Telefonumda çıkan unknow called yazısı beni şaşırtmıştı.

iş telefonum özel kriptoluydu. Bilinmeyen çağrı alması imkansızdı.
Neyse deyip telefonun ses kaydını açıp.
Aramayı cevapladım.
Kalın erkek sesi kulak zarım dahil kulağımda bir titreşim oluşturdu.

-Yardımına ihtiyacım var oğlum.

Babamın sesini 40 yıl önce veremden ölmeden önce duymuştum.
Fakat gözümün önünde ölmeden önceki son sözüydü
Yardımına ihtiyacım var oğlum

...

Telefon elimden kayıp düştü.

Babamı hatırladığım anılar kafamın içinde dolaşıyordu. Bir yanım onu çoktan unutmuştu bile bir yanımsa bunun aklımın bir oyunu olamayacağını fısıldıyor.

Öten ev telefonu olduğum yerden zıplamama neden oldu. Arayan patronum ve dünyada tanıdığım en zeki adam olan John du.

Arkadan gelen sesler. Acil durum olduğunu gösteriyordu.
John heyecanla haykırdı.

-Dışarıya bak...

Dışarıya baktığımda saat akşamüstü olmasına karşın dışarısı zifiri karanlıktı.

john nefes nefese konuşmaya başladı.

-Orada mısın.
+Evet
-Her şey bir kaç saat önce çok güçlü radyo sinyalleri
almamızla başladı.
Sinyalin kaynağı Türkiye deki yıkılmış bir binadan geliyor.
incelemesi için bir ekip yolluyoruz.

+ Türkiye ye gitmek için ekip göndermene gerek yok. izne çıktığım için
Türkiye ye gidecektim zaten.

- Tamam 1 saat sonra havaalanında hazır bekle senin için
uçak hazırlayacağız.

O yıkık evin benim çocukluğumun geçtiği yer olduğu onlara
hiçbir zaman söylemedim.

...

Karım ve çocuklarıma veda edip arabama atladım.
Bu onları son görüşümdü.

Vitese elimi attığımda elime eski moda bir sarı şapka geldi
Kızların incinlığına gülüp onu arkaya fırlattım.

Havaalanına olan yarım saatlik yolu ibreyi sona vurdurarak 10 dakika da gittim.
Havaalanı havanın görülmeyen biçimde kararmasından dolayı
askeri düzey hariç kapatılmıştı.

Kimliğimi gösterip korumayı aştım.
Koca koca united states yazan uçağa bindiğimde aklıma Yale üniversitesinin öğrencilerine
verdiğim konferans geldi.

...

-Konferanstan-

Beyler bayanlar yaşadığımız evren 3 boyutlu uzay-zamandır.
Zamanın ileriye aktığı her durumda her ölüm ve yok oluş
aynı zamanda yaşam ve doğum demektir.

Evrenimizde bir gün ölecek...
Evrenin olağandışı genişlemesi atomların parçalanmasına
yol açacak. Evrene soğuk ve karanlık hakim olduğu zaman. Hiçlikten tekrar evrenimiz
meydana gelecek.
Burda sormamız gereken soru uzayın ve zamanında ötesinde
ben sizinle bu konuşmayı kaç kere yaptım.
Evrenimiz kaç kez yok olup tekrar doğdu. Bu konferansı kaç
kere yaptık. insanlık kaç kere yok olup varoldu.


...

Hayatımda yaşadığım anılar tekrar gözümün önüne geliyordu.

Yaşadıklarım, umut dolu çocukluk anılarım.
Hepsini tekrar hatırlayacağım memleketime iniş yaptım.
Havanın anormalliği Dünya'nın her ülkesinde aynıydı.

Zifiri karanlık...

Halk sokaklara dökülmüş ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Telefonum tekrar çalıyordu. Unknowed called yazısı yüreğimi
ağzıma getirmişti tekrar.

...

Beyler okuyan var mı ???

Telefondaki ses bu sefer çocuk sesiydi

+acele et...

-Sen de kimsin... ???

+ Sen ...

- Ne !!! dur bir kapatma ...

+Her zamanki yerde trenezor

Trenezor benim çocukluğumdaki hayali arkadaşımın adıydı.
Bunu benden başkası bilemezdi.

Ben olmasının ihtimali yoktu. Yine de beni iyi tanıyan biriydi.

Bunları düşünürken evin önüne geldim.

...

Bu eski ev hayallerimi ve hayatımı şekillendiren
bu yeri tekrar gördüğümde içimdeki anılar tekrar canlandı.

Eve gelmemle yanımdaki teknik aletler çıldırmıştı.

Sinyalin kaynağı kesinlikle burası olmalıydı...

Orada tahta salıncağın olduğu yerde ... Çocukluk yıllarımdaki çoğu saatimi orada sallanarak geçirirdim.

O anıları tekrar hatırlamak isterdim ama önümde çözmem gereken bir gizem ve ardındaki olaylar vardı .

Güçlü el fenerimi 2 katlı müstakil evimizin girişine tuttum .

Evin eskiliği ve korkunçluğu ışıkla tekrar ortaya çıkmış gibiydi

...

Bu korkunçluk bana bir anımı daha hatırlatmıştı.

-Konferanstan-

Dejavu nedir???

