/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 76.
    +12 -1
    Leyla;

    Artık gördüğüm kötü rüyalar kesilmedi, aksine daha da şiddetlendi. Annemin zütürdüğü hocaların bi faydası dokunmadı zaten, bende imanımından şüphelenmeye başladım.

    Ben: nasıl yani?

    Leyla: Dinimi sorgulamadım senin gibi, imanım da boşluklar var diye, Kur'an kursuna gitmeye karar verdim. Herşeyi dört dörtlük öğrenirsem, bunlardan kurtulabilirim diye düşündüm. Daha doğrusu, bu yaşıma kadar Allah için hiç birşey yapmadığımı, Rabbimin de bana yol gösterdiğini düşündüm. Mahalleden bir teyzemiz vardı, Fatma teyze annemin arkadaşıydı, kendisi imanı kuvvetli inançı sağlam bir kadındı. Kur'an-ı Kerim'i hatim etmiş bir kadındı. Önce ondan kurs alıp Kur'an-ı ve bildiği şeyleri öğretmesini istedim. Onun da 4 çocuğu vardı, günahını almak gibi olmasın, beni başından savmıştı sanki. Buna vaktinin olmadığını ve beni bildiği bir Yatılı Kur'an Kız kursuna beni yazdırabileceğini söyledi.

    Hiç düşünmeden kabul ettim. Oda senin kabul etmen önemli değil, önce ailenden izin almalısın dedi. Hemen eve gitti, annemle konuştum oda Kur'an-ı Kerim öğreneceğim için çok sevinmişti, birde babamın izin vermesi gerekirdi, akşama kadar babamı bekledim, babam geldiğin de annemle ikimiz konuşmaya başladık babamla.
    ···
    1. 1.
      +1
      Rizörvıd
      ···
  2. 77.
    +11
    Bir gün matematik sınavı olacaktık. Ben de bu arada dersleri yükseltmiştim, iyi gidiyordu. Sınav günü herkeste bir kopya telaşı olur bilirsiniz, neyse 3. ders Matematik dersiydi ve o gün de sınavımız vardı. Matematik hocası sınıfa girdi. Hoca, sıraların üstün de kitap, defter kalmayacak. Çantalar dahi, sıraların altına konulacak dedi. Hoca çoğu kişinin yerini değiştirdi, beni de en öne Leyla'nın yanına koydu.

    Leyla'nın yanına geçince heyecanlanmıştım. Leyla'ya kusura bakma diyip, yanına oturdum. O da bana gülümsedi. Neyse hoca sınav kağıtlarını dağıttı, A'lı, B'li kimse kopya çekmesin diye. O ne kadar uğraşsa da çeken çekiyordu yine amk. Neyse sınav bitti, hoca kağıtları aldı. Yine herkes, hocam ne zaman okursunuz? sorularını yağdırıyor hocaya.
    -
    Leyla: Kutsal sınavın nasıl geçti?
    -
    Ben: Fena değildi, senin?
    -
    Leyla: iyi geçti, çalıştın dimi sınavına?
    -
    Ben: Evet
    -

    O kadar süre sonra, tek konuştuğumuz bir sınav hakkındaydı. O konuşmanın devamı da gelmemişti zaten.
    ···
    1. 1.
      +1
      yemiyoz içmiyoz (sıçamiyoz dogal olarak)
      seni bekliyoz amua goyam
      ···
  3. 78.
    +11
    Bende içimden o bine Oruspunun evladı'cık dedim. Kafamı dağlara taşlara vurasım gelmişti amk. Kıskançlık ayarlarım maksimumdaydı, ortadan ikiye çatlıyacaktım resmen.

    Atakan'la, Mustafa sıraya vurarak,
    Mustafa;
    Kesin lan sesinizi ne oooooooooosu yavşaklar diyip sınıfı susturdu.
    -
    Ben hiç birşey demedim, Leyla kafayı çevirip bana baktı sadece. Hoca sınıfa girince hepimiz ayağı kalktık, bende hemen yerime geçtiim o sırada.
    Derse başladık.

    Artık hocalar da iyice abartmıştı amk, neredeyse her dersin hocası bize test çözdürüyordu. Bizden istedikleri test kitaplarını aldırıyorlardı tüm sınıfa. Oradan çözüyorduk.

