sikerler öyle işi dedim ben de amk

adam gta daki tüm bölümleri bitirmiş

hadi amina koyduğum hadi

4. günde hala haber çıkmadı, aramak istemiyorum bekir'i, zor durumda bırakmıcam ama gozum kararıyor. efexor alsam duzelicem ama tekrar o günlere dönmek istemiyorum. tv izleye izleye kafam dondu resmen. tüm izdivac programlarını, sabah programlarını gibiyim.

en kötü yarın ararım dedim. bi bilgi versin ne olup bitiyor diye en azından bin. geceleri uyku yok bana.

rezerved

aradım ama nuri diye hitap etti bana, anlasılan ortalık karısık oralarda. beni bi aralık aradı, sessiz konusuyordu, "seni arıcam biraz daha sabret" dedi. tamam dedim. sabretmesem ne yapacam sanki dıbına koyum, biryere de gidemiyorum ki.

2 gün daha gibik gibik bekledim, 7. gün telefon çaldı, bekir aramıstı sonunda.

yaz sen yaz yarın akşam topluca okucam hepsini şuku yağmuruna tutucam oç yaz bi an önce yeterki

Amk rezerve a aldım yine de okuyorum

bekir bir yerde buluşmamız lazım acil gel dedi. heyecanlanmıştım hemen verdiği adrese gittim. ara sokaklarda tek katlı müstakil bir evdi. kapıyı çaldım içeri girdim. içeri girer girmez kafama bir şey "zangg" etti. ondan sonra bayılmışım. uyandığımda bekir metin kapıdaki 2 koruma ve afrikadan gelen 7 tane adam karşımda oturuyordu. çırılçıplkatım ve makatımdan kan akıyordu. ağzımın ve yüzümün her yerinde de beyaz bir sıvı vardı. sonradan o sıvının sperm olduğunu anlamıştım. tam 17 gün boyunca bana o evin mahzeninde deli gibi tecavüz ettiler. her gün başka adamlar geldi ama sayıları 6-7 nin altına düşmüyordu. artık alışmıştım ve hoşuma bile gitmişti. onlar beni gibmediği zamanlar ben zorla istiyordum. bu da böyle bir anımdır.

sabah için beni bi mekana davet ediyordu, anlatıcam sana tezgahı dedi. bi adres verdi. nerdeyse şehir dışında, genelde kamyon otobüs gibi tasıtların durdugu bir mekanın adresi. dikkat çekmek istemiyor galiba dedim. öglen saat 2 de orda olmam lazımdı.

gittim yıkandım guzelce giyindim cıktım, 4 otobüs degistirip gittim mekana. beklemeye basladım. 15 dakika sonra bekir girdi içeri

rezerve

"kusura bakma birader ortalıgın dinginlesmesi, benden suphelenmeyi bırakmaları için bu kadar bekledim, işi garantiye aldım. sana herseyi anlatıcam sonra da gidicem, artık senle gorusmeyecegiz hicbir sekilde" dedi.

kabul ettim ve yaptıkları için de teşekkür ettim. en içten şekilde hemde dıbına koyum. cok sey borcluydum bu bine. hızlı hızlı anlatmaya basladı.

bu da böyle bi anımdır.

birde sen hızlı hızlı anlatsan amk

"bizim büyük patronun yigeni senden önce benim yanımda calısıyordu. hani tak var gibi sürekli soruyordun ya kimdi benden önceki kimdi diye, işte oydu. patron işleri ögrenmesini istedigi için barmen olarak çalıştırıyordu, ileride de daha önemli görevlere getirilecekti, işin ticari kısmından sorumlu olmasını istiyordu. benle beraber 5 6 ay civarında çalıştı. tum olayı aşagı yukarı anlamıştı. patron kimsenin yegeni oldugunu ögrenmesini istemedi, sır gibi saklanırdı aramızda. cünkü eger kan bagı oldugu bilinirse bunun ona karsı kullanılacagını düsünüyordu" dedi.

bense hala bu olayın ucunun bana nasıl dokunacagını merak eder vaziyette dinliyordum

Ya amk hızlı yaz lan

reserved

rezerving

"patron bu cocugun sadece basit bir torbacılık degil, işin tüm ticari boyutunu yönetmesini istiyordu. bu yüzden malların alımında bikac kere olayı ögrenmek için bunu da yanına aldı. ilerleyen günlerde satıcıların bu cocugu alıcı olarak tanımaları için, kendi gitmedi, bu çocukla adamlarını görevlendirdi, onlar alımı yaptılar. ilk seferinde başarılı geçti ancak ikinci kez malları alırken, satıcı bunu çocuk görmüş, ters konusmus. bu da sinirlenince çekmiş vurmuş adamı. dagıtmışlar velhasıl orayı. iş öyle olunca, o satıcının patronu atarlanmış haliyle ama bizim patronla arkadas sayılırlar. patron girdi araya sakinlestirdi karsıyı. onlar da zarar etmek istemedikleri için seslerini çıkarmadılar ve anlasma sürdü. ama patron yigeninin suikast riski içinde oldugunu biliyordu. yurtdısına gönderdi yigenini. zaten sima olarak onu tanıyan adamların hepsi ölmüştü. ve büyük süprizi açıklayayım, yegeninin ismi okan'dı"

yaz dıbınakoyim yaz

beynimde şimşekler çaktı bi anda. demekki sahte isim olayı tamamen düzmeceydi. sadece olayı benim üstüme yıkmak için kurulmuş bir tezgahtı. tetigi ben çekmişim gibi duyması gereken yerlere gizli haberler uçurulmuştu, suikasta kurban gidicektim, intikam alınmış olacaktı ve yegeni güven icinde yurtdışında olayın unutulmasını bekleyecekti.

demekki beni o taktan halimden cekip cıkarmasının nedeni de buydu. beni kimsesiz görmüstü, kolay harcanabilecek biriydim. kız arkadasıma yolladıgım notun da hiçbir hükmü yoktu çünkü olayın arkasında metin yoktu