+68
-8
sanata ve sanatçıya değer veren biri olarak bu hikayemde ülkemizdeki sinema sektörünün çöküşünü anlatacağım.
beni bilen bilir iyi sıçarım, tuvaleti adeta tuval edasıyla kullanıp bir ressam gibi takumla mucizeler yaratabilirim.
bu tavrımla sanatkar yönümüde görüyorsunuz...
fakat içimde yükselen sanat aşkı bazen züte gelmeme sebep olabiliyor.
bu yüzden hikayemi olabildiğince dikkatli okuyup daha az gülmenizi rica ediyorum.
gelelim o elim vakaya,
haziranın ilk günleri yani zütlerin tangalardan kurtulup özerklik istediği vakitler, evde otusbirimi çekiyor 9 öğün sıçıyordum. hiçbir insan evladı keyfimi bozamazdı
tek bir kişi haricinde, insan diye suratına bakmayacağınız sevgilim,
halidenur...
onun sinemaya gidelim teklifine rest çekemedim. yaz yeni geldi amk kızı zütüme sinema fişi sokmaya meraklımısın diyemezdim tabii.
ıhlaya tıslaya cem yılmaz fundamentals'a tamam dedim.
hani amcığı olmasa bu kızı tasma takıp dolaştırmam, o kadar illet biri beyler. yürürken yola balgam atar, gönül rahatlığıyla haşema giyer bakkala giderdi.
bide bu aylarda bıyıkları terliyor daha bi illet oluyordu suratına osurduğum ( mübalağa değil
osurmuştum )
bilerek filmi akşam 10 seansına aldım ki, karanlıkta yüzü gözükmesin el alem görür rezil olurum diye. her neyse, bana kolaları mısırlarıda kitledi kevaşe haldır haldır salona girdik.
beleş dürüm dağıtsalar bu kadar kalabalık olmaz amk, insan seli... üstüste binip girdik salona
girişte halideyi çoğaltırlar üstüme kalır diyede korktum amk. allahtan bi gibim olmadı.
stresten dayanıyorum kolaya, gibiyim diyorum inşallah kepazelik çıkarmaz. daha film başlamadan kolayı cilalamışım. beş dakika geçti başladı film, daha cem yılmaz mevzuya girmeden gülmeye başladı
huurlar. zütüm mü açıkta kaldı diye bi arkamı dönmedim değil.
çünkü mevzu zütümse eğer gülünmesine katlanamam.
neyse beyler,
sinemadaki konumumuz en ortanın en ortası anlayacağınız kalkmak mümkün değil. o vakte kadar şu film bitsede suratını gibtiğimini eve bıraksam düşüncesindeyim, zütüm ilk defa geri planda.
bir 10 dakika sonra, filme daldığımı farkettim. ossura ossura gülüyordum amk.
cem yılmazda komik adamdır vesselam, insan tutamıyor gülüyorda gülüyor. içimden neyseki ışıklar açık değil bizim kızın sarı dişleri belli olmuyor diyorum.
ben bunları düşünürken ossurmaların şiddeti artmıştı bile, osuruklar yerini cırt seslerine daha da vahimi karın ağrısına bırakınca ön taraftaki kel adamın kafasını tokatlarken buldum kendimi.
napıyorsunuz beyfendi edasıyla arkasına baktı. acıdan huur çocuğu acıdan bakışı attım neyseki ses etmeden döndü muhtemelen yanımdaki insan azmanını görüp zaten allah belasını vermiş demişti.
bu olaydan sonra dayanılmayacak seviyeye gelen karın ağrısıyla ayağa kalktım. dışarı çıkmaya çalıştım, kahkaha atan iki üç kişi yerlere yatmış, kimi fayansları öpüyor kimi züte paspas çekiyor. giberim dedim, geri oturdum. Oturmamla beraber kalkmam bir oldu beyler.
bu dayanılmaz acıya son vermek için karanlıktan istifade etmek istedim.
sinema çıkışı biri gülerken altına sıçmış diye geçiştirilip olaydan yırtabilirdim.
Ya allah dedim indirdim pantolonu. gümbür gümbür sıçmaya başladım.
bu sinemanın hakkı böyle verilir diyor, anıra anıra sıçıyordum. kimse farkına varmıyor ossura
ossura gülüyordu, bende işte budur diyerek bir otostopcu klasiği yaşatıyordum tam sıçışımın doruk noktasındayım nirvanaya ulaşıyorum.
pat ışıklar yandı amk. beyler o anki suratımı tahmin edin. yanımda yerlere yatmış adamlar hayretle beni izliyor. ayağa kalkan seyirciler farklı bir film izliyordu.
o an sadece pardon kuzenim yapmış demek istedim. ama olmadı beyler.
o mahşer gibi kalabalık, kusmalar ve öğürmeler eşliğinde kapıya doğru koştu. ezilenler oldu.
hayatını kaybedenler oldu. ama benim gibik suratlı sevgilim bu duruma alışkın olduğu için
hala mısır yiyordu amk.
güvenliğin gaz maskesi takarak bize doğru koştuğunu gördüm, apar topar kelepçeleyip karakola zütürdüler.
salon çıkışında seyirci yuhalamalar eşliğinde linç etmeye çalıştı, ben olaydan hasarsız kurtuldum
ama halidenuru erkek sanıp yumruklamışlar.
kızı karakolda gördüm, eline yüzüne renk gelmiş daha bi güzel olmuş ama halide dayak yemesine rağmen hayatından gayet memnun görünüyordu aşkım film çok güzeldi diyor
hala cem yılmaz esprileri yapıyordu
mizahını gibtiğim...
edit: film ocakta çıktı diyen zekiler olacaktır. unutmayınız bu sadece bir hikayedir.