-
176.
+9Aradan günler geçti, Leyla'yla gün geçtikce eski günlerimize geri dönüyorduk. Yani yakınlaşıyorduk yine. Ama benim bir sorunum daha vardı, bu kalp çarpıntılarım ara sıra yine oluyordu. Olur olmadık yerde bir süre çarpıyordu. Dinlenince daha da artıyordu niyeyse, ne zaman kalbim çarpsa sakince bir yürüyüş yapıyordum. Eğer ders de değilsem yürüyemiyordum da zaten.
Futbol falan oynamayı kesmiştim, kalp çarpıntılarımdan dolayı. Üstüne hergün iğrenç rüyalar görüyordum. Ne zaman uyusam mutlaka rüya görüyordum, rüyalarım bile beni yoruyordu. Genç ve sağlamlığım gitmiş, sanki yerine yaşlı bir adam gelmiş gibiydi. Eski atikliği yoktu, yemek de zar zor günde 2 öğün az birşey yiyordum. iyice çöküp zayıflamaya başlamıştım, Ailem de Leyla'da bu halimi görüyordu. -
177.
+8 -1Nereye gidiyoruz diye sordum. Size gidelim dedi bana.
Şok olmuştum, çünkü Leyla'nın böyle birşey diyeceğini tahmin edemezdim. Leyla'ya birşey yapacağımdan değil ama, annem evdeydi. Yine de isteğini kıramadım. Bizim eve doğru yürümeye başladık. Yolda tek kelime etmiyor, ama Leyla beni çok ürpertiyor. Aşırı özgüvenli biri olmuş, daha önceden de özgüveni vardı. Ama bu kadar da değildi.
Eve geldik, kapıyı çaldım. Kapıyı koşmuşumuzun küçük bir oğlu vardı o açtı, onun açtığını gördüğüm de, Leyla geri dönsek mi? Ev çok kalabalık dedim. Oda birşey olmaz hadi beni akrablarınla tanıştırırsın dedi. Kapının önün de ki ayakabı ve terliklerden de tahmin ettiğim gibi, ev cümbüş yerine dönmüştü. Akrabalar komşular, kısır partisi vardı evde amk.
Annem ilk beni gördü, tuhaf tuhaf baktı ne işin var bu saatte evde senin? diye tam kızmaya başlıyordu ki Leyla'da ayakabılarını çıkarıp içeri girdi. -
178.
+8 -1bende insanım lan, açıkamaz mıyım amk
-
-
1.
0Bunu yazana kadar 1 part daha atsaydın amk acıkma lan
-
1.
-
179.
+8 -1Tüm günüm yine evde geçti, Atakan ile Mustafa beni aradı, benimle hoparlör'den konuşuyorlardı.
-
Atakan: Kutsal neredesin kanka? Niye gelmedin?
-
Ben: Hastaydım kanka,
-
Atakan: Akşam müsaitsen gelecem.
-
Ben: Gel kanka.
-
Mustafa: Geberseydin helvanı yemeye gelirdim
-
Ben: Sen gelme dıbına kodummmm
-
Mustafa: Geçmiş olsun yarram
-
Anlattım dün olanları, Leyla'yı sordum. Aynı dediler. Akşama doğru Atakan geldi yanıma, oturduk konuştuk. Neler oldu falan. Ertesi güne okula gittim. -
180.
+8 -1Aradan haftalar geçti, Leyla ile o günden sonra başka da hiç konuşmamıştık, sadece arada sırada göz göze bakışıyorduk. Oda fazla sürmüyordu. Ben de Leyla'da, artık kendi halimizdeydik. Ama yine de içimde ki sevgi bitmiyordu. Aynı sınıfta olduğumuzdan dolayı, onu görmediğim hiç bir zaman olmuyordu okul haricinde. Sürekli gördüğünü ve aşık olduğun bir insanı unutmak daha imkansız oluyor.
