PART 6
ilk geldiğimde buraya önce sıcağı ile karşıladı beni singapur dıbına koyduğumun havası yakıyordu tenimi havaalanından çıkınca. (11 saat uçakla türkiyeden beyler.) Babam bizden birkaç ay önce çalışmaya başlamak için gelmişti ve onun tek kaldığı eve takisye atlayıp eşyalarla yola çıktık. Yolda her yerin ağaçlarla kaplı olduğunu ve şehir içi bile olsa 4 şerit yol yapıldığını gördüm ve anladım ki Türkiye de yaşamıyormuşuz aslında. Eve gittiğimzde eşyalarımı falan yerleştirip zıbardım zaten jetlag olmuştum. (Jetlag : Bir ülkeden başka ülkeye gidince saat farkı olduğu için senin uykun geliyor ama orda daha sabah oluyor öyle bir şey.)

gibiyim ya ülkede yasayasim yok yarak dexer yüzünden , birde memur çocuğu olunca amk konyasinda mahsur kalıyorum .

PART 5
Babamın singapur olayını anlatmasından sonra biz işte düşünmeye falan başladık ailece bize avantajları ve dezavantajları neler olabilir diye. Annem inglizce hiç bilmiyordu ve işini kaybedicekti giderse ben ve kardeşim ,bu arada bir kardeşim var benden 5 yaş küçük erkek, ingilizce biraz biliyorduk ama zorlanacağımız kesindi ama her şeye rağmen singapura taşınma kararı aldık. Bana sorarsanız hayatımın en doğru kararlarından birisi idi.

PART 17
Ertesi gün ben bu kızla konuştum dedim sen nasıl bir huursun böyle bir şey yaparsın ? O da şaşırdı hoşlanmıyor musun dedi. Ben bittim dedim abi bırak yok olmaz böyle daha konuşma benle falan. Derslere girmeye başladım sırayla o gün ama herkes bir farklı bakıyor bu sefer gülüyor falan selam veren oldu birkaç tane. Sonradan anladım bizim Abdul anlatmış tanıdıklarına iyi çocuk yine bizim ki yalan atmış diye. Ben gittim Abdula teşekkür ettim o gün ilk defa birileri ile yemek yedim öğlen falan ama bu mutluluk arasında yarın ki basketbol seçmelerini unutmuştum ve hiç çalışmamıştım. Kıyafet getirmediğim için okuldan sonra kalıp oynayamadım da öylece evin yolunu tuttum. Evde biraz matematik faian bakıp günlük sohbet ettik ailemizle ve uyudum.

beyler kusura bakmayın dışarıdaydım geldim devam ediyorum. Rezleri alın

hadi beyler başlığı biraz üste taşıyalım ben alltan worde yazıyorum zaten akşama doğru hep beraber devam ederiz.

PART 18
Sabah mutlu ve heyecanlı kalktım. Seçmelerde başarı ile geçersem biliyordum ki hem takım arkadaşlarım olacaktı hem de yeni şeyler öğrenecektim bu yüzden takıma bir şekilde girmeliydim. Okula giderken yolda uyudum ve güzelce dinlendim. Okulda dersleri güzelce dinledim bugün güzel bir gündü benim için. Müzik dersinde bugün Hollandalı afete nasılsın falan diye konuşmaya girdim bir yürek geldi bana. Kız da gayet olumlu bir şekilde cevapladı adını falan öğrendim yavaş yavaş iyiye gidiyordu her şey benim için. Okul sonunda bitti ve hemen gidip soyunma odasında üstümü değiştirdim. Potalara indim 3 kişi falan gelmişti daha koçta yoktu ortalarda bir top alıp şut ve turnike çalışmaya başladım. Bir çocuk geldi yanıma fena oynamıyorsun belki A takımına giremesen bile B takımımız da var dedi. Biraz moralim bozulmuştuı ama B takımının olması eğer seçilmezsem her şeyin sonu olmadığını gösteriyordu.

PART 19
Seçmeler çok da iyi geçmedi. Bu adamlar benden biraz üstünlerid açıkçası. Basketbolu hobi için değil de daha çok düzenli yapan hayat tarzı benimsemiş insanlardı onlar. B takımına seçildim en nihayetinde ama B takımı biraz kötüydü. (Burda her yıl en az 2 aktivite tamamlamak zorundasın sınıfı geçmek için.) Bazıları aktivite doldurmaya gelmiş takıma girmişlerdi o yüzden moralim çok yüksek değildi ama seneye ayrılanlar olucak ben ise hocayı tanıyacağımdan seneye için yatırım yapma planları aldım. Bu arada evde gitar çalmaya her gün devam ettim. Her hafta en az 1 şarkı öğrenip her gün bütün öğrendiklerimin üstünden unutmamak için geçiyordum. Beyler size önerim kesinlikle bir hobiniz yada uğraşınız olsun boş boş okul eve ev okul yapmayın hayatınızın bir anlamı olsun. Ben kız arkadaşınız olsun demiyorum ama kendi kendinize yapabiliceğiniz çooook şey var kendinizi geliştirin. Mesela Program dilleri öğrenin ya da enstürman çalın spor yapın. Geçen bir arkadaş C++ dersleri başlığı açmıştı ben ondan başladım şu an çok ilgimi çekti hala devam ediyorum. Sizde yapın inanın faydası olacaktır. Steve Jobs bir konuşmasında hayatınızın bir nokta birleşme olduğuna dikkat çeker. Siz böyle küçük küçük şeyler öğrenirsiniz bunlara tecrübeler denir. Önemli olan bunları ne kadar iyi birleştirdiğinizdir.

