-
1.
+1 -1bazen duygusallaşıyorum panpipişkolar.Tümünü Göster
benim de zarif ve narin bir yüreğim. bir o kadar da salon hanımefendiliğim var.
bazen düşünüyorum, neden ya neden bunlar böyle?
düşünün panpirellalar ve panpipişkolar;
ne çok giden adam var şu zamanlarda...
gelmeden gidiyorlar üstelik, arakalarında kuytu köşeye çökmüş, ağlayan kız çocukları bıraktıklarını görüyorum bu adamların, yalanlardan sıktığı mermileri, yüreğiyle havada toplayan, yüreği delik kızlar...
ne tuhaf, yüreğini görmeden, başka delikler açmak isteyen erkekler dolanıyor ortalarda.
keşke bu kadar acı başlangıçlar yaşamasa yeni nesil.
ne şanslı nesilmişiz biz, o kadar çok severek ayrılma hikayeleri dinledik ki, severek ayrıldık bir çok kez
ve hala severiz onları, özleriz de.
şimdi becererek ayrılıyor erkekler, sanki bir şeylerin intikdıbını almaya çalışıyorlar ama neyin? bilemiyorum, henüz buna cevap bulamadım.
bence bunu onlara soralım.
ne zamandır duygularınızı, cinselliğe değişir oldunuz?
o yarım ruhunuzu ne ile besliyorsunuz? odanıza kapanarak, etek altı tıraşı gibi asli görev ifasına benzetilerek yaptığınız osbirlerle mi, yoksa bir başkasının dokunuşlarını, birbirine temaslarını seyrederken hissettiğiniz tamahkar bakışlarınızla mı?
ya da, duygusuz, anlık, hiçlik kadar hiçlik, gecelik ilişkilerinizle mi?
ne zaman sevmekten, sevilmekten başka bir yöne kaydı duygularınız?
eskiden erkek severdi, çok severdi, dokunmaya kıyamazdı. sevdiceği ile yaşadığı her şey çok özeldi uluorta konuşmazdı, bırak konuşmayı, olası gelebilecek bir lafa karşı, hemcinslerine yırtıcı bir aslan gibi bakar, göz bebeklerine o kızın resmini yerleştirir 'bakın bu kız benim, herkes bunu böyle bilsin' mesajları verirdi.
eskiden okul çıkışlarında, erkekler sevdiceği için kavga eder, ağzı, burnu dağılır, kanayan yaralarının üstüne, merhem niyetine aşkını sürerdi.
hanginiz, bir kızın, sizin nefesinizle bendinin yıkılmasına ,
aynaya bakarken gördüğünün siz oluşuna, kendinden geçip size karışmasına,
sizde tükenmesine,
her yeni güne sizinle başlamak için ölmemeye ant içip yeniden doğuşuna,
her tartışma sonrasında, ağlamaktan, tuzlu gözyaşından yanan avurdununa,
sabahlara kadar kendini çilehaneye kapatır gibi, aklını sizinle sorgulamasına,
ayrılık sonrasında, naaşınızı avlusundan günlerce kaldırmayıp, aylarca sizin için kavurduğu helvanıza, yas tutuşuna,
hayran olmadınız?
hanginiz, bir kızın yumuşacık elleriyle kalbinize dokunuşunu özlemediniz?
peki, siz aşktan ne zaman vazgeçtiniz?
edit:imla. - 2.
-
3.
+1@27 ananı gibiyim gozlerim doldu ya. panpa hala yaşıyosan güçlü bir insansın.
-
4.
+1bünye osbire meyilli kezbanım
söyle nasıl kalpten yanalım -
5.
0şahsen vazgeçebilmiş değilim 1.5 yıldır karşılıksız seviyorum bunu o kız da biliyor her gece sevmekten vazgeçeceğim diye yatıyorum sabah uyandığımda daha çok sevdiğimi farkediyorum kalbimi gibeyim
-
6.
0okudum ve kör oldum
-
7.
0et 27 üzüldüm senin adına
-
8.
