gelmeyeceğini bile bile... bir ilkbahar sabahında, tez canlı karıncaların koşuşturmasında, güneş ışığının yıkadığı çimenlerde, elma yanaklı çocukların şen şakrak gülüşlerinde, bir annenin yemek yaparken mırıldandığı şarkıda, açan çiçeklerde, arı vızıltısında, pofidik bulutlarda, herşey ama herşeyde onu aramak, onu beklemek...
kelebek misali narin hayaller sarar ruhu. ince bir ürperiş, hafif bir sızı yürekte. gelsin diye bir dua dudaklarda, hafifçe isyan "neden?" diye.
bir ilkbahar sabahı giden sevgilinin ardından değişir herşey. ufukları aratır gözlere. şarkılar acı vermeye başlar, ağlatır, çok ağlatır, yakar...
ama her zaman bir ümit vardır. ya gelirse, ya dönerse mis kokulu yar. bayramların bayramıdır o gün, yeniden doğulan gün, varolma sebebine kavuşulan gün...
bülent ersoy diyor ya: "
doğum günün bana geldiğin gündür."