/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 76.
    +11 -1
    Daha yazıyorum, sıkılan okumasın amk. Hiç birşeyi atlama gibi bi niyetim yok.
    ···
    1. 1.
      +1
      Hıxlı ol dıbına koyim
      ···
  2. 77.
    +11 -1
    Leyla;
    Birden Şerife teyzenin sesiyle uyanıyorum sanki, Bana Leyla kalk diyordu. Uyandığım da ise annem ile babam evde yok. Gece gece ikiside birden kaybolmaz kesinlikle, salonda bir patırdı oluyor. Hemen salona doğru koştum, kimse yok. Çok korkmuştum, dış kapıyı açık bıraktım korkudan. Hemen annemi aradım, telefonu açmadı annem. Ardından babamı oda yok. Kapının önünde babamın arabası da yoktu. Yan komşumuzun kapısını çaldım, bizimkileri görmüş mü diye? Senin haberin yok mu? dediler bana. Bende hayır dedim. Şerife teyze rahatsızlanmış, bizimkiler onu hastaneye zütürmüş acile. Sonra evin kapısını kapatım, dayımların yanına gittim. Evde tek başıma korktum. Geç saatte gelmeme şaşırmıştı dayımla yengem, hayırdır kızım bu saatte ne işin var diye sordular, bende bizimkilerin komuşumuzu acile kaldırdıklarını söyledim. Yengemle oturup sohbet ediyorduk, o sırada babam aradı. Neredesin Leyla? Eve gel çabuk, Baba ben dayımlardayım, siz naptınız? Sen gel eve, anlatırım.

    Dayım beni eve kadar bıraktı, eve çıktım. Babamın canı sıkkın balkonda sigara içiyor, annem yok ama.

    Baba annem nerede? diyorum.

    Babamda anlatıyor, Şerife teyzeni hastaneye kaldırdık kızım, bende biliyorum baba, komşumuz söyledi. ee ne olmuş baba Şerife teyzenin nesi varmış? Kalp krizi geçirdi. Benim de o an kalbim çarpmaya başladı korkudan, baba nasıl olur ya? Babam ise hala müşahede altında, annen başında bekliyor. Şerife teyzenin çoluk çocuk torun, hepsi şehir dışında. Annemde mecburen başında bekleyecek dedi babam. Babam da sabah işe gideceği için, geri dönmüş. Babam uyumuya gitti, benimde gözüme uyku girmedi. Televizyon başında, annemden haber bekledim.
    ···
  3. 78.
    +12
    Telefonu açtığımda, annem ağlıyordu. Annemin ağlamasından anlamıştım, Şerife teyzenin vefat ettiğini. Bende babamı kaldırdım. Şerife teyze bir gece de 4 kez kalp krizi geçirmiş, Şerife teyzenin ölümüne ağlamadım, sadece şaşkınlıktan ağlıyordum. Çünkü onu rüyamda gördüğüm gün, öldü. Sabaha kadar gözüme uyku girmedi, sabah namazımı kılıp saat 8 gibi annem geldikten sonra uyudum.

    Ben: Vayyyy bee, sadece sabahladım deseydin yeterdi be Leyla, ne güzel hikaye.

    Leyla: Yalan sölemiyorum Kutsal, çocukları yolda. Normalde bugün defin edilecekti. Yarına pazar gününe ertelediler. Arayıp onlar gelmeden defin edilmesini istemedi, çocukları.
    -
    Ben: Hala inanmıyorum
    -
    Leyla: Yarın cenazeye gel
    -
    Ben: Tamam gelecem lan