Atakan ve Mustafa'yla yine takılıyordum, ama onlarla da eski ortamımız yoktu. Hepimiz birbirimizden kopmuş gibiydik. Tuvallet de bi sigaradan sigaraya konuşuyorduk. Evde ise yine değişen birşey yoktu aynı gidiyordu. -
-
1.
0Rizörvvıd
-
1.
-
181.
+8 -1Daha devam ediyorum, var bitmesine.
-
-
1.
+4Ediyorum demenin üstünden tam tdıbına 20 dakika geçti hala bekliyoruz hadi amk işi yarim bıraktım seni takip ediyom hızlandır biraz panpa
-
-
1.
+1tamam panpa
-
1.
-
2.
0Çok sardi
-
1.
-
182.
+9Tüm gün bana birşey söylemedi. Ben nedenini sorsam da sadece tek dediği şey, BOŞVER demek olmuştu. Öğlen olmadan okuldan gitti, bana birşey söylemedi giderken, bende sormadım. Hala öfkeleydim. Ertesi gün gelmedi okula ve ondan sonra ki gün de okula gelmedi. Bende derslerin çoğu boş diye gelmiyordur dediydim. 2 gün sonra okula hazırlanıp gittiğim de, okula geliş güzargahımın orada (okula yakın biryer) oturmuş beni beklediğini gördüm.
Orada oturmuş vaziyette görünce direk sordum, niye buradasın? Okula gitsene?
Yanıma gelerek, bugün okula gitmeyelim lütfen, burada oturmuş seni bekliyorum 1 saattir dedi.
Çok şaşırdım, Çünkü beni beklemek hiç huyu değildir, genelde ben onu beklerdim.
Niye diye sorduğum da işte diye' cevap verdi. -
183.
+8Ağır adımlarla okula vardıkdan sonra, okul bahçesin de bankın birin de oturan Leyla'yı gördüm. Biraz ona doğru baktım uzaktan, bacaklarını titretiyor. Okul da fazla kalabalık değil.
Ona hiç görünmemeyi düşündüm ama o beni görmüştü. O bana bakınca hızlı adımlarla tuvalete doğru gitmeye başladım. Oda hemen ayağa kalkıp önümü kesti.
Leyla: Allah senin belanı versin, inşallah verir inşallah.
-
Ben: iyi varsa verir. gibtir git lan.
-
Koluma bir tane vurdu, Leyla;
Senden bıktım, yemin ederim ki bıktım. Artık seni savcılığa şikayet edecem.
-
Ben: Git et dıbına koyim, beni rahat bırak.
-
Leyla: asıl sen beni rahat bırak! Sen kimsin de bana küfür ediyorsun.
-
Ben: Git gibiştiğin çocuğa anlat derdini diyip hafifce itirdim, Leyla'yı.
Bunu demem onun çok ama çok zoruna gitti. Arkamdan küfür etip, Allah belanı versin. Şerefsiz oruspu çocuğu, senin gibi insanın Allah kahretsin. Diyip boğazını yırtıyordu. Ama öyle bir bağırıyordu ki kulaklarımı cınlatmıştı. Leyla'nın bağırmasına küfürlerine ve beddualarına aldırış etmeden, geçtim tuvalete sigaramı yaktım. Tuvalette 2-3 kişi hariç kimse yok, daha ilk derse yarım saatden fazla var. Zaten okul bomboş o saatlerde, Leyla, hala bağırıp ağlıyordu. O'an okulda ki kızlar gelip, Leyla'yı sakinleştirmeye çalıştılar. Tuvalatte hala sesini duyabiliyordum. inşalllaaah ölür gidersin, mezarın bile olmaz inşallaaahh diyip duruyordu. Söylediklerine aldırış etmemeye çalışsam da onu o pgiboloji de görmek. Ve ağlayıp, boğazı yırtılırcasına bağırması kalbime ok gibi saplanmıştı. Ben hala tuvalette sigara içmeye devam ediyorum. Tuvalletdekiler de soruyor ne oldu diye, bende sizene lan işinize bakın dedim. -
-
1.