0okuyalım diye mi yazılmış acaba am var diye geldim gelmez olaydım amk.
-
9.
0kendısını ılerde olacak çocuklarımın annesı olarak gösterıp ,kendı kurdugu yalan dunyasının içine benı de sokup sonra bırgun cekıp gıtmesınden sonra sevmeyı sevılmeyı bıraktım.
-
10.
0ne zaman vazgeçtiğimi anlatayım
tam 5 yıl önce fakir bir üniversite öğrencisiyken karşılaştığım deliler gibi aşık olduğum o masmavi gözleriyle insanı büyüleyen kızla tanıştıktan sonra hayatım değişti.
ondan önce de sevgilim oldu evet, lisede üniversite hazırlıkta falan ve klagib kezban repliklerini hepsinden duydum. sen ikincisin, uff tmm falan bunlara hiç girmiyorum.
dönelim esas kıza, bu diğerlerine benzemeyen kişiliğiyle büyüledi beni aslında güzelliği falan cidden hikaye. tam 10 ay süren beraberliğin 8 ayı aynı evde geçti. evet aynı evde kalıyorduk ve aynı yatakta yatıyorduk. ancak bana bahsettiği aile yapısı, o gözlerindeki korku hep engel oldu onun ilk erkeği olmama.
öptüm dokundum ama korktuğu şey için ısrar etmedim ve yapmadım da.
buraya kadar tamam, arada olan olaylar rutin..
10 ayın sonunda ise benimle birlikteyken son 2 aydır bi başkası ile görüştüğünü hatta ve hatta onunla yattığını itiraf ettikten sonra benim için hayat bitti.
ayrılık sonrası geçen 8 ay sonunda 16 kilo vererek ve idareten yaşayarak bu günlere geldim.
etkisini atlatmak kolay olmadı ama atlattığın zaman vardır ya hani hiç bitmeyecek gibi geçen o haram geceler bir sabah uyanırsın ki bitmiş.. unutmuşsun artık özgürsün..
işte o gün bitti sevmektir sevgidir.
yaramı deştin yine pis kevaşe -
11.
0gençler bu konu hakkında çok bilgim var amk.Tümünü Göster
Tarih bilimi, genel anlamda geçmiş zamanlardaki olayların bilinmesi ve kayda geçirilmesi şeklinde ele alınır ise en eski tarih yazımının Sumer’de başladığını(1), yazıyı kullanan diğer Mısırlılar ve sonra da Hititlilerde de devam ettiğini söylemek mümkündür. (2) Çünkü, ilk Çağ uygarlıkları içine giren toplumlara ait belgelerin bir kısmı, kendi yazılışlarından önceki zamanlar hakkında çeşitli bilgiler vermektedir. Ayrıca, Uzak Doğu (Çin) ve Hintlilerin eski dinî metinlerinde ya da çeşitli ilk Çağ toplumlarının yazılı veya sözlü kültür verileri arasında az da olsa, tarih diyebileceğimiz bilgilere tesadüf edilmektedir.
Eski uygarlıklar; hayatı, yaratılışı ve insana ilişkin geçmiş zamanları, kozmolojik bir anlayış içinde tasavvur etmişlerdir. Bu anlayışta, anlayışın kendisi, o insanların pratik hayatları kadar gerçektir. Dolayısıyla Tanrı, din, yaratılış, insan ve geçmiş, doğrudan “olgu”durlar. Bunların açımlanması, yorumu, özellikle de ideolojik belirlemeleri yoktur.
Bugünkü bakış açısıyla, en eski geçmişin tarihe ilişkin verilerini yalnızca tanımlama çerçevesinde kalmak kaydıyla; kozmolojik – teolojik – mitolojik bağlam içinde görmek mümkündür. Bu anlayış çerçevesinde sunulan yazımların karakteristik niteliği “Haberci Tarih”tir.
