siklenmediğini düşünme sakın

annen bir dişi..
suçlu o değil..
alfanı körelten onun bilinçaltının ona dayattığını baskı..
hormonları da izin vermez buna..
neden dişiler erkeklerden nefret eder.. düşündün mü?
cevap basit ; senden daha iyisini istemezsin.
iş sandığımız kadar basit değil.
dişilerin bilinçaltı erkeklerden nefret etmeye programlıdır ve bu şekilde doğarlar.
dişilerin annesi bu duruma tuz biber ekip 2x combo yaparlar..
tam erkek düşmanı haline gelirler.
senin annen sen doğarken bu nefreti bastıracak özelliklerini törpüler ve gibip atar.

Sen bu oyunda güçlü olandın.
Ama bazıları bunu kaldıramadı..
Senin güçlü olman başkasına batardı..
Sen “gibici, kötü çocuk, bin” gibi sıfatlarıyla korkutulan “efendi,iyi çocuk xd” olmaya özendirilen bir nesilde yetiştin. Tabi bir alfa nesli sürekli başta anne babaları olmak üzere başkalarını mutlu etmeye çalışan mahlukatlara dönüştüler.
Onlara özel olmadıklarını hissetirdiklerinizde onların kafasındaki çocuğunun kralı ve kraliçesi algısı yıkılır. .”Beni dişileştirdin xd”ye bağlarsanız komik duruma düşersiniz.
Alfa ilişkilerini annesiyle babasıyla mükemmel bir çizgide tutmasını bilir;ama onları mutlu edecek diye kişiliğini eritecek davranışlarda bulunmaz.
Olayın özüne gelirsek;
Annesine göbekten bağlı olarak büyüyen bir erkeğin alfa erkek olmasını beklemek de alfa erkeklere hakaret olurdu.
Olay babanda bitmedi.. babanla ava gitmedin onunla erkeksi faaliyetlerde vakit geçirmedin. Onunla erkeksi uğraşılarda bulunmak yerine annenle evcilik oynuyordun çünkü. Korktuğunda ve bir sorunun olduğunda annene sığınıyordun. Kendi problemini çözmeyi öğrenememiştin. Sorunun üstüne gitmediğin için bu hale gelmedin mi zaten? Birşeyler fark ettin mi?
Böylece bir erkek nesli alfalaşmak yerine dişileşti..

Son ikiyüzyılda dünyaya yayılan sanayi devrimi sayesinde ciks, sevgi ve diğer insani duygular ve güdüler kapitalist metalara dönüştüler.Sen “bu parfümü almalısın yoksa o kızı tavlayamazsın”
“Sen bu kıza yemek ısmarlamalısın yoksa senle gelmez” gibi saçmasapan düşünceler ve algılar reklamlar sayesinde bilinçaltına yerleşti. Tamamen doğal yeteneğimiz yukarıda saydığım saçma sapan sebepler dolayısıyla köreldi.
Geçmiş çağlarda yaşamadığımız için değişime pek açık olmayan alfa köreldi. Saydığım sebepler ve bilinçaltına atılan bombardımanlar içimizdeki alfanın dıbına koydu.
Sanayi devrimiyle birlikte kapitalist dünyadan dişilerin de yararlanması yüzünden dişiler yükselişe geçti.Şehir yaşdıbına geçildi. Yaşam metropollerde sürmeye başladı. Dişiler eskiden pek çalışmazdı ve ses çıkaramazdı. Lakin sanayi devrimiyle birlikte iş hayatına atılarak devasa boyutta erkeklerle yarışır konuma geldiler.Bu kendine gelen özgüven nedeniyle erkeklerin dıbına koyma ,onları törpüleme, eritme cüretinde bulundular.
başardıklarını görmek o kadar da zor değil..
Eskiden erkek yemeği/avı getiren konumunda olduğu için dişiler pek ses çıkaramazdı. fakat şimdi durum değişti..
Şövalyeler, imparatorların, savaşçıların boy gösterdiği erkek egemen bir toplum zamanla dişileşti ve dişilerin egemenliğine girmeye başladılar...
bir alfa toplum böylece acizleşti..