0Devammmmm
-
1.
-
184.
+8Annemin ağlaması cidden zoruma gitmişti. O'an Leyla'dan nefret etmiştim. Gittim odama harbi harbi derslerime çalıştım. Kafam çok bozuk, hiç birşeye adepte olamıyordum. Babam geldiğinde de, annem birşey söylememişti sağolsun.
Sabah hazırlanıp, annemi öpüp çıktım evden. Artık kendimi yorgun hissediyordum amk. Yaşadığım taktan şeylerden sıkılmıştım iyice. Aylin'den giremediğim, notlarını yazamadığım bazı derslerin defterlerini alıp, tenefüslerde geçirdim defterime.
Tüm gün tenefüse çıkmadım, bir son dersin tenefüsün de tuvalete gittim sigara içmek için. Yine okulda mevzu dönüyordu amk, ama hiç karışmadım. Tabi o yakın arkadaşlarımdan birinin kavgası olmadığı müddetçe. -
185.
+8Bi yarım saat sonra aradı beni, hemen açtım telefonu.
Ben: Bekle bekle ağaç oldum kuzum, niye aramıyon?
-
Leyla: Babam içerde, nasıl konuşayım o benimle konuşurken?
-
Ben: Şimdi baban nerede?
-
Leyla: içerde.
-
Ben: Sen nerdesin?
-
Leyla: Balkondayım.
-
Ben: Geç içeri hava soğuk zaten.
-
Leyla: Birşey olmaz ceket aldım üstüme.
-
Ben: Tamam sonra benim gibi hastalanma (gülerek)
-
Leyla: yok kendime dikkat ediyorum ben.
-
konuşacak birşey bulamıyordum. Leyla ile konuşmadığımız şey kalmadığından, artık yeni konular açamıyordum.
Ben: ee Leyla'cım ne yapıyorsun, anlat?
-
Leyla: Napiyim ya aynı. Bir senle bir annemle uğraşıyorum.
-
Ben: Ne oldu yinen annen?
-
Leyla: Şüpheleniyor ağzımı yoklamaya çalışıyor.
-
Ben: Verde telefonu konuşayım, annenle. Hatta direk baban ver, yarın istemeye gelirim.
-
Leyla: Bizim burada askerlik yapmayana kız vermiyorlar
dedi gülerek. Bu arada Leyla evin tek çocuğudur. Kardeşi falan yok. Biraz daha havadan sudan konuştuk ardından,
Ben: Hala rüya görüyor musun?
-
Leyla: Ben namaz kılıp uyucam. Yarın okulda görüşürüz.
-
Ben: Nereye ya daha 2 dakka konuşamadık.
-
Leyla: Hadi kendine iyi bak.
-
Ben: Tamam öpüyorum yanaklarından (gülerek)
-
Leyla: Kapat!
-
Ne zaman rüyalarını sorsam, hep konuyu değiştiriyordu. Daha ona ütü masasının devrilmesini anlatmamıştım bile, bu konulardan yana hassas diye. Yarın ne yapayım diye düşünüp uyudum. -
186.
+8Bi yarım saat bankın üzerinde uzandım, Atakan'a mentol aldırdım. Eve gittiğim de ağzım kokmasın diye. Biraz mahallede dolaşıp, gelene geçene laf atıyoruz. Laf attıklarımız da mahalleden tanıdıklarımız, biraz eğlenelim diye. Mahallenin çocuklarının yanına gittik, top oynuyorlardı.
Bizide alın dedik oyuna almadılar. Çocuk dediysem en küçüğü lise 1 amk, biz tabi herkesle taşşak geçip duruyoruz. Her taka gülüyoruz. Onla bizi almayınca, bizde maymun gibi direklere tırmanıp yine birbirimize gülüyorduk. Mahallemizin kocaman bir parkı vardır, orada oturaklar, çocuklar için park, belediyenin spor alanı. Basketbol sahası her bi tak vardır. Genelde kalabalıkdır. Çoluk çocuğundan tut yetişkinine kadar hepsi vardır.
