/i/Ben

Kendini ifade et !
  1. 10.
    0
    Devam et lan bin
    ···
  2. 9.
    0
    O zaman senin için devam pnp
    ···
  3. 8.
    0
    paketten bi dal kafasını uzattı yaniyim mi abi dedi
    ···
  4. 7.
    +1
    9. Sınıfın kurban bayramındaydık. O zaman gidicektik oraya. Ben tabii gidiceğimizi duyduktan sonra içim her saniye bi kötü oluyodu hani midemde kelebekler uçuşuyor derler ya o haldeydim bende işte. Neyse hazırlandık toparlandık yavaştan çıktık. Aradan çok zaman geçmesine rağmen ben hala aşıktım. Çocukluk aşkımdı o benim. Tabii aradan geçen zamanda bir sürü sevgilim oldu. Ama ne biliyim hiç birinde hoşlantıdan ileri gidemedim. Yapamadım bunu. Bi kalbin birden başka sahibi varsa o bir uruzbunun kalbidir. Hep onu sevdim. Onu sevmekten vazgeçmek istedim ama olmadı. Biz tam oraya vardığımızda restorantta buluştuk. Yukarıya doğru çıktık ama onu görememiştim. Neyse tabii yol yorgunuyuz tuvalet ihtiyacım falan var. Lavabonun yerini sordum. Aşağıdaymış. Aşağıya indiğim anda onu gördüm. Yüzündeki tatlılık yerini hala koruyordu. Ayrıca çok asil bi güzelliği vardı. Kalakaldık öyle. Birbirimize doğru yaklaştık yavaşça gülümseyerek. Sonra usulca bi merhaba sesi duydum ondan. Sesi bile içimdeki kelebekleri harekete geçirmeye yetti. Nasılsın falan işte normal muhabbetler. Oturduk falan işte 2 gün orada kaldık ama hiç konuşmadık nedense. Benim heyecanımdan ve utangaçlığımdan olsa gerek. Neyse o 2 günde çok çabuk geçip gitti. Evimize döndük ve annem geldiğimizde 1 ay sonra buraya geleceklermiş dedi. Neden dediğimde Ayşenin kaburgalarında ufak bi sıkıntı varmış ve bi kaç seans fizik tedavi uygulayacaklarmış. Ben tabii evde dört dönüyorum. Mutluyum ama bi yandanda çaresizim ne yapacağımı bilmiyorum. Açılsammı diye kafamda kendi kendime konuşuyorum. Aylardan Ekimdi geldiklerinde çok iyi hatırlıyorum. Okullar yarım gündü. O günün gecesinde gelicekleri. Saat gece tam 3 e kadar onları bekledim. Bir an gözlerimi kırpmadım bile. Ve sonra kapı çaldı. Gelmişlerdi onlar...
    ···
  5. 6.
    0
    Yok mu dinleyen beyler ayıp oluyor ama
    ···
  6. 5.
    +2
    Arabamıza atladık. Yavaş yavaş gidiyoruz beyler.Çocuğum tabii dağlara ovalara bakarak gülerek gidiyorum. Hiç birşeyden haberdar değilim.Ne çocuk kalbimle aşık olacağımdan haberim var ne de bu aşkın benimle birlikte büyüyeceğinden. Sonunda gelmiştik evin önünde büyük bi arazi vardı. Oraya arabamızı park ettik. Eşyalarımızı aldık yavaş yavaş çıktık eve. Çocukluk aşkımın annesi bir güzel hepimizi öptü nasılsınız faslı falan fistan işte. O da yüzme kursundaymış. Bi kaç saat sonra geldi. O zaman böyle 2 yandan toplamıştı saçını o kadar tatlı bişeydiki. Mal gibi kalmıştım böyle. Biraz oturduk, annemler hadi siz havuza gidin çocuklar biraz yüzün falan dedi. Mayolarımızı giydik havuza atladık. Hava kararana kadar yüzdük eğleniyoruz falan. Günlerimiz genelde böyle geçti. Hep eğlendik gayet keyifliydik herkes gibi. Ve acı olan şey geri dönme günü yaklaşmıştı. Onu orada bırakıp ve oranın doğal güzelliğini bırakıp beton yığınlarının arasına dönecektik. Son akşamımızı da sanki hiç bitmeyecekmiş gibi yine aynı şekilde eğlendik. O yorgunlukla uyuyakalmışız kanepelerde. Sabahın köründe annem kaldırdı beni iyice uyandığımda çantalar toparlanmış gitmeye hazır hale gelmiştik. Ama o uyanmamıştı. Bizde tabii uyandırmadık. Annesiyle görüştük işte yine gelin yok siz gelin o gelsin bu gelsin faslı tipik anne vedalaşması yani. Arabamıza bindik gözlerim kapandı ve açtığımda evimize gelmiştik. Ben ona çocukluk aşkım diyebileceğim zaman gelmişti. Babam bana orda en çok neyi sevdin dediğinde havuza girmeyi demiştim. Babamda (temsili isim Ayşe olsun) sen Ayşeyle havuza girmeyi sevdin dedi. Ve ben utangaçlıktan ağlamıştım beyler. Bu yazımı böyle geçirdim ve biz yıllarca gitmedik oraya. Ta ki ben lise 1 e geçtiğim zamana kadar. Gerçekten aşık olduğumu o zaman anladım beyler...
    ···
  7. 4.
    0
    rez panpa devam
    ···
  8. 3.
    0
    çuğara içmiyorum eticin yaksam olmaz mı
    ···
  9. 2.
    +1
    kullanmıyorum
    ···
  10. 1.
    +3
    Evet beyler.Bir kez daha dertten yakalım sigaraları. Ailem ben doğmadan önce şehir merkezinde yaşıyormuş. Babamda annemle evlenmeden önce şehir merkezinin batısında 250 km uzakta bi beton şirketinde muhasebe müdürüymüş. Annemle evlenmeden önce orada çalışıyormuş, hayatını orada kurmuş. Evlendikten sonrada orada yaşamaya devam etmişler. Sonra annem ve babama müjdeli haber gelmiş.Ben prematüre bi bebeğim(erken doğum).Neyse ben doğduktan sonrada aynı yerde yaşamaya devam etmişiz. Evimiz 3 katlıymış 2 katında biz bir üst katında çocukluk aşkım ve ailesi yaşıyordu. Sonrasında ben erken doğum olduğum için şehir merkezine gitmek zorunda kalmışız benim ufak hastalıklarım yüzünden. Tabii bizim o yaşadığımız evimiz hala duruyor. O sırada ailem benim için endişelendiği için şehir merkezinde kalmak zorunda kaldık. işte asıl hikaye buradan sonra başlıyor. Babam işlerini artık yaşadığımız yere göre ayarlamaya başladı ve burada temelli kalacaktık artık. Oraya geri dönemezdik. Aradan yıllar geçti ben ilk okul 2. sınıfa başladım ve o yaz tekrar oraya gittik. Herşeyi dün gibi hatırlıyorum aklım yeni yeni ermeye başlamıştı...
    (Şukuları alalım beğendiyseniz meraklandıysanız devam panpalar)
    ···