1. 776.
    +2
    sağa sola haber saldım deryayı buralarda gören olursa beni bilgilendirsin diye.
    yine evdeydim, yine depresyonlardaydım.
    sigaralar yakılıp kül tablasına koyuluyor, unutulup başka bi sigara çıkarıp
    yakılıp içiliyordu. Telefonlar vedalaşmadan kapatılıyor.
    deryadan herhangi bir haber bekleniliyordu. Yine tek derdim deryaydı.
    birkaç gün hiç haber alamadım. Deryaya dair bi kaç rüya daha gördüm
    gidip şiir kitapları aldım. Beğendiklerimi, durumumu anlatan,
    deryaya söylemem gerektiğini hissettiğim, eski aşk dolu ilişkimizi hatırlatan
    bütün şiirleri bi defter satın alıp oraya yazdım. Defterin arasına deryanın bana verdiği mektupları
    resimleri ve beni yazdığı kağıt parçalarını koydum. Arada benim yazdığım şiirleri de yazdım.
    ona söylenmesi gereken içimde kalmış sözleri yazdım.
    yaşadıklarımızı yazdım uzun uzun ballandıra ballandıra.
    onu öptüğümde, sarıldığımda, gördüğümde, ilk gördüğümde, ayrıldığımızda
    neler çektiğimi, onu enesle gördüğümde neler hissettiklerimi,
    bunca zaman neyi neden yaptığımı, bi yere gittiğinde izin vermediğimde
    neden izin vermediğimi, neden yasaklar koyduğumu yazdım.
    kısacası yazdım beyler. Durmadan yazdım uyumadan yazdım.
    Geceleri sabah ettim yazarken, sabahları gece.. onu anlattım kağıtlara.
    sonunda kağıtları onun önüne sunucaktım. Neler yaşadığımı bilmesini istediğim için.
    bazen kalbimin acısından uyuyamadığım günler oluyodu.
    bu ayrılık diğerleri gibi değildi. Ölmeyi, öldürmeyi hiç istemedim.
    tek istediğim güzel yüzünü son kez görmekti. Uzaktan bile görsem kafiydi benim için.
    artık dayanamadım haber gelmeyince apar topar çıkıp selcuğu buldum.
    durumu, ayrılığımızı biliyordu zaten. Ama rüyayı ve o gün yaşadıklarımı da anlattım.
    - tilbeye gidelim o biliyordur dedi. Hiç gitmek istemesem de deryayı görmek adına kalkıp gittik
    - ben konuşmam dedim yolda.
    - ben konuşurum tamam dedi
    sonunda tilbelerin binasına vardık. Kapıyı tıkladı. Ben alt merdivenlerde hareketsizce oturuyordum.
    konuştuklarını duymadım. Selcuk hızlıca merdiveni indikden sonra kapı kapandı.
    ayağa kalkıp selcuğa ne olduğunu sordum. Tilbe evine gidip bakmamızı.
    Herşeyi anlıycağımızı söylemiş. Evine doğru yürürken içimi huzursuzluk kapladı.
    ama bir yandan da sevinçliydim. “bu sefer ben konuşurum” dedim selcuğa
    -tamam diyip sırıttı.
    ne sırıtıyosa amk dangalağı. Evine vardıkdan sonra katları 3 er 5 er adımlarla hiç ettim
    kapının önüne vardık. kapıyı tıklamak için elimi kaldırdığımda tıklıyamadığımı fark ettim.
    Elim havada asılı kaldı - hadi amk dedi selcuk aşağılardan.
    tıkladım. Hiç tanımadığım babasının yaşında ama biraz daha insani bir tip kapıyı açtı
    -buyur? Dedi.
    - ben orhan abiyi arıyordum dedim. ( deryanın babasının adı)
    - eski kiracılar mı? Onlar taşındı. Dedi
    bi dakka eski kiracılar mı? Ne demek eski kiracılar.. taşındılar mı?
    - nasıl taşındılar deryada mı taşındı? Dedim.
    - yok o bizde kalıyor. Allah allah taşındılar işte kardeşim dedi.
    - peki sağolun diyip aşağı indim.
