0
uykuların kaçar geceleri
bir türlü sabah olmayı bilmez
dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
ne çarşaf halden anlar ne yastık
girmez pencelerden beklediğin aydınlık
kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın
onun unutamadığın hayali sigaradan derin bir nefes çekmişcesine dolar içine
sevmek neymiş bir gün anlarsın.
bir gün anlarsın aslında herşeyin boş olduğunu
şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin
gün gelir de sesini bir kerecik duyabilmek için vurursun başını soğuk taş duvarlara
büyür gitgide incinmişliğin kırılmışlığın
duyarsın ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın
sevmek neymiş bir gün anlarsın.
bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin
niçin yaratıldığını
bu iğrenç dünyaya neden geldiğini
uzun uzun seydersin de aynalarda güzelliğini
boşuna geçip giden yıllarına yanarsın
dolar gözlerin için burkulur
sevmek neymiş bir gün anlarsın.
bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların
sevilen gözlerin erişilmezliğini
o hiç beklenmeyen saat geldimi
düşer saçların önüne
ama bembeyaz
uzanır gökyüzüne ellerin
ama çaresiz
ama yorgun
ama bitkin
bir zaman geçmiş günlerin uykusuna dalarsın
sonra dizilir birbiri ardınca gerçekler acı
sevmek neymiş bir gün anlarsın.
bir gün anlarsın hayal kurmayı, beklemeyi,ümit etmeyi
bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir bütün vücudunu saran o korkunç geceyi
lanet edersin yaşadığına
maziden ne kalmışsa yırtar atarsın
o zaman bir çiçek büyür kabrimde
kendiliğinden
seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.