siktiğim ayıları

reserved kanka okuyacam güzel gidiyo

sonra oda planlamasına geçtik büyük balkonlu odaya girip çocuk gibi bura bizim dedi. aslında yazı tura atsak daha mantıklı dememe kalmadı bildiğin çocuk gibi hareketlere girince al zütüne sok dedim.o koruyucu havam kaybolmuştu. şehzade mustafadan kıl kapan kanuni gibiydim ve artık sert çıkışlar lazımdı ona patron kim göstermeliydim. tevazu bir yere kadardı.o gece üstüme oynadı sohbetlerimizde ve meseleyi beni terk eden kız arkadaşıma getirdi buz kestim çünkü cenk meseleyi bu kadar detaylı bilmiyordu sadece ayrıldığımız hususuna dair bilgisi vardı. bunu neden yapıyordu ?

yakışıklı bir adam olmadığım doğrudur ancak lider karizması dedikleri şeye sahibim ya da öyle zannediyordum. çocukluktan beri hayatla haşır neşir olmam çok ortamda bulunmam neticesi ile herşeyin raconuna az buçuk hakimdim ve dün tecrübelerimden faydalanan adam bugün kendi bayrağını çekmeye çalışıyor salonun ortasına tekerlek yakıp üstünden atlayıp zafer işaretleri falan yapıyordu. çok ağrıma gitti.tek bir sebebi olmalıydı bana anlattıklarından pişmadı kendini ekgib görüyordu ve kapatmak adına kendini manevi olarak güçlü hissetmek adına kankası olan adama yiğitlik ediyordu. hayatta en iğrenç şey yükselemeyeceğin anladığın anda bunu birinin üstüne basıp gerçekleştirmeye çalışmaktır.ama neden beni seçti benle mukayese edilecek bir yanı yoktu. çok yakışıklıydı kız gibi dediklerinden parlak pürüssüz bir yüzü güzel bir fiziki yapısı vardı.ben ise sıradan diyeceğiniz görünümde sadece manevi yönleri ile ne bileyim dostluğu ile anlayışı ile dert yoldaşlığı ile bilinen bir adamdım. hiçbir zaman karı kız ortamlarında adım sıkça geçmedi kaldı ki böyle bir iddiamda olmadı.o gece otururuken senin hayatın ne kadar renkli dedi. allah seni o rengin içinde boğsun bir kulağımın arkası kaldı dedim.

bu davranışlar hep lafla olan meselelerdi, zannediyorum ki bunun sebebi de aklı sıra ahkam kesen yurttaki laz bir çocuğu hırpalamam sonucu kavgaya da gözü yemiyordu. adamlar bildiğin çete gibiydiler odamıza falan destursuz giriyorlar gece yarısı insanca uyarınca anlamadı ve aramızda tek taraflı bir kavga yaşandı. öyle kavgacı bir tip değilim ama olursa sonuna kadarda sınırını zorlayan biriyim, hani o raddeye geldikten sonra ölsem de öldürsem de o an umrumda olmaz ve ciddi anlamda vahşileşirim.ha işte burakta bundan ötürü sadece lafla savaşıyordu. artık bu bir savaştı kimlik savaşı, liderlik savaşı.

o zaman güç bela eşyaların bir kısmını bit pazarı başkanından aldık. elektrik süpürgesi ,ocak, şofben gibi şeyleri de uygun fiyata başka bir yerden sıfırından aldık adama 1050 lira verdik eşyalarımızı da yukarı çıkarması ve taşımasını yapması adına. sonra vicdanımız el vermedi yardım etmeye başladık taşınırken koltuk takımı kalmıştı aşağıda baktık çıkaran yok indiğimizde eşyaları bırakıp kaçtığını gördük. telefonunu aradığımda çocuk gibi haber geldiğini karısının hastaneye kaldırıldığını falan söyledi. ulan gülsem mi sövsem mi bilemedim bahaneye gel, karşısında 3 yaşında çocuk var ya.abi dedim yaptığın ayıptır, inanmıyorsan hastaneye gel dedi. hangi hastane o dedim .abi ben senin için canımı veririm yaptığın muameleye bak dedi ve kapadı.o kadar seviyordu bizi :D