    Ne zaman Leyla ile dışarı çıksak güzel vakit geçirirdik, yüzünden düşen bin parçaydı, pizzanın hepsini neredeyse ben yemiştim. Sinemada da fazla durmadık, filimin yarısına gelmeden, çıkmak istedi. Sahile gittik, deniz havası almaya. Ağzından cımbızla laf alıyordum sanki, en sonunda dayanamadım. Yeter artık Leyla, yaşayan ölü gibisin! Ölmüşse ölmüş, hangimiz ölmeyecez birgün diye bağırdım. Onunda bana kızmasını bekledim, ama mecali yoktu belliydi, sadece Tamam Kutsal dedi. Sonra telefonu çaldı, arayan annesiydi yine. Biz sinemadayken de aramıştı. Annesi Leyla'ya kızıyordu, eve gel diye. Bende o sırada kafam dalgın, Leyla hadi gel kafeye gidip, Türk kavhesi içelim, kendine gelirsin dedim. Annesi öyle dediğimi duydu, Leyla'ya daha çok kızdı, neredesin yanında ki kim? Babanı şimdi yanına gönderecem diye, Leyla'yı azarlamaya başladı. Normalde Leyla, test kitabı alacam diye evden çıkmışdı. Leyla zar zor annesine yanında kimsenin olmadığına dair ikna etti. Bu seferde Leyla, beni azarladı. Sen salak mısın annemle konuştuğumu bilmiyor musun? Bilerek mi yapıyorsun, diye 2 saat çekişti. Bende özür diledim mecburen sussun diye, kafeyede gelmedi, test kitapı almaya gittik, sonra otobüse binip gitti.
    ···
  4. 79.
    +10 -2
    Dışarı çıkalım diye başımı beynimi gibtiler, ama çıkasım yoktu. Onları da göndermedim geçtik bizim odaya takıldık. Sonra Film açtık internetten izliyoruz. Ulan filmin yarısında odanın kapısı açılmaya çalışılıyor. Odanın kapısı kapalı ama bende açık sanıyorum. Hemen kalktım tam kapıyı açıyordum, kapıyı kilitlemiş bizimkilerden biri. Bende, kapıyı kim kilitledi amk diyip kapıyı açtım.

    Babam napıyonuz gençler, hoşgeldiniz. Atakan ile Mustafa hemen ayağa kalktı, babamın elini sıktılar. Babamda geçti yanımıza oturdu. Olum hayırdır lan, kapıyı niye kilitliyorsunuz?

    Mustafa: Abi ben kilitledim yanlışıkla.

    Hepimiz Mustafa'ya baktık, Ben, niye kilitliyon olum?

    Mustafa: Valla kanka kapıyı kurcalıyordum, siz müzik dinlerken. Sen filmi açınca bıraktım kurcalamayı kilitli kalmış valla.
    -

    Babam Mustafa'yı pek tanımaz. Ama Atakan bizim mahallenin çocuğu olduğu için tanır. Normalde bunu Atakan dese, taşşağa alırdı. Birşey demedi babam.

    Babam: Vallaha şüpheleniyorum sizden, 3 erkek bi odada niye kapıyı kilitleyip birlikte film izliyorlar? Başka birşey yapmıyordunuz dimi lan?

    Hepimiz gülmeye başladık. Ben, yok baba aha filmde açık, gel sende izle.

    Babam: iyi izleyin filminizi, ben gidiyorum. Diyip salona gitti. Atakan ile Mustafa geldiğinde babam işteydi, biz film izlerken eve gelmiş. Benle Atakan, Mustafa'yla dalga geçmeye başladık. Hayırdır lan bize tecavüz mü edecen bin? Bizim böbrekler para etmez diye, taşşak geçtik. Film bitti, bizimkileri de yolcu edecektim. Babam bizi çağırdı, gelin oturun diye.
    ···
  5. 80.
    +12
    Sabaha kalktığımda heryerim ağrıyordu. Kavhaltımı yapıp, hemen okula doğru yola koyuldum. Bu arada babam suratıma bakmıyordu amk, okula vardığımda istiklal marşı okunmuş millet içeri giriyordu. Yavşak müdür bizi kapının önünde ceza olsun diye bekletti, birde nasihat veriyordu. Müdür bizi saldı hemen sınıfa doğru hızlı hızlı çıktım. Leyla'mın yanına bir tane yavşak geçmiş, oturuyordu. Gittim bini kaldırdım hemen, Leyla'ya bu muallaknin yanında ne işi var dedim. Sanane dedi. illa beni ayar etmeden birşeye cevap vermeyeceğini biliyorum. Tekrar sordum, ödevi yapmamış onu dileniyordu benden dedi.

    Ben: Ödev mi vardı?
    -
    Leyla: hee varmış.
    -
    Ben: Versene, hemen geçireyim deftere.
    -
    Leyla: Bende yapmadım.
    -
    Ben: aa doğru unutmuşum.

    Sonra Leyla direk konuya girip bana kızmaya başladı.