    Bu son olanlardan sonra kafama kesin takmıştım, Leyla ile konuşmayı.
    ···
  4. 79.
    +11
    Leyla;

    Eve gittim, kıyafetleri yerleştirmedim, direk yarın teyzemlere gidecektim diye. Babam sabah olduğun da beni otobüse bindirip gönderdi, 4 saat saat yol sürdü, otogara indiğimde, ne teyzem var ne kuzenlerim. Halbu ki dünden haber vermiştik gelecem diye, Arıyorum telefonu açan da yok 1 saat otogar da boş boş dolandım, evlerinin yeri de uzaktaydı, zaten en son seneler önce gelmiştim hatırlamıyordum da nerede olduğunu. Teyzem aradı beni, uya kaldığını söyledi, bende sinirlendim ama teyzeme saygısızlık olmasın diye birşey söylemedim. Sonra beni taksiyle almaya geldi, neyse teyzemlerle kuzenlerimle oturduk sohbet etti, uzun süredir de görüşmüyorduk iyi gelmişti.

    Teyzem düzensiz bir kadındı, ev sürekli darma dağın, evde zaten düzen yok. Bende titizim, böyle şeylere dayanamıyorum. Sıkılmıştım orada 1 hafta geçse de hemen eve gitsem diye can atıyordum. Ama namazımı hiç aksatmadım, yine devam ediyordum. Teyzemde bana imame olmuş bu kız diye, dalga geçiyordu iyice sinirlerimi bozuyordu. Neyse birgün sabah namazına doğru uyandım, gittim banyoya doğru abdest almaya, evde hiç olmadığı kadar değişik bir hava vardı. Burnuma habire yanık kokusu geliyordu.
    ···
  5. 80.
    +11
    Bende okula uykusuz gitmiyim diye, biraz daha kestirdim. Uyanıp elimi yüzümü yıkadım, üzerimi giyinip direk okula gidecektim. Babam beni çıkartmadı, daha okul var gel. Kavhaltını yap öyle git. dedi.

    Bende oturdum masaya, ama hiç iştahım yok. Aklımda Bir Leyla, birde sabaha karşı gördüğüm şeyler var. Annem zorla bi iki lokma tıktı ağzıma. Babam benimle konuşmaya başladı.

    Babam;

    Oğlum bak seni seviyorum. Sana vurmak dahi istemiyorum, ama bu şımarıklığın canıma tak etti. Sanki hala 10 yaşındaymışın gibi davranıyorsun. Ben burada senin geleceğini düşünürken senin böyle saçma sapan şeyler yapmaya hakkın yok oğlum. Niye böyle yapıyorsun oğlum? Anlat hadi bana.
    -
    Ben: Baba özür dilerim haklısın.
    -
    Babam: Bende senden özür dilerim, diyip yanağımdan sıktı. Ben senin babanım, döverim de, severimde. Aklını başına al artık.
    -
    Ben: Tamam baba
    -
    Babam: Hadi somurtma, al harçlığını şimdi git okuluna. Bir daha da böyle şeyler yaşamıyalım.
    -

    Verdiği harçlığı aldım, ayakkabılarımı giyip evden çıktım hemen. Babam bana vurduğu için galiba vicdana gelmişti. Hayatında benden özür dilediği, ender anlardan biriydi. Dışarıda hala yağmur yağıyordu, çıkmadan şemsiyemi alıp, Atakan'ın evine gittim. Onunda hazırlanmasını bekleyip, birlikte okula doğru yürümeye başladık.
    ···
  6. 81.
    +12 -1
    Şerife teyzeyi gömdüler, dua falan okundu. Agnostik olmama rağmen, adet yerini bulsun diyerekten bende dualara eşlik ediyordum. Leyla'nın ağlaması geçmişti biraz. Orada Leyla ile hiç konuşamadık. Herşey bittikden sonra, ailesiyle arabaya binip gittiler. Orada zaten bir tak olacağını beklemiyordum, maksadım Leyla'yı görmek. Aşk işte her taku yaptırır.

