/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 151.
    +11
    Burdaysanız ses verin, geldim
    ···
    1. 1.
      +1
      Hızlı pnp bekliyoruz
      ···
  2. 152.
    +11
    Atakan'ın yanına oturdum, dersdeyiz. Aklıma bin türlü şey geliyor, ne oldu. Birşey mi yaptılar diye. Son ders zili çalana kadar bir ümit bekledim, yine gelen giden yoktu. Atakan'la konuşa konuşa mahalleye doğru gittik. Atakan beni uyarıyor sakın mahallelerine falan gitme diye.

    Sürekli arıyorum Leyla'yı telefondan sürekli kapalı telefon. Atakan'ın dediğini dinledim, yarına gelir diye. Mahallelerine gitmek gibi bir saçmalık yapmadım. Tüm gece müzik dinledim, kafamı başka şeylere yoğunlaştırıp durdum.

    En sonunda uyuya kalmışım zaten.
    ···
  3. 153.
    +9
    Sabah olduğunda, hemen okula gittim. Okul bahçesinde Leyla'yı bekliyorum, daha zil çalmamış. Ha geldi ha gelecek diye kafayı yedim. Sigara içmek için bile WC'ye gitmedim.

    Neyse zil falan çaldı. Leyla yine gelmemişti. Artık aklım allak bullak. Herşey geliyor, Atakan'la konuştum okul çıkışında, onların mahallesine gidecez diye. Son dersi iple çektim, son ders zili çaldığında hemen Atakan'la bize gittik, üzerimizi değiştirip Leyla'nın mahallesine otobüse binip gittik. Neyse vardık mahalleye Atakan'la Leyla'nın evinin etrafında dolanıyoruz. Hava yavaş yavaş kararıyordu, Leyla'yı görememitim. Kendimi kapılarını çalmamak için zor tutuyordum. Ama eğer gidip çalarsam, ne derdim amk onu düşündüm. Leyla'ya zarar verecek bi tak yapmazdım.

    Atakan'la kaldırama çömelip, muhabbet ediyorduk. Geleni geçeni izliyoruz, kekolar gibi amk
    ···
  4. 154.
    +8
    Tam Atakan'la lak laka ederken. Leyla'gilin, balkon kapısı açılıyor. Leyla'yı görüyorum, geçti sandalyeye oturdu. Daha bizi görmemişti. Ayağa kalktım, direkt Leyla'ya doğru baktım. Beni görünce, gülümsemeye başladı. Sonra eliyle bana git işareti yaptı, bende gitmek istemedim o'an, Leyla'yı sağ salim gördüğüme sevinmiştim. Elimle telefona bak işareti yaptım, kafas yukarı kaldırıp yok dedi. Tam o sırada, 40-45 yaşlarda bir teyze çıktı. Elinde tepsi kavheler var.

    ilk önce annesi sandım, ama annesi değildi. Bende hemen kafayı çevirdim. Atakan ile yavaş yavaş uzaklaşmaya başladık. Uzaktan ona el salladım, o sallayamadı haliyle. içim çok rahatlamıştı, Atakan'da bana sinirlenip;

    Mutlu oldun mu lan pekekent? Ben sana ne dedim amk, kuruntu yapma!
    -
    Ben: Eyvallah kanka, senin hakkını nasıl öderim ben
    -
    Atakan: Gidek bi pes atakda hakkımı öde
    -
    Bende gülerek dile benden ne dilersen kanka, diyip otobüse bindik. Oradan mahallede Ps salonuna geçip, pes attık birlikte. Çok mutluydum, mutluluğumu kimse bozamaz amk diyip duruyordum.
    ···
  5. 155.
    +7
    Atakan ile pes attıkdan sonra eve geçtim. bin beni yenmişti amk, neyse.

    Babamın yanına geçtim oturdum, yine televizyon izliyoruz. Bende tavana doğru, bakıp dalmışım. Kendi kendime gülüyorum. içimde gereksiz bir mutluluk var.

