1. 1.
    +6
    sonra çantasından dildosunu çıkardı
    hunharca üstüme atladı
    domalttı beni nasıl bu kadar güçlü olabilirdi anlayamadım
    -ne yapıyorsun amk kevaşesi dedim
    -sus gibecem zütünü dedi
    sonra dildoyu zütüme sokmaya başladı
    enteresan bir şekilde zevk alıyordum
    o da zevk alıyordu
    sonra ikimizde ağlayarak boşaldık
    ogün bu gündür hergün yapıyoruz bunu
    ···
  2. 2.
    +3
    huur çocuğu enes gidip dövseydin amk. kendim gibi sinirlendim amk bana ne oluyosa
    ···
  3. 3.
    +3
    o selçuğun anasını giberim ama adres ver geliyoz panpa. abileride arıycam kardeşimizin helaline göz koymuşlar diycem ocaktanda arkadaşlar var karı kız kavgasına çok meraklılar toplanıp gelicez ver ver adres ver

    edit: ayrıca panpa burdayım ben gece boyunca özelden bi pm atarsan dönerim konuya
    ···
  4. 4.
    +3
    @bitmedi hikaye. ama bugünlük bitti. beyler sol omzumda inanılmaz bir ağrı var. kusuruma bakmayın. soru sormak isteyen panpalarım inboxdan sorabilir.
    msn adresi kaldırılmıştır. hepinize hayırlı geceler

    Tilbeye mesaj attım. Ardından
    “derya beni terk etti” diye.
    “iyi olmuş zaten seni sevmiyordu” dedi.
    darbe üstüne darbe alıyordum, zeminim zedelenmişti artık.
    depreme hazır bi binaydım.
    “sağol” dedim tilbeye. Selcuğa mesaj attım ardından.
    “beni alkol komasına sok” dedim
    “ne oldu?” dedi
    “gel anlatıcam son parana kadar içki al” dedim.
    geldi beyler. Bi büyük rakı almış
    içerken anlattım. O dinledi
    o içti anlattı ben dinledim.
    her şeye rağmen güzeldi. Hiç arkasından kötü söz sarf etmedim
    hiç küfretmedim, selcuğa anlatırken bile prensesim diye başladım
    gelir o bana geri dedim,
    beni seviyodur dedim. Böyle bişey yapmaz dedim
    ağladık beraber sonrasını hatırlamıyorum
    en son kafamın ağrısıyla yerden kalktım.
    düşündüm. Eve tıkılıp kalmak olmazdı bu sefer
    çünkü o başkasına aşıkdı. Geri gelme ihtimali yoktu.
    bende bunu biliyodum ve dışarı çıkıp yeni hatunlar düşürmem gerekiyodu
    en azından onun önünden hatunlarla geçim ki
    beni sevdiği aklına gelsin. Biraz da o düşünsün dedim.
    dışarı çıkmaya başladım selcukla gezmelere başladım.
    yeni 1-2 kızla tanıştım. Çok samimi olduk kızlarla.
    belki deryayı unutmak isteseydim. Şuan bu başlık altında bu entryleri giren ben olmazdım..
    ···
  5. 5.
    +2
    sağa sola haber saldım deryayı buralarda gören olursa beni bilgilendirsin diye.
    yine evdeydim, yine depresyonlardaydım.
    sigaralar yakılıp kül tablasına koyuluyor, unutulup başka bi sigara çıkarıp
    yakılıp içiliyordu. Telefonlar vedalaşmadan kapatılıyor.
    deryadan herhangi bir haber bekleniliyordu. Yine tek derdim deryaydı.
    birkaç gün hiç haber alamadım. Deryaya dair bi kaç rüya daha gördüm
    gidip şiir kitapları aldım. Beğendiklerimi, durumumu anlatan,
    deryaya söylemem gerektiğini hissettiğim, eski aşk dolu ilişkimizi hatırlatan
    bütün şiirleri bi defter satın alıp oraya yazdım. Defterin arasına deryanın bana verdiği mektupları
    resimleri ve beni yazdığı kağıt parçalarını koydum. Arada benim yazdığım şiirleri de yazdım.
