siktiğim ayıları

metafizik öğelere olan merakım yüzünden biraz daha samimiyeti ilerlettik ,ister garipseyin ister gibtir çekin ama bu çocuk beni abisi gibi görmeye başladı. nereye gitmesem o da gitmekten vazgeçerdi sevmediği işleri bile sırf dostuluğumuz sürsün, beraber olalım diyerek yapardı. kız gibi birşeydi aslında futboldan siyasetten ne bileyim hayata dair içi dolu meselelerden bihaberdi. yetiştirilme tarzı olarakta bastırılmış bir tipti babası ailesini terkettiğinden henüz 2 yaşındaymış o yüzdende buna karşı bir koruma kalkanı gibiydim. erkek gibi yetiştirilmemişti

günler günleri aylar ayları kovaladı aynı tarkan filmleri gibi oldu böylede dıbına koyayım. gibtir et,bunun odasındaki çocuğa tavır koydum çocukla aramız durduk yere bozuldu.bu muallaktor bana öyle bir bağlıydı ki açıkçası yavaştan zütüm kalkmaya da başlamıştı, yine de h,çbir zaman onu kullanmadım.ne ortam yapmak için ne başka işler için ne de yanımda onu eziklemek için.bu bin kurusu zamanla tüm çevremle haşır neşir oldu. birgün yine yurt terasında sohbet ederken bana eve çıkmamızı teklif etti açıkçası 500 liralık bir eve bizim istediğimiz standartlarda çıkmak hayaldi maddi durumları üst düzey ailelerin çocukları değildik ancak o gibtiğimin yurdunun yemeklerinden kurtulmak için bile başlı başına bir çıkış kapısı gibi gelmişti bu teklif. herifler 3 çeşit yemek diyorlardı oysa biri salata diğer ikisi makarna... evet makarna biri salçalı makarna diğerinin üzerine yoğurt döküp mantı diye ayrı bir çeşit olarak sunuyorlardı.

velhasılı yanımıza 1 kişi daha bulup çıkmaya karar verdik, teklif ettiğimiz çocukla aramızda resmiyet vardı açıkçası bu işime gelirdi. fazla samimiyet tak çıkarır düşüncesi vardır bende.bu çocuk ailesine danışmak için zaman istedi ancak 2 hafta geçmesine rağmen bahsini açmayınca herhalde olmadı deyip benim oda arkadaşına teklif ettik. hemen atladı. işin kötü yanı ilk teklif zütürdüğümüz arkadaşta o gece gelip kabul ettiğini söyleyince 4 kişi olduk. oysa kafadaki sayı 3 tü.3+1 evler vardı ve tercihimiz bu yönde idi. amacımız hepimizin birer ayrı odası olması idi.

kimseyi kırmaya vicdanımız el vermediğinden 4 kişi çıkmaya karar verdik. haftasonları deli gibi ev aramaya koyulduk. yoktu ,dıbına koduğumun yerinde ev yoktu.90 m2 eve 120 m2 diyen, duvardaki am yarığı gibi çatlaklara olur öyle diyen bir kebapçı ile görüştük o gibik it bağlasan durmaz evini kaça verecek merak içindeydik.ne iş yapıyorsunuz siz ? sorusuna dedim ki içimden rahat ol dayı senin gibeceğin tayfadanız öhmm öğrenci... hımmm o zaman 450 ... deyince dedik allahın selamı üzerine olsun selahattin ve ayrıldık