    Aşağı inerken duvarlardan tutunuyordum çünkü dengem hiç de yerinde değildi.
    kadınım diye hitap ettiğim kız taşınmıştı artık. Taşındığı yeride bilmiyordum üstelik
    Tümünü Göster
    ···
  2. 777.
    0
    @herkes devamı 1 saat sonra
    ···
  3. 778.
    0
    ortalığı yine pembe dizi kıvdıbına getirip gittin lan :(
    ···
  4. 779.
    0
    Beyler bu bize tutmak için mi yapyo yala
    ···
  5. 780.
    0
    gibiştiğin kısım varsa ben orayı alayım
    ···
  6. 781.
    0
    hey dostum sorunun ne. neden anlatmıyorsun
    ···
  7. 782.
    0
    Evet işimi hallettikten sonra tekrardan geldim. Başlıyorum
    ···
  8. 783.
    0
    başla amk
    ···
  9. 784.
    0
    Türkiye’de 81 il,istanbul’da 39 ilçe, bu ilçelerde sayısız sokak vardı.
    Deryayı bulmak hiç kolay değildi anlıycağınız. istanbulda olup olmadığını dahi bilmiyordum.
    Bunu düşündükden sonra deryayı bulabilir miyim? Onu da bilmiyordum.
    gönlümün içinde depremler oluryordu arka arkaya. Enkazdan farkım yoktu.
    selçuğun yanına indiğimde yavaşça olduğum yere çöktüm.
    - ne oldu? Diye sordu selcuk. Cevaplamadım.
    bi müddet bekledikten söyle “söylesene amk” dedi.
    - gitmiş.. diye bildim sadece kısık bir sesle.
    -nereye gitmiş olum? Dedi.
    -taşınmış işte amk. Dedim
    konuşmadı. Sustu, yanıma oturdu. Sigarasını yaktı bana uzattı.
    - gitsem mi be? Bende terk etsem mi bu şehri? Kim fark eder ki yokluğumu, arkamdan, onu benim gibi bekliyen, onu benim gibi özliycek kimsem yokken, gitsem mi? Başka bedenlerde mi bıraksam bundan sonra parmak izimi? Başka yataklarda mı beklesem ölümü? Napsam? Dedim.
    - bence bi deryaya mesaj at önce dedi.
    yuh amk. Onca edebiyat yaptım biraz eşlik etseydin bari
    hiç bişey demeden telefonu çıkardım önce mesaj atsam mı diye düşünüp,
    anında cevap alamam diye aradım. Ama sonuç farksızdı. Yine cevap alamadım.
    telefon kapalıydı. Şarjı bitmiştir, geri döner o onca yaşanmışlığın hatrına diye avuttum kendimi
    ve bir mesaj gönderdim “yüzünü bir kez daha göreyim, ömür boyu çıkmam karşına”
    diye bir mesaj çekip gönderdim. Beklemek gerekiyordu bundan sonra.
    onun bana geri dönmesini beklemek gerekiyordu. “Ne kadar büyük hayal kurarsan,
    depremin şiddeti o kadar büyük olur” diyen şair, ne kadar haklıymış oysa..
    tilbeyi bulup gibe gibe deryanın nerde olduğunu öğrenebilirdim
    polise gidip kalbimi gizlice aşırdıkdan sonra kayıplara karıştığını söyleyip
    onu bulduklarında, şikayetçi olmadığı söyliyebilirdim.
    en azından onu son kez görme fırsatı yakalardım. Böyle düşünceler ardı arkası
    kesilmeksizin beynime hücum ediyordu. Enese gitmek geçti bir an içimden.
    ne tilbeye, ne en yakın kız arkadaşlarına gidip konuşma fikri,
    deryayı bana karşı savunucaklarından ve beni de sevmediklerinden ötürü
    bana deryanın yerini söylemiceklerini bildiğim için sıcak gelmedi bana.
    bu kadar uzun zaman düşündükden sonra selcuk merak etmiş olacak ki
    - ne oldu diye sordu.
    - sende enesin numarası varmı dedim.