    ona söylenmesi gereken içimde kalmış sözleri yazdım.
    yaşadıklarımızı yazdım uzun uzun ballandıra ballandıra.
    onu öptüğümde, sarıldığımda, gördüğümde, ilk gördüğümde, ayrıldığımızda
    neler çektiğimi, onu enesle gördüğümde neler hissettiklerimi,
    bunca zaman neyi neden yaptığımı, bi yere gittiğinde izin vermediğimde
    neden izin vermediğimi, neden yasaklar koyduğumu yazdım.
    kısacası yazdım beyler. Durmadan yazdım uyumadan yazdım.
    Geceleri sabah ettim yazarken, sabahları gece.. onu anlattım kağıtlara.
    sonunda kağıtları onun önüne sunucaktım. Neler yaşadığımı bilmesini istediğim için.
    bazen kalbimin acısından uyuyamadığım günler oluyodu.
    bu ayrılık diğerleri gibi değildi. Ölmeyi, öldürmeyi hiç istemedim.
    tek istediğim güzel yüzünü son kez görmekti. Uzaktan bile görsem kafiydi benim için.
    artık dayanamadım haber gelmeyince apar topar çıkıp selcuğu buldum.
    durumu, ayrılığımızı biliyordu zaten. Ama rüyayı ve o gün yaşadıklarımı da anlattım.
    - tilbeye gidelim o biliyordur dedi. Hiç gitmek istemesem de deryayı görmek adına kalkıp gittik
    - ben konuşmam dedim yolda.
    - ben konuşurum tamam dedi
    sonunda tilbelerin binasına vardık. Kapıyı tıkladı. Ben alt merdivenlerde hareketsizce oturuyordum.
    konuştuklarını duymadım. Selcuk hızlıca merdiveni indikden sonra kapı kapandı.
    ayağa kalkıp selcuğa ne olduğunu sordum. Tilbe evine gidip bakmamızı.
    Herşeyi anlıycağımızı söylemiş. Evine doğru yürürken içimi huzursuzluk kapladı.
    ama bir yandan da sevinçliydim. “bu sefer ben konuşurum” dedim selcuğa
    -tamam diyip sırıttı.
    ne sırıtıyosa amk dangalağı. Evine vardıkdan sonra katları 3 er 5 er adımlarla hiç ettim
    kapının önüne vardık. kapıyı tıklamak için elimi kaldırdığımda tıklıyamadığımı fark ettim.
    Elim havada asılı kaldı - hadi amk dedi selcuk aşağılardan.
    tıkladım. Hiç tanımadığım babasının yaşında ama biraz daha insani bir tip kapıyı açtı
    -buyur? Dedi.
    - ben orhan abiyi arıyordum dedim. ( deryanın babasının adı)
    - eski kiracılar mı? Onlar taşındı. Dedi
    bi dakka eski kiracılar mı? Ne demek eski kiracılar.. taşındılar mı?
    - nasıl taşındılar deryada mı taşındı? Dedim.
    - yok o bizde kalıyor. Allah allah taşındılar işte kardeşim dedi.
    - peki sağolun diyip aşağı indim.
    Aşağı inerken duvarlardan tutunuyordum çünkü dengem hiç de yerinde değildi.
    kadınım diye hitap ettiğim kız taşınmıştı artık. Taşındığı yeride bilmiyordum üstelik
    Tümünü Göster
    ···
  6. 6.
    +2
    neyse çekyeta yatırdım onu.
    benimdi hafif çıtırdı kafam. onun gazıyla
    "sevgilim olur musun?" yazdım kıza yolladım.
    sonra korktum ve uyudum beyler.
    mesaj gelmezse hayal kırıklıgına uğrarım diye.
    uyandıgımda 2 tane mesaj vardı telefonda.