Herkesin bildiği gibi tıpta tanımlanan beynin bir lobunun diğerinden bir kaç saniye daha geç çalışması
Peki ben bunu nasıl yorumluyorum.
Eğer daha önceden de bahsettiğim gibi evren defalarca ve defalarca yeniden oluşup yok olduysa madde ve mekan defalarca tekrar oluştu.

Öğrenciler ne diyeceğimi merakla bekliyorlardı.

Einsteinın kuantum dolanılıklılığı fikrini hepiniz bilirsiniz.
iki eş parçacığı evrenin iki ucuna zütürseniz bile birini saat yönünde döndürdüğünüzde mesafe fark etmeksizin diğeri tam tersi yönde döner.
Biz atom altı paracıkların bu davranışı kendi bilinçlilik durumumuza uygularsak.

Dejavu bizim yok olan benlerimizin uzay zaman ötesinde bize gönderdiği mesajlar olamaz mı ?

Öğrencilerin kafası allak bullak olmuştu.

...

Öğrencilerin o ifadesine güldüm ve evin içersine girmeden önce evin çevresini bir turlamaya karar verdim.

Eski hurdalık eşyalar. Eskiden oynadığım oyuncaklar. Babamın ölümünden önce yaptığımız mangal partilerinden kalan öteberiler.

Yılların getirdiği yükle paslanmış ve deforme olmuştu.

Gök yüzündeki parlamayı evin kırılmış camında gördüm.

Kızılımsı ,önceden güneşin fakat şimdi onun yerini kapatan siyah cisimden
Doğruca kıpkırmızı bir lazer ışığı yeryüzüne indi.

Hemen kendimi evin içine attım. Elimdeki sinyal ölen alet içeriye girer girmez patladı.
Elimi boydan boya yaktı. Acı içinde yerde kıvranırken ...

Evin girişindeki yarısı kırılmış aynada görüntümün şekilden şekile girdiğini gördüm.

Ortamdaki kuvvet her neyse yer çekimini etkiliyordu.

Aşağıya doğru düşmeye başladım.

Beyler şukulayın rez alın bi tuvalet molası ...

Gözlerimi açtığımda yıldızların içinde bir yerde yatar haldeydim.




Elimdeki yara yok olmuştu etrafımdaki hayret vericiliğe bakarken... Gür bir ses

+

Hoşgeldin biz de seni bekliyorduk belki hatırlamıyorsun ama şimdi hatırlayacaksın

Bir anlık gözlerim karardı ve şimdi artık her şeyi hatırlıyordum.

...

- Siz dedim bitkin bir şekilde. beni yaratanlarsınız. Gür ses tekrar haykırdı.

Evet. Şimdide senin yardımına ihtiyacımız var

- Neden ben 7 milyarlık dünya da benim özelliğim ne ?

Ses

Çünkü sen bu durumu dünyada anlayabilecek tek kişisin

Neyi anlayacağım ne anlatmak istiyorsunuz...

...

Ses yumuşayarak konuşmaya devam etti.

+ Yaratıcı evreni yaratırken her şeyi zıttıyla birlikte yarattı.
Maddeyi anti maddeyle , Enerjiyi negatif enerjiyle. iyiliği kötülükle ...

+insanoğlunun zıttı olan 'nel' ırkıyla mücadelesi uzun yıllar önce başladı.
Bu evrendeki iyilikle kötülüğün yegane savaşıydı. Nel ler zamanla fizik kurallarının dışına çıkmaya başladı.
Onlar bunu her seferinde yaptıkların evrenin dokusundaki bozuması bir nebze daha arttı.
Kendi bencillik ve kıskançlıkları yüzünden tüm paralel evrenler ve diğer canlılar yok oldu.
Geçmişe geri giderek insanların yaşadığı dünyayı ve güneş sistemini yok ettiler .

O kırmızı enerji sütunu dedim kendi kendime...

...

https://youtu.be/RxabLA7UQ9k pampalar bunu dinleyerek okuyun sonları

+ Yaşadığın dünya yok oldu... Ama bunu düzeltmek senin elinde ...

Karım ve çocuklarım için ağlıyordum şimdi.

+ Ağlamana gerek yok . Biz fizik kurallarına çıkamayız ama sen bunu yapabilirsin.

Geçmişe gideceksin... Hemde gezegenlerin oluşum sırasına big bang in ilk zamanlarına .
Gemi sana göre hazırlandı kontrolü araba kullanımına göre ayarlandı.

Burda dikkat etmen gereken şey hızın tam uygun olmassa evrende farklı bir zamana gidebilir veya tüm evreni bir paradoksa sokabilirsin..

Beyler son iki bölümü atacağım rezleri alın

+ Amacın nel ırkının gezegenini yok etmek. Bunu da galaksininizin merkezindeki kara deliği kullanarak yapacaksın . Cisme ışık hızından daha hızlı girmen lazım yoksa uygun zamana gidemezsin.

Gemiye giderken bu konuşanların yalanlarına inanacağımı zannettilerse mallardı.

Kendi bildiğimi yapacaktım insan oğlunun zamanın hepsinde böyle davrandığı gibi.

Kara deliğe yaklaştığımda hızımı düşürüp kendimi başka bir zamana gönderecektim. Hem belki o zaman bunlardan da kurtulmuş olurdum

Beyler okuyan var mı ??