    Babam: Neye gülüyon lan ibiş? Kendi kendine gülene nederler biliyorsun.
    -
    Ben: biliyorum babaa
    -
    Babam: hadi mal mal güleceğine bana çay kat gel.
    -
    Ben: emrin olur gomutanım!
    -
    Babam: hadi lan

    Gittim babama çay doldurup getirdim.

    Babam: Ne oldu lan sen bu kadar mutlusun?
    -
    Ben: hiç baba öyle
    -
    Babam: Karıya falan mı gittin lan zütöş? Prezervatif takmayı unutma, sonra aidsli evlat istemem.
    -
    Ben: Baba yuhh beee
    -
    Babam: Anlat lan, karıya gitmesiysen niye mutlusun?
    -
    Ben: hiç baba seni seviyorum vallaa
    -
    Babam: olum sen Atakan'la çok takılıyorsun, yoksa siz muallak misiniz lan?
    -
    Annem: Allah korusun ( 3 kere masaya tık tık tık)
    -
    Ben: he baba hobi olarak ipnelik yapıyoruz.
    -
    Babam: (Gülerek) Vay şerefsiz biliyordum zaten.
    -
    Ben: Yavvvv babaaaaaa yeter.
    -
    Babam: Babanla yalı malı konuşma lan

    Sonra babam ısrar edince anlattım, Leyla'yı biliyordu. Ama hiç görmemişti tabi. Sevgili misiniz? Diye sordu, hayır diyince inanmadı. Sonra sende iş yok oğlum, ben gençliğimde diye ağzını açar açmaz, baba ben yatıyom, iyi geceler diyip odama geçtim. Ders progrdıbına bakıp, yarın ki ders kitaplarımı çantaya koyup, yattım.
    ···
    1. 1.
      +1
      Öyle babaya gurban be *
      ···
  6. 156.
    +9
    uyandım, aynı rutin evde. Ardından okula gittim. Leyla belki bugün gelir dedim. Ama o günde gelmemişti. Telefonuma mesaj bile atmamıştı. Ama içim rahattı, kafama çok takmadım niye gelmedi diye. Okulda bize dersten çok test çözdürüyorlardı, sınava pratiğimiz artsın diye.

    Tüm gün yine ders ders, Leyla olmayınca okul hiç çekilmiyordu.
    ···
  7. 157.
    +12 -1
    Ertesi gün okula girer girmez müdür yardımcısı benle Mustafa'yı çevirdi. Hadi gelin delikanlılar, sıra taşıyacağız diye bi 3-5 kişiyi daha cağırdı.

    Bizi ressim atolyesinde ki sıraları, okulun deposuna taşıtmak için çağırtmıştı. Yeni kocaman toplantı masası gibi, masa koyacaklarmış oraya. Hızlı depoya attık sıraları. Sınıfa çıktık hemen. Leyla, o gün okula gelmiş. Ama sürekli cam kenarında ki birlikte oturduğumuz sırada oturmuyordu. En öne geçmiş, en önde oturan, Halil salağını arkaya göndermiş. Sırama doğru geçerken, tip tip baktım ona, dersteyken bir şey diyemedim. Halil kalk lan cam kenarı benim diyip, orta sıraya doğru kaydırdım onu.

    Halil, ne oldu lan niye geldin buraya?

    Halil: Bende gelmeye çok meraklı değilim amk, Leyla ısrar etti, orada oturacam diye, kafamı gibti.
    -
    Ben: Düzgün konuş lan yarram
    -
    Halil: Ne dedik amk?
    -
    Ben: Olum diğer ders yerine geç, kaldırt Leyla'yı oradan
    -
    Halil: Okeyyyyy

    Daha geçen beni gördüğünde gülümsüyordu, şimdi ne oldu yine bana tavır aldı diye düşünüyorum.
    ···
  8. 158.
    +12 -1
    Zil çaldı, yanına gidip arkasından dürttüm. Dokunma bana SALAK!, bende önüne geçtim. Daha kimin dürtüğünü bilmeden, nasıl Salak diyebiliyorsun Leyla?

