1. 126.
    0
    Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
    Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
    O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
    O benimdir, o benim milletimindir ancak.

    Çatma; kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl
    Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet, bu celâl?
    Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
    Hakkıdır, hakka tapan, milletimin istiklâl

    Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
    Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım!
    Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner aşarım;
    Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

    Garbın afakini sarmışsa çelik zırhlı duvar,
    Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
    Ulusun, korkma! nasıl böyle bir imanı boğar,
    Medeniyet! dediğin tek dişi kalmış canavar?

    Arkadaş! yurduma alçakları uğratma, sakın.
    Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
    Doğacaktır sana vadettiği günler hakkın.
    Kim bilir belki yarın... belki yarından da yakın.

    Bastığın yerleri «toprak!» diyerek geçme, tanı:
    Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
    Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
    Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

    Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
    Şüheda, fışkıracak, toprağı sıksan şüheda!
    Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
    Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

    Ruhumun senden, ilahi şudur ancak emeli,
    Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
    Bu ezanlar - ki şahadetleri dinin temeli-
    Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli,

    O zaman vecdile bin secde eder - varsa - taşım.
    Her cerihamdan, ilâhi boşanıp kanlı yaşım,
    Fışkırır ruhu mücerret gibi yerden naşım;
    O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

    Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
    Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
    Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
    Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
    Hakkıdır; hakka tapan, milletimin istiklâl.

    Mehmet Akif ERSOY
    ···
  2. 127.
    0
    Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
    Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
    O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
    O benimdir, o benim milletimindir ancak.

    Çatma; kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl
    Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet, bu celâl?
    Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
    Hakkıdır, hakka tapan, milletimin istiklâl

    Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
    Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım!
    Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner aşarım;
    Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

    Garbın afakini sarmışsa çelik zırhlı duvar,
    Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
    Ulusun, korkma! nasıl böyle bir imanı boğar,
    Medeniyet! dediğin tek dişi kalmış canavar?

    Arkadaş! yurduma alçakları uğratma, sakın.
    Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
    Doğacaktır sana vadettiği günler hakkın.
    Kim bilir belki yarın... belki yarından da yakın.

    Bastığın yerleri «toprak!» diyerek geçme, tanı:
    Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
    Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
    Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

    Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
    Şüheda, fışkıracak, toprağı sıksan şüheda!
    Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
    Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

    Ruhumun senden, ilahi şudur ancak emeli,
    Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
    Bu ezanlar - ki şahadetleri dinin temeli-
    Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli,

    O zaman vecdile bin secde eder - varsa - taşım.
    Her cerihamdan, ilâhi boşanıp kanlı yaşım,
    Fışkırır ruhu mücerret gibi yerden naşım;
    O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

    Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
    Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
    Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
    Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
    Hakkıdır; hakka tapan, milletimin istiklâl.

    Mehmet Akif ERSOY
    ···
  3. 128.
    0
    lan dıbına koduğum şimdi saygı duruşundan çıkar giberim bitaraflarını kes lan şunu yazmayı
    ···
  4. 129.
    0
    lan dıbına koduğum şimdi saygı duruşundan çıkar giberim bitaraflarını kes lan şunu yazmayı
    ···
  5. 130.
    0
    lan dıbına koduğum şimdi saygı duruşundan çıkar giberim bitaraflarını kes lan şunu yazmayı
    ···
  6. 131.
    0
    Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
    Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
    O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
    O benimdir, o benim milletimindir ancak.

    Çatma; kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl
    Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet, bu celâl?
    Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
    Hakkıdır, hakka tapan, milletimin istiklâl

    Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
    Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım!
    Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner aşarım;
    Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

    Garbın afakini sarmışsa çelik zırhlı duvar,
    Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
    Ulusun, korkma! nasıl böyle bir imanı boğar,
    Medeniyet! dediğin tek dişi kalmış canavar?

    Arkadaş! yurduma alçakları uğratma, sakın.
    Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
    Doğacaktır sana vadettiği günler hakkın.
    Kim bilir belki yarın... belki yarından da yakın.

    Bastığın yerleri «toprak!» diyerek geçme, tanı:
    Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
    Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
    Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

    Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
    Şüheda, fışkıracak, toprağı sıksan şüheda!
    Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
    Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

    Ruhumun senden, ilahi şudur ancak emeli,
    Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
    Bu ezanlar - ki şahadetleri dinin temeli-
    Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli,

    O zaman vecdile bin secde eder - varsa - taşım.
    Her cerihamdan, ilâhi boşanıp kanlı yaşım,
    Fışkırır ruhu mücerret gibi yerden naşım;
    O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

    Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
    Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
    Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
    Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
    Hakkıdır; hakka tapan, milletimin istiklâl.