annen neden seni sevdi?
bunu ona yaptıran neydi peki?
annen hayatındaki ilk dişi modeliydi. yedirdi,giydirdi, hasta oldun başında durdu, sıçtın temizledi, sardı sarmaladı.
kısacası senin için yapmadığı şey kalmadı.
bunu babasının hayrına mı yaptı?
çok çabuk unutuyorsun.
"hayat birbirini gibme oyunudur."
muhattabım bilinçaltım.. senin bilinçaltına girdiğini göremeyecek kadar aptal olduğunu sanmıyorum.
sadede gelelim:
annen seni sevdi ; çünkü hormonları ve bilinçaltı ona seni sevmesini söyledi.
seni sevme sebepleri konusunda sen en son sırada bile değilsin.
şu an annen en nefret ettiği kişiyi doğursaydı ona karşı sevgisinin sana olandan farklı olacağını mı düşünürdün?
annenin sana aşıladığı dişi modeli gerçek değil.
bir ilüzyondan ibaret...

bir erkek çabuk inanır..
özellikle dişilere ...
başta annesine...
erkek ihtiyaçlarını karşılayan kişiye tanrı muamelesi yapar.
bir pgiboloji konusu olan insanların temel gerekesinimlerini konu alan maslow hiyerarşisine göz gezdirelim(önem sırasına göre 1'den 5'e sıralanmıştır.)

"maslow hiyerarşisi..
1.temel fizyolojik gereksinimler(yeme, içme,sıçma, temizleme)
2.güvenlik gereksinimi(sarıp sarmalama, güvende olduğunu hissetme)
3.sosyal gereksinimler(aile;sosyal bir grubun üyesi olduğu hissetme)
4.saygınlık gereksinimi(hadi topu at aferin sana;saygın olduğunu gösterme)
5.kendini gerçekleştirme gereksinimi.(ben bunu yapsam artık hayatımın amacına ulaştım:çok kişi bunu istemez)"

bunlar temel ihtiyaçlar ve tabloya bakarsan annenin bir erkeğin 5'te 4'lük ihtiyaç dilimini arşınladığını göreceksin.
bravo..
aynen öyle..
anneye baksana tüm ihtiyaçlarını karşıladı nerdeyse..
erkeğin annesini tanrı ilan etmemesi için hiçbir sebep kalmadı.
aynen öyle..

@79 ölmediğim sürece yarıda bırakmayacağımı biliyorsun...
bence anladın.

okuyucuya notum:hızlı olmayacak.
yoğun geçirdiğim bir vakitten sonra arta kalan zamanımda burada yazdığımı unutma..
garantime itimad et ; okumaya devam et ve başa dön sindirmeye çalış.
eğer bana itimadın yoksa 31 çeken bir dişiden farkın olmadığını hisset..

evet.. kendine "usta" dedirten olgunlaşmamış bir öğrenciye inanacak kadar safsanız suçu kendinizde arayın.. başkasında değil.
bu başlıktan para kazanmak?
ben insan kazanmayı planlıyorum..
gerisi size kalmış.

@85 zaten doğduğun anda alfasın..
bu zamanla içindeki denizin diplerine iniyor.
ve keşfetmen zorlaşıyor.

kazanmak?
alfa erkek aslında kazanmak için oynamaz.
kazanmak için oynarsa kaybedenlerden olur.
kazanmak ve bu yolla dikkat çekmeye çalışmak acizcedir alfa için.
alfa eğlencesi için bir amaç edinir ve genelde başarır da..
kazanmak da işin bonusu, kaymağı olur.
bu bonus da onu mutlu eder tabiki.

dişiler diyorduk..

kafandaki dişi modelini parçala...
çünkü onlar gerçekten değersiz ve bencil ve senin özgüven duvarlarını yıkmaya çalışan yaratıklar..
onlar senin "sen" olmanı önlemek için doğmuşlar ve her yandan seni kuşatmışlar.
abarttığın kadar olmadıklarını gör artık.
erkekle dişileri hayvanlara benzetirsek..
bir köpeğe yemek verirsen, aa bu bana yemek veriyor. o zaman bu tanrı olmalı der.
bir kediye yemek verirsen, aa bu bana yemek veriyor. o zaman ben tanrı olmalıyım der.
işte bu yüzden çoğu toplumda dişiler kedilerle özdeşleştirilir ; iki taraf da nankör, bencil, sinsi ve vahşidir
fakat o vahşilik, alfa erkeğin vahşiliği yanında sönecek ve onun hakimiyetine girecektir.
annene tanrı muamelesi yaptığın gün bütün dişilere fark etmeden tanrı muamelesi yaptığını fark ettin mi?
onlara annene davrandığın gibi davranman gerektiği olgusunu kazıdı.
kazıma zamanı..
ama bu tanrı algısını..