    Leyla: Senden başka hiç bi salak gelip, bana böyle dokunamaz. Ondandır belki.
    -
    Ben: Hoooppp
    -
    Leyla: Ne hoppu?
    -
    Ben: Leyla, ne oldu sana 3 günde?
    -
    Leyla: sanane bana sürekli soru sorup durma, hatta hiç sorma. Artık yanımada yaklaşma!
    -
    Ben: Beni sinirlendirme.

    Sınıfın içinde daha hoca sınıfı terketmemişti bile, Leyla bana bağırarak;

    Ne ya? Ne? Sen benim sevgilim misin? Kocam mısın? Konuşmak istemiyorum işte, neyini uzatıyorsun? Asalak gibisin, seninle ne zaman konuşmasam dibimden ayrılmıyorsun. Birde noldu, noldu diye sorup duruyorsun. Sanane lan sananeeeee. Birde mahalleme geliyorsun, kendin gibi salak arkadaşınla. Allahh için gibtir git başımdan, katlanamıyorum! Soytarıdan farkın yok.
    -
    Sınıfta o'an kim varsa, herkes bana bakıyor. Yüzüm yanıyordu, kalbim sıkıştı resmen.

    Oruspu çocuğunun tekisin Leyla, diyip sınıfı terkettim.

    Herkesin içinde rezil oluşum umrumda değildi, bunu başka birisi dese bu kadar ağrıma, bu kadar zoruma gitmezdi. Yürürken gözlerim doldu, okulun bahçesinde ki çeşmelerin oraya gidip. Elimi yüzümü yıkadım, okuldan kaçmayı düşündüm sonra vazgeçtim. Atakan ile Mustafa yanıma geldi, kardeşim ne oldu öyle ya? Takma kafana diye moralimi düzeltmeye çalışdılar. Zil çaldı, sınıfa çıktık.
    ···
  9. 159.
    +11 -1
    Daha yazıyorum, sıkılan okumasın amk. Hiç birşeyi atlama gibi bi niyetim yok.
    ···
    1. 1.
      +1
      Hıxlı ol dıbına koyim
      ···
  10. 160.
    +18
    Sınıfa girdim. Leyla'ya doğru bakıp içimden ananı gibeyim diye küfür ettim. Sanki az önce hiç birşey olmamış gibi Leyla test çözüyordu.

    Geçtim sırama, kolumu sıraya koyup kafamı yasladım uyudum. Halil dürtüp kaldırdı beni. Dersin daha yarısındayız, uyandırma olum, zil çalınca dürtsene amk dedim.

    Halil: Kanka Leyla'yı kaldırmaya çalıştım. Ama beni azarladı.
    -
    Ben: Salla moruk, yanımda otur. Ses falan çıkarmam, dersi rahat anlarsın. Ama gitmek istersen de gibtir git hocaya anlat derdini amk
    -
    Halil: Yok kanka burada iyiymiş.

    Tekrardan kafayı vurup uyudum, öyle bir uyumuşum ki, 1.5 ders sonra uyandım. Oda başka bir dersin ortasında. Leyla'ya bakıyorum baya aktif ders de, derslere katılıyor.