Küçük çocukların yaptığı kumdan kaleleri bozup kaçıyoruz, çocuklarla ip atlıyoruz. Baya baya herkesi dalgaya vuruyorduk. -
187.
+8Sanki tüm okul kapının önünde, derse girecek gibi çok büyük kalabalık var. Ulan 10-15 kişi hariç gerisi kuru kalabalık. En sonunda müdür de dahil olmak üzere tüm hocalar çıktı dışarıya, istiklal marşı okunacak hiç kimse içeri geçmiyor. Bizim muallaklerde fırsat bildiler, derse girmemek için geçmiyorlar amk. En sonunda müdür geldi herkesi içeri geçirdi, herkesi dediğime bakmayın yine dışarda az biraz kalabalık vardı. istiklal marşı okundu, o çocuğu dövenlerde dahil derse girmedik. Baktım bunlar okuldan atlıyor, Mustafa ile Atakan'ı da derse sokmadım.
Dediğim gibi onu dövenleri okulda bi tuvalette sigara içerken denk gelirim o kadar. Bunlar parkın oraya gitti, bizde onların yanına gittik. -
188.
+8Sesimi yükseltip;
Ebenin ammını yaşadık, nankör şerefsiz! Bir insan nasıl oluyor lan, nasıl oluyor da bu kadar yalancı ve iki yüzlü olabilir? Seninle hiç ayrılmadan gezdiğimiz zamanlar bile oldu, şu okulda benden fazla daha çok kiminle vakit geçirdin? Ben sana ne yaptım? Bir dediğini iki etmedim lan,ama senin gibi bir kaşara bu kadar değer vermek benim suçum! Şimdi gibtir git nereye gidiyorsan!
-
Söylüyeceklerimi söyledikten sonra hızlı hızlı yürümeye başladı. Leyla, bağırıyordu;
Sen kime kaşar diyorsun, kime nankör diyorsun? Allah seni kahretsiin Kutsal, tek dileğim bu. Senin benim üzerim de ne hakkın var!? Kimin altında gördün beni bana kaşar diyorsun?
-
Yürümeyi kesip arkamı döndüm.
Ben: (bağırarak) Yırtma lan zütünü
-
Leyla, çantayı alıp bana fırlatmaya çalıştı. Ama yanımdan bile geçmedi. Leyla, yere oturup ağlıyordu, yine her cümlesinden biri Allah belanı versindi. Bende ayakta, Leyla'nın 10 metre kadar uzağından onu izliyorum.
-
Leyla hala ağlamaya devam ediyordu.
Leyla; Bıktım senden, kurtulamıyorum. Allahım senin canını almayacaksa benim canımı alsın. Allahhıım, Allahımm, Allahhıımmmm!
-
Leyla'nın yanına gittim, kolundan tutup kaldırmaya çalıştım. Bana, beni bırak şerefsiz diye bağırıyordu.
-
Ben: Kalk lan ayağa, kendini ve beni rezil etmekden başka birşey yapmıyorsun, Kalk!
-
Leyla hala kalkmıyordu, artık bağırmayı kesmişti. Ama ağlamaya devam ediyordu.
-
Ben: Kalk lan gel benimle sana birşey gösterecem.
-
Arkasına geçip, koltuk altlarından kolumu kavrayıp zorla ayağı kaldırdım. Tekrar okula doğru kolundan tutup zütürdüm. Okulun bahçesine doğru gittik, basketbol-futbol oynayanlar vardı hala. Orada bir banka oturttum Leyla'yı.
- -
-
1.
+21saatte 1 part bazen 1 günde 1 part atıyosun dıbınakodum seri yaz su gibtim şeyini
-
2.