    Leyla: Ne işin vardı senin orada?
    -
    Ben: Sana gelecem demiştim.
    -
    Leyla: Ben senin şaka yaptığını sanmıştım.
    -
    Ben: ciddiydim.
    -
    Leyla: Ya Kutsal madem geliyorsun, niye dibimizdesin!? Birde bana bakıyorsun cenazede, bizimkiler anlayacak diye ödüm koptu.
    -
    Ben: Yapma ya, sen sanki bana bakmıyordun?
    -
    Leyla: Evet bakıyordum salaklığına
    -
    Ben: iyi bakmaya devam et Leyla.
    -
    Leyla: Sen niye ağlıyordun? Sanki Şerife teyze annen.
    -
    Ben: Şerife teyzeye ağlamıyordum, seni öyle görünce dayanamadım..
    -

    Leyla, birden duygusallaşıp yanağımdan öptü. Sınıfta beni öpmesini beklemiyordum, öyle diyince etkilendiğini anladım. Beni öptükten sonra konuşmayı yine kesti, onun beni öpmesini, sarılmasını sevsemde. Bende onun gibi utanıyordum.
    ···
    1. 1.
      0
      Çabuk ol pls
      ···
    2. 2.
      0
      Pmp sevgilileriyle ilgili bi ton başlığın var bunlar aynı kız deil dimi * ?
      ···
    3. 3.
      0
      yazıyorum panpalarım
      ···
    4. diğerleri 1
  6. 81.
    +10 -2
    Leyla;

    Artık haftasonları eve gitmeyi dahi kesmiştim, orada çok huzurlu ve mutluydum. Üzülmeni istemiyorum Kutsal ama seni elimden geldiğince hatırlamamaya çalışıyordum. Ne zaman aklıma gelsen ürperiyordum, seni düşman gibi görüyordum. Bir gün rüyamda seni gördüm, piknikte yakar top oynadığımız yeri hatırlarsın. Sen ben ve babamı görüyorum orada, senle ikimiz el ele yürürken rüyamda, babam bizi görüyor ve elinde ki demirle kafana vuruyor, ben bağırıyorum babama durması için ama senin kafanı paramparça edip öldürüyor. Babam sana vurmayı bıraktığın da, senin yerinden çıkmış gözlerini aramaya başlıyorum, birden hıçkıra hıçkıra ağlayarak uyanıyorum. Uyandığım da nefes dahi alamıyordum, tüm yurdu ayağa kaldırdım, tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım.

    Hocam kendime gelmemi bekledi, sonra beni yattığı odaya zütürdü, bir bardak su vererek ne oldu kızım? iyi misin? diye sordu, bende rüya gördüğümü söyledim, oda rüyamı sorunca anlatmaya başladım.

    Bende hafiften tırsmıştım amk, o'an saçmalayarak hocan kadın mıydı lan? diye sordum.

    Oda salak mısın kızlara özel yurt da erkek hocanın ne işi var diyerek, anlatmaya devam etti.