    Neyse son ders zili çaldı, Herkes dağılıyordu. Okulun girişinde kavga vardı, millet yine daire içine almış. Normalde kavga bile yok, anca birbirlerine bağırıp sen kimsin lan., diye atar yapıyorlar. Atakan'la kaldırıma çıkıp tepeden bunlar napıyor amk diye izliyoruz. Birden okulun karşı kaldırımında, 2 kişi bekliyordu. Biri o gün Leyla'nın otobüse binip gittiği çocuktu. Diğerini tanımıyordum. Leyla'nın onların yanına gittiğini gördüm. Durağa doğru yürüyorlardı. Atakan'a gösterdim. Aha o gün ki oruspu çocuğu bu işte kanka. Oda gel kanka takip edelim dedi, bizde arkalarından takip ettik. Durağın orada sohbet ediyorlar. Ama Leyla, konuşmuyordu o iki muallak, bağıra bağıra aralarında sohbet ediyorlardı. Otobüse binip gittiler. Onlar gittikden sonra, bizde Atakan'la mahallemize doğru gittik. Atakan'la günlük gezintimi yapmadan, eve çıktım direk.
    ···
    1. 1.
      0
      Yav hadi cok sardi at artik pampa
      ···
  11. 161.
    +3
    Geldim beyler devam
    ···
  12. 162.
    +3
    Kavhaltı yapıp geliyorum
    ···
  13. 163.
    +11 -2
    Kafamda yine soru işaretleri vardı. Artık Leyla ile büyük bir tartışma yaşadığımızdan da konuşamazdık. Kafam sürekli o bine takılıyor, Leyla'nın ya kuzeni falan değilse diye. Ama sonra boşveriyordum. Leyla'nın da dediği gibi, sevgilisi falan değildim. Her ne kadar onu seviyor olsamda, değildim işte. Kendi kendime gelin güvey olma diyordum artık. Ne yaparsa yapsın havasına giriyordum.

    Akşama doğru mobiletiyle elektirikli mobiletiyle Mustafa ile Atakan bizim eve geldi. Adını tam bilmiyorum elektirikli bigiblet mi, elektirikli motor mu her ne gibimse işte. Ben Mobilet diyordum. Motorlu şeylere ilgim yoktur, fazla da anlamam.

    Neyse kapı çaldı, açtım kapıyı gelen Mustafa ile Atakan'dı. Geleceklerini bilmediğim için şaşırmıştım. Hemen içeri aldım, mutfakğa doğru gittik oturduk. Hoşgeliniz faslı bittikten sonra, ben hayırdır la siz ikiniz birden böyle gelmezdiniz? Ne oldu?

    Mustafa: Hiç öyle kanka, sen iyi misin diye bakmaya geldik.
    -
    Atakan: Kusura bakma kanka birden haber vermeden geldik. Bize dolaptan bi su verde hadi dışalım çıkarı.
    -
    Ben: Yok olum salak mısınız, ne kusuru. Başımın üstünde yeriniz var amk. Birşey oldu sandım.
    -
    Dolaptan su çıkardım verdim. Birde kola vardı, kola doldurdum.
    -
    Ben: Açsanız yemek de var la?
    -
    Yok kanka biz tokuz, hadi dışarı çıkalım
    -
    Ben: günahı sizin boynunuza amk, aç olupda yemiyorsanız.

    Onlarda güldüler, ne ara imana geldin lan diye. Bende yok ne imanı amk, yiyin diye söylüyorum.
    ···
  14. 164.
    +10 -2
    Dışarı çıkalım diye başımı beynimi gibtiler, ama çıkasım yoktu. Onları da göndermedim geçtik bizim odaya takıldık. Sonra Film açtık internetten izliyoruz. Ulan filmin yarısında odanın kapısı açılmaya çalışılıyor. Odanın kapısı kapalı ama bende açık sanıyorum. Hemen kalktım tam kapıyı açıyordum, kapıyı kilitlemiş bizimkilerden biri. Bende, kapıyı kim kilitledi amk diyip kapıyı açtım.

    Babam napıyonuz gençler, hoşgeldiniz. Atakan ile Mustafa hemen ayağa kalktı, babamın elini sıktılar. Babamda geçti yanımıza oturdu. Olum hayırdır lan, kapıyı niye kilitliyorsunuz?

    Mustafa: Abi ben kilitledim yanlışıkla.

    Hepimiz Mustafa'ya baktık, Ben, niye kilitliyon olum?

    Mustafa: Valla kanka kapıyı kurcalıyordum, siz müzik dinlerken. Sen filmi açınca bıraktım kurcalamayı kilitli kalmış valla.
    -

    Babam Mustafa'yı pek tanımaz. Ama Atakan bizim mahallenin çocuğu olduğu için tanır. Normalde bunu Atakan dese, taşşağa alırdı. Birşey demedi babam.