verdim eksini mübarek din kardesim saka lan biisey vermedim

dewam lan

reserved

okunur bu

devam panpa

bu arayışlarımız olduğundan uzun sürdü... kimi evi görüyoruz soruyoruz senelik 6000 peşin diyor bahsettiğim sene 2010.kimi 450 diyor ev iyi tutalım diyoruz adam son anda öğrenciyiz diye vazgeçiyor. aile ikide bir arıyor yurtta kalacaksan erken kaydını yaptır diye onlarda haklı çünkü yurt hazirana kadar kayıt yaptırmamız durumunda geçen sene kaldığımız fiyattan verecek bizlere.bu arayışlar esnasında lakayit tavırlara giriştiler bulduğumuz diğer 2 kişi.yok sınıfımdan bilmem kim eve çıkalım dedi söz verdim dedim vs.hani sanki dıbına koduğumun evlatlarına evi ben kiralıyorum bana lütfediyor muallakler. çokça ağzımı doldurdum gibtir et daha beyinsel gelişimi tamamlayamamışlar dedim ve sustum.bu susuşta açıkçası heyecanda vardı,eve çıkacaktık ne bileyim açıkınca kebapçı aramaya gerek yoktu geceleri kebaptan dönerden usanmıştım. tuhaf bir haldir insan 2 yumurta kırıp yemeği demlikten çay içmeyi özlüyor. çamaşır makinesi dedikleri hurdaya 3 lira verip çamaşır yıkatmaktan gına gelmişti ve donlarımı herkesin orta yerine asmaktan. sıçtığı taku temizlemeden çıkan adamlarla aynı tuvaleti kullanmak yıldırmıştı. sabaha karşı 5 te terasa çıkıp kata döndüğümde gibini boxerın paçasından çıkarmış esrardan gözü kanlanmış muallaklerle karşılaşmak ve bu muallaknin banyodaki klozete kapağı kaldırmadan işemesi sonucu sabah kesif sidik kokusu ile uyanmak sinir bozucuydu.o yüzden çıkmak lazımdı ufak sorunları salllamamak falan

o esnada tuhaf bir şey oldu. acısı yeni yeni dinen ancak 1.5 senemi giben sırf etkisinden derse girmeyip sınıfta kalacağım o olay.2 yıllık kız arkadaşım dediğim bir dargın bir barışık sürdüğüm huur ile ilgili bir haber.bu huurdan ve ilişkimizden biraz bahsedeyim.2008 senesinde x şehrinde tanışmıştım bir arkadaş vasıtası ile o dönem bir siyasi partinin gençlik kollarında kendi arkadaş grubumuzla yer alıyorduk. kimseyi dışlamak ya da kimseye zarar vermek amacımız yoktu. sadece bir fikir kulubü gibi düşünebilirsiniz. altında bulunduğumuz çatı uç bir çatı değildi ve dediğim gibi para almıyorduk bir çıkarımızda yoktu aksine çok arkadaşımızı kahveden kurtardı. sadece olayları inceliyor en olmadı hoş sohbet ediyorduk.am züt dışında konuşacak konu olduğunu görenler arkadaşlarını falan getiriyorlardı. orda bir sıçrama yaptım ve başkanları oldum.o da başlı başına bir maceradır belki bir zaman onu da anlatırım. neyse bu kızla da beni bu parti ile tanıştıran arkadaşım birleştirdi. çocukta benim gibi sağcı solcu şeriatçı komünist diye bir kategoriye sokamayacağınız doğruya doğru yanlışa yanlış diyen bir adamdı. kızı yanında birkaç kez toplantılarımıza getirdi biz çember şeklinde otururduk bu tam karşıma oturdu bir tak bilmediği belliydi ve orda hayatın sırrını anlatıyormuşum gibi dikkatle dinliyordu içimde bir sıcaklık hissettim o zamana kadar hep platonik sevdalarım vardı benim

okumucam

bu kız bahsettiğim arkadaş ile aynı sitede oturuyordu ve ben genel merkez gençliği ile yazıştığım birgün partiye tek başına gelmişti. partide kimse yoktu bir ben bir de çaycı. çaycımız bayandı, zavallı kadın 300 liraya hem çay yapıyordu hem de tüm angarya işleri. beni yukarı çağırdı bir misafirimiz var falan diye, çıktım bu kız biraz çekingendim ama aklıma hiçbir şey gelmedi herkese nasılsa ona da öyle bir sohbet açtım ama yok bu düşünce ile siyaset ile ilgilenecek bir tip değildi belliydi. orda aşırı zengin olduklarını öğrenince bana iş çıktı. sohbeti ailesinin mal varlığına bağlayıp klagib sen burjuva biz halk muhabbeti çeviriyordum da konuşacak laf çıkıyordu. misal biz öğleyin aramızda para toplar makarna falan yapardık işte sen bundan hiç yedin mi gibi muhabbetler, biraz çocukça ama içinde sevgide olunca ne diyeceksin