    ( Kaldığı yer hem kızlara özel yurt, hemde kur'an kursu. Tipik bir cemaat evi işte)
    ···
  7. 82.
    +11 -1
    Bu sefer Leyla konuşmaya başladı;
    Bak Kutsal sana neler olduğunu anlatacam, ama beni lütfen yargılama ne olursun. Seni gerçekten özledim, ney gerçek ne yanlış ayırt edemiyorum.
    Ben, nasıl yani?, diye sordum
    Daha yaz tatilene girmeden önce bile okul varken bile iğrenç kabuslar görüyordum. Her gece uyumadan önce sanki biri üzerime oturuyor. Nefes dahi zor alıyordum.
    Evde okulda sanki sürekli bir gölge beni takip ediyormuş gibi hissediyordum. Seninleyken bunlar pek olmuyordu, ama rüyalarım da beni korkutan kişi hep sendin.
    Ben: Bunları niye bana anlatmadın?
    -
    Leyla: Senin inançsız biri olduğunu biliyorum, dalga geçersin diye söylemek istemedim hiç.
    -
    Ben: Ben seninle dalga geçemem
    -
    Leyla: Şuan bile dalga geçiyorsun.
    -
    Ben: Hayır ne alaka? Madem bunları yaşıyordun beni niye aramadın? Benimle buluşabilirdin, en azından delirdiğine dair mesaj dahi atabilirdin!
    ···
  8. 83.
    +12
    Kıza açılamama konusunda tecrübeli bir abimin tavsiyesine kulak açtım. Verdiği tavsiye ise, bir tane extra iç, alkol özgüvenini yerine getirir demişti. Birde mentollü sakız çiğne ağzın kokmasın demişti. Evet bu tecrübeli olarak gördüğüm abimin dedikleri bir gibe yaramadı. Tamam alkol belki özgüvenimi yerime getirdi, ama kızın dindar olduğunu unuttum. Oda benim alkol kokumu aldı, eve gitti. Tüm gün açılacağım bir günü düşünmüştüm, ama bir daha sakın yanıma böyle gelme diyip kızarak gitti. Bende mal gibi kalmıştım. Okulda olanlar için ona mesaj atarak özür diledim. Tabi mesaj gelmedi, aradım bakmadı. Bende o gün hiç üstelemedim çünkü yarın karne günüydü. Ve hatamı telafi ederim diye umuyordum.
    ···
  9. 84.
    +12
    Cuma günü olduğunda, Leyla ile Cumartesi için sözleştik, sinemaya gidip, birşeyler yiyecektik. Cuma günü son 2 saatimiz Beden Eğitimi, dersimiz vardı. Sözde beden eğitimi, ama hocanın bi tak gösterdiği yok zaten, genelde tüm beden eğitimi öğretmenleri hep aynıdır. Futbol oynayanlara futbol topu, Basketbol oynayanlara basket topu vs. klagib işte.

    Normalde her beden eğitimi dersin de arkadaşla futbol oynardım. Leyla'da voleybol. Bu sefer Leyla gel basketbol oynayalım demişti. Gittik boş bir potanın orada basketbol oynamaya başladık.

    Önce öyle paslaşıyorduk, Leyla napıyoruz bayır gülüm dedim? Spor dedi, onu bende biliyorum böyle sıkıcı değil mi? Leyla'ya gel o zaman teke tek basketbol maç yapalım dedim. Oda ben anlamam, dedi. Neyse ikna ettim, başladık basket maçı atmaya.

    Bunu aslında eğlencesine bir maç olacağını düşünmüştüm. Ki ben zaten basketboldan falan anlamam, Leyla'da anlamaz.
    ···
    1. 1.
      +2
      Hocam devam et okuyorum.
      ···
  10. 85.
    +12
    Neyse başladık basketbol maçına, ilk başta güzel eğlenceliydi, yalnız Leyla bir'an da hırslanmaya başladı. Faul yapıyor beni itekliyor, ulan gövdemi kullansam alırdım o maçı, ki maçın Leyla'nın yenip yenmemesi umrumda değil. Bana faul yaptıkca gülüyordum, ama yinede maçı ben önde zütürüyordum.

    Maç bittiğin de Leyla'yı yenmiştim, espirisine oynamayı öğren de gel bücür dedim.

    Leyla çok sinirlenmişti, napayım elimden geleni yaptım diye bağırdı.

    Ben: He he yapmışsındır.
    -
    Leyla: Sussana gerizekalı, sen kendine bak bir gün sigara yüzünden tıkanıp ölürsün inşallah
    -
    Ben: Ha? (diyip güldüm)

    Bir oyun yüzünden bu kadar sinirlenmesine anlam veremedim, aksine gülmüştüm.

    Leyla: gülme yeter!
    -
    Ben: Yahu abartma, altı üstü bir oyun, diyip gülmeye devam ediyordum.
    -
    Leyla birden, topu aldı yüzüme doğru fırlattı. Refleks ile elimle yüzümü korudum. Top parmağımı sıyırarak geçti, sanki parmaklarım kopardı yerinden top, birden acıdan bağırmaya başladım. Napıyosun lan ruh hastası? diye. Leyla, ağlama lan hanım evladı diyip sinirli sinirli gitti yanımdan.

    Parmaklarımın acısından bağırıyorum amk, resmen anıracam. Direk beden hocasının yanına gittim, hocam parmaklarımı hissetmiyorum kopardılar sanki. Parmaklarıma baktı, birşey yok şimdi geçer dedi. Zaten bi 10 dakka sonra acısı geçmişti. Leyla'yı aradım ne spor salonun da, nede futbol/voleybol sahasın da yoktu.
    ···
  11. 86.
    +12
    Zil çaldı, cuma günü olduğundan istiklal marşı için sıraya girdik tüm öğrenciler. Müdür kürsüde yarım saat konuştu amk, aidatlardan bahsediyordu.