    Onlar gidince bene otobüse atlayıp eve gittim.
    ···
    1. 1.
      +1
      musadenle şuraya parkedeyim hocam.
      ···
  7. 82.
    +11
    Burdaysanız ses verin, geldim
    ···
    1. 1.
      +1
      Hızlı pnp bekliyoruz
      ···
  8. 83.
    +12 -1
    Zil çaldı, yanına gidip arkasından dürttüm. Dokunma bana SALAK!, bende önüne geçtim. Daha kimin dürtüğünü bilmeden, nasıl Salak diyebiliyorsun Leyla?

    Leyla: Senden başka hiç bi salak gelip, bana böyle dokunamaz. Ondandır belki.
    -
    Ben: Hoooppp
    -
    Leyla: Ne hoppu?
    -
    Ben: Leyla, ne oldu sana 3 günde?
    -
    Leyla: sanane bana sürekli soru sorup durma, hatta hiç sorma. Artık yanımada yaklaşma!
    -
    Ben: Beni sinirlendirme.

    Sınıfın içinde daha hoca sınıfı terketmemişti bile, Leyla bana bağırarak;

    Ne ya? Ne? Sen benim sevgilim misin? Kocam mısın? Konuşmak istemiyorum işte, neyini uzatıyorsun? Asalak gibisin, seninle ne zaman konuşmasam dibimden ayrılmıyorsun. Birde noldu, noldu diye sorup duruyorsun. Sanane lan sananeeeee. Birde mahalleme geliyorsun, kendin gibi salak arkadaşınla. Allahh için gibtir git başımdan, katlanamıyorum! Soytarıdan farkın yok.
    -
    Sınıfta o'an kim varsa, herkes bana bakıyor. Yüzüm yanıyordu, kalbim sıkıştı resmen.

    Oruspu çocuğunun tekisin Leyla, diyip sınıfı terkettim.

    Herkesin içinde rezil oluşum umrumda değildi, bunu başka birisi dese bu kadar ağrıma, bu kadar zoruma gitmezdi. Yürürken gözlerim doldu, okulun bahçesinde ki çeşmelerin oraya gidip. Elimi yüzümü yıkadım, okuldan kaçmayı düşündüm sonra vazgeçtim. Atakan ile Mustafa yanıma geldi, kardeşim ne oldu öyle ya? Takma kafana diye moralimi düzeltmeye çalışdılar. Zil çaldı, sınıfa çıktık.
    ···
  9. 84.
    +11
    Meryem'i dinledikten sonra sınıfa girdim. Leyla sınıfta test çözüyordu. Bir çocuk gelip ona bir kağıt verdi, gitti hoca gelmeden. Ulan o çocuk bu çocuk mu acaba diye iyice pişkinlendim ama Meryem'in anlattığı tipe uymuyordu.

    Neyse artık gözlerim Leyla'nın üstündeydi, 3 ders üst üste sınıftan çıkmadı bile, bende kendi kendime insan bi hava almaya çıkar amk en azından diyordum. En sonun çıkabilmişti o tenefüs. Leyla'yı takip ediyorum arkasından, fazlada yakınına girmiyorum. Bir sınıfa girdi, dana gibi bir çocukla geri çıktı. O çocukta son sınıflardandı. Onunla aşağıya doğru kantinin oraya doğru gidip, masaların birine oturdular. Leyla, beni farketti, hiç istifini bozmadı.
    ···
  10. 85.
    +11
    Artık küfürlerine dayanamadım. Mustafa'nın sırtından çantasını çıkarttım, üzerine doğru koştum. Kemeri çantayla savuracaktım, bin oğlu bin kemerin demirli tarafıya tam yüzüme doğru sallarken, çantayı yüzüme çektim. Elime çarptı, hızlı bir şekilde kafasına çantayı geçirip üzerine atladım. Yere yatırdım, yüzüne yumrukları sallıyorum. Bacaklarına doğru ağırlığmı veriyorum, beni üzerinden atmasın diye. Atakan ile Mustafa bilerek ayırmadılar beni. Hemen güvenlik de dahil olmak üzere herkes etrafımızda toplandı. 2 dakika da ortalık kıyamet yerine döndü. Beni binin üstünden aldılar, hala hıncımı alamamıştım.

