istiklalde yürüyoruz arkadaşlarla, dar kesim beyaz bi tişörtle keten beyaz pantolon var üstümde. öyle çok yakışıklı falan da değilim ha.
ama dünya yansa gibimde de değil, galiba ordan kazanıyorum. yanımda benden yakışıklı tugay diye bi arkadaş var ayrıca.
sağımdan solumdan tecavüzcü tipli herifler geçiyor, tedirgin tedirgin yürüyolar. afet hatunlar geçiyor, yabancısı türkü,
kaslı lavuklar, çift şeridi kaplayan ayılar falan, hayvanat bahçesi gibi dıbına koyim. dondurma satan güzel burgerking kasiyerleri,
sokak aralarında otellerine giden koreliler ve çinliler. hava güneşli ama serin bi rüzgar esiyor. tam kız kaldırma havası.
hızlı adımlarla yürüyen bi kız görüyorum, diri göğüslü, pembe sıfır kol bi tişörtle kısacık kot pantolon, kumral ama
siyah gözlü bir bebek, daha güzelleri de vardı. gibtir ediyorum, yoluma devam.. az daha yürüyünce tamamen siyah giyinmiş,
siyah şortlu ama sarışın bir bebeğe rastladım. daha olgun ve daha taş duruyordu. üstündeki bol kıyafeti
yırtıp içinde ne saklıyor görmeliydim. tabi harun abi de çıkabilirdi.
travestiye rastlasam gibermiyim diye düşünüyorum bazen, hani çok güzel olsa falan. daha milli olmamış bir arkadaşı
travestinin koynuna sokmuştuk bir zamanlar. bu travestinin de müşterilerine kapıdan girerken gülüyorlar, polisler falan da gülüyor çaktırmıyolar hiç. huur çocuğu bıçak çekip gireni gibiyor o işini bitirince, biz de bunu duyduk rahat dururmuyuz... arkadaş çıkığında suratı bembeyazdı.
+noldu alkın?
-bişey olmadı
+nası lan kaymadın mı?
-yaptım işte..
+hayalet görmüş gibisin?
-yok, çok güzeldi de. ( çocuk muallak olsaydı kendimi hiç affetmezdim, her gün gider boynumun borcu diyip giberdim arkadaşlık işte.. )
neyse bu kızı görünce azıcık sağına yükseldim gruptan ayrılıp, bizimkiler sessizleşti, geri de bekliyorlar. birazdan
analarını gibicem artisliğimle, bunlar da uzun zamandır görmediğim çocuklar, bunları etkilersek, her ortama çağırırlar am
toplayayım diye. kıza doğru yürüdüm, yanıma yaklaşırken çaprazdan gözlerine baktım göz teması kurmak için.
oralı olmadı, yaklaşınca ben de yavaşlamaya başladım. omzuna hafifçe dokunup, göz temasını kurdum, yavaşça karşısına geçtim.
ayrıntılı anlatıyorum bakın, taksimde hatunla tanıştım diyip geçebilirdim, yoğun istek üzerine.. bu kız beni tersleyecekti
kesin emindim, yürüyüşe özgüvene baktım ve dedim ki "bu kız beni amar"
+pardon (azıcık duraksadım)
+şimdi .. sakin ol manyak falan değilim ( ses tonumu gayet yavaş ve dominant olarak hayal edin, ben de öyle yapıyorum )
+bişey de satmıyorum, gayet rasgele biriyim
-tamam :D
+şu an .. (aşağıdan yukarı süzerek gözlerine geliyorum ) acayip güzel görünüyosun..
(gülmek üzere, ve kahkahasını atarak savuruyor kendini arkaya doğru, öyle bir mallık var anlayabilmiş değilim )
tekrar bana dönüp :
-teşekkür ederimm :d :d
+şaşırdın heralde, alışık olmayabilirsin anlarım
-yani, pek değilim :d (yüzü gülüyor ama heyecanı geçti, aşırı güldüğünü farketti ben o kadar gülmüyorum çünkü )
+
skh ben. (elimi uzatıyorum)
-hazal, memnun oldum.
+bende.. hazal, (duraksıyorum) geldik büyük soruya hazır mısın?
-ne sorusu ?
+şu anda .. erkek arkadaşın .. var mı? (duraksayarak, böylece şu andayı vurgulamış oluyoruz)
-yanii , şu an yok..
+doğru cevap ( hafiften gülerek başımı sallıyorum, yaşlı ve olgun huur çocukları gibi )
+peki şimdi nereye gidiyon?
-mağazaları gezdim öyle.. arkadaşlarımla buluşcaktım ( buna benzer bişey dedi )
+beni de arkadaşlar bekliyor, ( telefonu seri şekilde çıkarıp rehbere girdim, 05 yazıp telefonu kıza uzattım, uzatırken de dedim ki )
+ama bi ara beraber bişeyler içebiliriz, sana da uyarsa
-oluur :d (dibi düştü kaltağın, başta çok giberli duruyordu, eriyiverdi..)
telefonu alıp numarayı girdi, hazal bayrak. kaydettim, vedalaşıp arkadaşların az önünden yürümeye başladım, kız ters yöne gitti.
bizim binler kızın yanından geçerken tüm kıvrımlarını incelemişlerdi. hamama zütürüp kızları incelerler ya.. bu huur çocukları da
üç boyutlu modelini çıkarıyorlardı.
arkadamdan gelip sırtıma aynı anda vurdular. sol akciğerim yere düşmeden geri yuttum. kız bunu görseydi
karizmayı çizmemek için dönüp üçününde anasını giberdim orda, oda ayrı mesele. zaten aklı başında bi insan böyle bişey yapmaz,
çocukmusunuz kafatasını gibtiklerim.
işte kız görünce değişiyor bizim türk milleti. kızın yanında inceliyor, zütü başı ayrı oynuyor. bunlar da "vayy goççum benim" moduna
dört saniyede girdiler. boyunlarına kabuklu yemiş atmayın yazılmalıydı, bu homosafiyenlerle daha biyere gidilmezdi..
hazalla selinin olayları kesişiyor biryerde, o zamana kadar
bu sarışın kaltaktan haber alamayacaksınız, merak edenlere: buna da kaydım, sonra benden haber alamadı