+1Bisey yaziyosun bari seri ya dibina kodumun huuru bu kadar bekletme lan adamlari merak ettik nizce
-
3.
0Bisey yaziyosun bari seri ya dibina kodumun huuru bu kadar bekletme lan adamlari merak ettik bizde
diğerleri 1 -
1.
-
189.
+8Neyse Leyla ile yürüyoruz evlerine doğru. 1. çevre yolu dediğimiz yerden dümdüz gidiyoruz. Konuşa konuşa, güle eğlene giderken. Leyla birden susuyor, Kutsal geriden yavaş yavaş yürü, diyip hızlanıyor. Bende ne oluyor diye seslendim. Yüzüme dönüp bakmadı, hiç bi tak anlamadım. Arkasından yavaş yavaş yürüyüp onu takip ettim.
Bizim yaşlarımızda bir erkek ile sarılıp, yanağından öptü. Hala hiç bir tak anlamıyorum, ne oluyor lan diyip iyice yavaşladım. -
190.
+7 -1Biraz daha gezdikten sonra, AVM'lerde çocuklar için oyun merkezleri olur. Onla oraya girip masa hokeyi, langırt falan oynadık. Tabi Leyla böyle şeyleri oynamayı bilmez. Benim zorumla oynattım onuda. Bu arada saate'de bakıyorum. Okul çıkış saatini kaçırmayalım diye, karnım açıktı, Leyla'ya sordum aç mısın diye? Oda hayır dedi, o hayır diyorsa açtır. Genelde birşeyler almamı istemiyor ona, özel buluşmalarımızın haricinde birşeyler yemez.
iskender yiyelim diye konuştuk. Sıraya girmeden önce çıkartıp, cüzdana baktım. Cüzdan da 14 lira var, iskender 10 lira. Leyla yanımda olduğundan gördü, paramın yetişmeyeceğini anladı. israr etmeye başladı, gel illa birşey yememize gerek yok diye ısrar etti. Ama ben çok utanmıştım, Leyla'nın benim için öyle konuşması daha da utandırıyordu. Utanç verici oluyor hele ki sevdiğiniz insanın yanında öyle bir konuma düşmek.
Bende yok alıp birlikte yiyecez dedim. Sırayı bekleyip iskenderi aldık. Birde kolasız olmaz diye, Burger King'e gidip kola aldım, onların ki daha büyük oluyor diye. Leyla ile aynı tabaktan yedik, aynı koladan içtik.
Bu onunda benimde çok hoşuma gitti. Aramızda birbirimizinden tiksinme gibi bi durum yoktu *
Leyla: Bende aidat parasını ödedim, param yoktu. Kusura bakma lütfen Kutsal dedi. Bende senden birşey istiyen yok Leyla, salla diyip konuyu değiştirdim.
Biraz daha oturup muhabbet ettikden sonra saate baktım. Okulun zili çalmış, AVM'den çıkıp yavaş yavaş yürümeye başladık. Otobüs durağına geldiğimizde, Leyla'nın beş kuruşu olmadığını anlamıştım. Çünkü bugün otobüse binemicem, dedi. Kızın bi otobüs parasını bile verememiştim, çünkü bende de para iskender yerken bitti. Leyla, istersen bize gidelim. Bizimkilerden alırım dedim. Okul bizim eve çok uzak değildi. Ama Leyla'nın evi uzak sayılırdı. Bizim ki yürüyüş mesafesinde 5-10 dakka falan sürüyordu.
Leyla'da kabul etmedi. Gerek yok yanımda sen varsın dimi? dedi. Bende her zaman diyip, ona eşlik ettim. -
191.
