sex hayat gelecek ve geçmiş gerçekleri

hasta oluyordum her dakika.
çünkü gün içerisinde yemek yemiyordum. o yaşta yemeğe ihtiyaç vardır beyler, gelişim çağı sonuçta.
ama sırf 2 kıçı kırık çay içebilmek için gün içerisinde hiçbişey yemiyordum.
yağmur altında aç bilaç beklemek mi? bir paket sigarayı 1 hafta idare etmeye çalışmak mı? bana yazan o kadar kızı geri çevirmek mi? yağmur altında donuna kadar ıslanıp hasta olup sonra hasta hasta yanına gidip iyi taklidi yapmak mı?
bunların hepsini hiç kendime geçen zaman acımadan şerefimle yaptım.
ve güzel bi yatak macerası için değil, sadece bir el tutabilmek için.
fazla değil beyler, sadece yarım saatlik. kar yağan havada sanki sıcaktan yanıyordum onun elini tuttuğum için.
mutluluk güzel şeydi. o zamanlar aşkın ne olduğunu anlamıştım...

reserve

reserved.
bikaç güne buraları doldur okumaya başlıcam panpa

pazartesi; ders programı önemli değil.
para lazım okuldan "koalisyon"(para toplamamız durumunu anlatmak için kendi aramızda motto olmuş bir deyim)
ve 45 dakikada 7 km yol koşmak... bir çift pamuksu el için.
salı; ders programı önemli değil.
dünden toplanan para ve bugünkü harçlığımın tamamı. 2 çay içebilecek kadar para yapar toplam
çarşamba: beden eğitimi var ve o dersleri beklesem kesinlikle geç kalırdım.
çümkü çarşamba dakikası dakikasına aynı saatte çıkıyorduk.
onun sadece yarım saati vardı hergün. oda minübüse yürüyene kadar :(
beyle böyle aşk mı olur demeyin. asıl aşk buymuş meğer. ilerki satırlarda anlayacaksınız ne demek istediğimi.
minübüsü beklerken kısa bir sohbet.
eee çalışkan kız çok zamanı yok nasıl olsa.
anadolu lisesinde okuyordu. çalışkan ve zekiydi.
ona yetişmek için gecelerce ders çalışıyor, gündüzleri derslerdede onun hayaliyle zamanın dıbına koyuyordum.
uyumak çok lüx birşey olmuştu artık...

triplere bakar mısın amk. bir de çok yaşı varmış gibi 89'luyum diyor.

neyse anlat hadi.