    Mehmet Akif ERSOY
    ···
  7. 132.
    0
    verdim eksini kardeşim
    ···
  8. 133.
    0
    lan dıbına koduğum şimdi saygı duruşundan çıkar giberim bitaraflarını kes lan şunu yazmayı
    ···
  9. 134.
    0
    Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
    Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
    O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
    O benimdir, o benim milletimindir ancak.

    Çatma; kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl
    Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet, bu celâl?
    Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
    Hakkıdır, hakka tapan, milletimin istiklâl

    Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
    Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım!
    Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner aşarım;
    Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

    Garbın afakini sarmışsa çelik zırhlı duvar,
    Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
    Ulusun, korkma! nasıl böyle bir imanı boğar,
    Medeniyet! dediğin tek dişi kalmış canavar?

    Arkadaş! yurduma alçakları uğratma, sakın.
    Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
    Doğacaktır sana vadettiği günler hakkın.
    Kim bilir belki yarın... belki yarından da yakın.

    Bastığın yerleri «toprak!» diyerek geçme, tanı:
    Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
    Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
    Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

    Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
    Şüheda, fışkıracak, toprağı sıksan şüheda!
    Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
    Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

    Ruhumun senden, ilahi şudur ancak emeli,
    Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
    Bu ezanlar - ki şahadetleri dinin temeli-
    Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli,

    O zaman vecdile bin secde eder - varsa - taşım.
    Her cerihamdan, ilâhi boşanıp kanlı yaşım,
    Fışkırır ruhu mücerret gibi yerden naşım;
    O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

    Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
    Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
    Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
    Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
    Hakkıdır; hakka tapan, milletimin istiklâl.

    Mehmet Akif ERSOY
    ···
  10. 135.
    0
    yok artık
    ···
  11. 136.
    0
    Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
    Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
    O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
    O benimdir, o benim milletimindir ancak.

    Çatma; kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl
    Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet, bu celâl?
    Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
    Hakkıdır, hakka tapan, milletimin istiklâl

    Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
    Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım!
    Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner aşarım;
    Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

    Garbın afakini sarmışsa çelik zırhlı duvar,
    Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
    Ulusun, korkma! nasıl böyle bir imanı boğar,
    Medeniyet! dediğin tek dişi kalmış canavar?

    Arkadaş! yurduma alçakları uğratma, sakın.
    Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
    Doğacaktır sana vadettiği günler hakkın.
    Kim bilir belki yarın... belki yarından da yakın.

    Bastığın yerleri «toprak!» diyerek geçme, tanı:
    Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
    Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
    Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

    Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
    Şüheda, fışkıracak, toprağı sıksan şüheda!
    Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
    Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

    Ruhumun senden, ilahi şudur ancak emeli,
    Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
    Bu ezanlar - ki şahadetleri dinin temeli-
    Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli,

    O zaman vecdile bin secde eder - varsa - taşım.
    Her cerihamdan, ilâhi boşanıp kanlı yaşım,
    Fışkırır ruhu mücerret gibi yerden naşım;
    O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

    Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
    Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
    Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
    Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
    Hakkıdır; hakka tapan, milletimin istiklâl.

    Mehmet Akif ERSOY
    ···
  12. 137.
    0
    Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
    Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
    O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
    O benimdir, o benim milletimindir ancak.

    Çatma; kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl
    Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet, bu celâl?
    Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
    Hakkıdır, hakka tapan, milletimin istiklâl

    Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
    Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım!
    Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner aşarım;
    Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

    Garbın afakini sarmışsa çelik zırhlı duvar,
    Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
    Ulusun, korkma! nasıl böyle bir imanı boğar,
    Medeniyet! dediğin tek dişi kalmış canavar?

    Arkadaş! yurduma alçakları uğratma, sakın.
    Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
    Doğacaktır sana vadettiği günler hakkın.
    Kim bilir belki yarın... belki yarından da yakın.

