/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 101.
    +3
    Geldim devam ediyorum dostlar
    ···
  2. 102.
    +13 -1
    Bende mal gibi ortada kaldım. Güzel bir gün hayali ile hazırlanmışken, aksine tak gibi bir gün geçirdim. Otobüse falan da binmedim. Yavaş yavaş yürüye yürüye eve gittim. Kuzenlerimi çağırdım, evde onlarla takıldım.

    Akşama doğru tabi yine anam babam başrolde, babam naptın lan diye sordu. Bende iyi geçti baba, sağolasın diyip geçiştirdim. Bizimkilere kişisel meselelerimi gibseler anlatmam. Odama geçip Leyla'yı aradım. Hemen açtı telefonu.

    Ben: Alooo
    -
    Leyla: Ne var Kutsal?
    -
    Ben: insan önce bi merhaba der, dağdan mı indin yavrum?
    -
    Leyla: Fazla uzatma, cenaze evindeyiz.
    -
    Ben: Napıyon orada?
    -
    Leyla: Sence napabilirim?
    -
    Ben: Tam taaam, bana helva ayır pazartesi okulda yerim
    -
    Leyla: offf ne diyeceksen de!
    -
    Ben: Ha yarın meftayı nereye gömüyorsunuz? Saat kaçta?
    -
    Leyla: Ölünün arkasından düzgün konuş.
    -
    Ben: Ne dedim ki?
    -
    Leyla, söyledi cenazenin hangi mezarlığa defin edileceğini. Asıl amacım cenaze değildi, Leyla'yı görmekti. Bende onunla konuşduktan 1-2 saat sonra uyudum.
    ···
  3. 103.
    +10
    Sabah erken kalktım, dolaptan bi kaç şey atıştırıp dışarı çıkacaktım. Pazar günü olduğu için babam evdeydi, sabahın köründen başlamış, Western filmleri izlemeye.

    Babamı mecburen görmek zorundaydım, o evdeyken ondan izinsiz bi yere gitsem, ağzıma sıçar genelde. Geçtim salona,

    Ben: Baba ne yaptın yaa?
    -
    Babam: Yağlı mağlı konuşma lan, dövmeyeyim seni sabah sabah.
    -
    Ben: Moruk yaşlanıyorsun artık, zamane gençliğe senin de ayak uydurman lazıımm.

    Kafama bi tokat çekti,

    Babam: gibtir lan sabah sabah seni eşşek sudan gelinceye kadar döverim.
    -
    Ben: Tamam baba özür dilerim (gülerek)
    -
    Babam: Hayırdır sabah sabah pantolon falan giymişsin?
    -
    Ben: Baba Atakan'la az dolaşıp, pes falan atacaz.
    -
    Babam: pes ne lan?
    -
    Ben: playstation'dan maç yapıyoz ya baba o işte.
    -
    Babam: gibtir lan, yerim pesini posonu geç otur oturduğun yerde. Bugün benle evdesin.
    -
    Ben: Babaaaaa vallaaaahaaa kaç gün önceden anlaştık Atakan'la
    -
    Babam: Beni ilgilendirmez ara, ben gelmicem de.
    -
    Ben: Babaaaaaaaaaaaaaaağğğğğğğğ allah için yaa
    -
    Babam: Kes sesini lan, bak kuvbuyları izle
    -
    Ben: kuvbuy ne ya allah için hahahahahahaha
    -

