-
26.
0mona roza, siyah güller, ak güllerTümünü Göster
geyvenin gülleri ve beyaz yatak
kanadı kırık kuş merhamet ister
ah, senin yüzünden kana batacak
mona roza siyah güller, ak güller
ulur aya karşı kirli çakallar
ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
mona roza, bugün bende bir hal var
yağmur iğri iğri düşer toprağa
ulur aya karşı kirli çakallar
açma pencereni perdeleri çek
mona roza seni görmemeliyim
bir bakışın ölmem için yetecek
anla mona roza, ben bir deliyim
açma pencereni perdeleri çek...
zeytin ağaçları söğüt gölgesi
bende çıkar güneş aydınlığa
bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi
seni hatırlatıyor her zaman bana
zeytin ağaçları, söğüt gölgesi
zambaklar en ıssız yerlerde açar
ve vardır her vahşi çiçekte gurur
bir mumun ardında bekleyen rüzgar
işıksız ruhumu sallar da durur
zambaklar en ıssız yerlerde açar
ellerin ellerin ve parmakların
bir nar çiçeğini eziyor gibi
ellerinden belli oluyor bir kadın
denizin dibinde geziyor gibi
ellerin ellerin ve parmakların
zaman ne de çabuk geçiyor mona
saat onikidir söndü lambalar
uyu da turnalar girsin rüyana
bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar
zaman ne de çabuk geçiyor mona
akşamları gelir incir kuşları
konar bahçenin incirlerine
kiminin rengi ak, kimisi sarı
ahhh! beni vursalar bir kuş yerine
akşamları gelir incir kuşları
ki ben mona roza bulurum seni
i̇ncir kuşlarının bakışlarında
hayatla doldurur bu boş yelkeni
o masum bakışlar su kenarında
ki ben mona roza bulurum seni
kırgın kırgın bakma yüzüme roza
henüz dinlemedin benden türküler
benim aşkım sığmaz öyle her saza
en güzel şarkıyı bir kurşun söyler
kırgın kırgın bakma yüzüme roza
artık inan bana muhacir kızı
dinle ve kabul et itirafımı
bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı
alev alev sardı her tarafımı
artık inan bana muhacir kızı
yağmurlardan sonra büyürmüş başak
meyvalar sabırla olgunlaşırmış
bir gün gözlerimin ta içine bak
anlarsın ölüler niçin yaşarmış
yağmurlardan sonra büyürmüş başak
altın bilezikler o kokulu ten
cevap versin bu kanlı kuş tüyüne
bir tüy ki can verir bir gülümsesen
bir tüy ki kapalı gece ve güne
altın bilezikler o kokulu ten
mona roza siyah güller, ak güller
geyve'nin gülleri ve beyaz yatak
kanadı kırık kuş merhamet ister
aaahhh! senin yüzünden kana batacak!
mona roza siyah güller, ak güller -
27.
0ii. yenici miydi neydi
-
28.
0(bkz: kırık bir verlaine)
-
29.
0sessiz müzik şiirini okuduktan sonra diğer şiirlerini -serbest şiirlerini sevemem diye, fakat bu istisna şiiri çok sevdiydim- okuma hevesi kalmadı. kitabını almak da nasib olmadı. bir kere rüyama girdi. kendisine uzunca bir mail göndermiştim lakin cevap verilmedi, herhalde işi gücü çok üstadın, ama üzüldüm tabii. şiir anlayışını sevmesem de her şeyden evvel önemli bir mütefekkirdir.
-
30.
0siyasi görüşü ne kadar bana ters olsa da yaşayan en büyük türk şair olduğu reddedemem.
-
31.
0en güzel aşk şiiri yazan adam kralsın üstadsın
sana mona rosayı yazdıran kadın utansın be -
32.
0geldim beyler
- 33.
-
34.
0laf etmeyin muallakler
-
35.
+2 -2"gün doğmadan"... ismet özel ile birlikte ülkenin yaşayan en önemli edebiyatçısı-düşünürü
-
36.
0gibimin entellerine bak neyin peşindesiniz lan yannanlar
-
37.
0Çocukluğu Ergani, Maden ve Dicle ilçelerinde geçen ve 1938 yılında Ergani’de 3 ay ilkokul öncesi ihtiyat sınıfına devam eden Sezai Karakoç, ilkokulu 1944'de Ergani’de bitirdi. Daha sonra Maraş Orta Okuluna parasız yatılı olarak kayıt oldu. 1947'de burayı bitirerek Gaziantep’te yine parasız yatılı lise öğrenimine başladı. Gaziantep Lisesi'nden 1950’de mezun oldu. Felsefe okumak istediği için istanbul’a gitti. Babasının isteği ilahiyat Fakültesiydi. Kendi parasıyla okuyamayacağını anlayınca, o zaman parasız yatılı kısmı bulunan Siyasal Bilgiler Fakültesi sınavına girdi. Sınav sonuçlarını beklerken de Felsefe bölümüne kayıt yaptırır. Şayet sınavı kazanmazsa felsefe tahsili yapacaktı.Tümünü Göster
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi kazanarak başladığı yüksek öğrenimini 1955’te fakültenin mali şubesinden mezuniyetle tamamladı. Mecburi hizmet sebebiyle Maliye Bakanlığı’nda Hazine Genel Müdürlüğü Dış Tediyeler Muvazenesi Bölümüne atandı.