@45 saygı duydum. millet ilk enrtyden sonra hücum etmiş * biz dinleyen var mı yok mu bakmadan sayfalarca yazanlardanız *

bir gün uyanmıştım güzel bir gündü. sucuk yemeliydim. tarzı enrty girip arkasından 10 reserve almak büyük başarı :D

not: biraz dışarı çıkıp hava alacam anneme bugünde ölmedim anne diye mesaj atacağım. sigara falan alıp 1 saate dönerim. devdıbını yazacam okumak isteyen okuyabilir

@48 panpa sorun orda zaten benim lider olmak gibi bir amacım asla olmadı. hani liderlikten anladığımız insanları boyunduruğu altına alıp istemedikleri şeyleri zorla yapmaları falansa bu asla olmadı.ben herkesin mutlu, kendi halinde olduğu bir arkadaş ortamı istedim hani birşeyleri ön plana çıkartma arzum asla olmadı. ağzının üstüne vurup dünyasını kaydırabileceğimi bildim adama hadi yoluna git dedim.ama bekle sonrası da var bunun daha satrancın açılışı hamleleriydi bunlar * koç burcuyum, okuduğun ve yorumladığın için sağolasın

okuyoruz kardeşim devaaam

yazıyormusun kardeşim yatıcam ona göre bayağı sürükleyici

eşyaları yukarı çıkardık şu dönen merdiven tarzı yapıdan ve perişan olduk .cenk i biletlerimizi almaya yolladık bu gece gitmemiz gerekiyordu cidden 2-3 gün acayip bir yorgunluk oluşturmuştu. sıra ile banyoya giyip tencereyi hamam tası olarak kullanıp yıkandık. paramız oldukça azalmıştı bu bahsettiğim ortak topladığımız 2000 lira.ilk kirayı hemen verdik ağustosta kira vermeyecek eylülün 8 inde normal ödemeye başlayacaktık ve ayrıldık. eylülde ilk dönen ben oldum. evin kabasını almıştık ama hala pisliği vs si vardı. herkesin dolabını kurdum, gidip kendi cebimden tabak bardak çatal kaşık vs aldım. burak ın bilgisayarı yoktu birde onun için uygun fiyata bir televizyon ayarladım, tüpü bağladım vs.ertesi gün ilk kez ali eve gelecekti sabah 7 de ordayım dedi eyvallah dedim adresi verdim uyudum. sabah aliden biz geliyoruz kelimesini duyunca bayağı şaşırdım 'biz' derken ? neyse indim aşağı belirli bir mesafeye kadar yürüdüm ali ve yanında 2 kişi.kim bunlar diye soracağım ama 3 ü beraber sohbet ederek eve ilerliyorlar ben de eşyalarına yardım edip önden yürüyorum.ali köyde yetişmişti o yüzden bu tip şeylere ne bileyim tanıştırmaya falan çekinirdi tutuk bir kişilikti zorda kalmayınca sohbet bile etmezdi genelde dinlerdi sürekli dinlerdi. yukarı çıktık benden 1 yaş küçük abisi bana kendini tanıttı askerdi ve izni vardı hazır burdada deniz varken arkadaşını alıp gelmişti.3 gün bizde kalacaklardı. eyvallah dedim.ben temizlik ile uğraşırken ali ve arkadaşı abisi her ne taksa pat denize gittiler. adam bala konmuştu ne eşya taşımış ne o zahmeti çekmiş ne de temizliğe el vurmuştu. bunun adı köylü kurnazlığıdır dedim kendime. bilipte bilmemezlikten gelmek. aynı adam aylar sonra lavaboya sümkürülünce orda bırakılmayacağını zütünden dökülen kıılları helanın orta yerine bırakmaması gerektiğini falan öğrendi.