    Bi 10 dakika dil döktükden sonra gitmeme izin verdi. Hemen ayakkabılarımı giydim, hızlı hızlı çıktım evden. Saat 10'a geliyordu. Mezarlık da olduğumuz yerden uzaktadır, neredeyse şehir dışında biryer de dağın tepesin de amk. Normalde 2 tane mezarlık var, biri şehrin içinde, diğeri merkezden uzakta. Hemen otobüse binip gittim. Mezarlığa vardım, mezarlığın içinde turluyorum. Bir yerde kalabalık gördüm, oraya doğru yavaş yavaş yürümeye başladım.
    ···
  4. 104.
    +13
    Yine vefat etmiş biri gömülüyordu, imam dua falan ediyordu. Ne okuduğunu bilmiyorum, Gözlerim orada Leyla'yı arıyordu, gözlerim yandı Leyla'yı aramaktan. Leyla ndıbına kimse yok tabi. Ağlayanları gördükce, içim tuhaf oluyordu. Biraz cenazeden uzakta duran, cenaze sahiplerinin yanına gittim. Allah rahmet eylesin hocam, başınız sağolsun. Diyerek ellerini sıktım. Abinin birine merak edip sordum, Abi kaç yaşındaydı? Onlarda beni cenazeden sanıyorlardı, defin edilen kişi, 25li yaşlarda genç bir erkekmiş. Söylediklerin de geldiğim cenazenin bu olmadığını anladım, tam mezarlığın girişine gidecektim, eğer yeni cenazeler gelirse göreyim diye. Fatiha okunmaya başladı, bende millet garipsemesin beni diye, fatiha okudum. Cenazenin içlerinden çok garip bir hapşurma sesi geldi, bende dayanamadım güldüm. Millet garip garip bana bakmaya başladı gülüyorum diye. Ulan o'an öyle bir ortamda asla gülünmeyeceğini anladım, insanların acısı var bende salak gibi güldüm. Hemen gözler daha fazla üzerimde olmasın diye, yavaş yavaş kaymaya başladım. Mezarlığın girişin de olan banklardan birinde oturup beklemeye başladım, 2 saat boşu boşuna bekledim. Mal gibi erkenden gittiğim için, aptal gibi de bekledim mecburen.
    ···
  5. 105.
    +11
    Birden sanki mezarlığa doğru bir ordu girdi, cenaze aracı siren miren çalıyor. Bir sürü arabalar marabalar, otobüsler. Bende ulan ne oluyor lan başbakan mı geldi dedim amk. Bir sürü insan vardı, bende bir duvarın üstüne çıktım. Leyla'yı gözlerimle aramaya başladı. Bu o cenaze diye mi, o kadar kişinin içinde Leyla'yı göremedim. Ama hala duvarın üstünden arıyorum onu. Sonlara doğru onları gördüm, arabadan 5 kişi indiler. Mahalleden birilerini de almışlar galiba yanlarına. Kafasına eşarp örtmüş cenaze için, beni ilk başta görmedi.

    Ama ben ağladığını görebiliyordum, Leyla diye bağırmayı düşündüm. Hemen vazgeçtim, 2. cenaze ben olurdum yoksa. Neyse Leyla dibimden geçti, hala görmedi beni. Ben tabi ailesi yanında olduğundan çıtımı çıkartamadım. Araya biraz takip mesafesi koyarak, arkalarından bende yürümeye başladım. Bende buradayım diyebilmenin bir yolunu arıyordum. Yaklaşamıyordum da, seslenemiyordum da. Bilerek sesli bir şekilde öksürdüm, biraz da abarttım balgam çıkarır gibi. Sadece Leyla baksın diye ummuştum, ama babası da dahil, hepsi arkasına baktı. Leyla beni arkasında birden görünce ağzı açık kaldı, fakat birşey diyemedi tabi. Definedilecek yere vardığımız da sanki bende mahalleden biriymişim gibisine aralarına daldım, Leyla'nın yanına fazla yaklaşmasam da, görüş mesafemi ayarladım. Leyla bana barak ağlıyor, benim de içim parçalanıyor o ağladıkca.
    ···
  6. 106.
    +8 -1
    Leyla'nın annesi bana doğru baktı, sürekli oraya doğru baktığımı farketti. Bende kafamı eğdim direk, yüreğim ağzıma geldi o birden bakınca. Suçluluk pgibolojisi hisserdi resmen kadın bana. Bende ara sıra bakmaya başladım Leyla'ya doğru.

    Şerife teyzeyi tabutdan çıkarmaya başladılar. Maşşallah teyzem baya şişmanmış, 10 kişi zor çıkardı amk. Ortam kızışmaya başladı, genelde kadınların çoğu ağlıyordu. Leyla, mezara biraz daha yaklaştı. Sesli bir şekilde ağlamaya başladı, o öyle ağladıkca. Yüreğim dağlandı resmen, bende Leyla'yı öyle görmeye dayanamadım. Ağlamaya başladım, millet Şerife teyzeye ağlarken bende Leyla'ya ağlıyordum. Sonra ben napıyorum amk diyerekten göz yaşlarımı sildim.