    Güvenlik bini'de ayırırken sırtımı vurdu züt, onada orada ayar oldum. Beni karşı tarafa zütürtüp oturttular. Herkes ne oldu, ne oldu diye sorup duruyordu amk.
    ···
  11. 86.
    +11
    Kaldırdım ayağa onu, ve biraz sahilde dolaşmaya başladık. Oradan kumsala inip ayaklarımızı suya soktuk, keşke sokmasaydım sonra heryerimiz kum olmuştu amk, Neyse sahilde biraz daha yürümeye devam ettik, pamuk şeker satan bir amca gördüm, hadi gel pamuk şeker alayım sana dedim. Oda istemiyorum dedi, ısrarım sonucu gittik amcanın yanına pamuklu şeker verir misin abi 2 tane dedim, çıkardı ve tam elimi arka cebten cüzdanıma attım, hiç para kalmamış, o an yerin dibinde girdim. Amca bekliyor, kızda bakıyor bana. Hasgibtir dedim sessizce, Leyla gülmeye başladı, tamam ben veririm. Ben sana ısrar etme demiştim dedi gülerek.
    Ulan yüzüm kıpkırmızı kesildi, o an yerin dibine de giremedim haliyle, yüzüne bakamadım. O hala gülüyor, sinirlenip artık gülme yeter dedim sana ödeyecem borcumu dedim. Oda aptal aptal konuşma konu para değil, yüzünün aldığı şekile güldüm sadece.. Ee ben sana dedim istemiyorum diye, hadi gel sana yemek ısmarlayayım. Hayır dedim. Oda açlıktan ölüyoruum hadi gel birşeyler yiyelim dedi. Ne kadar kabul etmesem de çok ısrarcı oldu, zaten pamuklu şekerleri yemedik bile yolda gördüğümüz bir çocuğa vermiştik. Onun ısmarladığı yemeği yemedim, başkasının ısmarladığı veya parasıyla birşey yapmayı yediremem. Çocukluğumdan beridir huyum böyledir. Kaldıramıyorum böyle şeyleri, takıntı yapıyorum. Oda ısmarladığı yemeği yemedim diye kızdıydı.
    Akşam olmaya başlamıştı bizde kalkıp yavaş yavaş, otobüse doğru ilerliyoruz. Yazın neler yapacağımızı anlatıyoruz birbirimize. Onu yazın göremeyeceğimi biliyordum. Artık son fırsatım buydu, onu otobüse bindirmeden önce herşeyi söylemeliydim..
    ···
  12. 87.
    +11
    Otobüsten inip eve doğru yürümeye başladım. Mahallede kavga vardı, neredeyse herkes birbirine girmişti amk. Bende kalabalığın arasına dalıp olanları izledim. Sordum ne oldu diye, esnaflar birbirine girmiş galiba. Herkes yarım yamalak birşey anlatıyordu. Neyse amk yiyin birbirinizi dedim içimden, eve doğru gittim. Anam neredeydin diye sordu, acile gittim dedim. Hemen heyecanlandı ne oldu? diye sordu. Bende birşey yok bi iğne yedim, doktorun yazdığı ilaçları verdim anneme. Yarın eczaneden alır mısın anne diye, tabi ilaçları bi kere kullandım sonra içmedim. Hiç ilaç kullanmayı sevmem, kendi kendime iyileştim amk.

    Akşama misafir geldi. Aile dostumuz kaç yıllık, onlarla sohbet ediyorduk. Yemek falan yendi. Herkes salon da konuşuyoruz. Yine annem beni, millete şikayet ediyordu. Anam sağolsun beni hiç bir zaman övmedi, herkese ne yapsam sölüyordu. Bende sıkıldım, salonda uyamadım, herkes orada diye. Ütü masasını gördüm, anılarım canlandı amk, hemen kaldırdım ütü masasını, annemle babamın yatak odasına koydum.

    Uyumadan önce, Leyla'yı arayım dedim. Telefonu meşgula attı, ardından mesaj atıp, seni ben sonra arıcam dedi. Uyumadım Leyla'nın aramasını bekledim.
    ···
  13. 88.
    +11
    Atakan'ın yanına oturdum, dersdeyiz. Aklıma bin türlü şey geliyor, ne oldu. Birşey mi yaptılar diye. Son ders zili çalana kadar bir ümit bekledim, yine gelen giden yoktu. Atakan'la konuşa konuşa mahalleye doğru gittik. Atakan beni uyarıyor sakın mahallelerine falan gitme diye.