    Babam: Vallaha şüpheleniyorum sizden, 3 erkek bi odada niye kapıyı kilitleyip birlikte film izliyorlar? Başka birşey yapmıyordunuz dimi lan?

    Hepimiz gülmeye başladık. Ben, yok baba aha filmde açık, gel sende izle.

    Babam: iyi izleyin filminizi, ben gidiyorum. Diyip salona gitti. Atakan ile Mustafa geldiğinde babam işteydi, biz film izlerken eve gelmiş. Benle Atakan, Mustafa'yla dalga geçmeye başladık. Hayırdır lan bize tecavüz mü edecen bin? Bizim böbrekler para etmez diye, taşşak geçtik. Film bitti, bizimkileri de yolcu edecektim. Babam bizi çağırdı, gelin oturun diye.
    ···
  15. 165.
    +5
    Geçtik salona, babam Atakan'a soru soruyor. Baban ne yapıyor?, derslerini falan sordu. Atakan'da iyi amca diyerek babamın sorularına cevap veriyor. Bende Mustafa'yı tanıttım, bizim sınıftan arkadaşımız diye. Babam biraz daha ikisiyle sohbet ettikden sonra,

    Babam: Bizim Malın Dersleri Nasıl? ( beni kastediyor )
    -
    Ben: iyi baba çook şükür.
    -
    Babam: Sana mı soruyorum lan, sen sus.
    -
    Atakan: Çok çalışkan amca
    -
    Mustafa: Sınıfı birincisi
    -
    Babam: gibtirin lan, diyip güldü.
    -
    maçtı, okuldu, hayattı diye konuşurken babam Atakan ile, bende Mustafa ile aramda konuşuyordum. Birden Mustafa pot kırdı, Kanka Leyla'yı takma kafana dedi.
    -
    Annemle Babam: Ne Leylası?
    -
    Annem: Hala sen onla mı görüşüyorsun?
    -
    Babam bi tak anlamadı, Ne Leylası lan pekekent diye sordu bana.
    -
    Ben: Aynı sınıfta okuyoruz Anne, ne görüşmesinden bahsediyorsun.
    -
    Mustafa: Abi oğlunun yanından bir'an bile ayrılmadığı kız.

    Ben, Mustafa sus lannn dedim. Yoksa devdıbını getirecek muallak. Atakan'da Mustafa'yı koluyla dürttü. Babam'da bi yandan anlatsana oğlum diyip duruyordu. Sonra anlatırım diye geçiştirdim babamı. Saat 10'a doğru geliyordu, Atakan ile Mustafa babamla el sıkışıp, kalktılar. Bende dışarıya kadar çıktım onlarla.

    Tam mobilete binmeden önce Mustafa, bugün salaklık sınırı aştın kanka dedim. Atakan'la Mustafa'yı kıçından tekmeledik şakasına. Mustafa'da kaçarak, durun lan binler. Kanka vallaha biliyorlardır sandım amk, dedi.

    Ben: Oğlum bizimkilere gibsen anlatmam böyle şeyleri, sonra başına kakacak birşeyler buluyorlar'dedim.

    Mustafa'yı motoruna bindirip gibtir git diye elvada ettik, aramızda ki vedalaşmalar samimidir. Atakan'ını da 40-50 metre uzaklıkta ki evine kadar zütürdüm. Onla da veda ettikden sonra, eve geçtim. Birde babamın soru bombadırmanına maruz kaldım, okulda yine ne tak yedin diye soruo duruyordu. Bende birşey yok baba Mustafa'nın her zaman ki avelliği taşşak geçiyor aklınca. diyip tekrar geçiştirdim.
    ···
  16. 166.
    +7
    Sabah olduğunda, okula gidesim yoktu. Babama söyledim, dersler boş diye yalan atmıştım. Canımın sıkkınlığı hala geçmemişti. Babamda inanmadı, okula postaladı beni. Okula doğru tek başıma yürümeye başladım. Okulun kapısının önünde bizimkiler oturup sigara içiyor. Önünde derkeni, biraz köşeye geçiyoruz ayak üstü yerde durmuyoruz. Hocalara geçince, sigarayı avuç içine saklarız.