    O'an Leyla'nın göz yaşlarını silmek istesem de, kendimi geleceğimizi düşünürekten gidemedim tabi.

    Kısaca zütü yemedi, ailesi ve mahallesi yanında olunca bu durum 2 kat daha da zorlaşıyor. Birisi atar yapsa bana, tüm mahalle beni linç eder o derece
    ···
  7. 107.
    +12 -1
    Şerife teyzeyi gömdüler, dua falan okundu. Agnostik olmama rağmen, adet yerini bulsun diyerekten bende dualara eşlik ediyordum. Leyla'nın ağlaması geçmişti biraz. Orada Leyla ile hiç konuşamadık. Herşey bittikden sonra, ailesiyle arabaya binip gittiler. Orada zaten bir tak olacağını beklemiyordum, maksadım Leyla'yı görmek. Aşk işte her taku yaptırır.

    Onlar gidince bene otobüse atlayıp eve gittim.
    ···
    1. 1.
      +1
      musadenle şuraya parkedeyim hocam.
      ···
  8. 108.
    +9
    Otobüsdeyken, acaba cenaze evine bende mi gitsem diye düşündüm. Sonra abartma amk diyip içimden vazgeçtim. Sonra cebten telefonu çıkarıp, 12 cevapsız arama var. 2'si Atakan, 10'u babam. Kalbim çarpmaya başladı direk, babamın 10 kere beni araması, benim ölüm fermanım demektir. Eve hiç gitmemeyi düşündüm, ama nereye kadar gitmeyecektim. Durakta indim, eve hızlı hızlı gidiyorum. ilk başta başlarına birşey mi geldi diye endişelendim, babamı aradım. Neredesin lan şerefsiz diye bağırıyordu. Yoldayım babam geliyorum, gelme oğlum gelmee sen bu eve diye bağırmaya devam etti yüzüme telefonu kapattı. Hemen Atakan'ı aradım, Atakan, ne oldu oğlum? Ne yaptın sen??? Kanka birşeyler yapak diye seni aradım, öküz gibi uyuyorsun sandıp, babanın seni uyandırması için aramıştım. Ne oldu lan? dedi.

    Ben: Oğluuum dıbına koyim naptın sen yaaa, bittim ben bittim, hadi sonra görüşürüz diyip telefonu yüzüne kapattım.

    Artık eve doğru koşar adım gitmeye başladım, aklımdan babamın bana yapacaklarına dair bin bir türlü şey geçiyordu amk yalan yok. Eve doğru gittim, zili çaldım, annem açtı kapıyı.
    ···
  9. 109.
    +9
    Annem: Neredesin sen oğluummmm?

    Ben: Anne işim vardı.
    -
    Annem: Bıktım senden bıktım!, (babama seslenerek) Gel oğlun geldi geel.

    Salona doğru geçtim, babamın vurmasını bekledim. Ama vurmamıştı bana.

    Babam: Neredesin oğlum sen? Bana niye yalan sölüyorsun?? (bağırarak)
    -
    Ben: Baba özür dilerim.
    -
    Babam: Özür dileme lan bana! Ne yapmaya çalışıyorsun oğlum sen?
    -
    Ben: birşey yapmıyorum.
    -
    babam: Lan gerizekalı benimle dalga mı geçiyorsun? Birşey mi içiyorsun lan sen?

    Yanına doğru çağırıp gel gel dedi, ağzımı kokladı. Ceblerimi aradı, sigara paketimi buldu. Paketi gözüme doğru tuttu, içine bakıp bana fırlattı. Sonra taşşaklarıma kadar baktı amk.

    gibi tutum diye içimden feryat ediyorum.

    Ne zamandır içiyorsun lan bunu şerefsiz? Başka birşey içiyorsan söyle , onuda yakalarsam seni camdan aşağı atarım yemin ederim.

    Babama herşeyi anlattım, Lise 1'den beri sigara içtiğimi, ama başka birşey içmediğimi. Hala benden şüphleniyordu, annem biliyordu içtiğimi ama babam bilmiyordu. Annem babamın çok sinirlendiğini anladı, bana kefil oldu. Ben biliyordum diye, anneme de niye sölemiyorsun diye biraz çekişti. Aklıma hiç ceplerimi arayacağı gelmemişti. Normalde de hiç aramazdı, ama ben ona yalan söylediğim için, uyuşturucu falan içmeye gittiğimi düşünmüş.

