Sene 2012.Aylaedan nisan. Bahar henüz gelmişti. Hava iyiden iyiye ısınmaya başlamış, bahar hayvanları kendini göstermekten çekinmiyordu artık. Kışın o soğuk ve kasfetli havası, yerini ılıman aşk zamanlarına bırakmıştı. Sıradan bir sabaha uyanmıştım. Sabah saat 10 civarı her sabah olduğu gibi kız arkadaşımla buluşmuştuk üniversiteye gitmek üzere. Benim ilk sevgilimdi o.ilk göz ağrımdı.o farkında mıdır bilmem ama gerçekten çok seviyordum onu. Sabahın hafiften esen bahar rüzgarıyla beraber düştük yola. Derslerimize girdik ikimiz de.Derse girdik ama mevsimin etkisinden midir bilinmez, içimde anlamsız bi sabırsızlık vardı.Bir an önce bitsin de sevgilimle, arkadaşlarımla akit geçiriyim diye düşünüyordum. Velhasıl öyle de oldu.O gün hızlı geçmişti ve ders çıkışı koşa koşa kızın yanına gitmiştim.Onu da arkadaşlarımızı da aldıktan sonra üniversitenin çimenlerinde biraz oturduk, güzel havanın tadını çıkardık. Sonra ben kızla beraber öğleden sonraa saat 3 gibi diğerlerinin yanından ayrıldım. Beraber benim evime gidecektik.ben evde tek kaldığım için çoğu zaman benim yanımda olurdu kız da.Gitmeden önce markete, fırına vs. uğrayıp yiyecek bşiler aldık sonra da evin yolunu tuttuk. Evim üniversiteye çok yakındı zaten. Yanımda kız da olunca hemen ulaştık eve.

eve adımımı atar atmaz kendimi bir anda kızın dudaklarında bulmuştum. Bugün her zamankinden daha istekliydi nedense. Elimdeki poşetleri bir kenara bıraktım hemen ve sonra başladık sevişmeye. Ateşli bir ciksin ardından yatakta şakalaşıorduk salak salak.Her zaman severdi ciks sonrası muzurluk yapmayı. Enerjisi hiç bitmezdi.

bir yandan şakalaşıp bir yandan üzerimizi başımızı toparlayadururken bir anda kızın balkona koştuğunu gördüm.ilk başta anlam veremedim ama sonra anladım bu işte bir gariplik olduğunu .Kızın yanına gittim ;

"Aşkım napıyosun orda hava serinledi hadi içeri gel"
"aşkım"
"efendim aşkım"
"ben gidiyorum"
"nereye aşkım ?"

balkonun demirlerinden iyice aşşağıya sarkıyordu.

"gidiyorum bitanem sen de gel arkamdan hemen olur mu ?"

"dur ne yapıyos... "

ben lafımı bitirmeye kalmadan kendini 4. kattan aşağı bir anda bırakıverdi ve ben de arkasından bakakaldım ağzım açık. kulaklarımdan 4 senedir gitmiyor o yere çarpışındaki çıkan kemik çatırtısı sesleri hala.Ben çığlık çığlığa ağlıyorum, gözyaşlarımı tutamıyorum. Dilim tutulmuştu sanki konuşamıyordum.Bir anda vücudumdaki bütün kan çekilmiş, ağzım dilim kurumuştu. elim ayağım tir tir titriyordu...

Kulağıma gelen sabah ezanı sesiyle birden uyandım çığlık atarak. ağlamıştım rüyamda çünkü yanaklarım ıslaktı baya. yanımda yatan kız arkadaşım da uyanmıştı benim çığlığıma.Ne olduğunu bile anlayamamıştı.ben kıza deli gibi sarılıyordum. öyle korkmuş öyle heyecanlanmıştım ki hala tir tir titriyordum. Kızı öpüyordum sarılıyordum korkudan elim ayağıma dolaşmıştı. Kız beni sakinleştirmeye çalışıyordu. kıza anlatmamıştım rüyayı sadece kabus gördüm demiştim üzülmesin diye...

Bu rüyadan 2 hafta sonra anlamsız bir şekilde bu kızla ayrıldık. Tıpkı rüyadaki gibi işlemişti herşey.tek farkı bu sefer intihar değil ayrılık vardı...