    " * evet. "
    " böyle adam olcan arkadaş kalmak istemiyordum seninle"
    amk tüm mesaj atmamalar bunun yüzündese gibem böyle işi.
    uyandım "artık sevgilimsin dedim bırakmam seni daha" diye mesaj çektim.
    "bırakma beni" yazdı.
    ···
  7. 7.
    +2
    beyler tahmin ettiğim gibi sorular sordu ben hiç of pof triplerine girmeden
    hepsini içtenlikle cevapladım, elimden geldiği kadar güler yüzlü olup
    topu hep geçmiş zamana attım. ( onların aşk yaşadığı zamana )
    tek memnun kalmadığı konu okulum ve gelirim idi.
    ama dürüstlüğümden de bi o kadar hoşlanmışa benziyordu.
    yaklaşık yarım saatlik bi sorgudan sonra salona deryanın annesi girdi.
    - sofrayı hazırlıyorum isterseniz geçin masaya dedi
    ben aç değilim desen olmaz o masaya gibe gibe oturucaksın gidenler bilir
    ilk önce babanın kalkmasını bekledim aç gözlü görünmemek için
    o kalktıktan sonra bende kalktım “ee napıyoruz?” bakışı attıktan sonra,
    - geç masaya dedi peder.
    geçtik masaya. O tabi her zaman ki gibi baş köşeye oturdu.
    Bende yanını boş bırakmiyim diye hemen sağ tarafına oturdum.
    karşıma valide hanım ve onun yanına da derya oturdu.
    sofrada da valide hanım tarafından sorguya çekildik. Ama bu pederin ki kadar ağır değildi.
    sorulardan sıkıldım bende amk. Topu pedere attım
    - sizin zamanınızı yaşamak isterdim, o zaman aşklar nasıldı? Diye sordum.
    anlattı da anlattı anlatıda anlattı amk.
    yok siz çok şansızlısınız. Bizim zamanımızda el ele tutuşamıyodun bile nişanlanmadan.
    dışarıda gizli gizli görüşmelerle hasreti yitiriyoduk.
    bazen karşı binalarda oturanlar birbirine mektup bile attığı oluyordu dedi.
    ama konuyu benim başımdan aldı zütürdü.
    o öküz görünümlü bedeninin altında sıcacık bi adam varmış onu görmüş olduk
    arada bir çapkınlık hikayelerini anlatıp kendi kendine güldü amk
    bende yalnız kalmasın diye hafif kahkahalarla eşlik ettim
    valide hanım bu esprilerden sıkılmış olacak ki bir bakış attı pedere
    peder sus pus oldu yemeğe döndü. O günü böyle geçirdik.
    ailesiyle onun istediği gibi tanışmış oldum.
    Hem onun gönlünü yaptım hem kendi utancımı yendim.
    mutlu bi halde evime gidip 1-2 mesajdan sonra uyudum
    ···
  8. 8.
    +2
    işim çıktı beyler saat 1-2 gibi gelirim olursanız anlatırım yoksanız yarın anlatırım devdıbını

    Yemekleri yedik. O gece derya izin aldı ailesinden arkadaşımda kalıcam diye beraber kaldık
    yemekleri yedim tek laf ettiğimi bile hatırlamıyorum
    hatta egosunu okşamak için “çok güzel olmuş,” “bunun özel bi tarifi varmı?”
    “içine sevgi mi kattın?” gibi cümleler kurdum. O da mutlu oldu binolar
    ertesi sabah ben önce uyandım kalktım fırından börek mörek bişiler aldım
    Kahvaltı hazırlıcam önüne zütürcem romantiklik yapıcam amk
    herşeyi unuttum beyler. Seviştiğimiz için mi? Değil. döndüğü için.