iyi "görünen" dişiler vardır.
ama sadece görünen..
gerçek değil..
gerçek nedir peki?
sevecenler, anaçlar,fedakarlar..
gerçekten öyleler mi?
onların seni gerçekten istediğine emin misin?
o kadar emin olma derim..
evliliği hak edenler var mıdır?
yoktur.
lakin seni senden daha iyi tanıdıkları için bir tiyatrocu olarak seni kandırması pek zor olmuyor.
kadınlar karşısındakini okur ve ona göre rol keser.
sana da bayağı kesmiş gibi..
yalnız kestiği rolle sınırlı değil .
özgüvenin de bundan nasibini almış gibi görünüyor ki öyle..
rol kesmekte senden katlarca ustalar.
yıllarca tanrı muamelesi yaptığın için onu üstün bir seviyede tuttun..
onları senin onları okumayacağına inandırdılar ; onun yerine dişiler seni okudu.
seni okuduğu için nabzına göre şerbeti verdiler ve seni kullandılar.
doğal yeteneğinin dıbına smacı bastılar.
suçlu onlar değil.. sensin çünkü buna izin veren bir başkası değil sendin.
bir kadının beyni karşısındakini kandırmaya odaklı olarak çalışır.
erkekleri bu ilüzyona öyle bir inandırırlar ki erkek dişileri "gerçek" olarak algılamaya başlar.
ve erkek kendi gerçekliğini unutur.. kendinin bir ilüzyon karşındaki dişinin bir gerçek olduğuna inanmaya başlar.
dişilerin son yüzyıllarda yarattığı algı bu yönde gelişiyor:erkek etkisiz eleman, dişiler gerçek eleman..
dişiler gerçek..
seni gibtiği kadar.
"birbirini gibme oyunu" demiştik. epey kullandık bu cümleyi.
tabi etkisiz elemanların izin verdiği ölçüde..

yavaş yavaş bir şeyler aldığını düşünüyorum..
yoksa almadın mı?
kazanımların bu kadar mı..
her okuduğunda beyninde çakan flaşların artacağını biliyorum.
domino etkisi diye bir şey duydun mu?
bir taş devrilir ve diğer tüm taşları devirir.
evet ,bunu yapıyoruz.
değişimi bir kez almaya başladığında durdurmak imkansızdır.
sabret, hakettiğini alacaksın..

sizi alfa kılan dişilerin reddetme mekanizmasını kıran erkeksi davranışlarınızdır.
erkek, davranışlarını belirli bir standartta oturtur.
asla taviz vermez.
taviz vermesi dahi düşünülemez.
yapacağı her neyse onun dozajını tutturur erkek..
erkek dediysem alfa erkek..
tam dozajında dişiye şırıngayı basar.
o dozda verilen bir davranışın dişinin bünyesinin kabul etmemesi ve reddetmesi sözkonusu olamaz.
tabi sadece dişilere değil..
herkes için geçerli olduğunu söyleyebiliriz.
alfa bu işe yarar ; davranışların en mükemmel şekilde nasıl olacağını belirler.
alfa faktörü tam olarak mükemmel ve mutlu olma arzusunun dirildiği vücuttur.

özelden yazan ama başlıkta sormaya korkan kişilere rastladım.
başlığa yazan kendini beta hissediyor.
ben öyle bir şey dedim mi..
ben söyleyene kadar hepiniz öğrencisiniz.
şimdilik..
beta kalmakta ısrarlı bir enik mi ya da kurtlaşmaya çalışan bir omega mı?(ileride değineceğim)
ya da finali yapan alfa mı?
ileride göreceksiniz.
kendinize yakışan gömleği giyeceksiniz.
eğer başlığa gibik nedenlerle yazmıyorsan başlıktan alacaklarını da kaybedeceksin.
eğer davranışın bu yöndeyse bu noktada sana beta gömleğini yakıştırıyorum.
yazının öküz-tren ilişkisi şeklinde gitmesini istiyorsan beta gömleğini giy ve uzaklaş buradan...