neyse gecesi aliler döndü ben ise odamı tam hali ile kurdum.ali ile aynı odada kalacaktık. cenk ve burak ın kaldığı odaya abisi ile arkadaşını yerleştirdi. kaba saba çocuklardı onlara göre hayat sadece askere gitmekti. ikisi de ortaokul mezunuydu şimdiki ilköğretim işte. küçümsemek değil mesele o adamın seni küçümsemeye çalışması seni süt çocuğu gibi görmesi aslen diyarbakırlı arap kökenli olduğumu öğrenince mesele biraz değişti.tip itibari ile bir batı havası olan benimde onlardan çok ayrı bir kültürden olmadığımı öğrenince sohbet açıldı biraz kaynaştık. ertesi sabah cenk geldi bunları odasında görünce suratı düştü triplere girdi çocukların kürt kökenli olması onu iyice ateşledi. bunun üstüne bu 2 sinin eve bir 3.asker arkadaşlarını çağırmaları tuz biber oldu. kendi evimizde poşet diye anılıyorduk amk.

bu işin altından kalkabilir miyiz düşüncesi sardı beni. adamlar zaten yeni yeni toplanan evimizi gibiyorlardı ayılara yerler halısız olduğu için izmarit atamayacağını içtiği kola şişesini buruşturup bir köşeye atamayacağını bir türlü söylemedik. çünkü onlar uzun dönemdi, piyadeler bitliydi,biz poşettik. kendini nizamiyede sanan omzumuzda rütbe arayan bu adamlarla pek hoş anılarımız olmadı özellikle eşeklere bakış açıları.3 ü birbirine sen gibtin ben gibmem muhabbeti yapınca ali ye sorduk kardeş okul başladı düzen oturmaları ne zaman gidecekler.bu öküzde gidip sizi istemiyorlar deyince çocuklar 'seni bulacam oğlum' bakışı ile ertesi gün ayrıldılar.eee yer mi şehir çocuği

evde bir tertip düzen hassasiyeti başladı ekgib gedik giderildi ve burak ta eve geldi. hala führer olma arzusu sürüyor gibiydi.bir akşam aliyi bakkala kola almaya yolladık. getirdiği kola ılıktı olabilir dıbına koyayım ne var bunda. bardaklarar döktük ve bu bin egeli burak bildiğim atarlandı.ali ne bu kola.ali inek gibi bakardı melül melül eee kola dedi. niye sıcak hayyy allahım dedi ve sırıttı.o denk geldi onu aldım dedi ali. bence denk gelmemiştir o senin asosyalliğin soramamışındır adama deyince ulan başımdan aşağı kaynar sular döküldü.bu çocuk asosyaldi bir yerde nasıl hesap ödenir sinemaya bile nasıl gidilir bizden öğrendi ancak asla ve asla aramızda sosyal bir fark yaratılmamıştı. aliyi o haliyle sevmiştik, bazı dangalak tavırları sinir bozardı ama çocuk özünde kötülüğü olmayan biriydi. olum sen ne diyorsun nasıl bağdaştırdın bunu asosyallikle dedim ki ali bozulmasın bu muallak bana sert çıkıştı abi bura köy değil falan geveledi. kendimi hababamda ki ahmet gibi hissettim ama eşek olayından kelli de köylüleri savunmama kararı aldım.bu hareketi gösteriyordu ki sadece mesele benle değil herkesleydi bizi kule yapıp en üstümüze çıkıp ordada bayrak açacaktı ana rahminde amca yarağı yemiş pekekent

zaman ilerledikçe hareketleri sivrildi, sivrildikçe gözüm dönmeye kalktı. kopma noktalarından biri bu esnada gelişti