    Anlıyanlarınız vardır elbet, anlamayanlarız için
    ciks değil, aşktır en büyük ibadet.
    neyse standart küçük bi kahvaltı hazırladım
    bir de çiçekciden gül aldım 1 tane
    bardağın içine koydum amk
    öperek uyandırdım
    “ne oluyo yaa?” diye kükredi amk. Türk kızı olduğu orda patlak verdi
    “kahvaltı hazırladım bitanem” dedim.
    o yemeye başlarken bende hafif hafif salamdı börekdi atıyom ağzıma
    bi baktım ben yiyom o izliyor amk.
    utandım haliyle.
    - ben sana bişeyler daha hazırlayım diye kalkmaya yeltendim.
    - ben doydum bitanem dedi
    o sırada telefonu çaldı. o bana baktı ben ona baktı derken
    arayan kim? selcuk amk.
    ···
  9. 9.
    +1
    makineyle yaz o zaman amk
    ···
  10. 10.
    +1
    aralık ayında yeni şiir kitapları alıp, aynı şekilde deftere yazdım.
    benim yazdıklarımı da araya iliştirdim. Neler hissettiğimi de yazdım aynı şekilde.
    evden dışarı çıkmadım pek. Zaten cevap olarak mail falan da gelmedi.
    deryanın istanbuldan gittiğine kanaat getirmiştim artık. Kimseyle görüşmedim.
    yılbaşına girmeden 2 gün önce telefonuma günün ortasında mesaj geldi
    “istanbuldayım” yazıyordu.
    derya olduğunu biliyordum. Hissettim en azından.
    “neredesin? Gelip alayım seni” yazdım..
    “yılbaşında evde ol” dedi.
    Aynı numaraya defalarca mesajlar atmama rağmen bir tane bile cevap alamadım.
    ama artık nereye geliceğini biliyordum. Bize gelicekti.
    yüzünü görücektim son kez onun. Gidip alışveriş yaptım. Parfüm aldım
    evi toparladım. Salondaki yatağı düzeltip kendi yatağımda yatmaya başladım
    2 gün boyunca 3 vakit banyoya girdim, sabah öğlen akşam pis kokmamak adına
    sonunda yıl başı günü gelmişti. Sabah uyanır uyanmaz numaraya mesaj attım
    “ne zaman geliyosun?”
    cevap gelmeyince bir mesaj daha attım
    “nereye geliyosun?”
    cevap gelmeyince bir mesaj daha attım
    “saat kaç gibi gelirsin?”
    cevap gelmeyince bir mesaj daha attım
    “seni seviyorum”
    yaklaşık 10 dakika bekledikden ve yine bir mesaj daha atmak için telefonu elime aldığımda
    “bende seni” diye bir mesaj geldi.
    her şeye rağmen bu bile güzeldi binolar. Yetiyordu kalbimi ısıtmaya
    akşam saat 8 oldu yok. 9 oldu yok. Gelmiyor kız
    9.30 oldu yok. 10 oldu yok. 10.30 oldu yok. 11 oldu yok.
    gelmedi beyler.. dışarı alkol almaya çıktım
    ···
  11. 11.
    +1
    önce rezerv.

    lan hikaye 10 numara da beyler bilmem fark ettiniz mi bino arada sübliminal mesaj veriyor baya. tanrı yok bilmem tanrı şöyle böyle derya tanrıdır allahdır falan. adam rockerfeller amk.
    ···
  12. 12.
    +1
    @492 organları komplemi yeniliyon 20 dk da
    ···
  13. 13.
    +1
    Bunca acı cektirdikden sonra Derya geri dönmüş olabilir miydi?
    Başkasına aşık olmuş, onunla birlikte olmayı denemiş, ama birlikte olamayınca
    yine bana dönmüş olabilirdi. Taşındığı için beni başından def etmiş,
    beni unutmak istemiş unutamayınca yine bana geri dönmüş olabilirdi.
    yine beyin gibişi yaşıyordum. Beynime milyonlarca benzeri düşünce akın etmişti.
    ama yine de tanıdığım biriyse ve rehberden silindiyse gönül koymasın diye
    tanıdıkmış gibi yapma kararı aldım.