    Bastığın yerleri «toprak!» diyerek geçme, tanı:
    Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
    Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
    Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

    Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
    Şüheda, fışkıracak, toprağı sıksan şüheda!
    Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
    Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

    Ruhumun senden, ilahi şudur ancak emeli,
    Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
    Bu ezanlar - ki şahadetleri dinin temeli-
    Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli,

    O zaman vecdile bin secde eder - varsa - taşım.
    Her cerihamdan, ilâhi boşanıp kanlı yaşım,
    Fışkırır ruhu mücerret gibi yerden naşım;
    O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

    Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
    Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
    Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
    Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
    Hakkıdır; hakka tapan, milletimin istiklâl.

    Mehmet Akif ERSOY
    ···
  13. 138.
    0
    gönder a.q.
    ···
  14. 139.
    0
    Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
    Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
    O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
    O benimdir, o benim milletimindir ancak.

    Çatma; kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl
    Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet, bu celâl?
    Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
    Hakkıdır, hakka tapan, milletimin istiklâl

    Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
    Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım!
    Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner aşarım;
    Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

    Garbın afakini sarmışsa çelik zırhlı duvar,
    Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
    Ulusun, korkma! nasıl böyle bir imanı boğar,
    Medeniyet! dediğin tek dişi kalmış canavar?

    Arkadaş! yurduma alçakları uğratma, sakın.
    Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
    Doğacaktır sana vadettiği günler hakkın.
    Kim bilir belki yarın... belki yarından da yakın.

    Bastığın yerleri «toprak!» diyerek geçme, tanı:
    Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
    Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
    Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

    Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
    Şüheda, fışkıracak, toprağı sıksan şüheda!
    Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
    Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

    Ruhumun senden, ilahi şudur ancak emeli,
    Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
    Bu ezanlar - ki şahadetleri dinin temeli-
    Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli,

    O zaman vecdile bin secde eder - varsa - taşım.
    Her cerihamdan, ilâhi boşanıp kanlı yaşım,
    Fışkırır ruhu mücerret gibi yerden naşım;
    O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

    Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
    Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
    Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
    Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
    Hakkıdır; hakka tapan, milletimin istiklâl.