    - olucaktı dedi. Telefonunu çıkardı rehbere baktıktan sonra enesin numarasını buldu
    bana verdi. Ne oluyor dedi
    aradım gizli numaradan “nerdesin” dedim. Sen kimsin bilader sorusuna seni gibecek kişi diye
    kızdırıp, adresini aldım. Çıktık apartmandan enesin yolunu tuttuk.
    bidaha aradım otobüsten indikden sonra nerdesin buraya gel dedim.
    bi 10-15 dakika sonra gördüm enesi.
    - sen miydin züt oğlanı dedi
    - bendim dedim
    - ne istiyon dedi
    - derya nereye taşındı biliyor musun? Dedim
    Tümünü Göster
    ···
  10. 785.
    0
    vay amk enesle bu kardeş çıkarsa şaşırmam amk
    ···
  11. 786.
    0
    çocuğun mimiklerinden harbiden şaşırdığı belliydi.
    - taşındı mı? Dedi.
    eh senin amk. Benle aynı denli seviyormuş pekekente bak sen
    - taşındı bul onu bana diyip yakasına yapıştım onca şeyin ardından gözlerim doldu
    - tamam olum dur bakalım dedi.
    burda enesle iler ki zamanlarda panpa olabilceğim patlak verdi
    - bul bana onu dedim.
    - haber bırakırım birkaç yere dedi.
    - telefon numaram var mı sende dedim
    - var dedi
    - ararsın mesaj atarsın 7/24 saat uyanığım ulaşırsın bana dedim
    - tamam başka bişey yoksa gibtir git dedi
    arkamı dönüp giderken ha bişey daha dedi. Döndüm bi tokat patlattı.
    dıbına koyim bu nedir sürekli tokat yiyorum tokatcı başı oldum. Ama adamın
    bulurum dediğinden sonra karşılık vermek istemedim. Sırıtmakla yetindim zaten
    esprisine vurmuştu o kadar sert değildi. Siteye doğru yola çıktık.
    o günü evde bira sigara ve selcukla geçirdim.
    ne deryadan mesaj alabildim ilerki günlerde, ne enesten, ne de deryayı gören
    herhangi birinden. istanbuldan gittiğine inandırıyodum artık kendimi.
    zaten enes binine nasıl inandım diye kendime kızıyodum. Unutucan kızı bak o kız seni
    unutmak için gitmiş. Dedim o ayrıldı sen düşünüyorsun hala. Bu mu erkekliğin
    sana am mı yok. Çık gez desem de nafile. Unutamıyordum. Çünkü o sadece
    bir et parçasından fazlasıydı benim için. Kalpti, nefesti, candı.
    Sonunda dayanamayıp enesi aradım.
    - bulabildin mi dedim telefonu açar açmaz
    - sen kimsin dedi
    - seni gibicek kişiyim dedim
    - olum adam akıllı konuş am budalası dedi
    - bulabildin mi dedim
    - bulamadım gibtir git bulmuyorum dedi
    kapadı telefonu suratıma. Ne yapabilceğim bişey kalmıştı artık elimde.
    Günlerce gelir diye evinin önünden geçtim. Apartmanın önünde sabahladım.
    günlerce mesaj attım aradım. Cevap alamadıkca daha hırslandım. Sevgim çığ
    gibi gittikce büyüdü. Takvim yavaş yavaş kasıma doğru gidiyordu artık. Dışardaki insanlara
    imrenmeye başlamıştım. Nasıl gülüyorlardı, onlar nasıl uyuyolardı geceleri?
    Peki ya derya? Gerçekten birine aşık mıydı? Birisiyle olmayı başarabilir miydi?
    beni unutmuş olabilir miydi gerçekten? Soru işaretleri beynimi gibiyordu adeta
    hergün yeni sorular ekleniyor, eklenen sorularda cevapsız kalıyordu.
    ben her zaman ki gibi her gün deryanın evinin önünden, sevip sürekli gittiği yerleri
    kolaçan ediyordum acaba umuduyla. Elimde ona dair tuttuğum defter gittikce kabarıyordu.
    gönlümde gittikce kabarıyordu ona. Hep aynı şekilde akıp gidiyordu günler.
    kasımının 8 inde telefonuma gelen bi mesajla uyandım.
    mesajda “nasılsın?” yazıyordu.
    rehberimde ekli değildi numara ve numarayı tanımıyordum. Ama ben mesajı deryanın attığına inandırmaya çalışıyordum kendimi… ama kimin attığı muamma idi.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 787.
