1. 1.
    0
    ne yaparsak yapalım o orda kalacak.
    ···
  2. 2.
    0
    erkeğimin boynunda olmasını tercih ederim ben... böyle pembe, simli, çilek kokulu, yapış yapış...
    ···
  3. 3.
    0
    @15 evet, ona hiç değinmiyorum bile.. <3
    ···
  4. 4.
    0
    sigara içen bir kadını izlemek zevk veriyor.
    hele de bıraktığı o iz.. adeta günahı ve şehveti sahip olunamayan -belki de olunan- o dudaklarda yaşatıyor.
    dumanın ardından beliren siluetini izlettiriyor adeta.
    dokanmak istiyorsun ona, sarılmak belki de
    ama o, sadece izmaritte bir leke olarak kalıyor.
    kan rengi bir rujun ait olduğu yerden koparılıp sonsuz bir hiçliğe mahkum olduğu eşiğe yuvarlıyor beni de..
    belki de sadece erotik...
    ···
  5. 5.
    0
    karanlık yanımı ortaya çıkartıyor bazen bu meret.
    anayurt otelinin zebercet'i oluveriyorum o lahza..
    ···
  6. 6.
    0
    bazen kendimi o izmariti seyretmekten alamıyorum.
    hele de sahibini bilmiyorsam.
    hayallerin en güzelini o anlarda kuruyorum.
    sanki gerçekten aldatan kişinin aldattığı kişiyim ben.
    günaha davet eden kokunun tenin ve nefesin ötesinde bir çift kırmızı leke..
    ···
  7. 7.
    0
    kırmızı neden günahı temsil eder bilir misiniz?
    ben bilmem.
    ama eminim şehvetin, kanın ve tutkunun rengi olduğu içindir..
    ···
  8. 8.
    0
    Parlatıcı olsa da olur sadece yani ben severim yani çok hoş
    ···
  9. 9.
    0
    namütenahiyet çizgisinde müptezel bir ruhun son durağı olmalı o dudaklara dokunmuş, nefesine nefesine katmış kağıt. o artık sadece bir kağıt değil. şehvetin ve aidiyetin temsili.
    bir de ihanetin..
    ···
  10. 10.
    0
    makusen mütenasip bir saatte olmayacak hayaller kurdurtuyor bana.
    yalnızlığı tek başına ürkütücü kılabilecek yeni bir metafor zerreden katreye vücut buluyor.
    harekesini yitirmiş bir kelime kadar anlamlı olabileceğini bile bile heyulalar estiyor zinimde-belki de bedenimde-
    ···
  11. 11.
    0
    acaba diyorum bazen.
    cindrella'nın ayakkabısını bulan prens, sahibi olamadığını bildiği bir şeye kendinden anlamlar yükleyerek mi cindrellayı bir masal kahramanı yaptı.
    yani demem o ki bir çok masalda -ki buna ferhat da mecnun da dahil hafzalalarında kurdukları yalancı bakirelere aşık oldular.
    onları adeta peygamberin otlattığı koyunlar kadar masum görmek istediler.
    ama onlar masum muydu?.. onlar ne yaptı. misal şirin. evde oturup ferhadı beklemek dışında.
    cindrella peri onu giydirmeseydi yine de prens onu beğenir miydi?
    rapunzel hatta. saçlarını feda etmişti değil mi? tabi amacının o kuleden kurtulmak olduğu gerçeğini yok sayarsak.
    masumiyetin sembolleri ve de çağımızın imgeleri arasında değişen bi şey yok maddeler aleminde manalar onlara yüklediğimiz amlamlara ile makes bulur, nevşu nema eder..
    ···
  12. 12.
    0
    sayfa sonuna gelmiş bulunmamızdan mütevellit bu saatte bu verimli (kendi adıma) cümleleri ergen gibinden fışkıran döl hızında ilerleyen bir ortamda taciz edile edile yazmaktansa
    istediğim kelimeleri rahatça kullanarak yazmış oldum.
    yalnız yahut asosyal bir bin hiç değilim.
    fakat gerçek hisler geceleri ortaya çıkar her daim.
    cumlelerimi adını hatırlamadığım bir şairin dizeleri ile bitirmek istiyorum:
    alemde gündüz gönlüme işkencedir
    bence bayram ufukta gün bitincedir
    günün geçit vermez karlı dağlarını
    sanki sihirli bir el eritincedir.
    ···
  13. 13.
    0
    hay senin ben dıbına cakayım ya.. guldum baya burda.
    ···
  14. 14.
    0
    vişneli.
    ···
  15. 15.
    0
    bardakta da oluyo bazen.
    ···
  16. 16.
    0
    yanakta da oluyo.
    ···
  17. 17.
    0
    gibimdede oluyo napsak ki?
    ···
  18. 18.
    0
    gibimdekiiz.
    ···
  19. 19.
    0
    yer yer züttede rastlayabiliyoruz buna
    ···
  20. 20.
    0
    son derece erotik
    ···