neyse bu hergün hergün gelmeye başladı o dönem üniversite tercih dönemi idi ve ben tercih yapmayacaktım puanım iyi değildi hasbelkader 4 yıllık bir bölüm kazanırdım onlarda bildiğin düz bölümler. ailemde açıkçası başka bir şehre 4 sene sonra birşey olmayacağım bir bölüme yollamazdı. tekrar hazırlanayım dedim.bu kızla sohbet ederken yurtdışında okuyacağını öğrendim. amerika falan.o zaman lanet ettim bazı şeylere ama şimdi anlıyorum ki hayat böyle.bir şekilde arkadaş benim kızdan hoşlandığımı, bana da kızın benden hoşlandığını söyledi ve aramızı mükemmel bir çakallıkla yaptı.o dönem zor günlerdi evlenecem moduna bağladık gibtiğimin çocuk aklı o zaman kız amerikaya gitmedi. özet geçiyorum çünkü arada olanlar başka bir hikaye konusudur sayfalar yetmez yediğim kazıklara.1 yıl sonra ben okulu kazandım bunla küs bir şekilde bahsettiğim şehre geldim ve birgün ansızın aradı sensiz olmaz vs dedi bende çok seviyordum ama o bir yılı az aşkın sürede pgibolojim gibilmişti. yine de sevgi ağır bastı ve yeniden olmamıza karar verdik tak burda çıktı şehirler ayrıydı

reserved

özet: silik tip bunun kızı bafilemiş.

uzaktan uzağa sürdürmek zor be demişti abi dediğim 6.senesindeki bir arkadaş. dinlemedim sürecekti dıbına koyayım, sürmeliydi hayatımda büyük bir yer kaplıyordu günde 3 saat cam açık konuşuyorduk.bir süre sonra beni ziyarete geldi okuluna gideceğini söyleyip yanıma geldi. yurtta olduğumdan otelde kaldı 5 gün süperdi ama bir tuhaflık vardı neyse okulunun olduğu şehre gitti.bir süre sonra beni arkadaş listesinden çıkardı sebebini sorduğumda ailesinin hesabını gördüğünü çok büyük sıkıntılar çıktığını yanıma geldiğini öğrendiklerini falan söyledi. bende sustum tabi bir süre sonra telefonumu aldılar diye haber yolladı ve sonra uzun bir sessizlik.o ev aradağımızı günlere dönüyorum şimdi bir bahar akşamı beni bu kızla tanıştıran arkadaşla msn de konuşurken kendisinin yarın düğünü olacağını söyledi... aptal bir sırtma beyler, birşey diyemedim gülemedim ağlayamadım sadece aptal bir sırıtma 1 e 100 veren kuponun tek maça kalmıştır ve 90 + lar oynanırken gol yer de yatar ya ha işte o his... sırtıma bir fil oturdu duvardan acı fışkırdı ben sadece sırıtabildim allah mesud etsin dedim ve çıktım.bu arkadaşı terasta buldum baktı bana gülümsedi boynuna ağırca sarıldı ne oldu bilemezsin dedim.ne oldu dedi şaşkınca bitti yarın evleniyormuş dedim.ama normal bir ifade sarıldı ağladı falan. ertesi günde hesabımı kapadım, hattımı değiştim.

reserved

yeni hayata alışmak zordu bir yandan seneye nerde barınacağım derdi,bir yandan maddiyatı dengeleme çabası,bir yandan asık suratıma alışmamış arkadaşların ısrarcı 'ne oldu? ' ları, dersler vs vs... bu binte ise o olaydan itibaren bana bağlılıkta bir azalma. içime kapandım gece oturuyor gündüz uyuyor derse gitmiyor millete imza attırıyordum. birde gibtiğimin nasılı ? nedeni ? beynimi kemiriyordu. halden düştüm yemeden içmeden kesildim.2 kelam etmez oldum.o bir kız değildi gözümdü dedim ya ekgib yanımı dolduran birşeydi ve yalan çıkmıştı. sabahları mutlu uyanman geceleri umutla uyuman falan yalanmış. gidip ikisini de öldürmeyi düşündüm ama mesleğe mezar taşı dikerek başlamamalısın diyen halaoğluna saygı duydum..

not: isteyen okusun, isteyen okumasın arkadaşlar. emin olun umrumda değil. kimseye okuyor musunuz diye sormadım, okumazsan yazmam da demedim. benimkisi bir deşarj