1. 1.
    +3 -3
    laa beyler şimdi ben çok entry giriyom sağa sola reservedlesem başlığı kaybederim bi şuku verinde kaybetmeyım amk zaten hiç şuuku alamıyom asla kaybetmem başlığı
    ···
  2. 2.
    +6
    sonra çantasından dildosunu çıkardı
    hunharca üstüme atladı
    domalttı beni nasıl bu kadar güçlü olabilirdi anlayamadım
    -ne yapıyorsun amk kevaşesi dedim
    -sus gibecem zütünü dedi
    sonra dildoyu zütüme sokmaya başladı
    enteresan bir şekilde zevk alıyordum
    o da zevk alıyordu
    sonra ikimizde ağlayarak boşaldık
    ogün bu gündür hergün yapıyoruz bunu
    ···
  3. 3.
    -4
    yalan söylüyor beyler bu da yalanı işte : http://inci.ca/upps2rli15
    ···
  4. 4.
    +3
    @bitmedi hikaye. ama bugünlük bitti. beyler sol omzumda inanılmaz bir ağrı var. kusuruma bakmayın. soru sormak isteyen panpalarım inboxdan sorabilir.
    msn adresi kaldırılmıştır. hepinize hayırlı geceler

    Tilbeye mesaj attım. Ardından
    “derya beni terk etti” diye.
    “iyi olmuş zaten seni sevmiyordu” dedi.
    darbe üstüne darbe alıyordum, zeminim zedelenmişti artık.
    depreme hazır bi binaydım.
    “sağol” dedim tilbeye. Selcuğa mesaj attım ardından.
    “beni alkol komasına sok” dedim
    “ne oldu?” dedi
    “gel anlatıcam son parana kadar içki al” dedim.
    geldi beyler. Bi büyük rakı almış
    içerken anlattım. O dinledi
    o içti anlattı ben dinledim.
    her şeye rağmen güzeldi. Hiç arkasından kötü söz sarf etmedim
    hiç küfretmedim, selcuğa anlatırken bile prensesim diye başladım
    gelir o bana geri dedim,
    beni seviyodur dedim. Böyle bişey yapmaz dedim
    ağladık beraber sonrasını hatırlamıyorum
    en son kafamın ağrısıyla yerden kalktım.
    düşündüm. Eve tıkılıp kalmak olmazdı bu sefer
    çünkü o başkasına aşıkdı. Geri gelme ihtimali yoktu.
    bende bunu biliyodum ve dışarı çıkıp yeni hatunlar düşürmem gerekiyodu
    en azından onun önünden hatunlarla geçim ki
    beni sevdiği aklına gelsin. Biraz da o düşünsün dedim.
    dışarı çıkmaya başladım selcukla gezmelere başladım.
    yeni 1-2 kızla tanıştım. Çok samimi olduk kızlarla.
    belki deryayı unutmak isteseydim. Şuan bu başlık altında bu entryleri giren ben olmazdım..
    ···
  5. 5.
    +3
    huur çocuğu enes gidip dövseydin amk. kendim gibi sinirlendim amk bana ne oluyosa
    ···
  6. 6.
    +3
    o selçuğun anasını giberim ama adres ver geliyoz panpa. abileride arıycam kardeşimizin helaline göz koymuşlar diycem ocaktanda arkadaşlar var karı kız kavgasına çok meraklılar toplanıp gelicez ver ver adres ver

    edit: ayrıca panpa burdayım ben gece boyunca özelden bi pm atarsan dönerim konuya
    ···
  7. 7.
    +1 -1
    *- gidicek misin dedim kafamı öne eğerek.