    “kötüyüm sen?” Dedim.
    “bende iyi sayılmam ne oldu?” Dedi
    “bişey olmadı” dedim.
    “niye o zaman kötüyüm dedin yarraaaam” dedi.
    kesinlikle tanıdıkdı ve erkek değildi. Çünkü benimle konuşan hiçbir kız
    küfür etmezdi. Hele derya hiç etmezdi. Ama belki rol yapıyordur diye düşündüm.
    hala içimde derya olsun diye geçiriyordum. Ama onun olmadığına da inandırdım kendimi.
    “kimsin?” dedim.
    “ex aşkınım ben senin” dedi.
    bide telefon sapığı çıktı iyi mi amk.
    “kimsin?” diye tekrarladım
    cevap gelmedi. Bende yiyicek bişeyler hazırlamıştım kendime kahvaltı yapıcam
    aynı numara arıyordu beni. Açtım
    -hee? Dedim. Hee diye açarım telefonu alo demem ben amk
    - hee mi diye güldü. Kız sesiydi ama deryanın sesi değildi.
    - kimsin dedim.
    - ben sena dedi.
    - sena kim dedim
    - senanur dedi.
    - nerden aldın numaramı dedim
    - selcuk verdi dedi
    eh be selcuk. Yuh sana amk. Nerden verirsin böyle kevaşeleri numaramı
    - tamam sende şimdi selcuğa geri iade et numaramı beni daha rahatsız etme diyip yüzüne kapadım
    telefonu. Ama sonradan düşündüm. Arkadan kız kıza gülüşmeler geliyordu. Bir tanesinin
    seside deryanın sesiyle tıpa tıp aynıydı hatta. Derya istanbuldan gitmemiş miydi?
    hala yakınımda mıydı acaba? Sorulara sorular ekleniyor, sorular yine beynimi gibiyordu.
    selcuga mesaj attım. “sen numaramı niye millete veriyon amk.” Dedim
    “kime verdim olum” dedi
    “senanur’a vermişin” dedim.
    “ben vermedim” dedi.
    bu neydi peki şimdi.. derya aklı sıra numaramı ona verip beni mi işletiyordu,
    yoksa selcuk verdi de benden mi saklıyordu. Hiçbir fikrim yoktu. Tek bildiğim
    etrafımda dönen şeyler vardı ve ben bunlar çözemiyordum. Ve çözüm sadece
    deryayı bulmaktı bundan sonra. Senanura geri dönmek olmazdı. Tilbeye gitmezdim.
    enese dönmek olmazdı… deryaya ulaşamıyorum. Ne yapıcağını bilmeyen
    yeni doğmuş ceylan yavrusu gibi seke seke yuvama anamın yanına gittim
    Tümünü Göster
    ···
  14. 14.
    +1
    Ne aradı ne geldi. Boşu boşuna çağırdık yılmaz abiyi.
    Bidahakine açıp sövücem huur çocuguna sinirlendiricem dedim kendi kendime.
    1 gün bekle yok 2 gün bekle yok.
    bu arada derya düzelmeye başlıyodu hafiften
    seni seviyorumlar, aşkımlar, görüşemediğimiz günler için fotoğraflar çekip atıyordu
    bende onun bu samimiyetini elimden geldiği kadar hoş kelimeler kullanarak,
    bazen şarkı sözleri, bazen şiir sözleriyle süslüyodum.
    onunda verdiği cevaplarla mutlu olduğunu hissedebiliyodum.
    aşk herşeye rağmen güzeldi.
    evrim geçirmeyen tek kavram idi aşk,
    yoluna ölünse haktır.