Daha sonra Maliye müfettişliği sınavına girdi ve kazanarak ve 11 Ocak 1956’da müfettiş yardımcılığı görevine başlar. 1959 yılında istanbul’da Gelirler Kontrolörüdür. Bir ara Ankara çağrılıp Yeğenbey Vergi Dairesinde görevlendirilirse de kısa bir müddet sonra yine istanbul’daki görevine döner. Görevi icabı Anadolu’yu çok gezer ve birçok il, ilçeyi inceleme, tanıma fırsatı bulur. 1960 - 1961 yıllarında yedek subay olarak yaptığı askerlik görevinden sonra istanbul’daki görevine kaldığı yerden devam etti. 1965’ten 1973’e kadar birçok kez istifa etti. 1973’ten bu yana da hiçbir resmi görev almadı.
istanbul'da Diriliş Yayınları ve Diriliş Dergisi'ni kurdu. 1990 yılında “Güller Açan Gül Ağacı” amblemiyle Diriliş Partisi'ni kurdu. Yedi yıl Partinin Genel Başkanlığını yürüttü. Ancak parti 19 Mart 1997’de 2 genel seçime girmediği için kapatıldı. 2006 yılında kültür bakanlığı özel ödülü ile ödüllendirildi. Bakanlığa, ödülün para kısmının kültür sanat işlerine harcanmasını, diğer kısmınınsa posta ile bildirdiği adrese yollanmasını rica ettiği bir mektup yolladı. 2007 yılında Yüce Diriliş Partisi'ni kurdu ve halen partinin genel başkanlık görevini yürütmektedir. 2007 yılının Nisan ayından beri her cumartesi akşamı, Yüce Diriliş Partisi istanbul il Başkanlığı'nda değerlendirme konuşmaları yapmaktadır. Bu konuşmalar partinin internet sitesinden canlı olarak yayınlanmaktadır. -
38.
+1 -1
-
39.
0@1 şukuyu da aldın bu arada *
-
40.
+1 -1ey yeşil sarıklı ulu hocalar bunu bana öğretmediniz
bu kegib dansa karşı bana bir şey öğretmediniz
kadının üstün olduğu ama mutlu olmadığı
günlere geldim bunu bana öğretmediniz
hükümdarın hükümdarlığı için halka yalvardığı
ama yine de eşsiz zulümler işlediği vakitlere erdim
bunu bana söylemediniz
insanlar havada uçtu ama yerde öldüler
bunu bana öğretmediniz
kardeşim i̇brahim bana mermer putları
nasıl devireceğimi öğretmişti
ben de gün geçmez ki birini patlatmayayım
ama siz kağıttakileri ve kelimelerdekini ve sözlerdekini
nasıl sileceğimi öğretmediniz
bir kentten daha geçtim
buğdayları yakıyorlardı
yedikleri pirinçti
birbirlerine açılan borular gibi üfürüyorlardı
sonra birbirlerinden borular gibi çıkıyorlardı
pirinçler gibi çoğalıyorlardı
atlarını yalnız atlarını cana yakın buldum
öpüp çıkıp gittim yeleleri -
41.
0(bkz: tanım yapmış lan)
-
42.
0devasa bir adam. yaşayan edebiyatın en büyük şairi. ama gel gör ki ne kıymeti bilinir ne de şiirleri.
-
43.
0@23 gerizekalı mısın la sen adam dinci diye şiirlerini okuyan beğenen herkes şakirt mi olmak zorunda
-
44.
+1 -2@2 sen kaç köşeli yıldızsın ki yarram
-
45.
-1kendisini kelebeğe benzettiğim şahıs sürekli ölecekmiş gibi
-
sabah sabah cok eslilik tek eslilik
-
furkycan ne isle mesgulsun burom
-
koca nesil kurye kasiyer amg
-
sılık caylak derken 15 kısı kalmısız
-
sözlüğe gelmiş geçmiş en delikanlı admin
-
helix nerede la amg
-
jew slayer kafayi beyaz ustunluguyle bozmus
-
helix senin baci ne durumda la
-
ne salak muhabbet yabiyonuz
-
su tipi utanmadan paylasmak ozguven degil
-
babama öfkeliyim akpli olduğu için
-
belirli suphelerim olmakla birlikte
-
muhtar ne hayaller vardi la
-
la beni iyi dinleyin amg
-
kons abi mesajss
-
incisozluk 10 onlije
-
ben zenci olup
-
caylaklama artik milleti
-
pipim kalın ve 18cm
-
daha resimli baslik acamiyorsun
-
44 cm kol 24 cm penis 194 cm boy
- / 1