    Sürekli arıyorum Leyla'yı telefondan sürekli kapalı telefon. Atakan'ın dediğini dinledim, yarına gelir diye. Mahallelerine gitmek gibi bir saçmalık yapmadım. Tüm gece müzik dinledim, kafamı başka şeylere yoğunlaştırıp durdum.

    En sonunda uyuya kalmışım zaten.
    ···
  14. 89.
    +11
    Atakan ve 2-3 kişi daha sınıftan çıktıkdan sonra, sınıf boşalmıştı. Hatta okul bile boşalmıştı, taş çatlasa 15-20 kişi vardır yada yoktur okulda.

    Leyla: Hadi gitti herkes anlatmaya başla.
    -
    Ben: Anlatmasam olmuyor mu?
    -
    Leyla: Olmaz.
    -
    Ben: iyi o zaman anlatıyorum.
    -

    O ilk acil olayını zaten biliyordu. Ondan sonra yaşadıklarımı anlatmamıştım, ona hala kalbimin çarptığını, yemek yiyemediğimi, mide bulantısı ve baş ağrılarımı anlattım. Bir de abuk subuk rüyalar.
    -
    Ben: Her gün ölecekmişim gibi geliyor.
    -
    Leyla: Artık Allah'a yönelmelisin.
    -
    Ben: Ne alaka!?
    -
    Leyla: Dediğimi dinle. Namaz kıl, islama geri dön. Kurtuluşun burada. Geç artık ergenlik heveslerini.
    -
    Ben: Ney ergenlik hevesi, Agnostizm mi?
    -
    Leyla: Evet.
    -
    Ben: Yahu konuyu saptırma, beni de güldürme Leyla!
    -
    Leyla: Aptallık etme Kutsal, yoksa bunlardan daha kötüsünü yaşıyacaksın.
    -
    Ben: Sen ne yaşıyorsun?
    -
    Leyla: Boşver beni. Kalk ayağa kelime-i şehadet getir.
    -
    Ben: Yoksa birazdan beni öldürecek misin? (gülerek)
    -
    Leyla: Yine dalga geçiyorsun.
    -
    Ben: Evet, farketmene sevindim. Yarın hastaneye gidecem tekrar.
    -
    Leyla: Boşuna gitme, birşey olmayacaktır.
    -
    Ben: Çok eminsin?
    -
    Leyla: Evet.
    -
    Ben: Leyla, biraz daha saçmalarsan kalkıp gidecem.
    -
    Leyla: Ben saçmalamıyorum, saçmalayan sensin. Beni dinle.
    -
    Ben: He tamam dinlerim, hadi gidelim.
    -
    Leyla'yla birlikte sınıftan çıktık, otobüs durağına doğru gittik.
    ···
  15. 90.
    +11
    Annem sustu, bir kıza baktı bi bana, bana bakışı sen bittin diye bir bakışıydı. Bakışlarından artık ne dediğini anlayabiliyordum anamın, hoşgeldin kızım dedi, kim bu arkadaşın Kutsal diye sordu annem. Sınıftan arkadaşım, dersimiz boştu, matematik çalıştıracak bana dedim o'an. Leyla pek bir meraklıydı, hemen annemle tanıştı hatta annemi öptü, teyzecim sizinle tanıştığıma çok memnun oldum dedi. Annemi biraz yumuşatmıştı, ardından hep birlikte salona geçtik, akrabalarla ve komşularla tanıştırdım, bizde kısır yiyip odama geçecektik, ama annem mutfakta ağzıma sıçtı amk, ne yapmaya çalışıyorsunuz odaya falan geçmek yok dedi. Ben size balkon da masa açarım orada çalışın ne çalışacaksınız dedi. Elaleme reklam etme bizi deyip çekişti.
    Bizimkiler de ben erkek dahi olsam bu konular da çok hassaslar, tutuculardır
    Sanki fuhuş yapmaya geldik amk dedim içimden. Leyla ile balkona geçtik, yalan bi kaç defter çıkardım. Sessizce ne yapmaya çalışıyorsun dedim?
    ···
  16. 91.
    +11
    Leyla ile aramız biraz açılmıştı, Aylin mevzusu yüzünden. Ama bana küsmemişti, sadece sürekli onu öptüğüm için bana trip atıyordu. Bende ne zaman o konuyu açsa kapatmaya çalışıyordum..

