0
silik
sf. 1. Üstündeki yazı veya çizgiler silinmiş, bozulmuş, aşınmış olan: Silik para. Silik yazı. 2. mec. Kendini gösteremeyen, dikkati çekmeyen veya önemli ve belirli olmayan. 3. zf. Kendini gösteremeden: �işte, bu şahsiyetin yanında ötekiler âdeta silik ve sinmiş kalıyordu.� -R. E. Ünaydın.
Güncel Türkçe Sözlük silik
Islık.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü silik
1.Onursuz, şerefsiz (adam). 2.Hoppa, ahlaksız (kadın). 3.Şımarık (kimse). 4.Sapık. 5.Uysal (kimse). 6.Geveze.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü silik
Karlı tepelerde yel etkisiyle açılan yerler, açıklık : Silikde koyun otlatmak kış için zordur.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü silik
Yüz, çehre.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü silik
Fasulye kurusu.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü silik
Kızkardeş.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü silik
1.bk. sıklık (I). 2.Düdük.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü silik
1. Saygınlığını yitirmiş, sönük. 2. Beceriksiz.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü silik
Ağaçsız, çıplak yer.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü silik
Kar dolarak dümdüz görünen çukurlar.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü