+9
-3
sevgilimle birlikte yaşamaya karar verince ev arkadaşlarımızdan ayrıldık ve bir ev tuttuk. yeni bir hayata başlamıştık. tüm çakralarımızı pozitif enerjiye açmış ve bundan sonra her şeyin güzel olacağına kendimizi inandırmaya çalışıyorduk. her şey aslında gayet de güzel gidiyordu. romantik günler geceler yaşıyor, işten gelince hep birbirimize yeniden aşık oluyorduk. birlikteyken kaliteli zamanlar geçiriyorduk.
çevremizde çok iyi bir çift olarak tanınmaya başlamıştık. apartman komşularımız bize gelmeye ve bizle vakit geçirmeye can atıyorlardı. lakin apartmanda tek sıkıntımız kapıcımızdı. karısına şiddet uygulayan, kızlarına baskı yapan geri kafalı bir adamdı. karısını dövme sebebi hep onu kıskanması imiş. lakin kadıncağızın kötü bir şey yapacak bir karakteri yok. lakin eşi hastalıklı derecede bu konuyu takıntı haline getirmiş. bu konuda ne kadar telkin etsek de onu, bir türlü düzelmesini sağlayamıyorduk. yeni hayatımızdaki tek sorun da aslında buydu. kapıcımızın eşiyle olan münakaşaları ve bu münakaşalarda ara bulucu olurken çektiğimiz sıkıntı dışında hayatımız çok güzeldi.
bir gün enteresan bir şekilde telefonuma aşk mesajları gelmeye başladı. sevgilime söyledim durumu, şaka yapıyorsa yapmaması için. ama sandığımdan fazla irdeledi konuyu. o değilmiş, beni denemiyormuş ama bu mesajların neden geldiğini de, birine umut verip vermediğimi de beklediğimden fazla irdelemişti. bu durum canımı da sıkmıştı. bu mesajlar devam ettikçe sevgilimin de beni sıkboğaz etmesi, sanki bir kabahatim varmış gibi bana tavır yapması ve ilişkimizin eskisi gibi olmaması beni çok üzüyordu. üstelik karşı taraf kimliğini de söylemiyor, aradığımda açmıyor ama mesajlara devam ediyordu.
bu sıkıntılarla yine sevgilimin üstüme çok geldiği bir gün kapıcı karısıyla kavga ediyordu. aşağı koştum. kapıcı aldattığından emin olduğunu ama ispatlayamadığını haykırıyordu. eşini fazla savundum diye neden onu bu kadar savunduğumu irdelemeye başlamıştı. bir anda neye uğradığımı şaşırmıştım. durumu açıklamaya çalışsam da dinlemez bir tavırla imalı bakışları sözleri o yerden kaçma hissi uyandırmıştı. ne evde ne apartmanda huzurum kalmamıştı. üstelik ortada bir şey de yoktu.
bir gün akşam sevgilim biraz geç geleceğini söyledi işten. ben de akşam sürpriz yapmak istedim zamandan istifade. biftek hazırladım, güzel bir şarap aldım. romantik bir gece geçiririz diye düşündüm. ama sevgilim aradı. "beklediğinden fazla gecikebilirim" dedi. ne kadar süreceğini bilemediğini söyledi. o ara canım sıkıldı. evde beklemektense karşı barda bir iki bira içip eve dönerim diye düşündüm. tam asansörden indim, apartman kapısından içeri kapıcının karısı yarıçıplak girdi. ne olduğunu sordum. korkmuştu. delirmiş gibiydi. bana fazla bakamadan, şuursuzca asansör kapısının önünde çömeldi. nolduğunu sordum. eşinden kaçıp annesine gittiğini, ama annesinin gece gece geri gönderdiğini, gece gelirken eve yolda birilerinin yolunu çevirdiğini ve tecavüz ettiğini söyledi. boynunda, göğüs kısmında diş izleri vardı. bu halde eve gidemeyeceğini söyledi. ben de önce üstünü değiştirmesi gerektiğini, isterse sevgilimin kıyafetlerinden vereceğini söyledim. o sırada üst kattan merdivenle birileri aşağı iniyordu. görünmemek için asansöre bindi. "tamam elbise verirsen çok iyi olur" dedi. bizim kata bastım. ama yarıda asansörde kaldık.
o sırada merdivenden inenler asansörde kaldığımızı gördükleri için kapıcıya haber verdiler. o halde kapıcının bizi bulması felaket olurdu. o sebeple bekleyen komşulara gitmeleri için ısrar ettim, ama ben ısrar ettikçe iyilik yapacakları tuttu. kapıcının eşinin sesi çıkmıyordu. kapıcı sesleniyordu, ben gitmesini istiyordum. ama yapacak bir şey de yoktu. o ara sevgilim de geldi. işi beklediğinden erken bitmiş herhalde. kalabalığın sesiyle kapının dibine geldi. resmen felaket bizi bekliyordu.
