı.
kahvemi alıp yudumladım. nameless\'a dönüp \'\'peki şimdi\'\' der gibi baktım.
o da bana.
\'ben sadece bir seri katil değilim. büyük ideallerim var. büyük amaçlarım var. yapmak istediğim şeyler var\' dedi.
durağan bir şekilde \'nedir bu idealler dedim.
bana baktı ve gülümsedi. ben bu ülkeyi daha sonra bu dünyayı istiyorum dedi.
sadece \'\'nasıl\'\' diyebildim şaşkınlıkla.
\'\'genel ahlak kurallarını yıkacağım, belki politikaya atılacağım. toplumları yönlendirebilir, etki altına alabilirim, sonra da bu kokuşmuş insanlığı kendi çöplüğünde birbirlerine öldürteceğim\'\'
bunu söylerken gözlerinde en ufak bir tereddüt yoktu.
ya da size \'yapabilir mi dedirtmiyordu\'
evet yapabilirdi. ve her şey ve herkes, ve her güzel olgu artık tehlikedeydi...
https://www.youtube.com/watch?v=dUNOfNad59Q -
-
1.
+4Nameles deccal beyler ben mevzuyu çözdüm
-
1.
- 135.
-
-
1.
+1kendi cenazene katılmak istemiyosan hızlı yaz bebeğim
-
2.
0Akşam oldu oç nerde hikaye?
-
1.
-
136.
0Rezervasyon
-
137.
0Neden öğlen aslanım
-
138.
0Rezzers
-
139.
0usulca rezervimi alıyorum
-
140.
0rezerveeeew
-
141.
0Rezervatullah
-
142.
0Azıcık seri yaz ulan yavşak
-
143.
0rezerved 18
-
144.
0Alan garrner yazıyor şuku
-
145.
0Rezanteilaskum pusttamaklin 17