+8Okul çıkış saatine yakın, parkın oraya bir kalabalık geldi. Bizi görür görmez, hepsi üzerimize doğru koşmaya başladı. Kavga başladı, herkes geçirdiğine vuruyor. Birbirimizi kollamaya çalışıyoruz, ama kuduz köpek sürüsü gibiydi lan hepsi. Süleyman'ı yere düşürmüş üstüne çullanıp tekme atıyorladı. Herkes dalıyor birbirine, hayatımda ilk defa böyle bir kavga görmüştüm. Bende ziniciri sallıyorum üzerlerine, binin biri aradan gelip elimi tuttu. Kafama yumruk geçirdi hızlı hızlı. Zinciri düşürttü sallayamadım. Bizimkilerden biri tanımıyorum her kimse, o da ona geçirmeye başladı. Bende hemen binin boynundan tutup yere yapıştırdım dalmaya başladım. Biri arkamdan gelip, sırtıma bir tekme attı, ki o tekmeyi hiç unutmam. Resmen nefesim kesildi, altıma alıp yumrukladığım muallak kalkıp beni tekmeleye başladı, bende kaplumbağa pozisyonu alıp elimle yüzümü kafamı koruyorum. Bir yandan da nefes almaya çalışıyorum, o sırada beni tekmeleyenleri de boş bırakmadılar, onu gebertmeye başladılar. Zar zor kalkıp, köşeye geçtim, nefes almam düzelmişti.
Yine kuru kalabalık etrafa dolanmış bizi izliyordu. Kimsenin kavgayı ayırmaya zütü de yemiyordu. Biraz kendime geldikten sonra, bende kavgaya daldım tekrar. Ama bu sefer kendimi kaptırmadım, bizimkilerden kim yerdeyse, dövenleri tekmeliyip yumruk geçiriyordum, sonra birisi bağırıyordu. Mustafa, yere yatmış elini tutmuş bağırıp kıvranıyordu. Herkes kan revan içinde, birden polis sireni duyduk. Fatih, Erdoğan birde bizden olan 2 kişi daha. Kavgayı bırakıp, kaydırağın altında ki sallamları alıp kaçtılar. Sireni duyan herkes kaçıyordu. Bende Mustafa'yı kaldırıp hadi kalk dedim. Kalkamıyorum dıbına koyimmm elim kırıldı, bende kolundan tutup Atakan'a seslendim ama Atakan yoktu. Mustafa'yı kaldırasıya kadar polis gelmişti bile. Polis indi hemen koşarak geldiler, daha kavga edenleri jopla ayırdı. O parkın orada kim kaçamadıysa, 7 kişi onların hepsini duvara dizdiler. Bende hemen kalabalığın arasına girdim, kaçmadım. Duvarın oraya gidince polisler, herkes oraya doğru gitti. Bende onlarla birlikte polislerin bağırışını dinliyorum, izliyorum. -
192.
+8Beş dakika sonra annesi aradı, bana sakın sesini çıkarma dedi. Annesi neredesin diye soruyordu. Oda anne okulda voleybol oynuyorduk, dalmışım. dedi. Annesi çabuk gel dedi, oda tamam diyip kapattı. Leyla'nın annesi önceden bu kadar sık aramazdı, normalde Leyla'ya güvendiğini bilirim. Kaç kere geç gitmişti eve, o zamanlar bile aramıyordu. Leyla'ya sordum niye annen seni böyle hiç aramazdı? diye
Leyla: O gün sen aptal gibi, annemle konuşurken Leyla gel gidelim dersen böyle olur işte
-
Ben: Ne alaka la?
-
Leyla: O gün senin sesini duyunca, benden şüphelenmeye başladı. Eve o gün gittiğim de sorguya çekti beni senin yüzünden. Ne dediysem inanmıyor hala.
-
Ben: amaaaan ne olacaak, söyle benimle takıldığını (gülerek)
-
Leyla: Oldu canım
-
Ben: Sen gelip benim anamla tanışdın ama, bende gelip senin annenle tanışmam lazım. Kısasa kısas!
-
Leyla: Offf Kutsal yine saçmalamaya başladın, ben gidiyorum.
Leyla'la otobüse bindik, ben bizim evin orada indim. Bende, teşekkür ederim Leyla'cım, iyi ki varsın. Sende olmasan kimse bizi umursamıyacak.