kapı açılınca kapıcının karısı yarıçıplak ve ben göründük. herkes şaşırmıştı. kapıcının karısının her yerinde diş izleri vardı. üstü yarıçıplaktı. üstelik kapıcı, karısının aldattığını düşünen bir pgibopattı. beni içeriden çıkarmamaları için ısrar edince hem kapıcıya göre hem de sevgilime göre taşlar yerine oturmuştu. çünkü kimden geldiğini bilmediğim aşk mesajları sevgilimin de huzurunu bozmuştu. ayrıca kapıcının karısını gereğinden fazla koruduğum yönünde tartışmıştı kapıcı benle. tesadüfler bize bir oyun kurmuştu. kapıcı ile birbirimize girdik. eşini döve döve eve zütürdü. bizi ayırdılar. sevgilim yüzüme bakmadı bile. eve girince tükürdü bana. bağırdı çağırdı. ama hiçbir şey göründüğü gibi değildi.
apartmanda rezil olmuştuk. sevgilim odaya beni almıyordu. yanına yaklaşamıyordum. konuşmak için her şeyi deniyordum ama beceremiyordum. bana "çok pişman olacaksın" dedi. o an buna anlam verememiştim aslında. sinirle söylenmiş bir şeydir diye düşünmüştüm. ama kaderin oyunu bitmemişti.
sevgilim benle artık ev arkadaşı olduğunu söyledi. içim sızlıyordu. eve arkadaş çağırıyordu, parti falan veriyordu. bir şey yapamıyordum. akşamları sarhoş olana kadar içiyordu. onu öyle görünce dayanamamıştım bir gece. çıkmıştım evden. birkaç bira içtim karşıdaki barda. eve geldiğimde salondan sesler duydum. sevgilim bir adamla sevişiyordu. deliye dönmüştüm. hemen koştum yanlarına. adamı kaldırıp bir yumruk salladım. yüzünü gördüğümde kapıcı olduğunu fark ettim. o an dizlerim titremişti. dizlerimi bağı çözülmüştü. yere yığıldım. sinirden uyuşmuştum. hareket edemiyordum. titrek bir sesle "neden?" dedim. "ettiğini buldun" dediler. sırf benim canımı yakmak için o iğrençliğe alet olmuşlardı. üstelik hiç suçum yoktu. onca zaman birlikte olduğum kadınım, hayatım, duygularım altüst olmuştu. artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. çok açıktı.
cevap verecek bile halim kalmamıştı. zira onlara göre suçlu bendim. bir şey söylemeden gittim içeri yattım. sonra bir addıbını bulup bana mesaj atan numaranın kime ait olduğunu buldum. kapıcıya aitti numara. sonra gizlice kapıcının karısı ile konuştum. numarayı gösterdim. kapıcının numarası imiş. ve kapıcının karısı değilmiş bana mesajları o numaradan atan. zaten kocasının numarasından bana mesaj atması da imkansız. sonra titrek tavırları, ürkek halleri, gereğinden fazla korkak halinden şüphelendim. soru sordukça açık vermeye başladı. sonra ağlayarak sarıldı bana. her şeyi itiraf etti. kocasının sapık olduğundan, pgibopat olduğundan bahsetti. "her şey onun oyunu" dedi. meğer sevgilimle aramı açmak için o mesajları o çekmiş. eşiyle kavga ettiklerinde ben ayırayım diye bize çok iyi davranıyormuş iletişimimiz kuvvetlensin ve apartman içinde arabulucuğu benim üstlenmem için. karısını koruduğum için beni suçlaması bile planlı imiş. ama tek anlaşılmaz nokta o gece. yarıçıplak gelişi, bana denk gelişi, asansörde kalmamız vs...
ağlayarak itiraf etti. karısına döve döve planından bahsetmiş. ben kapıdan çıkınca zaten o halde apartmanın yan aralığında kimseye görünmeden bekleyen karısını içeri sokturmuş. biz asansöre binince de apartmanın sigortalarını bozmuş asansörde kalmışız. sonrası zaten yaygara ve etrafa adam toplamak... sevgilimin gelmesi o anda ise ayrı bir tesadüf... sonra da sevgilime intikam için bana acı çektirmekten bahsetmiş. uzun zamandır karısının aldattığını bildiğini ama ispatlayamadığını, ikisiyle de dalga geçtiğimi söylemiş. canımı yakmak için bana göstererek birlikte olmuşlar. zavallı kadın. kocasının bunlara onu da alet etmesi ne acı.
kapıcının karısını alıp eşimle konuşturdum. sonra apartman sakinleri zaten olayı bildiğinden, hatta sevgilimle kapıcının birlikte olduğu gece hem bağırışmalardan hem de sonra durumun yayılmasından durumu da öğrendiklerinden, daha fazla rezil olmamızın imkanı yoktu. kapıcının karısı boşanmak istiyordu. ona destek oldum. kapıcıyı attırdım. onlar boşandıktan sonra kadını memleketine gönderdim. sevgilimle ise o olaydan sonra asla eskisi gibi olamazdık. güzelim bir aşk acayip şekilde mahvolmuştu. ne benim ona bakabilecek takatim, ne de onun bana bakabilecek yüzü vardı. her şey bitince aldım ceketimi ve çıktım evden. sevgilimiyse bir daha görmedim.
özet:
özet yok amk okuyun zamanınız boşa gitmeyecek
Tümünü Göster