    Mustafa yanımdaydı, hocam biz çok fakiriz, aidat falan verecek paramız yok' diye bağırdım. Tüm okul gülmeye başladı, müdürde kim o terbiyesiz, hayvan? diye seslendi. Çıtımı çıkarmadım, eğer benim hocam desem, kürsüye çıkartıp rencide ederdi amk. Sonra muhtarlıktan fakirlik belgeni getir diye seslendi. Hala katıla katıla gülüyoruz. Neyse istiklal marşı okundu hepimiz dağılmaya başladık. Leyla'yı otobüse kadar bırakırdım normalde, ama bu sefer umursamadım. Direk Atakan ile, bizim eve doğru gittik. Kıyafetlerimizi değiştirip, dışarıya çıktık.

    Atakan ile playstationcıya gidip 1-2 saat pes attık, sonra, ayrıldık.

    Eve doğru gidip, duş alıp uzandım bi yarım saat. Kalktığım da telefona baktım 2 cevapsız arama vardı.
    ···
    1. 1.
      +1
      Rizörvıd
      ···
  12. 87.
    +12
    Zil çalıp Leyla geldiğin de mektubu ona verdim, al oku diye. Okulun son ders zilinin çalmasına son 1 ders vardı, bende oda hiçbirşey konuşmadık. Derste de konuşamyacağımız için malum, son ders zilinin çalması ile, hemen konuşmaya başladım.
    Bu kim lan, eline dokunmuşsun? Kim bu oruspu çocuğu diye, kızmaya başladım..
    Leyla: Yahu aptalın biri, eline dokunduğum bile yok. Sadece kapının önün de öküz gibi durduğu için çarpmıştım, o abartmış.
    -
    Ben: Orada öyle yazmıyor ama?
    -
    Leyla: ona mı inanıyorsun bana mı? Hem Sana ne oluyor da bana özel yazılmış birşeyi okuyabiliyorsun. Ne cesaret?
    -
    Ben: Ne cesaret mi? Sanane lan istediğimi okurum, sen o binin adını ve sınıfını söyle?
    -
    Leyla: Hayır.
    -
    Ben: Söyle yoksa gitmene izin vermem!
    -
    Leyla: iyice aptallaştın sen
    -
    Ben: Ciddiyim ben.
    -
    Çocuğun adını onunla kavga etmemem şartıyla aldım, kimseyle kavga etmemi istemiyordu. Eğer kavga edersem, bir daha yüzüme dahi bakmayacağını söyledi. Bende o an sırf kim olduğunu öğrenmek için söz vermiştim.
    Kim olduğunu öğrenmiştim, daha önceden 2-3 kere görmüşüm ya da görmemişimdir. Onunla kavga etmemek için kendimi zor tutsam da, ulu orta dövmemek zorundaydım yoksa, Leyla'nın benimle küsceğini biliyordum. Çocuğunun giriş çıkış saatlerine kadar ezberlemiştim, ilk önce okul çıkışı dövmeyi düşünsemde, o muallak eve servisle gidiyordu. Bu yüzden okul çıkışı kavga işi yatmıştı.
    ···
  13. 88.
    +11 -1
    Tam tdıbına 2 ay geçti, yaz tatilinin bitmesine 1 ay var yok belki, Bana hiç bir şekilde ne bir mesaj atıyor ne arıyor. Anlayacağınız aşkımdan Leyla gibiyim, evlerine gidip kapılarını çalmayı dahi düşündüm ama, iş namus davasına dönerse beni giber vurarlardı açıkcası yemedi. Onun yerine artık pazar tatilim de mahallelerine gittim. Evlerinin karşısın da bi süpermarket vardı, orada sigaramı yakıp şapkamı taktım, sağı solu kesiyorum.
    Öğlenden akşam saat 6'ya kadar oralarda dolandım, Leyla'nın L'si yok. Görsem sadece konuşacam, içim çok dolmuştu, beklediğim yerde gözlerim doluyor. Bir yandan aşırı özlemişim onu, bir yandan da aşırı sinirliyim. Ama bekledim, ne gelen vardı ne giden. Evlerinin balkon kapısı kapalı perdeler çekili, akşam olduğun da ışıkları bile yanmıyordu. Belki misafirleğere gitmişlerdir diye yine beklemeye devam ettim, hiç gelen giden olmadı. Artık öğlenden beridir beni oralar da görenler, tip tip bakmaya başlamışlardı.
    ···
  14. 89.
    +12
    Daha devam ediyorum
    ···
    1. 1.
      0
      Hadi lan bin asıl olaya gel başlıkla alakası yok amk
      ···
    2. 2.
      0
      Aynen kardeşim beklemedeyim
      ···
    3. 3.
      +1
      gibtir et yukardaki binleri iyi gidiyorsun seri yaz yeter
      ···
    4. 4.
      +1
      La olum biraz asosyal ol da seri seri yaz nedir bu sosyalleşme sevdası otur evinde yaz
      ···
    5. 5.
      0
      Yaz artık leylayı gibtimin muallaksi
      ···
    6. diğerleri 3
  15. 90.
    +10 -2
    O günüm Leyla'nın beni öpmesi haricin de sıradan geçmişti. Nedense aramızda duygusal bir yakınlaşma olduktan sonra, fazla konuşamıyorduk. Son ders zili çaldı. Leyla'yı otobüse bindirdim sadece bana görüşürüz diyip gitti. Bizimkiler okulda maç yapıyordu, bende eve gitmek yerine maça katıldım, heryerim ağrıyordu tüm gün. Biraz ısınırım düşüncesiyle maça girmiştim. Oynadıkca ağrılarım katlanıyor, maçı yarıda kesip eve gittim. Hiç birşey yemeden direk gittim yattım. Gece saat 1 gibi uyandım, bu sefer ağrım daha artmıştı, göğüsüm, bacaklarım, kollarım heryerim acıyordu. Birde öksürüp duruyordum, ateşim de vardı. Gece ağrıdan öksürükden yarım yamalak uyabilmiştim. Sabah kalktığımda gözümü açamıyorum neredeyse, babam geldi kaldırdı beni.