    Mezarlığa gittiğimi, Leyla'nın mahalleden komşuları ölmüş olduğunu söyledim. Onada inandıramadım, babama inanmazsan Leyla'yı arayalım dedim. Oda istemez dedi, sonra sigarayı bırakacaksın, elinde bir kez sigara görürsem, dilinde söndürürüm. Az kendine çeki düzen ver oğlum, seni dövsem artık zoruna gider. diye azarladı, ardından annemle birlikte misafirliğe gittiler. Evde tek başıma kalmıştım, salonda sigara yaktım hemen bende babamın şerefine. Abim telefonla beni aradı, annem yetiştirmiş olanları amk, birde o kızdı. Abimde köy-kasaba karışımı gibi bi yerde tavuk çiftliği işletiyordu. Abime fazla söz hakkı tanımadan görüşürüz abi, yengeye selaam diyip kapadım yüzüne telefonu.
    ···
  10. 110.
    +8
    Evde tek başımaydım, banyoya girdim çıktım. Odama geçip bilgisayardan müzik dinliyordum, odamda duvara doğru yaslı olan ütü masası vardı. Yatağımda uzanık halde gözüm kapalı müzik dinliyordum. Sonra birden ütü masası yere devrildi. Pat diye ses çıktı, yerimden hoplamıştım. O'an ulan ne oluyor lan diyerekten, evden koşarak kaçtım. Aklım çıkmıştı resmen, bi 10-15 dakka evi uzaktan inceliyorum. Korkudan giresim gelmiyordu. Sağı solu kontrol ede ede içeri girdim. Hemen koşarak salondan telefonla, anahtarı aldım. Kapıyı kitleyip dışarı çıktım. Odama bile uğramadım. Hala kalbim güm güm atıyordu, babamı aramayı düşündüm gelsinler eve diye, ama bana kızgın diye aramadım. Biraz kapının önünde oturduktan sonra, mahallede ki küçük çocuklarla sek sek oynadım amk sıkıntıdan.

    Hala eve girmeye korkuyordum. En sonunda annemi aradım, ne zaman geleceksiniz diye. Niye? diye sorduğun da olanları anlattım. Hayal görmüşsündür geç içeri diye kızdı. Baktım bizimkilerin geleceği yok, bende mal gibi küçük çocuklarla oyun oynamaktan sıkıldığımdan korka korka eve doğru girdim.
    ···
  11. 111.
    +7
    Sağa sola 10 kere bakıyorum, birde şarkı sölüyorum. Salona geçtim televizyonu açtım ses olsun diye. Sonra cesaretimi toplayıp odama, olay yerine doğru gittim. Başıma ilk kez böyle birşey geldiğinden, ilk kez bu kadar korkmuştum. Kendimi yaralı ceylan gibi hissediyordum.

    Ütü masasının nasıl düşdüğüne dair mantıklı bir açıklama getirmeye çalışıyordum. Ama nereden baksam anlamsızdı. Kayıp düştü desem, halı var altında. Rüzgar düşürdü desem, pencereler kapalı. Biri veya ben çarptım desem alakası yok. Ütü masasını kaldırıp, yerine koydum. Salona geçtim, annemler geldiğinde anlattım. Beni umursamadılar bile.

    Leyla'yı aradım. Telefonu kapalıydı. O gün salona geçip yattım. Ulan binin biri bide lazer tutuyodu eve doğru. Kırmızı ışığı duvarda görünce aklım çıkıyordu neredeyse.
    ···
  12. 112.
    +12
    Sabaha kalktığımda heryerim ağrıyordu. Kavhaltımı yapıp, hemen okula doğru yola koyuldum. Bu arada babam suratıma bakmıyordu amk, okula vardığımda istiklal marşı okunmuş millet içeri giriyordu. Yavşak müdür bizi kapının önünde ceza olsun diye bekletti, birde nasihat veriyordu. Müdür bizi saldı hemen sınıfa doğru hızlı hızlı çıktım. Leyla'mın yanına bir tane yavşak geçmiş, oturuyordu. Gittim bini kaldırdım hemen, Leyla'ya bu muallaknin yanında ne işi var dedim. Sanane dedi. illa beni ayar etmeden birşeye cevap vermeyeceğini biliyorum. Tekrar sordum, ödevi yapmamış onu dileniyordu benden dedi.