@117 alfamı nasıl buldum?
alfaydım..
bir dönem omega oldum.
lakin mücevherimi çamurdan arındırıp tekrar parlatana kadar..
gerçek kimliğimi iliklerime kadar hissettiğim ana kadar..
gerçeklik nedir bilir misin?
gerçeklik daha önce hissetmediğini ve yaşamadığını bilmektir.
bu süreçte alfayı keşif başladı.
keşfediş aşamasında bir alfaya dönüştüm tekrardan.
beni alfa yapan esas olay enerji kontrolü ve bunun yarattığı mutlulukta patladı.(ileride değineceğim)
alfamla bütünleştiğim zamanlarda nasıl işlediğini denemek için dişilere test yapmıştım.
iki tane arkadaş olan dişiyi birbirine düşürmüştüm.
hayatın eğlencesi burada başlıyordu.
dişiler sorun değildi artık.
düne kadar sorun olan dişileri köpek etmiştim.
mutlu olacağım başka uğraşılar da olduğunu fark ettim.
dişileri birinci sıraya koymamayı öğrendim.
eğlenceyi başlatan kendi yapımdı.
artık olaylar peşisıra patlıyordu..
eğlence başlıyordu...

bu bilgi nereden geliyor?
bilgili olduğumu söylerler.
doğruya doğru...
hayatımın çoğunu okuyarak geçirdim.

mesajlarınıza bugünlük cevap veremeyeceğim.
bugünlük bu kadarının yeterli olacağını düşünüyorum.
sorularınız bırakın..
uygun bir zamanda yoklayacağım.
aklında soru olup da buraya bırakmayan ılıktır.
açık ve net.

@122 öyle görünmek zorundalar dişiler.
onlar güçsüz ve sinsi.
sana onların kendilerini iyi olarak inandırmaları lazım.
bunu başarıyorlar da duruma bakarsak.
onlar hayatın sillesini yeseler dahi "giben sevilir" mantığıyla hareket ederler.

@123 yazıyı zütüyle özümsemeden okuyanlar birşey başaramazlar.
"liderlik, özgüven, alfalık tek bir hormona bağlıdır testosteron"
açık ve net diyeyim ; erkekliğin çoğu enerjiye bağlıdır.

gerçekleri hazmedemiyorsan yalanlardan bir kule kur.
ve kendini o kuleye hapset.
kulenin katları arttıkça yıkılacağını bil.
kulenin yıkılma vakti geldi artık.
kulenin çöküşünü izle.
enkaz altında ölümünü izle..

Dişilerle erkeklerin beyninin farklı olduğunu söylemiştik.
Buna yönelik erkeklerin çoğu, dişi beyninin kendisi gibi çalıştığını zanneder.
Bu noktada erkek sıçışın kralını yaşar.
Erkeklerin çoğunun algısı şu yönde : “kız güzel ben de yakışıklı olmalıyım.”
Sonra jönler, ikoncanlar,enteller, artistler türer..
ve bunların çoğu dişilerin dikkatini çekmek için kendi olmak dışında her türlü tak yolunu kullanmaktan çekinmezler.
ama tak yolunda oldukları için bir tak başaramazlar.
Dişinin algısı ise “bana o güveni verecek erkeğe çaktırırım.”
Tabi çoğunuzun bundan haberi olmaz..
Vakti gelince ayrıntılı anlatacağım..
Bunu erkekçe söyleyelim : Alfa olduğunuz kadar yakışıklısınız; bunun ayırdında olun. Aksi takdirde çirkinsiniz.
Ne yaparsanız yapın öyle de kalmaya devam ediyorsunuz. Annenizin size anlattığı “yakışıklı oğlum ” hikayesi sizi mutlu yapar ; aslında kandırılırsınız.
Tüm dişilerin bu şekilde düşündüğü algısını beyninize kazırsınız ; çünkü anneniz sizin yerinize düşünmüştür..
anneniz.. evet.
Alfa değilseniz dişiler için yakışıklı değilsiniz.
Türk filmlerinde gördüğünüz gibi erkeğin kendine bakım yapması dişilerle bağlantı kurması için yeterli değildir.
Sadece “iyi çocukmuş” imajı verir. Asla ama asla bir dişi için uygun bir baba adayı olmaz.