    Baba: Hadi kalk lan, okula geç kalacan
    -
    Ben: Baba bugün kendimi kötü hissediyorum, hastayım gitmicem.

    Babam ateşime falan baktı. Birşeyin yok lan diyip zorla kaldırdı amk, halbu ki geberiyordum. Annem bana limonlu sıcak birşey hazırlamıştı, hafiften gözlerim açıldı onu içince. Sonra bizimkilerin zoruyla okulun yolunu tuttum tekrardan.
    ···
  16. 91.
    +11
    Burdaysanız ses verin, geldim
    ···
    1. 1.
      +1
      Hızlı pnp bekliyoruz
      ···
  17. 92.
    +11
    Birden sanki mezarlığa doğru bir ordu girdi, cenaze aracı siren miren çalıyor. Bir sürü arabalar marabalar, otobüsler. Bende ulan ne oluyor lan başbakan mı geldi dedim amk. Bir sürü insan vardı, bende bir duvarın üstüne çıktım. Leyla'yı gözlerimle aramaya başladı. Bu o cenaze diye mi, o kadar kişinin içinde Leyla'yı göremedim. Ama hala duvarın üstünden arıyorum onu. Sonlara doğru onları gördüm, arabadan 5 kişi indiler. Mahalleden birilerini de almışlar galiba yanlarına. Kafasına eşarp örtmüş cenaze için, beni ilk başta görmedi.

    Ama ben ağladığını görebiliyordum, Leyla diye bağırmayı düşündüm. Hemen vazgeçtim, 2. cenaze ben olurdum yoksa. Neyse Leyla dibimden geçti, hala görmedi beni. Ben tabi ailesi yanında olduğundan çıtımı çıkartamadım. Araya biraz takip mesafesi koyarak, arkalarından bende yürümeye başladım. Bende buradayım diyebilmenin bir yolunu arıyordum. Yaklaşamıyordum da, seslenemiyordum da. Bilerek sesli bir şekilde öksürdüm, biraz da abarttım balgam çıkarır gibi. Sadece Leyla baksın diye ummuştum, ama babası da dahil, hepsi arkasına baktı. Leyla beni arkasında birden görünce ağzı açık kaldı, fakat birşey diyemedi tabi. Definedilecek yere vardığımız da sanki bende mahalleden biriymişim gibisine aralarına daldım, Leyla'nın yanına fazla yaklaşmasam da, görüş mesafemi ayarladım. Leyla bana barak ağlıyor, benim de içim parçalanıyor o ağladıkca.
    ···
  18. 93.
    +11
    ilk başlarda, saçma sapan sorular doğruluk diye cevap verene, cesaret mi diyene işte git ona yumruk at, şuna tükür bilmem ne.