    Ben: Ödev mi vardı?
    -
    Leyla: hee varmış.
    -
    Ben: Versene, hemen geçireyim deftere.
    -
    Leyla: Bende yapmadım.
    -
    Ben: aa doğru unutmuşum.

    Sonra Leyla direk konuya girip bana kızmaya başladı.

    Leyla: Ne işin vardı senin orada?
    -
    Ben: Sana gelecem demiştim.
    -
    Leyla: Ben senin şaka yaptığını sanmıştım.
    -
    Ben: ciddiydim.
    -
    Leyla: Ya Kutsal madem geliyorsun, niye dibimizdesin!? Birde bana bakıyorsun cenazede, bizimkiler anlayacak diye ödüm koptu.
    -
    Ben: Yapma ya, sen sanki bana bakmıyordun?
    -
    Leyla: Evet bakıyordum salaklığına
    -
    Ben: iyi bakmaya devam et Leyla.
    -
    Leyla: Sen niye ağlıyordun? Sanki Şerife teyze annen.
    -
    Ben: Şerife teyzeye ağlamıyordum, seni öyle görünce dayanamadım..
    -

    Leyla, birden duygusallaşıp yanağımdan öptü. Sınıfta beni öpmesini beklemiyordum, öyle diyince etkilendiğini anladım. Beni öptükten sonra konuşmayı yine kesti, onun beni öpmesini, sarılmasını sevsemde. Bende onun gibi utanıyordum.
    ···
    1. 1.
      0
      Çabuk ol pls
      ···
    2. 2.
      0
      Pmp sevgilileriyle ilgili bi ton başlığın var bunlar aynı kız deil dimi * ?
      ···
    3. 3.
      0
      yazıyorum panpalarım
      ···
    4. diğerleri 1
  13. 113.
    +3
    Geldim beyler devam ediyorum

    Bu şarkı benden sizlere gelsin
    https://www.youtube.com/watch?v=u5H0eDLx8pA
    ···
  14. 114.
    +10 -2
    O günüm Leyla'nın beni öpmesi haricin de sıradan geçmişti. Nedense aramızda duygusal bir yakınlaşma olduktan sonra, fazla konuşamıyorduk. Son ders zili çaldı. Leyla'yı otobüse bindirdim sadece bana görüşürüz diyip gitti. Bizimkiler okulda maç yapıyordu, bende eve gitmek yerine maça katıldım, heryerim ağrıyordu tüm gün. Biraz ısınırım düşüncesiyle maça girmiştim. Oynadıkca ağrılarım katlanıyor, maçı yarıda kesip eve gittim. Hiç birşey yemeden direk gittim yattım. Gece saat 1 gibi uyandım, bu sefer ağrım daha artmıştı, göğüsüm, bacaklarım, kollarım heryerim acıyordu. Birde öksürüp duruyordum, ateşim de vardı. Gece ağrıdan öksürükden yarım yamalak uyabilmiştim. Sabah kalktığımda gözümü açamıyorum neredeyse, babam geldi kaldırdı beni.

    Baba: Hadi kalk lan, okula geç kalacan
    -
    Ben: Baba bugün kendimi kötü hissediyorum, hastayım gitmicem.

    Babam ateşime falan baktı. Birşeyin yok lan diyip zorla kaldırdı amk, halbu ki geberiyordum. Annem bana limonlu sıcak birşey hazırlamıştı, hafiften gözlerim açıldı onu içince. Sonra bizimkilerin zoruyla okulun yolunu tuttum tekrardan.
    ···
  15. 115.
    +9
    Zar zor sınıfa kadar çıktım. Leyla ile selamlaşıp yerime geçtim oturdum. Sonra yasladım kafamı sıraya uyudum. Leyla hoca gelince dürttü beni, kalk hadi diye. Beni elleme Leyla yatayım dedim. Tam dalıyordum hoca geldi kaldırdı beni, birde ondan fırça yedim. Leyla neyin var? dedi. Hastayım dedim.