Bu entryim burda dursun, arada gelir okurum. Bende Tayland'da yasiyorum, hemen hemen her senede Singapur'a gezmeye giderim. Gercekten sevdigim biyer herseyin bi duzen icinde olmasi olsun, temizligi olsun. Uzakdogu asya ulkesi gibi degil hic. Avrupa'da bi baskent olabilir rahatlikla. Cok ufak ama o yani kotu.

PART 20
Karatutu panpamızım isteği üzerine singapurdan biraz daha bahsetmek istiyorum. Nüfus 5.5 milyon civarıdır. Kültürü çok fazla bulunmuyor çünkü Singapur sadece 50 yaşında bir ülke henüz. Singapurlu denilen insanların dedeleri anneanneleri ya çinli ya hintli ya da malay genelde o yüzden herkes kendi kültürünü yaşıyor. Ama bu arkadaşlar Singlish denilen bir dil konuşuyorlar. Singilizce diyelim biz buna. Singapur ingilizceside denilebilir aslında. Çince ile ingilizce karışımı gibi yani ingilizce konuşuyorlar ama çince gibi geliyor kulağa ne dedikleri anlaşılmıyor. Yes yerine Can diyorlar ve cümlenin sonuna sürekli “Lah” ekliyorlar. (Çok sevmiyorum ben singilizceyi.) Yemeklerden bashetmek gerekirse buraya gelirseniz denemeniz gereken Hint mutfağı bence. Mükemmel bayılıyorum o biryani pliavına. Beyaz pilavı çeşit çeşit baharatlarla tatlandırıyorlar. Yanında bizimkine benzer yemekleri var tavuk ya da koyun eti. ineklere tapıyorlar yemiyorlar ya . Chicken Tikka favorim. Singapur mutfağı olarak Roti Prata çok güzel. Gözleme gibi bir şey ama biraz daha küçük diyebiliriz.

Beyler çok çok teşekkür ederim hiç beklemiyordum ama hikaye ye baya bir ilgi geldi. ( en azından beklediğimden çok. ) Saat farkından dolayı yazamadığım zamanları hoş görmenizi rica ediyorum. Hepinizi seviyorum <3

REZERVUAR KÖPEKLERi

Pnp sana şuku vermek için kaydoldum pohuna yumurta kırıp yiyem

giberim lan ben singapura gidiyorum aq. zaten işim lojistik ihracata falan girerim belki

al sana rezza

Beyler saçma olucak ama bi çamaşır asma molası. Sonra 3 part daha atar yatarım heralde. Yarın tam gaz devam bitiricez merak etmeyin. Merak ettiğiniz her şeyi sorun. Şu ana kadar herkesi cevaplamaya çalıştım. aklınızda soru işareti kalmasın.

rez dostum

singapur çok bilmediğimiz bir yer. keşke nüfus, kültür, yemek vb şeylerden de bahsetsen. takipteyim

PART 21
Singapur hakkında biraz daha bilgi vermek istedim. Sokaklar sabah kimse temizlememesine rağmen tertemizdir çünkü burada cezalar çok fazla. Sokakta sakız çiğnemek bile yasak ki tükürmenin her şeyin cezası var. Kırmızı ışıkta geçersen ehliyetini alıyorlar vs vs. Bazı insanlar gerçekten saygılı oldukları için uyuyorlar kurallara ama bazıları ise cezalardan korkuyorlar. Yere tükürmek 100 dolardan başlıyor. Hatta araba ile ağaca çarparsan ağacın yaşına göre para ödüyorsun falan. Biraz abartmışlar ki göz dağı verilsin ama işe yarıyor kesinlikle. Ülkemizin bence bir ekgiblikliği de budur. Cezalar vardır ama asla kimse ceza almaz. Kimse de kural çiğnemekten çekinmez. Ben bunları siz Türkiyeyi sevmeyin diye söylemiyorum. Sadece bakın bizim devletimiz söylüyor ya şöyle iyiyiz böyle iyiyiz diye. Ne kadar iyiyiz siz düşünün artık. Politikayı bir kenara bırakıp devam etmek gerekirse, Toplu taşıma sistemi çok akıllıca taasarlanmış ve yoğun kullanılıyor. Her yere ya metro ya da otobüsle gidiyorum hemen hemen. Buna okul da dahil arkadaşlar.

Kardeş ben okuyorum Serkan bini yüzünden şujukarımın yarısı gitmiyor kb