-
1.
+1şehrin üstünde yağmur bulutları dolaşıyordu. Patlıcan morarıyor, krizantem sararıyor, hava kararıyordu. işlediği kötülükler Gandalf’ın ciğerini kebap yaparken gözleri hala kördü. Kara Krallığın bir zamanlar ki efendisi olan Gandalf pişmandı. Affedilmek istiyordu. Birine açılmalı ama saçılmamalıydı. Kime danışmalı diye düşünürken çocukluğunun hocası Faik Hoca geldi aklına. Faik Hoca sert ama bilgili adamdı. Derdine bir çare bulabilirdi.
-
2.
+1Bi koşu soluğu Hoca’nın evinde aldı. Pişman bir sesle, Hocam çok kötülük yaptım. Tam 99 kişiyi öldürdüm. Allah beni affeder mi diye sordu. Faik Hoca gözlerini Gandi’ye dikip, Mümkün mü Şöyle bir düşün Sen kendini affedebilir misin dedi.
-
3.
+1Hocam, ben acizim ama Allah büyük dedi Gandalf. Hoca haşin ve kesin bir sesle Affetmeeeeez diye bağırdı. Gandalf MKE Kırıkkale’yi çıkarıp Faik Hocaya nişanladı ve Hocam madem öyle, ha 99 ha 100 farketmez. Kelimei şehadet getir dedi. Sonra da atı Şampiyona atlayıp bilinmeyene doğru sürdü.
- 4.
-
5.
+1Hava sıcak, nemli ve şurup gibiydi. Nefes alınmıyordu adeta. Zorlu iş maratonunun ardından Eclipse ve Sezinn işten çıkmış metroya binmiş, metrodan durakta inmiş, sonra dolmuşa binip alışveriş yapmış, tekrar otobüse binmiş, otobüsten inip Raybüse binmiş nihayet otobüsten inmiş eve en kestirme yoldan yürüyorlardı.
-
6.
+2dedeni dilaltı yapan jiletçi travestiler gibsin yok ol burdan
-
7.
+1Başkomiserliği Kırmızıya kaptıran eclipse, biraz üzgün, biraz da süzgündü. Doğal olarak kaşları çatık, kafası bozuktu. Üzülme abla, senin de sıran gelir dedi Sezinn eclipseyi teselli etmeye çalışarak. Ben niye üzülecek mişim 25temmuz üzülsün. O düşünsün. Yakında çözülmeyen işler önüne yığıldığında ne büyük hata yaptığını anlayacak dedi başını ağır ağır sallayarak.
-
8.
+1Sezinn bi şeyler daha söyleyecekti ama sustu. Ne dese yangına vantilatörle gitmek gibi olacaktı. O sırada arkalarından bir ses geldi. Neden çattın kaşlarını Bilmiyom yar suçlarımı. Deminden beri fonda derinden gelen ses gittikçe belirginleşmeye başlamıştı.
-
9.
+1Peşlerine takılmış olan bir yeniyetme, o türküyü mırıldanıp duruyor, eclipseye kendince laf atıyordu. Sinirleri zaten gergin olan eclipse, Sig Saueri çektiği gibi yeniyetmenin alnına dayadı
-
10.
0Ulan lavuk, tüyü yolunmuş tavuk. Alnında elma kadar delik açmadan önce kaybol. Çocuğun bacakları titremeye, gözleri nemlenmeye, pantolonu ıslanmaya başladı. Anında da ortalığı nahoş bir koku kapladı.
-
11.
+1Tüüüüüüü. Kalıbına yazık lan düdük makarnası. Civciv yürekli, salça soslu spagetti. Ortalığı daha fazla kirletmeden uza bakalım tuvalete doğru.
-
12.
+1Çocuk arkasına bile bakmadan şaha kalkıp dörtnala kaçtı. Eve geldiklerinde onları, Sezinnin ablası Melek karşıladı. Torbaları aldı.
-
13.
+1Amanin yorulmuşunuz. Oturun şöyle bi dinlenin. Ben size soğuk ayran getireyim deyip mutfağa geçti. Sezinnle eclipse koltuklara oturup soluklandılar.
-
14.
+1Az sonra da gelen ayranı afiyetle içtiler. Ama Melek Hanımın bir sıkıntısı var gibiydi. Habire mutfağa girip çıkıyor, bi şeyler getiriyor zütürüyor hal hatır soruyor, velhasıl yerinde duramıyordu.
-
15.
+1Sonunda eclipse dayanamayıp sordu Melek Abla, ne sıkıntın var Oturamadın bi türlü.
-
16.
+1Yok yok, sıkıntım yok. Acelem var.
Ne acelesi Bi yere yetişeceksen, ben yabancı değilim malum. -
17.
+1yapma kamka
-
18.
+1Yani öyle acele değil de…
Nasıl acele?
Yani içerdeki misafirin acelesi var. - 19.
-
20.
+1Eclipse ile Sezinn aynı anda konuştular.
+Ne misafiri
-Mekgibalı misafir.
Sezinn iyice meraklanmıştı.