    Mehmet Akif ERSOY
    ···
  15. 140.
    0
    ben senin gibi adamların ta anasını avradını bacısını baldızını soyunu sopunu sülalesini silsilesini gelmişini geçmişini eşiktekini beşiktekini
    suyu yediği ekmeği sıçtığı taku kafasının tasını beyninin bardağını ırkını dilini dinini cinsiyetini milliyetini hürriyetini cumhuriyetini
    zürriyetini sabahını akşdıbını öğleden sonrasını sabah seher vaktini akşam eşref saatini kafasındaki saçı arkasındaki kıçı elinin ayarını
    bahçenin hıyarını kıçındaki kıllarını boş boş geçen yıllarını şaşı bakan gözlerini kütürdeyen dizlerini memleketinin yaylasını safiyesini
    aylasını gözlerinin ferini alnının terini babasının kelini anasının saç telini bahar esen yelini düğünündeki gelini beyninin vakkumunu bahçenin
    zakkumunu tuttuğun kalemini ciğerinin veremini böbreğindeki taşı boynunun üstündeki başı orağını çekicini 7 ceddinin ölüsünü dirisini her gün birisini
    edirneden karsa dünyadan marsa ne kadar tanıdığın varsa en değişik kamasutra pozisyonlarında gibiyim.ben senin gibi adamın anasını avradını bacısını baldızını
    soyunu sopunu sülalesini silsilesini gelmişini geçmişini eşiktekini beşiktekini kapıyın önünden geçmişini testinden su içmişini köpeğini kömecini dedesinin yedi
    ceddini doğurtan ebesini ağlayan bebesini soluduğu havayı içtiği suyu yediği ekmeği sıçtığı taku kafasının tasını beyninin bardağını ırkını dilini dinini cinsiyetini
    milliyetini hürriyetini cumhuriyetini zürriyetini sabahını akşdıbını öğleden sonrasını sabah seher vaktini akşam eşref saatini kafasındaki saçı arkasındaki
    kıçı elinin ayarını bahçenin hıyarını kıçındaki kıllarını boş boş geçen yıllarını şaşı bakan gözlerini kütürdeyen dizlerini memleketinin yaylasını safiyesini
    aylasını gözlerinin ferini alnının terini babasının kelini anasının saç telini bahar esen yelini düğünündeki gelini beyninin vakkumunu bahçenin zakkumunu
    tuttuğun kalemini ciğerinin veremini böbreğindeki taşı boynunun üstündeki başı orağını çekicini 7 ceddinin ölüsünü dirisini her gün birisini edirneden
    karsa dünyadan marsa ne kadar tanıdığın varsa en değişik kamasutra pozisyonlarında gibiyim.ben senin gibi adamın anasını avradını bacısını baldızını soyunu sopunu
    sülalesini silsilesini gelmişini geçmişini eşiktekini beşiktekini kapıyın önünden geçmişini testinden su içmişini köpeğini kömecini dedesinin yedi ceddini doğurtan
    ebesini ağlayan bebesini soluduğu havayı içtiği suyu yediği ekmeği sıçtığı taku kafasının tasını beyninin bardağını ırkını dilini dinini cinsiyetini milliyetini hürriyetini
    cumhuriyetini zürriyetini sabahını akşdıbını öğleden sonrasını sabah seher vaktini akşam eşref saatini kafasındaki saçı arkasındaki kıçı elinin ayarını bahçenin hıyarını kıçındaki
    kıllarını boş boş geçen yıllarını şaşı bakan gözlerini kütürdeyen dizlerini memleketinin yaylasını safiyesini aylasını gözlerinin ferini alnının terini babasının kelini anasının
    saç telini bahar esen yelini düğünündeki gelini beyninin vakkumunu bahçenin zakkumunu tuttuğun kalemini ciğerinin veremini böbreğindeki taşı boynunun üstündeki başı orağını çekicini 7
    ceddinin ölüsünü dirisini her gün birisini edirneden karsa dünyadan marsa ne kadar tanıdığın varsa en değişik kamasutra pozisyonlarında gibiyim.ben senin gibi adamın anasını avradını bacısını
    baldızını soyunu sopunu sülalesini silsilesini gelmişini geçmişini eşiktekini beşiktekini kapıyın önünden geçmişini testinden su içmişini köpeğini kömecini dedesinin yedi ceddini doğurtan ebesini
    ağlayan bebesini soluduğu havayı içtiği suyu yediği ekmeği sıçtığı taku kafasının tasını beyninin bardağını ırkını dilini dinini cinsiyetini milliyetini hürriyetini cumhuriyetini zürriyetini sabahını
    akşdıbını öğleden sonrasını sabah seher vaktini akşam eşref saatini kafasındaki saçı arkasındaki kıçı elinin ayarını bahçenin hıyarını kıçındaki kıllarını boş boş geçen yıllarını şaşı bakan gözlerini kütürdeyen