    - bilmiyorum diyerek yanıtladı sorumu.
    bilmiyorumun içinde gitmeme ihtimali de vardı fakat
    gitme ihtimali de vardı. Ben gitme ihtimalini kaldıramazdım bundan sonra.
    televizyonda yılbaşına özel konserleri izledik. Cips mips cerez merez hazırladı
    derya. O kola içti ben içkiyle kutladım yeni yılı. Bana her bakışında
    “hala içiyor musun?” “bırak şu elindekini” der gibi baktı. Ya da ben öyle
    baktığını farz ettim. Arada bir birbirmize bakıp sıcak tebessümler ettik
    saat 23:58 e girince gülümser bi yüz ile bana döndü
    - bu sefer de sarılsak mı yıla nasıl girersen öyle devam edermiş dedi.
    - geçen sene de sarılmıştık. Uydurma onlar dedim
    - istemiyorsan sarılmayız tamam dedi önüne döndü
    ben bu kız milletini anlamıyorum amk. Sen önce başkasını sevdiğini söyle
    sonra benim rüyalarıma gir, istanbuldan taşın, sonra bigün mail at, geliceğini söyle,
    beni umutlandır, seni seviyorum dediğimde bende seni de, gel buraya sarılalım mı de,
    ben sana laf sokmaya çalışim, sen bana trip at. Bu mudur doğanın kanunu amk
    - sana bi hediyem var dedim
    - nedir dedi
    - bu yılbaşına sarılarak girersek gösteririm dedim
    - gösterme o zaman dedi.
    - tamam dedim
    - tamam tamam göster dedi
    - önce sarılarak giricez dedim.
    - tamam dedi uff la pufla son on saniye sayılırken karşıma geçti
    bir 5 saniye göz göze bakıştık. Ne o seni seviyorum dedi ne ben diyebildim
    ama ben onun gözlerinden anlayabiliyodum beni sevdiğini.
    o kadar derindi ki bakışları, o kadar uçsuz bucaksız.. kayboluyodu gözlerinde
    insan. Kayboluyordu ve .. bir daha bulunmak istemiyordu.
    kollarımı açtım 2 yana, hafif öne geldi sırtıma koydu ellerini
    belinden kavrayıp kendime doğru çektim onu.. yanağını göğsümün sağ kısmına
    yerleştirdi. Geri sayım bittiğinde bile biz sarılıyorduk. Geçen ayların özlemini
    attık.. bedeni bana tanrı tarafından verilen en büyük gezegendi.
    gezemediğim için bitiremediğim.. sonunda ayrılık hamlesini yapan yine o oldu.
    - hediyemi isterim dedi.
    - tamam bekle burada dedim
    odama gidip kapıyı kapattım. Ardından kitledim gelmesin diye.
    kalan sayfaları yırttım. 1 tane sayfa bıraktım. Ona da
    “sen bana sarılınca ben ölmem ki” yazdım ve 01.01.2012 00:00 yazdım altına.
    kapıyı açtım kitabı zütürdüm.
    - o ne dedi.
    - bu sana çok uzun zaman önce vermek istediğim bişey dedim.
    - ne ki o dedi
    - bu benim hayatım. Bundan sonra sende kalsın dedim.
    - alamam ben bunu dedi.
    - ben almanı istiyorum dedim
    - ne oldugunu bilmiyorum tugay dedi.
    - ben sana gösteririm dedim
    - nasıl dedi
    - geç karşıma otur dedim.
    geçti oturdu karşıma. Bende oturdum koltuğa. ilk sayfadan itibaren okumaya başladım.
    yaklaşık saat 2.30 gibi bitti. Hiç kıpırdamadan iki bucuk saat beni dinledi.
    bazı yerlerinde ağlıyıp, bazı yerlerinde gülümsemesiyle ağlamasını bastırıyordu.
    en sonunda “sen bana sarıldığında, ben ölmem ki” yazdığımı daha bir vurgun okudum.
    onu okudukdan sonra boynuma sarıldı. Bende ona sarıldım.
    - bu sefer gitme lütfen dedim.
    - bilmiyorum dedi.