Leyla: Yarın okulda görüşürüz. diyip erkek gibi elimi sıktı, bende güldüm elimi sıkınca. -
193.
+8Artık bağırıp ağlamasına yüreğim dayanamadı. Sigarayı atıp çıktım tuvaletten. Leyla'nın oturduğu yere doğru gittim.
Ben: Yeter artık bağırdığın! Ben ne yaptım sana lan? Bunları bana demen için ne yaptım dıbınaa koyimmm?
-
Leyla ayağa kalktı, bana dalmaya başladı. Bildiğin dövmeye çalışıyordu. Hiç birşey yapmadım vurmadım da ona. Biraz hıncını almasını bekledim, kollarından sardım.
-
Ben: Dur lan artık
-
Leyla: Allah belanı versin seninnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn
-
Kendini yere attı, resmen krize girdi. Tek dediği şey allah belanı versindi, başka hiç birşey demiyordu.
-
Ben: Kalk yerden
-
Leyla hala ağlayıp beddua ediyordu.
-
Ben: Eğer benimle burada insan gibi konuşmazsan gidecem artık.
-
Leyla hala ağlayıp bedduasına devam ediyordu. Artık dayanamadım, gözlerim dolmaya başladı. Sınıfa çıktım, başka birşey demeden. -
194.
+7 -1O konuşmadan tam 3 hafta sonra benim doğum günümdü. Doğum günü hiç kutlamamış birisiyimdir. Ki sevmem de, kendi doğum günümden habersiz olduğum zamanlar bile olmuştur. Annem falan kutlayalım dese de, izin vermezdim. Bir babamdan ekstra harçlık alırdım, o da benim sayemde doğdun, o parayı senin bana vermen lazımdı diye dalga geçerdi hep.
Doğum günü sabahım da uyandım. Elimi yüzümü yıkadım, geçtim kahvaltıya bizimkilerin yanına. Annemle babam, doğum günümü kutladığın da, bugün mü doğdum la dedim içimden.
-
Annem: Doğum günün kutlu olsun oğlum diyip öptü
-
Babam: Doğum günün kutlu olsun oğlum.
-
Ben: Sağolun gençler. Baba?
-
Babam: Ne var lan?
-
Ben de ellerimi ovcaladım, unutmadın?
-
Babam: Neyi lan pekekent?
-
Ben: Para Babaa Paraaaa
-
Babam: Ne parası lan şerefsiz, para mara yok.
-
Annem babama baktı, babam da söylenerek verdi parayı bana, her zaman dediği şeyi demeyi de unutmadı;
Sanki muallak beni dünya ya getirdi, teşekkür edeceği yerde babasından para isityor.
-
Ben: Eyvallah baba (gülerek), hadi annemle babamla biraz daha konuştukdan sonra evden çıktım. Okula doğru gittim. -
195.
+8Sabah oldu, kavhaltımı yapıp okula gittim. Annemle birlikte gidemedik, o sonra gelecekdi, çünkü ben babamdan önce çıkıyorum evden. Annem benimle çıksa evden kesin sorardı.
Neyse hiç kapının önün de oturup, sigara içmeden sınıfa çıktım. Daha ders zilinin çalmasına 10-15 dakka vardı. Sınıfa girip çantamı sıraya bıraktım. Hemen rehber öğretmenin odasına indim. Kapı kilitli hoca daha gelmemişti. Ardından öğretmenler odasına baktım, orada da yoktu. Hocalara sordum, görmedik dediler.
Bende sınıfa çıktım, rehber hocasına annemin geç geleceğini söylücektim. Yine beni velin niye gelmedi diye çağırtmaması için.
Neyse zil çaldı, herkes sınıfta. Bende derse falan katılmaya başladım. Biraz hocaların gözüne girek amk diye. -
-
1.
0Ahahahah mk muallaksi
-
1.