    En son bağırdım, yeter be Aylin bile senin kadar söylenmedi!

    Leyla: Bana Aylin için mi kızıyorsun?
    -
    Ben: Hayııırrrrrrrrrrrrr, sadece sürekli bu konuyu açmadan bıktım. Sende biliyorsun orada olanları.
    -
    Leyla: Seni pek bi mutlu gördüm Kutsal, kusura bakma. Affet, düğününe de çağır beni, nikah şahidin bile olurum kanka
    -
    Ben: Ne kankası lan?
    -
    Leyla: Kankaaa kızmaa kankaaaaaa
    -
    Ben: giberim kankasını
    -
    Leyla: Yaparsın büyük adamsın kanka
    -
    Ben: YETEEER LANN

    Leyla'da dalga geçmeye başlamıştı, ki ona bi kere bile kanka dedirtmemiştim. Zaten kanka ayağını hiç sevmezdim, oda bunu bilir.

    Bu arada neredeyse seneden seneye konuştuğum Aylin ile, hergün merhabalaşmaya başlamıştık.

    Leyla'ya hafta sonuna sinemeya gitme teklifi etmiştim, bilmiyorum programıma bakmak lazım diyip, beni kızdırmaya devam ediyordu. Ara sıra sormayı ihmal etmiyordum, görüyor musun yine kötü rüyalar? diye, Oda yok diyip geçiştiriyordu. Ama Leyla'nın dengesizliğinden anlayabiliyordum yine birşeyler yaşadığını. Çünkü dersteyken onu inceliyordum, garip garip dudağını ördek dudağı gibi yapıp oynatıyordu. Kendi kendine sessizce konuşuyordu, bende napıyon la? diyordum. Oda bana iyyim sen napıyon? diyordu. O sıralar ne yaşadığını tahmin edemiyordum.
    ···
  17. 92.
    +12 -1
    Ertesi gün okula girer girmez müdür yardımcısı benle Mustafa'yı çevirdi. Hadi gelin delikanlılar, sıra taşıyacağız diye bi 3-5 kişiyi daha cağırdı.

    Bizi ressim atolyesinde ki sıraları, okulun deposuna taşıtmak için çağırtmıştı. Yeni kocaman toplantı masası gibi, masa koyacaklarmış oraya. Hızlı depoya attık sıraları. Sınıfa çıktık hemen. Leyla, o gün okula gelmiş. Ama sürekli cam kenarında ki birlikte oturduğumuz sırada oturmuyordu. En öne geçmiş, en önde oturan, Halil salağını arkaya göndermiş. Sırama doğru geçerken, tip tip baktım ona, dersteyken bir şey diyemedim. Halil kalk lan cam kenarı benim diyip, orta sıraya doğru kaydırdım onu.

    Halil, ne oldu lan niye geldin buraya?

    Halil: Bende gelmeye çok meraklı değilim amk, Leyla ısrar etti, orada oturacam diye, kafamı gibti.
    -
    Ben: Düzgün konuş lan yarram
    -
    Halil: Ne dedik amk?
    -
    Ben: Olum diğer ders yerine geç, kaldırt Leyla'yı oradan
    -
    Halil: Okeyyyyy