yurttan sevdiğimiz bir arkadaşımız olan murat, burak ın kavgalı olduğu oda arkadaşı hasan ile beraber eve çıkacaktı ama hasan başka bir şehre yatay geçişle gidince ortada kaldı bildiğiniz bölümünde yoklama olayı sıkıntısı olmadığından 4 hafta sonra falan okula geldi beni aradı. kanka sizde kalabilirmiyim eşyalarım elimde yurt falan bakmam lazım ya da biriyle eve çıkmam vs dedi. olur tabi dedim. murat'a çalışma odası için ayırdığımız yerdeki kanepeyi verdik.bir hafta geçti murat bizde iki hafta hala bizde.en son şaka karışık sorduk murat gidicimisin kalıcı mı ? diye ... valla dedi kabul ederseniz kalayım bu saatten sonra bulamam bir yer bir iki tane tanımadığım adamla çıkmaya çalıştım ama içime sinmedi. burak ta yalvarırı gözlerle evet dememizi bekliyordu muallak safına adam kazandıracaktı.ya dedik zaten tek kalmak hayal oldu gibtir et masalarımızı odamıza alır orda çalışırız sen kal senden eşyalar içinde bir ücret istemiyoruz kendine yatak vs al kal bizle. murat mert adamdı, kimseye sesi yükselmezdi kafa yapılarımız benzerdi onunla siyaset,din ne istersen konuşurdun. görmüş geçirmişliği fazla bir arkadaştı. burak la samimiyeti çok koyuydu ancak kimse arasında ayrım yapmazdı. birgün muratla facebook ta gezerken bana eve çıkmayı düşünüp vazgeçtiği bir çocuğu gösterdi. çocuk hazırlık sınıfındaydı tuhaf bir tipi vardı. orda dinle ilgili ne bileyim milliyet ile ilgili olumsuz ve tahrik edici görüşlerini gördüm.ben bunu döverim muhabbeti geçti evde. burakta gelip baktı.1 hafta kadar sonra burak bana gelip ben senin sevmediğin o çocukla arkadaş oldum bugün aslında iyi bir çocuk falan dedi :D

ne tak yemeye ihtiyaç duydun sayın dıbına koduğum dedim.ne bileyim dedi pis pis sırıttı.ee allah mesut etsin dedim.bu çocuğunda okulda arkadaş olduğu bir kızla beraber 3 lü oldular. sinemaya gidecez ama sen gelmezsin demi deyip gitmeler falan hep böyle saçma salak hareketler. sürekli bunlardan bahsediyor bugün onlara şöyle dedim bugün böyle dedim. gibtir et hele sayfasına bir bakalım dedik murattan benim hesabım olmadığından. girdik anket gibi birşey var bu 2 yeni arkadaşı şey yazmışlar.

burak'ın ne eksiği var : bence mükemmel çok yakışıklı
burak'ın en çok hangi yönü : bilgisi, insanlığı

ulan ne oluyoruz dedim. bizim yancı burak ne zaman bilgilendi ne zaman fenafillaha erdi.

derslerim çok kötüye gidiyordu bölüm ağırdı zorlanıyordum.her sohbetimizde bu bana imalı olarak sen o okulu bitiremezsin falan demeye başladı. atıyorum bir program izliyoruz hani şu para kazandıran bilgi yarışmaları adam basit bir soruyu bilemiyor yav aq salağa bak diyorum sen orda olsan sanki bileceksin falan diyor. depresif hallerim sürüyor tabi insandan uzağım bu başladı şaka ile karışık sana düşük diyecem falan diye. dedim çıktığın yere dönmek istiyorsan dene.sen kimsin ulan yetti artık başını zütüne sokarım her yere yuvarlanarak ulaşırsın dedim.bu şok etkisi yarattı ne ya şaka yapıyoruz deyince ben şaka yapmıyorum dedim ayağı kalktım bizimkiler sakinleştirdi.gel yannan kafası otur konuşacaz dedim bir sigara yaptım tekli koltuğa bildiğin kral gibi kuruldum