    O bana yüz verdikce ben kendimi kaybedip daha çok baskıcı kimliğime bürünüyordum.
    onunla görüşme, bunu yapma, oraya gitme, buraya gitme diye diretiyodum.
    gittiği zamanlar ya konuşmuyodum ya da sövüp onun benimle konuşmamasını sağlıyodum.
    Beyler işin aslı şu; korkuyordum. Hemde herşeyden çok korkuyordum.
    “niye?”
    dediğim gibi bi önceki sevgilim en yakın arkadaşımla aldattı beni.
    bunuda kaybederim diye korktum. Sardım ahtopot gibi.
    çok sevdim, çok üstüne düştüm.
    bazen onu saldığım tek başına veyahut arkadaşlarıyla eğlendiği oluyordu ama
    genelde benim himayem altındaydı. Ne dersem yapmaya gayret gösteriyodu.
    özellikle mayıs ayından sonra. Bu kavga olaylarını öğrenirse tepkisi ne olur diye merakda etmiyor değildim
    çünkü eski sevdiği ve şimdiki sevgilisi,
    aklı onda kalmıştır diye korkuyordum.
    bi şekilde ağzından laf almak istedim
    ···
  15. 15.
    +1
    2 tuborg gold söyledik tekelden. Ayağım kırık dedim amk
    içkileri yudumladıkca kalan meseleleri konuştuk.
    - Deryayla görüşmeni istemiyorum kanka. Kusura bakma ama biliyon durumları dedim. (sevcan olayını)
    - sen iste anam babamla görüşmeyeyim amk. Tamam dedi
    selcuğa söyledik ama tayfuna ve çevremdeki züt lalelerine de söylemek gerekiyodu.
    bişey soruldugunda konuşuldugunda kız mutlaka cevap vericekti.
    giblememe durumu halinde zütü kalkmış kezbanın diye laf dolanabilirdi ortalıkta
    ki ben bunu hiç mi hiç istemiyordum
    tayfuna “derya ile konuşmanı istemiyorum” dedim
    “niye” dedi
    “kıskanıyorum” dedim
    “benden de mi amk” dedi
    “evet güven sorunum var” dedim.
    “bana güvenmiyorsan gibtirip gidersin moruk bu kadar basit” diye bi mesaj yolladı
    “ok” yazdım yolladım. Daha cevapda alamadım amk
    sonra aşağı indik. Canın yanına gittim ben hemen
    ona da aynı deryayla görüşmeni istemiyorum dedim.
    - niye dedi
    - istemiyorum sevgili benim sevgilim dedim
    selcuk var ya gerisi fasa fiso arkadaş mı onlar değiller
    - gibimde mi konuşmam amk dedi
    - okey dedim
    canıda bi türlü arkadaşlar listeme ekledim. diğerleriylede görüştüm. zaten pek samimi değildim onlarla
    o yüzden gibtirip gitselerde umrumda değildi amk
    ···
  16. 16.
    +1
    * kapıyı kapadım suratına. ama kapıdaki delikden gidiyor mu diye de bakmadım değil.
    gitmedi. oturdu biraz. kapıyı tıklamak istedi cesaret edemedi herhalde elini indirdi.
    merdivene oturdu.
    konuştu kendi kendine duyuyordum ama anlamıyordum tam
    bi 5 dakika öyle oturdukdan sonra telefonu eline aldı.
    telefona baktım bana mesaj atmadı.
    bekledim belki hat takılmıştır diye yok amk telefonu eline alıp bişeylere bastıktan sonra gitti.
    öylece kala kaldım evde.
    ···
  17. 17.