    - yanımda kalsan? Benimle kalsan? Aynı evde yaşasak.. gitmesen hiç bi yere? Dedim
    - bilmiyorum dedi
    - söz ne istersen onu yaparım. Sigarayı bırakırım alkolü bırakırım. Dedim
    - bilmiyorum dedi
    gözlerimden akan yaş yanaklarımda vals yapmaya başladı. Bende daha çok
    üstüne gitmemek adına öylece sarılarak kaldım.
    - uyuyalım mı dedi
    - sabah gitmiş olmaycaksan eğer uyuyalım dedim
    - gitmem dedi
    benim yatağım tek kişilik oldugundan salondaki çekyatı açtım. Orda yattık.
    sabah uyandığımda hiç bişey olmamış sanki herşey rüyaymış gibi kalktım.
    cünkü derya yanımda yoktu. Gitmişti.. masanın üstünde ki mektuba rastladım.
    bana giderken sadece bir mektup bırakıp gitmişti.
    geçen o sarılmaların gülümsemelerin ardından, sadece bir mektup kalmıştı geriye..
    Tümünü Göster
    ···
  8. 8.
    +2
    beyler tahmin ettiğim gibi sorular sordu ben hiç of pof triplerine girmeden
    hepsini içtenlikle cevapladım, elimden geldiği kadar güler yüzlü olup
    topu hep geçmiş zamana attım. ( onların aşk yaşadığı zamana )
    tek memnun kalmadığı konu okulum ve gelirim idi.
    ama dürüstlüğümden de bi o kadar hoşlanmışa benziyordu.
    yaklaşık yarım saatlik bi sorgudan sonra salona deryanın annesi girdi.
    - sofrayı hazırlıyorum isterseniz geçin masaya dedi
    ben aç değilim desen olmaz o masaya gibe gibe oturucaksın gidenler bilir
    ilk önce babanın kalkmasını bekledim aç gözlü görünmemek için
    o kalktıktan sonra bende kalktım “ee napıyoruz?” bakışı attıktan sonra,
    - geç masaya dedi peder.
    geçtik masaya. O tabi her zaman ki gibi baş köşeye oturdu.
    Bende yanını boş bırakmiyim diye hemen sağ tarafına oturdum.
    karşıma valide hanım ve onun yanına da derya oturdu.
    sofrada da valide hanım tarafından sorguya çekildik. Ama bu pederin ki kadar ağır değildi.
    sorulardan sıkıldım bende amk. Topu pedere attım
    - sizin zamanınızı yaşamak isterdim, o zaman aşklar nasıldı? Diye sordum.
    anlattı da anlattı anlatıda anlattı amk.
    yok siz çok şansızlısınız. Bizim zamanımızda el ele tutuşamıyodun bile nişanlanmadan.
    dışarıda gizli gizli görüşmelerle hasreti yitiriyoduk.
    bazen karşı binalarda oturanlar birbirine mektup bile attığı oluyordu dedi.
    ama konuyu benim başımdan aldı zütürdü.
    o öküz görünümlü bedeninin altında sıcacık bi adam varmış onu görmüş olduk
    arada bir çapkınlık hikayelerini anlatıp kendi kendine güldü amk
    bende yalnız kalmasın diye hafif kahkahalarla eşlik ettim
    valide hanım bu esprilerden sıkılmış olacak ki bir bakış attı pedere
    peder sus pus oldu yemeğe döndü. O günü böyle geçirdik.
    ailesiyle onun istediği gibi tanışmış oldum.
    Hem onun gönlünü yaptım hem kendi utancımı yendim.
    mutlu bi halde evime gidip 1-2 mesajdan sonra uyudum
    ···
  9. 9.