    Leyla, iyi fazla yaklaşma benide hasta yapma. Bende içimden vay amk dedim, tüm gün kafayı sıraya yaslayıp uyumaya çalışıyorum. Hocalar sağolsun kaldırıp duruyorlardı. Hastayım dediğim de gelmeseydin diyorlardı. Bende içimden sanki çok meraklıydım gelmeye amk diyorum. Neyse son derse kadar zar zor dayandım, Leyla sordu niye doktora gitmedin diye, bende şimdi mi soruyon amk, bizimkiler inanmadı bana. Zorla gönderdiler, Leyla'da güldü.

    Leyla; Gel o zaman seninle acile gidelim, iyi bi iğne yaparlar kendine gelirsin.
    -
    Ben: Yok yok, ben kendime gelirim ne iğnesi.
    -
    Leyla: iğneden mi korkuyorsun?
    -
    Ben: Yok yaa koldan yapsalar neyse de, kıçdan yapılınca sevmiyorum.
    -
    Leyla: Çocuklaşma gidelim.
    -

    Son ders zili çaldıktan sonra, Leyla ile yavaş yavaş acile doğru yürüyoruz.
    ···
  16. 116.
    +7
    Acile kadar geldik, içeriye hemen almadılar bizi. Bir sürü kişi vardı amk, sıra alıp beklememizi söyledi. Öncellik daha acileyeti olan hastalara. Neyse Leyla ile oturup beklemeye başladık. Birazda sohbet ediyoruz. Sıra alıyoruzda, içerde ki güvenlik sesleniyor sırası gelen isimleri. Dayanmadım güvenliğin yanına gittim, hocam kaç saattir bekliyoruz bizim sırada nerede? Bekle biraz dedi. Kapıda Leyla ile dikildik bekliyoruz. Bi 5 dakka sonra güvenlik aldı içeriye, keşke sağlık ocağına gitseydik Leyla dedim. ikimizin de aklına gelmemişti tabi, hemen alır gönderirler diye düşünmüştük.

    Neyse içeriye geçtim, doktor otur şuraya geliyorum dedi. Doktoru biraz bekledikten sonra geldi yanıma.

    Doktor: Neyin var?
    -
    Ben: Ölüyorum hocam sanki heryerim ağrıyor, derim acıyor. Sürekli öksürüyorum. Gözümü açamıyorum
    -
    Doktor: Hiç öyle gözükmüyor be oğlum.
    -
    Leyla'da arkasında, velim gibi;

    Evet hocam, tüm gün yanındaydım dedi.

    Doktor aldı dondurma çubuğuna benziyen birşeyle, ağzımı açtı baktı. Göğüsümü dinledi. Kulaklarımın içine baktı.

    Gülerek şifayı kapmışsın dedi.

    Ben: Nasıl bir şifa hocam?
    -
    Doktor: Soğuk algınlığı
    -
    Ben: Hocam kendime nasıl gelebilirim?
    -
    Doktor reçeteye birşeyler yazdı ilaçlar. Elime bir kağıt verdi git şurada iğneni vurul, sonra gidebilirsin dedi. Ulan iğneden hiç hazmetmem, Leyla'da yanımda olunca çaktırmamaya çalışıyorum.
    ···
  17. 117.
    +6
    Bu sefer artık hemşire mi oluyor bilmiyorum, iğneyi yapana kağıtları verdim. Sıraya geç bekle dedi. Aksi gibi orada da sıra bekliyoruz, Leyla'ya dönerek bune amk acillik bir hasta olsak kesin gebeririz. Heryerde bir sıraya giriyoruz sözde acil, Leyla'da susturdu beni.

    En sonunda sıra bize geldi, adımı soyadımı sordu. Sonra verdiğim kağıda baktı hazırladı iğneyi. Geç yat dedi.

    Ben: Koldan vuramaz mısın abla?
    -
    Hemşire: Olmaz hadi geç yat.
    -
    Ben: Ablaa ne olurr koldan vur.
    -
    Hemşire: Şuraya uzan hadi, bir sürü kişiyle uğraşıyorum allah aşkına sende uğraştırma.
    -

    Geçtim yattım, tam sıyırıyordum kıçı. Leyla sen çık dedim. Leyla'da gülerek hayır çıkmam dedi.

