Derslerim iyi olduğundan babamlada aram iyidi genelde ne istersem yapardı ama tabiki bende aşırı şeyler istemezdim ona ilizyon kursuna gideceğemi söylediğimde olur dedi.
Bağcılarda oturduğum için buralarda ilizon öğrenemezdim belki kadını ortadan ikiye bölme numarasını rek öğrenebilirdim *

Taksimde bir yer bulmuştum bir pazar günü oraya gittim hiç lüx bir yer dildi bodrum katıydı merdivenleri inerken lan doğru yerdemiyim diye kendime soruyordum sonra kapıyı tıklattım gir sesini duyduktan sonra içeri girdim içerde 50 yaşlarında beyaz sakkalı bir amca vardı

- Buyur genç
- iyi günler amca şey.. ben kurs için gelmiştimde buraya
- Doğru yerdesin sana bir soru sorucam ona göre kursuma kayıt olabilirsin
- Derslerin nasıl
- Baya iyi de neden
- Sen onu boşver neyse biz pazar günleri kapalıyız yarın gel
tamam diyip giderken amca arkadan seslendi
- Cebindekileri yarın gelirken sakın unutma
elimi cebime attığımda gözlerime inanamadım cebimde bir deste iskambil kağıdı vardı

Tutacak

boşaldım ilk parttan yeter moruk yeterrrrrrrrrr

- Dikkatli bakıyormusun
- Evet
Desteden kupa 5'i çıkardım bu seninmiydi kız yüzüme gülümsedi
- Hayır bilemedin *
- Aaa çok pardon
- Artık başka sefer denersin mesala bu gün okul çıkışı nasıl sence
- Güzel olur
kız tekrar gülümsedi ve sırasına doğru ilerledi ilerlerken seslendim
- Cebine bakabilirmisin
kızelini cebine attı ve seçtiği kartı yani sinek 2 yi gördü yüzüme şaşkınlık ve hayranlık dolu bir gülümsemeyle baktı ve nasıl yaptın dedi.

Sene 2006 vizyona yeni bir filim girmişti The Prestige (sakın The Parlement gibi saşçma bi espiri yapmayın sırf bu yüzden bi arkadaşımı dövdüm) sihirbazlıkla alakalı bir filimdi filime gittikten sonra hayata bakış eçım değişmişti içimde sihire karşı acayip bir ilgi oluştu