    +2
    sağa sola haber saldım deryayı buralarda gören olursa beni bilgilendirsin diye.
    yine evdeydim, yine depresyonlardaydım.
    sigaralar yakılıp kül tablasına koyuluyor, unutulup başka bi sigara çıkarıp
    yakılıp içiliyordu. Telefonlar vedalaşmadan kapatılıyor.
    deryadan herhangi bir haber bekleniliyordu. Yine tek derdim deryaydı.
    birkaç gün hiç haber alamadım. Deryaya dair bi kaç rüya daha gördüm
    gidip şiir kitapları aldım. Beğendiklerimi, durumumu anlatan,
    deryaya söylemem gerektiğini hissettiğim, eski aşk dolu ilişkimizi hatırlatan
    bütün şiirleri bi defter satın alıp oraya yazdım. Defterin arasına deryanın bana verdiği mektupları
    resimleri ve beni yazdığı kağıt parçalarını koydum. Arada benim yazdığım şiirleri de yazdım.
    ona söylenmesi gereken içimde kalmış sözleri yazdım.
    yaşadıklarımızı yazdım uzun uzun ballandıra ballandıra.
    onu öptüğümde, sarıldığımda, gördüğümde, ilk gördüğümde, ayrıldığımızda
    neler çektiğimi, onu enesle gördüğümde neler hissettiklerimi,
    bunca zaman neyi neden yaptığımı, bi yere gittiğinde izin vermediğimde
    neden izin vermediğimi, neden yasaklar koyduğumu yazdım.
    kısacası yazdım beyler. Durmadan yazdım uyumadan yazdım.
    Geceleri sabah ettim yazarken, sabahları gece.. onu anlattım kağıtlara.
    sonunda kağıtları onun önüne sunucaktım. Neler yaşadığımı bilmesini istediğim için.
    bazen kalbimin acısından uyuyamadığım günler oluyodu.
    bu ayrılık diğerleri gibi değildi. Ölmeyi, öldürmeyi hiç istemedim.
    tek istediğim güzel yüzünü son kez görmekti. Uzaktan bile görsem kafiydi benim için.
    artık dayanamadım haber gelmeyince apar topar çıkıp selcuğu buldum.
    durumu, ayrılığımızı biliyordu zaten. Ama rüyayı ve o gün yaşadıklarımı da anlattım.
    - tilbeye gidelim o biliyordur dedi. Hiç gitmek istemesem de deryayı görmek adına kalkıp gittik
    - ben konuşmam dedim yolda.
    - ben konuşurum tamam dedi
    sonunda tilbelerin binasına vardık. Kapıyı tıkladı. Ben alt merdivenlerde hareketsizce oturuyordum.
    konuştuklarını duymadım. Selcuk hızlıca merdiveni indikden sonra kapı kapandı.
    ayağa kalkıp selcuğa ne olduğunu sordum. Tilbe evine gidip bakmamızı.
    Herşeyi anlıycağımızı söylemiş. Evine doğru yürürken içimi huzursuzluk kapladı.
    ama bir yandan da sevinçliydim. “bu sefer ben konuşurum” dedim selcuğa
    -tamam diyip sırıttı.
    ne sırıtıyosa amk dangalağı. Evine vardıkdan sonra katları 3 er 5 er adımlarla hiç ettim
    kapının önüne vardık. kapıyı tıklamak için elimi kaldırdığımda tıklıyamadığımı fark ettim.
    Elim havada asılı kaldı - hadi amk dedi selcuk aşağılardan.
    tıkladım. Hiç tanımadığım babasının yaşında ama biraz daha insani bir tip kapıyı açtı
    -buyur? Dedi.
    - ben orhan abiyi arıyordum dedim. ( deryanın babasının adı)
    - eski kiracılar mı? Onlar taşındı. Dedi
    bi dakka eski kiracılar mı? Ne demek eski kiracılar.. taşındılar mı?
    - nasıl taşındılar deryada mı taşındı? Dedim.
    - yok o bizde kalıyor. Allah allah taşındılar işte kardeşim dedi.
    - peki sağolun diyip aşağı indim.
    Aşağı inerken duvarlardan tutunuyordum çünkü dengem hiç de yerinde değildi.
    kadınım diye hitap ettiğim kız taşınmıştı artık. Taşındığı yeride bilmiyordum üstelik
    Tümünü Göster
    ···
  10. 10.