bu saydığım zibidi tiplerin dikkat çekmeye çalışma yolları bir o kadar gariptir ve saçmadır.
facebook'ta durum güncellemekle şarkı paylaşmakla alfa olunmaz..(bu iş böyle olmaz)
instagramda, twitterda yediği taku çeken bir nesilden bir şey bekleyemiyorum ;aklınca sosyal olduğu mesajını verecek.
yer güncelleme de favorimdir..
sanal bir sosyallik asosyalliktir. öyle sosyalliğin de amısına sorti geçeyim.
"kızın dikkatini nasıl çeksem xd" "napsam da beğeniyi alsam" "cool mu çıktım kanka"
aklınca subliminal mesaj verecek dişiye ve çevresine.. ancak kendinizi kandırırsınız.
bunun anlamı şudur :
"ben kendime güvenmiyorum ve yetersizim ; o yüzden bu tip şeyler paylaşmalıyım ve yapmalıyım."
devam et bakalım..
alfaya gelince..
alfa dediğin yalnız da takılabilir veya grubun başını çeken biri olabilir.
zira her alfa sosyal olacak potansiyeli barındırır.
dilerse kullanır, dilerse kullanmaz.
tamamen mutlu olduğu şekilde sınırını çizer.
sosyal bir çizgi çizer veya yalnız kurtu oynar.
burada da eğitim amacıyla bulunuyorum.
sanal bir sosyallik gibi bir amacım yok.
işim bittiğinde çıkış butonuna büyük bir keyifle basacağım.
belki bir gün rastlaşacağız..ya da yollarımıza farklı yerlerde devam edeceğiz.
olamaz mı?
olabilir..

bir de size dayatılan bir masal var : "aşk"
aşkı ne sanıyorsunuz saf herifler?
kevaşe dişilerin sizi eritmek için kullandıkları en büyük silahtır.
onlar sizi dört bir yandan kuşatmak ve yoketmek için her türlü yolu denemekten çekinmediler : erkeği eritmek için en büyük silah olarak aşkı seçtiler ve erkeğin dünyasına balıklama girdiler.
bu silahı size doğrultmuşlar.
siz bu silahı göre göre boşalarak dişilere koşuyorsunuz.
kendinizden ödün veriyorsunuz. kendiniz diye bir şey kalmıyor ortada.
ortada kalan bir boşluktan ibaret..
dişi silahıyla erkeğe saldırıyor ve erkek köpek oluyor üstelik.
erkek de köpek gibi sahibine sadık oluyor.ne yapsın?
kim ona köpekliği aşıladı?
annesinin anlattığı masaldaki "iyi oğlan-güzel kız"a kendini o kadar kaptırmış ki köpek olmaması için bir sebep kalmıyor.
haklı da..annesine atfettiği kutsallığı tüm dişilere atfetmesi kadar..
kendinin ileride evli-mutlu-çocuklu reyize dönüşeceğine inanması ne kadar derin bir kayboluşun eseri olduğunu gösteriyor.
250 gram karşısında korkuyla aciz bir şekilde eğilen erkeklere ne demeli?
birçoğu eriyen muma dönüşmüşler. korka korka eriyorlar;yakında erkek diye bir şey kalmayacak.
dış dünyanın size dayattığı bilinçaltınızı da saçmasapan para tuzağı kalıplarla doldurmuşlar ve aşk denilen ütopyada kayboldunuz.
kendi kendinize gelin-güvey oluyorsunuz.
küçükken dinlediğiniz masalın gerçek olmadığını öğrendiğiniz için çok kızgınsınız.
bu tavşan deliğinden çıkma zamanı ;siz ferhat değilsiniz karşınızdaki şirin de değil..
siz erkeksiniz..
yalnızca erkek olduğunuzu hatırlamanız gerekiyor.