çıkardım cebimden bana aldığı tesbihimi masaya koydum yanına da yine hediyesi olan çakımı falan koydum. bari dedim bunları da al da hukukumuz tam bitsin. zaten dedim hareketlerin yüzünden bende bitmiş bir şeyler, maddi bir emanetinde kalmasın. nedir oğlum senin derdin dedim.ben malmıyım, anlamıyor muyum neyin peşinde olduğunun. kardeşiz oğlum biz dedim,ben sana senin düşündüğün gözle hiç bakmadım seni ya da olası tercihlerini yargılamadım, ancak eğer sabrımı zorlarsan ve cidden sana ait olmayan bir kimliğe bürünür bana şahsiyetime kişiliğime ait saldırını kesmezsen vallahi billahi de seni tanınmaz hale getiririm dedim.ben sustukça sen coşuyorsun, kraliyet mi burası dıbına koduğum dedim. sana verdiğim dostluğa derdinle dertlendiğim zamana lanet olsun böceksin oğlum falan dedim. gözleri doldu o sert çocuktan eser kalmadı

yanıma yanaştı elini omzuma attı. tesbihle çakıyı cebime koydu zorla. kanka dedi farkındayım bana olanların farkındayım ama neden oluyor bilmiyorum kesinlikle inkar etmiyorum ama neden oluyor bende bilmiyorum.biz sana yetmiyormuyuz sen benim döveceğim deyip espri ile karışık sevmediğimi belirttiğim adamla nasıl arkadaş olabilyorsun dedim. bana meydan okuyorsun işte dedim. bugüne kadar kimse beni dinlemedi tüm ortamlarda herkes 1 kişi ben yarım kişiydim kimse bana görüşümü sormadı ve ben bundan bıktım dedi. yani dedim sırf zamanını mı kolladın yarımdan 1 olmak adına bu saçmalıkları yapmak adına.tam olarak öyle değil ama evet dedi, yani artık bende sayılmak dinlenmek istiyorum falan.

sen demin dedin ya ben hep yarım adamdım diye emin ol öyle değil sen benim gözümde 1000 din ama şimdi yarım bile değilsin dedim keşke olabilsen.

ardından buna fatih terim edası ile biraz nasihat ettim. dostun dosta üstünlüğü olmaz bak birbirimizi kaybedecez falan dedim dinlemiş göründü ama dinlemedi. birkaç gün sonra yine televizyonda hep beraber siyasi bir mesele izlerken birden dine özellikle de bizim mezhebe saydırmaya başladı. olum sus dedikçe bana ne bu benim düşüncelerim diyor. tamam diyoruz düşüncelerin senin ama burda bize anlatma aramıza bunlar girmesin zaten bir taktan da haberin ypk. kendisi peygamberin o dönem traş bıçağı olmadığı için sakal bıraktığını söyleyen ulu bir alimdi zira.o sırada siyasete sardı bahçeli doğru dedi desek dexerçi olurdu, kılıçdaroğlu şurda haklı desek bilmem neli olurdu. kısacası tuhaf adamdı. sinemaya gidecez en son bana söylüyor, alışverişe gidelim krizi tutuyor erzak var diyoruz hafta sonu gidelim hayır bugün diye diretiyor.en son kurban bayramında kurban yerine başka alternatifler sununca dedim sana cevap vermekten yoruldum gibtiğim kafan almıyor birşey falan. hani mesele kim haklı kim haksız değil adam soru soruyor bu soru su kaç derecede kaynar olsun ve sen 100 de,neden 100 diye sorup durur bilmem git anana sor demek istersin. böylede bir dıbına koduğumdu. dışardan arkadaşlar bununla ilgili sorardı bana kanka ne yapıyor iyi der geçiştirirdim,bir gün birisi sana birşey soracam ama doğru söyle siz küsmüsünüz dedi.yok dedim ne alaka.o gün burak a face den yazdım seni kastederek kankan nasıl dedim. kanka falan olan eskide kaldı deyince tepem attı.eve gittim ve senle ilişkimi kesiyorum kimse mağdur olmasın yaşantı devam ama seneye ya sen gidersin ya ben dedim ve küslüğümüz başladı. beraber sofraya oturmuyor tek kelime etmiyorduk. birbirimizin yapıp ayırdığı yemekleri yemiyorduk.