    Daha geçen beni gördüğünde gülümsüyordu, şimdi ne oldu yine bana tavır aldı diye düşünüyorum.
    ···
  18. 93.
    +11
    Dediğin gibi sana matematik çalıştıracam dedi, ulan gülmeye başladım. Harbiden de matematik çalışmıştık balkon da. Misafirler de yavaş yavaş gitmeye başlamıştı. Ben mutfaktan su getirmeye gittim, annem sıkıştırdı beni hemen;
    Oğlum bak ben anneanne'nin yanına gidecem yarım saata gelecem, eğer birşey yaparsan, olursa seni yemin ederim öldürürüm diyip 50 kere ikaz etti.
    Bende sinirlenip yeter ya, beni iyice ırz düşmanı yaptın allah için gittt lan diye kızdım. Demez olaydım, ağzıma bitane yapıştırdı. Akşam baban gelsin sen göreceksin git lanı diye çekti gitti.
    hemen Leyla'nın yanına gittim, baktım yerde oturuyor. Annenle düzgün konuş dedi bana, sen nereden duydun amk dedim, ben duyarım dedi.
    Neyse Leyla'nın yanına bende yere oturdum, ve konuşmaya başladım..
    ···
  19. 94.
    +11
    Bir günlük tatilimin ardından okula vardığımda savaş gazisi gibi karşılandım, Leyla beni gördüğün de gözlerinin içi gülüyordu. Hala o çocuğu öldürecem diyip duruyordu. Ona karışmamasını biz meseleyi halletiğimizi söyledim. Leyla bu kavgadan sonra bana çok daha iyi ve merhametli davranıyordu ki, bu benim cesaretimi daha çok arttırmışdı. Neyse bazı yerleri atlıyorum, günler geçtikce Leyla ile sevgili gibi olmuştuk resmen. Ona bir kere bile onu sevdiğimi söylememiştim, oda bana hiç dememişti. Onunla arkadaş olmak dahi çok güzelken, onu öpememek elini tutamamak da bana koyuyordu.
    Okulun kapanmasına 1 haftada kala öğrenci nufusu hızla düşmeye başlamıştı okulda. Yoklama alınma kesildiğinden dolayı, sınıfta hergün 5-6 kişiden fazla öğrenci olmuyordu. Sırf okula Leyla için geliyordum, oda benim için. Dersler boş sürekli onunla baş başa bahçe de dışarda sahilde geziyordum. Çok güzel vakitler geçiriyorduk. Onunla ilk kez sinemaya gidip bowling dahi oynamıştım. Sabahım onla, gecem onla mesajlaşmakla geçiyordu. Ama artık bu arkadaşlık benim için dayanılmaz bir hal almaya başlamıştı.
    ···
  20. 95.
    +10
    Tam o sırada kapı çaprtı, yerimden hopladım amk. Leyla korktun mu diye güldü, gelende annemdi. Karnınız aç mı diye, sordu. Leyla ben aç değilim teyzecim çok teşekkür ederim. sonra Leyla ile yerden kalktık, Leyla'ya lütfen gitme anlatmaya devam et dedim. Sonra anlatırım, şimdi boşver dedi. Ben ısrarla sordum tekrar hala yaşıyor musun bunları? Oda evet diyip geçiştirdi, annem evde diye anlatmayı kesmişti.

    Gidecem diye tutturunca ona çay yaptığımı içmeden göndermeyeceğimi söyledim, adet yerini bulsun diye. Salona geçtik televizyonu açıp izlemeye başladık. Ben mal mal ekrana kitlenmiştim, annemde içeri de bulaşıkları yıkıyordu. Birden bana sarılıp iyi ki varsın dedi. Beş dakika öyle sarılıp kafasını yasladı. O sarılmaya devam ettikce, kalp krizi geçiriyorum sanki, annem içeri geldi sonra dibimize oturdu. Leyla ile sohbet etmeye başladı, bi yarım saat daha sohbet ettikden sonra Leyla'yı durağa kadar bıraktım. Otobüs gelesiye kadar biraz konuştuk.

    Ben: Hala benden nefret falan ediyor musun? Çünkü yarın bir gün yine benimle konuşmamazlık yaparsan eğer çıldırırım!
    -
    Leyla: Hayır, seni üzmek istemiyorum artık.
    -
    Ben: Leyla bu yaşadıkların pgibolojik bence, kafana takma böyle şeyleri. Başka şeyler düşün, güzel şeyler düşün, kendini sıkma.
    -
    Leyla: Bu kadar emin konuşma lütfen.

    Bende üstelemedim orada, otobüs gelmeden önce cesaretimi toplayıp Leyla'yı alnından öptüm, sarıldım. Yarın görüşürüz dedim. Oda biraz afalladı, benden böyle birşey beklemiyordu. Çünkü ilk defa hiç bir tak olmadan, onu ilk kez öpmüştüm.
    ···