    Ben: Laaaaaan çıksanaaaaaaaa
    -
    Leyla: bir mahusuru mu var, ne olacak erkek adamsın.
    -
    Ben: Ablaa ne olur çıksın yaa

    Hemşire sonunda kızdı, iğneyi beynine yapacam şimdi oğlum bi sus ne şımarık çıktın sen. Hadi sıyır.

    Hemşire yine sinirlendi, kıçımı sıkıyormuşum, sıkarsan iğne içinde kalır görürsün sonra sen diye yine kızdı. Leyla'da yattığım yerin önüne geldi, elimden tuttup gülmeye başladı. Kasma kendini Kutsal, bugünler de geçer diye dalga geçti. Hemşire ne iğnesi yaptıysa artık, iğneyi sokarken hissetmedim. Çıkardığın da bağırdım, önce kıçım sonra bacağım yanmaya başladı. Leyla, oyyy kıyamam koca dana diye hala dalga geçiyordu.

    Bende, abla sen ne iğnesi yaptın bana. Kıçım, Bacağım yanıyoorrrrrr. Birazdan geçer dedi, 1 dakka kalkamadım, sonra hemşire kaldırdı. Ama harbiden dedikleri gibi oldu, iğneyi yiyince gözlerim açıldı. Kalktım Leyla'la acilden kıcımda ki pamuğu tuta tuta hafiften de sekerek yürüyordum. Leyla gülüp duruyordu. Bende Kızım pgibopat mısın? Habire gülüp durma! diye kızdım. Tamam be tamam diyip hala gülüyordu. Bende gel hastane kantininden bir çay içelim dedim.
    ···
  18. 118.
    +7
    Geçtik oturduk kantine, birde self servismiş amk. Leyla beni kaldırmadı, kendine kavhe aldı. Bana da çay aldı geldi.

    Ben: Leyla kusura bakma, sanada zahmet oldu.
    -
    Leyla: Yok canım ne zahmeti, hasta adamsın sonuçta (gülerek)
    -
    Ben: Birşeyi de abartma be
    -
    Leyla: Poponda güzelmiş (gülerek)
    -
    Ben: Avrat mıyım lan ben, popon güzelmiş ne dıbına koyim? Hem kıçımı nereden gördün, azcık sıyırdık o kadar.
    -
    Leyla:Keşke fotoğraflasaydım, okula dağıtırdım.

    Yine beni sinirlendirmeye çalışıyordu, bende keşke gelmeseydin lan diyip kızdım. O hala gülüyordu.
    ···
  19. 119.
    +4
    Devam ediyorum
    ···
  20. 120.
    +8
    Beş dakika sonra annesi aradı, bana sakın sesini çıkarma dedi. Annesi neredesin diye soruyordu. Oda anne okulda voleybol oynuyorduk, dalmışım. dedi. Annesi çabuk gel dedi, oda tamam diyip kapattı. Leyla'nın annesi önceden bu kadar sık aramazdı, normalde Leyla'ya güvendiğini bilirim. Kaç kere geç gitmişti eve, o zamanlar bile aramıyordu. Leyla'ya sordum niye annen seni böyle hiç aramazdı? diye

    Leyla: O gün sen aptal gibi, annemle konuşurken Leyla gel gidelim dersen böyle olur işte
    -
    Ben: Ne alaka la?
    -
    Leyla: O gün senin sesini duyunca, benden şüphelenmeye başladı. Eve o gün gittiğim de sorguya çekti beni senin yüzünden. Ne dediysem inanmıyor hala.
    -
    Ben: amaaaan ne olacaak, söyle benimle takıldığını (gülerek)
    -
    Leyla: Oldu canım
    -
    Ben: Sen gelip benim anamla tanışdın ama, bende gelip senin annenle tanışmam lazım. Kısasa kısas!
    -
    Leyla: Offf Kutsal yine saçmalamaya başladın, ben gidiyorum.

    Leyla'la otobüse bindik, ben bizim evin orada indim. Bende, teşekkür ederim Leyla'cım, iyi ki varsın. Sende olmasan kimse bizi umursamıyacak.

    Leyla: Yarın okulda görüşürüz. diyip erkek gibi elimi sıktı, bende güldüm elimi sıkınca.
    ···