Beyler aslında bu konuyla alakalı başlık açtım ama olay daha sonra farklı yerlere gidince hikayeye döndü amk. Ailesel bazı mevzular yüzünden yarım bırakmak zorunda kaldım onu panpalar kusuruma bakmayın ama bu hafta devam edeceğim o hikayeme de.

Neyse konuya dönelim panpalar.

Bundan yıllar önce liseli tayfaya dahilken bir kış günü hatunla beraber okulu astık. Kahvaltıyı yaptıktan sonra ne tak yiyelim derken hatundan o çok parlak fikir geldi.. "sinemaya gidelim!" Tabi lisede malum arabanın beyniyle alt takım yer değiştirmiş, sinema deyince gözümün önüne direkt yiyişmeler elleşmeler geldi ve hemen kabul ettim bu fikri ve hatunla beraber en yakın avm nin yolunu tuttuk.

AVM'ye geldiğimizde avm bin açılmasına daha 5 dakika vardı. O beş dakikayı sigara içerek değerlendirip avm açılır açılmaz en üst kata sinemaya gittik ve filmlere bakmaya başladık. En yakın film saat 11 de Mahsun Kırmızıgül'ün meşhur Güneşi beklerken filmiydi amk. O filmi tam 5 kez sinemada izledim ve 5. izleyişimin sonunda hala film hakkında hiç Bi fikrim yoktu. Film boyunca kızı nasıl yalayıp yuttuğumu yeri geldiğinde eğer salon müsaitse kapıları zorladığımı hatta zaman zaman hatunun ağzına verdiğimi anlatacağımı sanıyorsanız yanılıyorsunuz amk. Bizimde Bi özel hayatımız var.

Neyse amk film saati geldi ve salona girdik ve film başladı. Film başladı ama ne göreyim amk salonda hatunla benden başka kimse yok. Sabahın 11 inde mahsun Kırmızıgül filmine bizden başka hiç Bi malın gitmemiş olması bu ülkenin gençlerine karşı olan umudumu kaybetmememem gerektiğini birkez daha farkettirdi o an bana.
Neyse ateş-barut Yanyana, çiftli sevgili koltuğu, karanlık ve bomboş sinema salonu. Orada neler olduğunu ilkokul çocuğu olmayan herkes anlamıştır diye tahmin ediyorum bu nedenle oralara değinmiyorum. Ama asıl tahmin edemediğiniz nokta filmin ilk yarılarına doğru oldu panpalar. Sinemada hatunla yiyişen herkes bilir, filmin ne zaman ara vereceği konularında artık uzmanlaşmaya başlanır Bi yerden sonra. Bende bu konuda yüksek lisans yapan panpalarınızdan biriyimdir. Bir diğer konumuz olan hatunla uzun süre yiyiştikten sonra gelen çişi bütün binler biliyordur diye tahmin ediyorum.

işte bu ikisini birleştirerek filmin ara verme zamanı yaklaştıkça bizim küçük Osman artık içerisindeki dölleri değilde sidiği dışa vurmak için can atmaya başladı panpalar. Normalde boş bulduğu deliği doldurmak için can atan nerdeyse kıvrılıp zütümü gibmeye Kalkan ufaklık bu sefer gibtir et 250 gramı sahip beni tuvalete zütür diye yalvarmaya başladı. Bende sabret aslanım film ara vermek üzere diye sakinleştirmeye çalışıyorum onu. Derken filmin ara vermesi gereken zaman geldi de geçti bile amk, ama hala ne Bi ara var nede ara verecekler gibi Bi hareket var amk. Arkada bu makaranın döndürülüp projeksiyonla yansıtılan odaya bakıyorum bomboş amk. Neyse dedim hatuna bunlar ara vermeyecekler herhalde ben Bi helaya gideyim de bizim ufaklığın gönlü olsun. Ama bu sırada ufaklık çıldırıyor amk ben hayatımda bu kadar sıkıştığımı hatırlamıyorum.

Bi yandan acele ederken Bi yandan da koyverip gitmemek için herşeyi sakince yapmaya çalışıyorum amk. Neyse koştura koştura kapıya gittim. Kapının kolunu tuttum çevirdim ve o an hayatımın en büyük şokunu yaşadım beyler. O her zaman açık olan kapı kilitliydi amk. O an dünyalar başıma yıkıldı resmen. Artık dayanacak gücüm kalmamıştı olduğum yerde salmak üzereydim resmen. Bide iki dakika sonra rahatlatacak olmanın verdiği huzurun birden bozulmasını bilirsiniz panpalar. Kendini hazırlamışsındır iki dakika sonra en tazyiklisinden sağa sola sıçratarak sanat eseri oluşturacağınızı düşünerek rahatlatırsınız kendinizi ve o moda girdiyseniz o çiş artık vücudunuzdan çıkmak zorundadır.

Neyse geçtim kızın yanına Bi yandan altıma işemememek için kaskatı kesilmiş Bi yandanda hatuna rezil olmamak için çaktırmamaya çalışmaktan maymuna dönmüştüm amk. Ne tak yiyeceğim diye kara kara düşünmeye sağa sola bakmaya başladım derken gözüme aldığımız kolanın kutusu çarptı. Evet beyler orada, o koca sinema salonunda, ilk aşkım yanımdayken kutu kolanın kutusuna gibimin ucunu kutunun ağzına getirmeye çalışarak eziyet çeke çeke işedim beyler. Hayatımda ilk defa bu kadar rahatlarken bu kadar rezil oldum beyler. Hayatımda ilk ve son defa rahatlama ve utanç duygusunu aynı anda yaşadım panpalar. Hale'n daha aklımdan çıkmaz o rezilliğim.
Adet yerini bulsun "buda böyle bir anımdır."