    dizlerini memleketinin yaylasını safiyesini aylasını gözlerinin ferini alnının terini babasının kelini anasının saç telini bahar esen yelini düğünündeki gelini beyninin vakkumunu bahçenin zakkumunu tuttuğun kalemini
    ciğerinin veremini böbreğindeki taşı boynunun üstündeki başı orağını çekicini 7 ceddinin ölüsünü dirisini her gün birisini edirneden karsa dünyadan marsa giberim yarrrrrrrrrrrrrrrrrrrrraaaaaaaaaaaammmmmmmmmmmmm...
    ananın zütüne kolumu sokar züt dalağını sökerim bin kurusu seni.. babasının zütünde bomba patladığımın pekekenti. am kafalı sümsük zütveren. amcık hoşafı zütveren. anana koyaaaaaaaaaaaaaam sana bişey olmasın..
    senin ben ananın dıbını giberim huur çocuğu takun torunu itin sıçtığı. senin anana da kız kardeşine de ablana da teyzene de halana da sülalendeki bütün dişilere de yannanımı tattırırım, gibtikten sonra da amlarını
    bıçakla kesip köpeklere yediririm. huur çocuğu. ananı öyle giberim bacını öyle sektiririm ki gibik ananın huur anası ah keşke cevat bana da kaysaydı der.
    ananın dıbına çam dikerim huur çocuğu. anan spermimle abdest alır sülalesini develere gibtirdiğimin çocuğu. doğmamış bebeğinin zütü benim kobram ile tanışır doğar doğmaz.
    hatta senin karının amından giber blow job yapmadan karının ağzını spermimle doldururum.
    ananı menopoza sokmam anana sokarım. bu yüzden baban gibimi yalar böyle bir teşekkür ritüeli olan gibik bir aile işte bu huur çocuğunun ailesi.
    anan geneleve gitse genelevdekiler namuslu kalır ananın yanında. ciğerlerine sıçtığımın evladı ananın dıbına buldozerin topunu sokayım.
    sonuç olarak ananın cinsel hayatını renklendirdim, baban yıllardır bunu yapamadığı için, hatta seni de ananı başkasına gibtirerek bir
    bin olarak dünyaya getirttiği için daşşaklarımı yalayarak bana şükranlarını sundu. bu işin sırrını sordu. babanın suratına sıçarak sırrımı paylaştım. doğmamış çocuğunun suratını gibtiğimi de atlamamalıyım.
    ve senin ananı gibe gibe patlatırım, mezardan çıkartıp ananın zütünü keserim.
    ananı gibeyim huur çocukları am züt yannan gibik gibilmiş muallakler dıbınıza fare sokayım patlıcan amcıklar sizi dıbınıza havuç sokam
    züt deliğinize şelale gibi akıtam babanızı gibem dedenizide giberim delik varsa lağaımıda giberim senide giberim onuda giberim tipinizi
    giberim çükünüzü giberim zütünüzü giberim yannan muallak pekekent amcık am sulu am tak penis züt deliği gözünüzü kulağınızı beyninizi giberim
    giberim sizi gibişmenin doruk noktasına ulaştırırım huur çocukları amcık züt yannan gib giberim ananızıda giberim bacaklarınızı giberim
    bıyıklarınızı giberim zütünüzdeki kılları koparırım çükünüzü pilava kattığımın çocukları oçlarananızı gibeyim huur çocukları am züt yannan
    gibik gibilmiş muallakler dıbınıza fare sokayım patlıcan amcıklar sizi dıbınıza havuç sokam züt deliğinize şelale gibi akıtam babanızı gibem dedenizide
    giberim delik varsa lağaımıda giberim senide giberim onuda giberim tipinizi giberim çükünüzü giberim zütünüzü giberim yannan muallak pekekent amcık am sulu am tak
    penis züt deliği gözünüzü kulağınızı beyninizi giberim giberim sizi gibişmenin doruk noktasına ulaştırırım huur çocukları amcık züt yannan gib giberim ananızıda
    giberim bacaklarınızı giberim bıyıklarınızı giberim zütünüzdeki kılları koparırım çükünüzü pilava kattığımın çocukları oçlarananızı gibeyim huur çocukları am züt yannan
    gibik gibilmiş muallakler dıbınıza fare sokayım patlıcan amcıklar sizi dıbınıza havuç sokam züt deliğinize şelale gibi akıtam babanızı gibem dedenizide giberim delik varsa lağaımıda giberim senide
    giberim onuda giberim tipinizi giberim çükünüzü giberim zütünüzü giberim yannan muallak
    Tümünü Göster
    ···
  16. 141.
    0
    Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
    Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
    O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
    O benimdir, o benim milletimindir ancak.