    Sonra Atakan geldi, ardından Mustafa. 7-8 kişi okuldan herkes. Lak lak yapıyoruz, daha ilk ders zilinin çalmasına var. Neyse biraz süre geçti, bi araba geldi, Leyla arabadan indi. Arabada babası ve o gün ki çocuk var. Araba Leyla'nın babasına ait. Leyla direk geçti gitti. Bende gözümü arabaya diktim, o bine doğru bakıyorum. Oda bana dik dik bakarken, araba gitti.

    iyice o binten nem almaya başlıyordum. Ama kuzenin olduğunu da kesin olarak anlamıştım, çünkü babası ile aynı arabada 3'ü, kuzeni olmasa ne işi var. babası dıbına kor onun diye düşündüm. Aklıma takılan diğer şey ise, ben Leyla'yı o kadar süredir tanıyorum. O bini hiç görmemiştim. Hiç bir zamanda gelip okuldan Leyla'yı ne aldığını nede bıraktığını gördüm.
    ···
  17. 167.
    +4
    Atakan'da görmüştü, kulağıma yaklaştı. Bak kanka yine o! dedi.

    Ben: Farkındayım kanka
    -
    Mustafa: Kim lan o? Kimden bahsediyoruz beyler?
    -
    Atakan: gibtir et.
    -
    Zilin çalmasına 5 dakka kala sınıfa geçtik. Leyla yine en önde, yüzüne bakmıyorum. Oda benim, ama ben yan gözle kesiyorum yanından geçerken. Halil yine ayı gibi yayılmış sıraya, düzgün otur lan Halo, kaplama heryeri diyip geçtim yerime. Dersde canım sıkılıyor, katılmıyorum da derslere. Telefonu sıranın altından çıkartıp, Atakan'a mesaj attım. Kanka tenefüste önemli birşey diyecem diye. Tabi onun mesaj attığımdam falan haberi yok, hocaya dalmış gitmiş. Bende can sııkıntısından ne yapacağımı bilmediğimden, mal mal şeyler yapıyorum. Milletin kafasına kağıtları top yapıp fırlatıyorum. Kafasına kağıt attıklarım, şikayet ediyorlar tabi. Hoca da beni uyardı. Zil çalar çalmaz, Atakan'ı kolundan tutup tuvalete zütürdüm.
    ···
  18. 168.
    +7
    Ben: Kanka allah için şu yavşağın kim olduğunu öğren. Normalde ben öğrenirdim biliyorsun, geçen neler olduğunu.
    -
    Atakan: nasıl öğreneyim kanka? O gün banada laf çarptı.
    -
    Ben: Kanka yap bişeyler iştee, sana güveniyorum.
    -
    Atakan: Olum mal mısın la? Sence bana bi gib söyler mi amk? En yakın arkadaşın olduğumu da biliyor.
    -
    Ben: Mustafa'ya mı söylesek acaba?
    -
    Atakan: He başka adam kalmadı amk
    -

    Atakan'la sigaralarımızı körüpleyip, düşünmeye başladık. Atakan'ın düşündüğü yoktu tabi, çocuğun konuyla ilgisi yok. Ben nedersem yaparız kanka diyor sadece. Atakan'ın bugüne kadar ne istediysem hemen hemen hepsini yapmıştır. Bende onun dediklerini yapmışımdır. Hiç anlaşmazlığımız olmamıştı doğru dürüst.