    +1
    Beyler o gün yine birlikte olduk şehvetli öpüşmelerin ardından.
    akşama doğru gitti.
    mesajlaşmalara devam ediyorduk. Yaz içi tatil planları kurduk.
    yok antalyaya gideriz yok muğlaya gideriz yok izmire gideriz
    yok yurt dışına çıkarız. O bazen ben seni ailemle tanıştırıcam artık bilsinler dedi
    daha zamanı var dur hele dedim. işler çok ciddileşiceğinden korktugum için.
    bide babasını görseniz amk insan yiyen yaratık amk
    hazirana el ele adım atmış olduk.
    mutluydum binler o 1 ayın piskolojisini üstümden sadece 1 günde atmıştım amk
    yazın tatilde ne yapıcağımız muammaydı.
    ben asosyal bi bin olduğumdan ötürü dışarı çıkmayı tatil yapmayı sevmem amk.
    fark ettiyseniz zaten derya ilede evde buluştuk cogu zaman. Az buz dışarı çıktık
    haziranın 10 u gibi derya ile sinemaya gidicektik. Sözleştik.
    aldım evden yola çıktık
    mecidiyeköyde cevahire girdik
    cevahirde kimi görim amk? Enes.
    şansımı gibim diye mırıldandım kendi kendime
    - bişey mi oldu aşkım dedi derrya.
    demekki enesi o görmedi
    - yok dedim.
    hemen yolumuzu değiştirdim cevahirde çalışan pelin ablamın yanına gittim
    para aldım biraz
    sonra sinema katına çıktık.
    girdik filme
    arada derya lavoboya gidicem dedi.
    zütürdüm lavoboya o an bilader bakar mısın diye arkamdan bi ses geldi.
    döndüm baktım kim sizce?
    enes amk
    ···
  18. 18.
    +1
    1 yıldır bi tanışmışlığımız oldugu için sapık damgası yemem herhalde diye düşündüm.
    rahattım o açıdan beyler.
    - üff daha sevgili değiliz dedi.
    - sevgili olmadığım bir kız ile aynı asansörü paylaşamam kusura bakma dedim.
    - tamam o zaman bb dedi.
    asansörün 0. kat düğmesine bastı. yolladı beni aşağı amk.
    yok artık diye geçirdim içimden.
    indim asansörden baktım yok orda.
    telefonda yanımda değildi mesaj da atamadım.
    dışarı çıkayım belki dışardadır diye düşündüm kendi kendime.
    kapıyı açmam ile bööö diye bi ses duymam bir oldu.
    o güzel yüzden kim korkar ki amk
    ···
  19. 19.
    +1
    okuyan panpalarım öncelikle teşekkürler. yarın saat 1 gibi devam ederim ben. iyi uykular hepinize
    ···
  20. 20.
    +1
    "Günaydın sevgilim,
    Ne zaman uyandın bilmiyorum. ama ben hiç uyumadım
    Seni bekledim. Dönmeyeceğini bilsem de bekledim.
    Bir mesaj,
    Belki bir ses kaydı, belki mektup idi beklediğim.
    Ama dönmeyeceksin. Dönme zaten
    Ben kırdım seni. istediklerini yarım yamalak yaptım ( erkeklerle konuşma dedim, konuştu ) Şu an bırak senin arkadaşları kendi arkadaşlarımla konuşmaktan acizim

    Anladım ki, önemli olan senmişsin,
    bizmişiz.
    Kokunmuş önemli olan
    iyi değilim sevgilim. Hiç iyi değilim.
    Çünkü: Sen yoksun yanımda,
    Yalnızım.
    Bu sefer seni daha iyi anlıyorum.
    Kalbimin attığını hissedemiyorum.
    Sen benim kalbimsin, bunu sana anlatamadım, affet.

    Yine de kokun hep benimle kalıcak. Gözlerin, burnun, ağzın, saçların, ellerinle birlikte.
    bir kaç bakış önceydi, ellerin ellerimdeydi.
    Gülümsüyordum.
    Ne zaman yanımda olduğun bir anı hatırlasam kendimi gülümserken buluyorum.

    Bu sana aşık olduğumun ilk somut örneği olan Fotoğraf
    Sende kalsın istedim. Saklarsan eğer, bir gün bulduğunda beni hatırlarsın.

    Hoşçakal."
    ···