    Oyun ilerledikce işler taka sarmaya başlıyor tabi. Leyla, yanımda oturduğundan dolayı şişeyi ona bi türlü soru soracak şekilde denk getiremiyordum amk. Neyse bin bi arkadaşım şişeyi çevirdi, sordu, doğruluk mu cesaret mi? Bende cesaret dedim, dedi git, Furkan'ın ensesine yapıştır gel dedi. Furkan'da sınıf arkadaşımız, oyunla alakası yok tabi. Herkesin ortamı farklı olur. Çocukda saf salağın teki, ama aşırı gevezedir. Üzüldüğümden vurmak istemedim, başka birşey söyle dedim. Kabul etmediler, eğer dediklerini yapmazsam hepsiden tokat yiyecem amk, kalktım mecburen Furkan'ın ensesine bir tane şaplattım, çocukta saf saf bana baktı, ne yapıyor bu diye?

    Suçsuz günahsız çocuğa vurdum diye içim parçalandı amk, bende Furkan'a kardeşim çok özür dilerim, doğruluk mu cesaret mi oynuyoruz, bu yavşakta böyle dedi. Mecburen yapmak zorunda kaldım, öpüp gönlünü aldım. Normalde böyle şeyleri pek takmam ama onun saf oluşu, benim de salakca bir oyun yüzünden öyle birşey yapmam ona zoruma gitmişti. Fırsat buldukca ona kantinden çay falan ısmarlıyordum sonradan, sırf içimi rahatlamak için. Takıntılı birisiyim.

    Neyse geri yerime döndüm, Şişe döndü tekrar bana döndü, bu sefer kızlardan birinin doğruluk mu? Cesaret mi? sorusuna cesaret dedim, ki hiç doğruluk demedim. Leyla hakkında bana soru sormalarını istemiyordun çekiniyordum. Neyse Zeynep, bi huurluk yaparak, en ön sırada, sınıfımızın ineği olan, Aylin'i öpmemi istedi, Leyla bana tip tip baktı, Leyla, Zeynep'e kızdı, abartma Zeynep diye, Zeynep'de niye mahsuru mu var Leyla? dedi. Leyla, beni cimcikledi, yapmıyacaksın dedi, Leyla'nın kıskanması çok hoşuma gitmişti. Bende, ee Leyla'cım, hayat bu her'an ne olacağu belli olmuyor işte, diye güldüm. Zaten arkadaşlar da gaz verdi, bende kalktım Aylin'in arkasından sinsi sinsi yaklaştım, birden tam eğilip hızlıca yanağından öpüp geri çekilecektim ki, Aylin korkarak kafasını hızla çevirdi, yanlışıkla dudağından öptüm. Gerçekten de dudağından öpmek gibi bir niyetim yoktu.

    Sınıfta resmen kıyamet koptu, herkes oooooooooooooooooooooooooooooooooo diye hep bir ağızdan bağırıp iyice ortamı körüklediler. Ben bittim diyordum içimden, Aylin ayağa kalkıp napıyorsun sen ya? Sapık mısın oğlum?? diyerek bağırmaya başladı. Sınıfta ki binler hala ooooooooooo diye zütlerini yırtıyordu. Aylin onların gazıyla iyice sinirlendi bana, şimdi müdüre gidiyorum. Görürsün sen dedi. Ona anlattım doğruluk mu cesaret mi oynadığımızı, ama hiç giblemedi direk müdürün odasına doğru hızla gidiyordu. Bende arkasından koştum, Aylin Özür dilerimmmm, allah belamı versin sadece yanağından öpecektim.

    Benim gibi Agnostik bir adamı, imana getirmişti orada. Eğer müdüre veya başka bir hocaya söylerse, yannanı yemiştim.