    Sonra aklıma bi fikir geldi, sınıfta ki kızlardan birini Leyla ile konuşturacaz. Onun kim olduğunu öğrensin diye. Gerçi hoş, Leyla'nın arkadaşı da kalmamıştı. Ders haricinde kimseyle muhattap olmuyordu. Yine geçen senelerde, anlaştığı arkadaşları Betül falan vardı, onlarla da muhattap olmuyordu artık. Ama bir şekilde öğrenecektim. Atakana anlattım fikrimi, kimi bulalım diye sordum? O da bana, buluruz kanka kolay yaaaa, diyip geçiştiriyordu.
    ···
  19. 169.
    +7 -1
    Sınıfa geçtim, son derse kadar kime söylesem de Leyla'ya sorar diye. Birde sınıfta çok sevenim yoktu, herkese zıt gittiğimden dolayı. Öyle herkeste olmaz, bizim kezbanlardan birine sordutsam Leyla anlardı. Benimle en alakasız olan kişiyi düşündüm, aklıma Dilek geldi.

    Dilek sınıfımızın çalışkan kızlarından. Sınavdan 95 aldım diye üzülen tiplerden. O kızlada o kadar senedir aynı sınıftayız, ama bi kere bile selamlaşmışlığım bile yok. En son 2 sene önce gıcıkluk olsun diye saçını çektiydim, oda bana daldıydı. Başka hiç bir münasebetimiz olmamıştı.

    Halil'e, baksana bi lan bişey diyecem.

    Halil: HAAAA
    -
    Ben: Dilek'le bi arkadaşlığın falan var mı?
    -
    Halil: yooo niye sordun?
    -
    Ben: Hiç öylesine.
    -
    Halil: Dileği mi seviyon lan yoksa ahahahaha, diye güldü.
    -
    Ben: Yok dıbına kodum
    -
    Tenefüste Atakan'la anlattım, Dilek'le konuşalım diye. Oda tamam dedi.

    Amk Dilek'de sınıftan çıkmıyor ki, tenefüslerde onun sınıftan çıkmasını bekliyoruz. Allah razı olsun, son dersten önce ki tenefüste kantine doğru su almaya gidiyordu. Kantinden su alıp tekrar sınıfa doğru giderken, Dilek'i durdukduk.
    ···
  20. 170.
    +8
    Dilek, ne var gerizekaağlılar?
    -
    Ben; Dilek senden birşey rica edecem, Allahını peygamberini kitabını seviyorsan yap. Bende sen ne istersen yapacam.

    Erkek sözü!
    -
    Dilek: Yapmıyorum diyip yürümeye devam etti.

    Peşine takıldım, neredeyse dur diye diye yalvarttı bizi amk. En sonunda tamam ne istiyorsun? Ona göre.

    Bende, Leyla'nın okul çıkışında biriyle eve gitiiğini anlattım. Dilek'de ee banane bundan diyip yine savmaya çalıştı.
    -
    Ben: Lütfen kimmiş Leyla'dan bunu öğren allah için, Allahın adını verdim Dileeek ne olurrrrr.
    -
    Dilek: Tamam bakarız, diyip gitti. Zil çaldığın da Atakan'la sınıfa çıktık. Hoca geldiğin de Dilek'e birşey soramadım.

    Zil çaldığında hemen Dilek'in yanına gittim. Öğrendin mi kimmiş diye sordum. Oda yok sormadım, şakadanak sorulmaz öyle şeyler gerizekalı, dedi. Lütfen yarın öğren, her istediğini yapacam Dilek! diyip hemen Atakan'la, okuldan dışarıya çıktık. Leyla, daha okulun merdivenlerinden iniyordu. Bende onu görünce, yanlışıkla çarptım omzumla. Bunu bilerek yapmıştım, ona sırf gıcıklık verebilmek için.

    Leyla: Dikkat etsene lan Öküz!
    -
    Ben: Napayım, tüm yolu kaplama sende.
    -
    Leyla: Koskaca yolu görmüyon mu sığır?
    -
    Ben: Ben körüm.
    -
    Leyla: la havleeeeeeee
    -
    Ardından, Atakan'la hızlı hızlı inip geçtik okul kapısının oradan yine bir kaldırımın üzerine çıkıp, arkadaşlara laf atıyoruz.
    ···