    +2
    işim çıktı beyler saat 1-2 gibi gelirim olursanız anlatırım yoksanız yarın anlatırım devdıbını

    Yemekleri yedik. O gece derya izin aldı ailesinden arkadaşımda kalıcam diye beraber kaldık
    yemekleri yedim tek laf ettiğimi bile hatırlamıyorum
    hatta egosunu okşamak için “çok güzel olmuş,” “bunun özel bi tarifi varmı?”
    “içine sevgi mi kattın?” gibi cümleler kurdum. O da mutlu oldu binolar
    ertesi sabah ben önce uyandım kalktım fırından börek mörek bişiler aldım
    Kahvaltı hazırlıcam önüne zütürcem romantiklik yapıcam amk
    herşeyi unuttum beyler. Seviştiğimiz için mi? Değil. döndüğü için.
    Anlıyanlarınız vardır elbet, anlamayanlarız için
    ciks değil, aşktır en büyük ibadet.
    neyse standart küçük bi kahvaltı hazırladım
    bir de çiçekciden gül aldım 1 tane
    bardağın içine koydum amk
    öperek uyandırdım
    “ne oluyo yaa?” diye kükredi amk. Türk kızı olduğu orda patlak verdi
    “kahvaltı hazırladım bitanem” dedim.
    o yemeye başlarken bende hafif hafif salamdı börekdi atıyom ağzıma
    bi baktım ben yiyom o izliyor amk.
    utandım haliyle.
    - ben sana bişeyler daha hazırlayım diye kalkmaya yeltendim.
    - ben doydum bitanem dedi
    o sırada telefonu çaldı. o bana baktı ben ona baktı derken
    arayan kim? selcuk amk.
    ···
  11. 11.
    +2
    neyse çekyeta yatırdım onu.
    benimdi hafif çıtırdı kafam. onun gazıyla
    "sevgilim olur musun?" yazdım kıza yolladım.
    sonra korktum ve uyudum beyler.
    mesaj gelmezse hayal kırıklıgına uğrarım diye.
    uyandıgımda 2 tane mesaj vardı telefonda.
    " * evet. "
    " böyle adam olcan arkadaş kalmak istemiyordum seninle"
    amk tüm mesaj atmamalar bunun yüzündese gibem böyle işi.
    uyandım "artık sevgilimsin dedim bırakmam seni daha" diye mesaj çektim.
    "bırakma beni" yazdı.
    ···
  12. 12.
    +1 -1
    o kadar tahrik oldum ki sevgilini gibebilirim panpa
    ···
  13. 13.
    +1
    1 yıldır bi tanışmışlığımız oldugu için sapık damgası yemem herhalde diye düşündüm.
    rahattım o açıdan beyler.
    - üff daha sevgili değiliz dedi.
    - sevgili olmadığım bir kız ile aynı asansörü paylaşamam kusura bakma dedim.
    - tamam o zaman bb dedi.
    asansörün 0. kat düğmesine bastı. yolladı beni aşağı amk.
    yok artık diye geçirdim içimden.
    indim asansörden baktım yok orda.
    telefonda yanımda değildi mesaj da atamadım.
    dışarı çıkayım belki dışardadır diye düşündüm kendi kendime.
    kapıyı açmam ile bööö diye bi ses duymam bir oldu.
    o güzel yüzden kim korkar ki amk
    ···
  14. 14.
    +1
    "Günaydın sevgilim,
    Ne zaman uyandın bilmiyorum. ama ben hiç uyumadım
    Seni bekledim. Dönmeyeceğini bilsem de bekledim.
    Bir mesaj,
    Belki bir ses kaydı, belki mektup idi beklediğim.