    Tuttum artık bacaklarına kapanacaktım, gidip söylemesin diye. Ne istersen yaparım diyordum Aylin'e.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 94.
    +11
    Leyla ile aramız biraz açılmıştı, Aylin mevzusu yüzünden. Ama bana küsmemişti, sadece sürekli onu öptüğüm için bana trip atıyordu. Bende ne zaman o konuyu açsa kapatmaya çalışıyordum..

    En son bağırdım, yeter be Aylin bile senin kadar söylenmedi!

    Leyla: Bana Aylin için mi kızıyorsun?
    -
    Ben: Hayııırrrrrrrrrrrrr, sadece sürekli bu konuyu açmadan bıktım. Sende biliyorsun orada olanları.
    -
    Leyla: Seni pek bi mutlu gördüm Kutsal, kusura bakma. Affet, düğününe de çağır beni, nikah şahidin bile olurum kanka
    -
    Ben: Ne kankası lan?
    -
    Leyla: Kankaaa kızmaa kankaaaaaa
    -
    Ben: giberim kankasını
    -
    Leyla: Yaparsın büyük adamsın kanka
    -
    Ben: YETEEER LANN

    Leyla'da dalga geçmeye başlamıştı, ki ona bi kere bile kanka dedirtmemiştim. Zaten kanka ayağını hiç sevmezdim, oda bunu bilir.

    Bu arada neredeyse seneden seneye konuştuğum Aylin ile, hergün merhabalaşmaya başlamıştık.

    Leyla'ya hafta sonuna sinemeya gitme teklifi etmiştim, bilmiyorum programıma bakmak lazım diyip, beni kızdırmaya devam ediyordu. Ara sıra sormayı ihmal etmiyordum, görüyor musun yine kötü rüyalar? diye, Oda yok diyip geçiştiriyordu. Ama Leyla'nın dengesizliğinden anlayabiliyordum yine birşeyler yaşadığını. Çünkü dersteyken onu inceliyordum, garip garip dudağını ördek dudağı gibi yapıp oynatıyordu. Kendi kendine sessizce konuşuyordu, bende napıyon la? diyordum. Oda bana iyyim sen napıyon? diyordu. O sıralar ne yaşadığını tahmin edemiyordum.
    ···
  20. 95.
    +11
    Aylin'in zoruna gitmişti, kız çok haklıydı. Böyle birşey yapmak tam bir yavşaklıktı ama, o'an ki eğlenceye kaptırıyorsun kendini. Sınıfta ki binlerin ooo çekmesi körüklemesi, Aylin'inin esas zoruna giden şeydi. Aylin orada ağlamaya başladı. O öyle ağlayınca, benimde gözlerim doldu. Aylin lütfen affet beni diyip duruyordum, benimde zoruma gitti öyle ağlaması. Kendimi sapık gibi hissediyordum. Aylin, tamam Kutsal git yaaaa diyip duruyordu, bende hala özür diliyordum. Oda hala ağlamaya devam ediyordu, tamam Kutsaaal git kimseye birşey demicem. Seni görmek istemiyorum dedi, Kız tüm duygu patlamasını bende yaşamıştı amk, gitmedim. Biraz uzağına gidip volta atmaya başladım. Ağlamasının geçmesini bekledim. Hadi Aylin sınıfa gidelim dedim. Ulan kendimi şerefsiz, ırz düşmanı gibi hissettim ilk defa. Aylin'i sonunda biraz da olsa affetirebilmiştim.

    Aylin'e dönerek;

    Ağlama artık Aylin, yemin ederim ağlayacağım bende. Hadi gel sınıfa gidelim, sınıfta hiç kimseye tek bir söz ettirmem dedim.

    Aylin'i kaldırıp sınıfa doğru zütürdüm, Aylin'in ağladığını gördüklerin de zaten kimse olayı abartmadı. Bende arkadaşlar bunla ilgili lütfen tek bir saçma sapan espiri yapmayın, bu kadar yıllık hepimiz arkadaşız. Aramız kötü olmasın dedim.

    Aylin'i de arkaya şişe çevirmece oynadığımız yere zütürdüm, biraz moralini düzelttik, güldürdük. Bu sefer Aylin'i de oyuna dahil ederek, oynamaya mal gibi devam ettik. Leyla orada birşey söylemedi bana ama suskunluğundan, sınıfa girdiğin de bana sert bakmasından anlamıştım kızgın olduğunu.

    Neyse oynamaya hala devam ediyoruz
    ···