Uygarlık Döneminin sonraki evrelerinde giderek artan yazılı-yazısız kaynakların varlığı, bu varlıkların ayrı ayrı toplumlar tarafından tanınması süreçlerinin yoğunlaşması, o oranda geçmişe göndermeleri sıklaştıacak, bir taraftan da bazı gezici bireylerin tanıdıkları farklı toplumları kendi toplumuna tanıtmaları mümkün olabilecektir.
M.Ö. VI.yy.da Eski Yunan’daki ilk öncü tarihçiler, Miletoslu Hecetalos gibi gezginlerdir.
Tarihin mitolojilerinden arındırılması çabası içinde yazılan eser ise Heredotos’a (M.Ö. 460-395) aittir. Daha sonra Thukydides, “Peloponnesoslular ile Atinalıların Savaşı” adlı eserinde, kişilere maledilen bazı hayalî diyaloglar içermesine rağmen, olayların incelenmesinde bazı usûl ve teknikler ortaya konulabilen bir üslûba sahiptir. Eski Yunanlılarca başlatılan bu tarih yazıcılığına Romalı bazı tarihçiler tarafından devam ettirilmiştir.(3)Bunlardan Polybos (M.Ö. 200-120), Thukydides’in çizgisini takip ederken, Kaisareialı Evsebios, yazdığı “Yunanlıların ve Barbarların Evrensel Tarihinin Kısa ve Kronolojik Özeti” adlı eserinde (o dönem Hristiyan tarihçilerinin aksine) kendine özgü bir anlatım görülür. Bir bütün olarak bakıldığında, Yunan-Hellen-Roma tarihçiliğinde; önceki dönemlerden farklı olarak; insanın kendi etkinlikleri ele alınmış, ancak, Yunan felsefesinde tarih tasarımına yer verilmiştir. Her ne kadar Heredotos doğrudan bir tarihsel bakış açısına sahipse de, Thukydides’ten itibaren asıl gerçeklik değişmez, öncesiz-sonrasız tözsel varlıktır. Tarih ise geçici alandır. Bu nedenle tözcülükle tarihselcilik bağdaşamaz. Collingwood “Yunan-Roma tarih yazımı bir şeyin nasıl meydana geldiğini hiçbir zaman gösteremez... ” demektedir (1990, 61). Bunların yanı sıra Çin’de Ssu-mâ Ç’ien (M.Ö.145-86), Pan ailesi (M.S. I. yy) ile Du’yun (732-812) da tarih biliminin gelişmesine katkıda bulunan önemli kimseler arasındadırlar.
Akıllanın amk. böyle uzun ve zütten bi başlıkta sadece ilk ve son cümleler okunur... -
12.
0et 34 ağlatma panpa
-
13.
0@34 ağzını burnunu kırardım o kızın. açık ve net
-
14.
0@36 bu özet, detayları anlatmaya kalkarsam sabah olmaz. biram da yok şimdi eziyet çektirme bana
@37 kırsan ne olur dostum, gireni çıkartmazdı. -
15.
0upşiiiiiiiiiiiii
-
16.
0birine bağlanmadan önce onun da sana bağlandığını görmen gerekiyor ki, öyle bir durumda değilim. adaletsiz dünya :(
-
17.
0okuyan dildoya otursun amk
-
18.
0okumadım hala sevmekten vazgecmıs durumdayım
-
19.
0özet yok. yarın final var birde bunu mu okuyacağız? ne yazdığınıda merak ettim kezban.
-
20.
0anlatacak varmi ?
-
ucan kedi silik yesin
-
olm bu oda parfumlerinin banyoda wc de olmasi
-
kıçına ampulu kırmadan sokan kişiye
-
sivrisineklerin anasını avradını
-
internetteki bilgi kaynağı ekgibliğini
-
smm panel hizmet adresimiz
-
la olm hayata bak la
-
makatına makatat sokmuş
-
allaha inanan şizofrenler eksilemiş
-
bugün redbulla verdiğim para 500 tl
-
yeni dexer bumuş
-
abi bu nedirrrrrrrrrrrr
-
xanax yazmayan doktor
-
erkek halim bile becerilmek isteyen renkte
- / 1