    Ama dönmeyeceksin. Dönme zaten
    Ben kırdım seni. istediklerini yarım yamalak yaptım ( erkeklerle konuşma dedim, konuştu ) Şu an bırak senin arkadaşları kendi arkadaşlarımla konuşmaktan acizim

    Anladım ki, önemli olan senmişsin,
    bizmişiz.
    Kokunmuş önemli olan
    iyi değilim sevgilim. Hiç iyi değilim.
    Çünkü: Sen yoksun yanımda,
    Yalnızım.
    Bu sefer seni daha iyi anlıyorum.
    Kalbimin attığını hissedemiyorum.
    Sen benim kalbimsin, bunu sana anlatamadım, affet.

    Yine de kokun hep benimle kalıcak. Gözlerin, burnun, ağzın, saçların, ellerinle birlikte.
    bir kaç bakış önceydi, ellerin ellerimdeydi.
    Gülümsüyordum.
    Ne zaman yanımda olduğun bir anı hatırlasam kendimi gülümserken buluyorum.

    Bu sana aşık olduğumun ilk somut örneği olan Fotoğraf
    Sende kalsın istedim. Saklarsan eğer, bir gün bulduğunda beni hatırlarsın.

    Hoşçakal."
    ···
  15. 15.
    +1
    bunlar konuşurken tilbe aşağı bak demiş olmalı ki gülerek aşağı baktı beni gördü.
    gülümsedim bende.
    içeri girdi hemen. bi 5-10 dakika sonra tekrar kapıda gözüktü.
    üstüne bi pantolon bide tişört giymiş.
    - baba ben kapının önündeyim dedi.
    - tamam geç kalma dedi babası.
    züt verene bak sen ben istedigimde yok diyodun amk.
    neyse biz aşağı indik onlarda indi.
    4 ümüz kapının girişindeyiz.
    öksürdüm amk bilerek.
    selcuk anlamış olcakki
    - sizin konuşcaklarınız vardır dedi.
    utandım kızardım amk o deli cesareti birden gitti.
    onlar binanın dışında biz içinde.
    konuşamadım hiç ona baktım öylece. o bana baktı.
    kıpırdamam için etken olan şey sensörlü ışığın kapanmasıydı.
    - ee konuşmayacak mısın? dedi
    sustum yine kapıyı açtım sigara versene dedim selcuga
    aldım yaktım amk
    ···
  16. 16.
    +1
    @492 organları komplemi yeniliyon 20 dk da
    ···
  17. 17.
    -1
    okuyan olur mu lan

    edit: sadece hikayeyi okumak istiyenler burdan okuyabilir: http://ccc.incisozluk.cc/...%C4%B1yorum/@updullahinho
    edit2: hikayeye burdan devam. tamı burda oldugu için.
    ···
  18. 18.
    +1
    makineyle yaz o zaman amk
    ···
  19. 19.
    +1
    2 tuborg gold söyledik tekelden. Ayağım kırık dedim amk
    içkileri yudumladıkca kalan meseleleri konuştuk.
    - Deryayla görüşmeni istemiyorum kanka. Kusura bakma ama biliyon durumları dedim. (sevcan olayını)
    - sen iste anam babamla görüşmeyeyim amk. Tamam dedi
    selcuğa söyledik ama tayfuna ve çevremdeki züt lalelerine de söylemek gerekiyodu.
    bişey soruldugunda konuşuldugunda kız mutlaka cevap vericekti.
    giblememe durumu halinde zütü kalkmış kezbanın diye laf dolanabilirdi ortalıkta
    ki ben bunu hiç mi hiç istemiyordum
    tayfuna “derya ile konuşmanı istemiyorum” dedim
    “niye” dedi
    “kıskanıyorum” dedim
    “benden de mi amk” dedi
    “evet güven sorunum var” dedim.
    “bana güvenmiyorsan gibtirip gidersin moruk bu kadar basit” diye bi mesaj yolladı
    “ok” yazdım yolladım. Daha cevapda alamadım amk
    sonra aşağı indik. Canın yanına gittim ben hemen
    ona da aynı deryayla görüşmeni istemiyorum dedim.