    Çatma; kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl
    Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet, bu celâl?
    Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
    Hakkıdır, hakka tapan, milletimin istiklâl

    Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
    Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım!
    Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner aşarım;
    Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

    Garbın afakini sarmışsa çelik zırhlı duvar,
    Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
    Ulusun, korkma! nasıl böyle bir imanı boğar,
    Medeniyet! dediğin tek dişi kalmış canavar?

    Arkadaş! yurduma alçakları uğratma, sakın.
    Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
    Doğacaktır sana vadettiği günler hakkın.
    Kim bilir belki yarın... belki yarından da yakın.

    Bastığın yerleri «toprak!» diyerek geçme, tanı:
    Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
    Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
    Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

    Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
    Şüheda, fışkıracak, toprağı sıksan şüheda!
    Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
    Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

    Ruhumun senden, ilahi şudur ancak emeli,
    Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
    Bu ezanlar - ki şahadetleri dinin temeli-
    Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli,

    O zaman vecdile bin secde eder - varsa - taşım.
    Her cerihamdan, ilâhi boşanıp kanlı yaşım,
    Fışkırır ruhu mücerret gibi yerden naşım;
    O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

    Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
    Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
    Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
    Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
    Hakkıdır; hakka tapan, milletimin istiklâl.

    Mehmet Akif ERSOY
    ···
  17. 142.
    0
    Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
    Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
    O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
    O benimdir, o benim milletimindir ancak.

    Çatma; kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl
    Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet, bu celâl?
    Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
    Hakkıdır, hakka tapan, milletimin istiklâl

    Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
    Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım!
    Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner aşarım;
    Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

    Garbın afakini sarmışsa çelik zırhlı duvar,
    Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
    Ulusun, korkma! nasıl böyle bir imanı boğar,
    Medeniyet! dediğin tek dişi kalmış canavar?

    Arkadaş! yurduma alçakları uğratma, sakın.
    Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
    Doğacaktır sana vadettiği günler hakkın.
    Kim bilir belki yarın... belki yarından da yakın.

    Bastığın yerleri «toprak!» diyerek geçme, tanı:
    Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
    Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
    Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

    Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
    Şüheda, fışkıracak, toprağı sıksan şüheda!
    Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
    Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

    Ruhumun senden, ilahi şudur ancak emeli,
    Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
    Bu ezanlar - ki şahadetleri dinin temeli-
    Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli,

    O zaman vecdile bin secde eder - varsa - taşım.
    Her cerihamdan, ilâhi boşanıp kanlı yaşım,
    Fışkırır ruhu mücerret gibi yerden naşım;
    O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

    Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
    Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
    Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
    Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
    Hakkıdır; hakka tapan, milletimin istiklâl.

    Mehmet Akif ERSOY
    ···
  18. 143.
    0
    Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
    Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
    O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
    O benimdir, o benim milletimindir ancak.

    Çatma; kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl
    Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet, bu celâl?
    Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
    Hakkıdır, hakka tapan, milletimin istiklâl

    Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
    Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım!
    Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner aşarım;
    Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

    Garbın afakini sarmışsa çelik zırhlı duvar,
    Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
    Ulusun, korkma! nasıl böyle bir imanı boğar,
    Medeniyet! dediğin tek dişi kalmış canavar?

    Arkadaş! yurduma alçakları uğratma, sakın.
    Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
    Doğacaktır sana vadettiği günler hakkın.
    Kim bilir belki yarın... belki yarından da yakın.

    Bastığın yerleri «toprak!» diyerek geçme, tanı:
    Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
    Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
    Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

    Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
    Şüheda, fışkıracak, toprağı sıksan şüheda!
    Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
    Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

    Ruhumun senden, ilahi şudur ancak emeli,
    Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
    Bu ezanlar - ki şahadetleri dinin temeli-
    Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli,

    O zaman vecdile bin secde eder - varsa - taşım.
    Her cerihamdan, ilâhi boşanıp kanlı yaşım,
    Fışkırır ruhu mücerret gibi yerden naşım;
    O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

    Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
    Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
    Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
    Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
    Hakkıdır; hakka tapan, milletimin istiklâl.

    Mehmet Akif ERSOY
    ···
  19. 144.
    0
    gibtir am hoşafı yalancı bin pekekent
    ···
  20. 145.
    0
    Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
    Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
    O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
    O benimdir, o benim milletimindir ancak.

    Çatma; kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl
    Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet, bu celâl?
    Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
    Hakkıdır, hakka tapan, milletimin istiklâl

    Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
    Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım!
    Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner aşarım;
    Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

    Garbın afakini sarmışsa çelik zırhlı duvar,
    Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
    Ulusun, korkma! nasıl böyle bir imanı boğar,
    Medeniyet! dediğin tek dişi kalmış canavar?

    Arkadaş! yurduma alçakları uğratma, sakın.
    Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
    Doğacaktır sana vadettiği günler hakkın.
    Kim bilir belki yarın... belki yarından da yakın.

    Bastığın yerleri «toprak!» diyerek geçme, tanı:
    Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
    Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
    Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

    Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
    Şüheda, fışkıracak, toprağı sıksan şüheda!
    Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
    Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

    Ruhumun senden, ilahi şudur ancak emeli,
    Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
    Bu ezanlar - ki şahadetleri dinin temeli-
    Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli,

    O zaman vecdile bin secde eder - varsa - taşım.
    Her cerihamdan, ilâhi boşanıp kanlı yaşım,
    Fışkırır ruhu mücerret gibi yerden naşım;
    O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

    Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
    Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
    Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
    Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
    Hakkıdır; hakka tapan, milletimin istiklâl.

    Mehmet Akif ERSOY
    ···