    0
    enes bi daha gibecek bunu
    ···
  13. 788.
    0
    gibti çocuğu muallak
    ···
  14. 789.
    0
    hadi pampa seri seni bekliyorum başka bi gib yapmıyorum
    ···
  15. 790.
    +1
    Bunca acı cektirdikden sonra Derya geri dönmüş olabilir miydi?
    Başkasına aşık olmuş, onunla birlikte olmayı denemiş, ama birlikte olamayınca
    yine bana dönmüş olabilirdi. Taşındığı için beni başından def etmiş,
    beni unutmak istemiş unutamayınca yine bana geri dönmüş olabilirdi.
    yine beyin gibişi yaşıyordum. Beynime milyonlarca benzeri düşünce akın etmişti.
    ama yine de tanıdığım biriyse ve rehberden silindiyse gönül koymasın diye
    tanıdıkmış gibi yapma kararı aldım.
    “kötüyüm sen?” Dedim.
    “bende iyi sayılmam ne oldu?” Dedi
    “bişey olmadı” dedim.
    “niye o zaman kötüyüm dedin yarraaaam” dedi.
    kesinlikle tanıdıkdı ve erkek değildi. Çünkü benimle konuşan hiçbir kız
    küfür etmezdi. Hele derya hiç etmezdi. Ama belki rol yapıyordur diye düşündüm.
    hala içimde derya olsun diye geçiriyordum. Ama onun olmadığına da inandırdım kendimi.
    “kimsin?” dedim.
    “ex aşkınım ben senin” dedi.
    bide telefon sapığı çıktı iyi mi amk.
    “kimsin?” diye tekrarladım
    cevap gelmedi. Bende yiyicek bişeyler hazırlamıştım kendime kahvaltı yapıcam
    aynı numara arıyordu beni. Açtım
    -hee? Dedim. Hee diye açarım telefonu alo demem ben amk
    - hee mi diye güldü. Kız sesiydi ama deryanın sesi değildi.
    - kimsin dedim.
    - ben sena dedi.
    - sena kim dedim
    - senanur dedi.
    - nerden aldın numaramı dedim
    - selcuk verdi dedi
    eh be selcuk. Yuh sana amk. Nerden verirsin böyle kevaşeleri numaramı
    - tamam sende şimdi selcuğa geri iade et numaramı beni daha rahatsız etme diyip yüzüne kapadım
    telefonu. Ama sonradan düşündüm. Arkadan kız kıza gülüşmeler geliyordu. Bir tanesinin
    seside deryanın sesiyle tıpa tıp aynıydı hatta. Derya istanbuldan gitmemiş miydi?
    hala yakınımda mıydı acaba? Sorulara sorular ekleniyor, sorular yine beynimi gibiyordu.
    selcuga mesaj attım. “sen numaramı niye millete veriyon amk.” Dedim
    “kime verdim olum” dedi
    “senanur’a vermişin” dedim.
    “ben vermedim” dedi.
    bu neydi peki şimdi.. derya aklı sıra numaramı ona verip beni mi işletiyordu,
    yoksa selcuk verdi de benden mi saklıyordu. Hiçbir fikrim yoktu. Tek bildiğim
    etrafımda dönen şeyler vardı ve ben bunlar çözemiyordum. Ve çözüm sadece
    deryayı bulmaktı bundan sonra. Senanura geri dönmek olmazdı. Tilbeye gitmezdim.
    enese dönmek olmazdı… deryaya ulaşamıyorum. Ne yapıcağını bilmeyen
    yeni doğmuş ceylan yavrusu gibi seke seke yuvama anamın yanına gittim
    Tümünü Göster
    ···
  16. 791.
    0
    deryadır pampa o
    Edit: gibtin attın panpa bizi bekle bekle zütüm çıktı
    ···
  17. 792.
    0
    ruh gibici was here
    ···
  18. 793.
    0
    @all okuyan varmı? ona göre devam edicem
    ···
  19. 794.
    0
    okuyoz ya amk
    ···
  20. 795.
    0
    yaz amk
    ···