    - niye dedi
    - istemiyorum sevgili benim sevgilim dedim
    selcuk var ya gerisi fasa fiso arkadaş mı onlar değiller
    - gibimde mi konuşmam amk dedi
    - okey dedim
    canıda bi türlü arkadaşlar listeme ekledim. diğerleriylede görüştüm. zaten pek samimi değildim onlarla
    o yüzden gibtirip gitselerde umrumda değildi amk
    ···
  20. 20.
    +1
    Bunca acı cektirdikden sonra Derya geri dönmüş olabilir miydi?
    Başkasına aşık olmuş, onunla birlikte olmayı denemiş, ama birlikte olamayınca
    yine bana dönmüş olabilirdi. Taşındığı için beni başından def etmiş,
    beni unutmak istemiş unutamayınca yine bana geri dönmüş olabilirdi.
    yine beyin gibişi yaşıyordum. Beynime milyonlarca benzeri düşünce akın etmişti.
    ama yine de tanıdığım biriyse ve rehberden silindiyse gönül koymasın diye
    tanıdıkmış gibi yapma kararı aldım.
    “kötüyüm sen?” Dedim.
    “bende iyi sayılmam ne oldu?” Dedi
    “bişey olmadı” dedim.
    “niye o zaman kötüyüm dedin yarraaaam” dedi.
    kesinlikle tanıdıkdı ve erkek değildi. Çünkü benimle konuşan hiçbir kız
    küfür etmezdi. Hele derya hiç etmezdi. Ama belki rol yapıyordur diye düşündüm.
    hala içimde derya olsun diye geçiriyordum. Ama onun olmadığına da inandırdım kendimi.
    “kimsin?” dedim.
    “ex aşkınım ben senin” dedi.
    bide telefon sapığı çıktı iyi mi amk.
    “kimsin?” diye tekrarladım
    cevap gelmedi. Bende yiyicek bişeyler hazırlamıştım kendime kahvaltı yapıcam
    aynı numara arıyordu beni. Açtım
    -hee? Dedim. Hee diye açarım telefonu alo demem ben amk
    - hee mi diye güldü. Kız sesiydi ama deryanın sesi değildi.
    - kimsin dedim.
    - ben sena dedi.
    - sena kim dedim
    - senanur dedi.
    - nerden aldın numaramı dedim
    - selcuk verdi dedi
    eh be selcuk. Yuh sana amk. Nerden verirsin böyle kevaşeleri numaramı
    - tamam sende şimdi selcuğa geri iade et numaramı beni daha rahatsız etme diyip yüzüne kapadım
    telefonu. Ama sonradan düşündüm. Arkadan kız kıza gülüşmeler geliyordu. Bir tanesinin
    seside deryanın sesiyle tıpa tıp aynıydı hatta. Derya istanbuldan gitmemiş miydi?
    hala yakınımda mıydı acaba? Sorulara sorular ekleniyor, sorular yine beynimi gibiyordu.
    selcuga mesaj attım. “sen numaramı niye millete veriyon amk.” Dedim
    “kime verdim olum” dedi
    “senanur’a vermişin” dedim.
    “ben vermedim” dedi.
    bu neydi peki şimdi.. derya aklı sıra numaramı ona verip beni mi işletiyordu,
    yoksa selcuk verdi de benden mi saklıyordu. Hiçbir fikrim yoktu. Tek bildiğim
    etrafımda dönen şeyler vardı ve ben bunlar çözemiyordum. Ve çözüm sadece
    deryayı bulmaktı bundan sonra. Senanura geri dönmek olmazdı. Tilbeye gitmezdim.
    enese dönmek olmazdı… deryaya ulaşamıyorum. Ne yapıcağını bilmeyen
    yeni doğmuş ceylan yavrusu gibi seke seke yuvama anamın yanına gittim
    Tümünü Göster
    ···