/i/Dertleşme

Derdini anlatmayan derman bulamaz..
  1. 4.
    +1
    Anlamlı olup olmadığında değilim hacı,sen bu yazdıklarını yaşadın mı yoksa platonik aşığın başına gelecek olan şeymiydi bu
    ···
    1. 1.
      0
      En sonunda seven üzülüyo zaten panpa elbet yaşanıcak
      ···
  2. 3.
    0
    Hangi zaman diliminde konuşuyorsun hacı, olmuş bir şey mi? olacak olan mı? yoksa sadece olacağını varsaydığın ihtimaller mi? ona göre yazacam
    ···
    1. 1.
      0
      Anlamlı bişey yazmadım aklıma gelenler döktüm panpa bosver
      ···
  3. 2.
    0
    Yine birinin canı acımış
    ···
  4. 1.
    -1
    platonik sevmek mesela. sen onunla herşeyi yapıyorsun aklınca hayallerinde böyle düşündükçe yüzünde ince bir tebessüm oluyor ya hani sigara içerken ardını ağlamaklı bir bakışa çevrilmesi , o bile nekadar tatlı bir his böyle dalıp gidiyorsun boşluğa . geçirdiğin her bir saniyeyi bile geri alamayacağını bile bile ömrünü adıyorsun bir insana. malum tabi platoniksin kaçınılmaz sahneye geliyoruz. yanına alıyor bir lobut evleniyor onunla. utanmaz birde düğününe çağırıyor seni. sense ne gibim yiyorsun millet fanta kola içiyor senin bardağınsa masanın altında. gelin damat koltuğunu gören en uzak karanlık köşede gizlice deviriyorsun kadehleri garson geliyor 10 20 bişey ateşleyip meze yaptırıyorsun kendine. için içini yiyor basayım şurayı diyorsun vurayım yanındakini birde kendime sıkayım diyorsun. sonra zütün yemiyor tabi. tutuyorsun yanındaki boş sandalyeyi sıkıca kalkıyorsun ayağa o sıra meşhur müzik samanyolu çalıyor salonun tam ortasında. bizim lobut canımızdan çok sevdiğimize bir öpücük konduruyor alnından sonra kalkıp belinden kavrayıp dans ediyorlar. sense değil damadı izleyenleri bile gibecek kıvamdasın gözünden 2 3 yaş derken gizli gizli ağlıyorsun oracıkta. sonra millet ufaktan dağılıyor evlerine . sense utanmasan temizliğe kalacaksın. neyse bunlarda lobutun pahalı arabasının şoför koltuğuna binisini seyrediyorsun evlerine gidişlerini. sonra bir sigara yakıyorsun kapıya çıkıp. için içini yiyor tabi. gidiyorsun kızın yeni evine. kafanda kıyak tabi. basıyorsun yaygarayı. yaygara dediysem o berbat sesinle en sevdiği şarkıyı söylüyorsun avluda. sabaha kadar söylüyorsun birşeyler...

    seneler geçiyor aradan sende evleniyorsun. karınla yemege çıkıyorsun güzel bi restoranta falan bi bakmışsın arka masanda ömrünün yarısı oturuyor. yine o masum bakışlarıyla deviriyor seni. yine aynı kelebekleri oynatıyor midende. sende ona bakıyorsun imalı bakışlarla. 3 4 saniyelik bakışlar. oda tanıyor sonra seni. el kaldırıp selam veriyor sana. seninse bardağın doldu taştı artık kalkıp vuruyorsun önündeki masaya bir tekme. arkadaki lobut sana bakıyor asi asi. bir tanede ona geçiriyorsun tersinden. kafanın kıyaklığıyla bağırıyorsun ömrünü verdiğin masum bakışlara. diyorsun ki. ne diyeceksin tabi seni seviyorum diyorsun . canına tak ediyor artık çatalın birini çekip saplıyorsun kendi boğazına. karın ambulansı arıyor boynuna bastırıyor elleriyle kanın akmasın yaşa diye. ömrünün yarısı ise senden korkup kaçıyor 5 metre uzağa yanındaki lobutda afallıyor tabi sana bakıyor. baygın gözlerine. kalbinin içine bakan bir insan bile yok. son saniyelerinde ise ufak bir tebessüm atıyorsun ve yine ağlamaklı oluyor gözlerin. tanıdık geldi değilmi bu sahne.. yumuyorsun gözlerini sonra ambulans falan geliyor ama ne çare yaran ağır ölüyorsun. yine seneler geçiyor aradan karın dul kalmış sevdiceğin ise lobuttan gizlice mezarına geliyor bir iki damla gözyaşı düşüyor toprağına sonra hiçbirşey olmamış gibi gidiyor sanki hiç sevilmemiş. sanki uğruna hiçbirşey verilmemiş gibi sanki hiç yaşanmamış
    Tümünü Göster
    ···