iyi akşamlar elini gibenler ve diğerleri
beyler ben dünyanın gelmiş geçmiş en rezil insanıyım. anlatıyorum:
yaz tatili yazlığa gitmişim daşşakları yaya yaya tatilimi yapıyorum amk. bizim yazlıkta site şeklinde, yan komşumuz hayriye teyzelerle de çok samimiyiz. hayriye teyzeler 50-55 yaşlarında karı koca takılan memur emeklisi tipler. neyse bunlar akşam bize çaya geldiler, bunların pek gelen gideni de olmazdı akşam otururken torunlarının geleceğini söyleyip, benim onlara göz kulak olmamı, gezdirmemi falan rica ettiler, bende içimden söverek tatilemi geldik çocuk bakmaya mı geldik amk diyerek, tabi hayriye teyze ne demek dedim.
neyse ertesi gün sabah erkenden kalkıp denizime girip kahvaltı için eve döndüm, annem kahvaltıya hayriye teyze çağırdı torunları da gelmiş hadi oraya gidiyoruz dedi. ben de içimden söverek duşa girip hemen hayriye teyzelere geçtim.
binler böyle bir şey olamaz hayriye teyzenin iki torunu gelmişti ve inanın ikiside sarışın mavi gözlü bildiğiniz mankendiler amk. şortumun içinde kıpırdamalar başlamıştı bile. vay amk diyorum bunlar ne afet böyle. neyse kızlarla tanıştık melisa ve merve vay amk isimler bile beni tahrik etmeye yetti.
tanışma faslını hızlı geçiyorum beyler melisa ve merve 3 hafta kalacaklarmış. melisa benim yaşıma uygun olduğu için ben buna yazmaya başladım ve ufak ufak yakınlaşmalar oldu ve 1 hafta sonra akşam sahilde otururken dudaklarından öpmeyi başardım.
o akşam çok güzeldi sanki aşık oluyordum amk. neyse akşam gezip dolaşıp siteye geldiğimizde, kapıda yarın için şehir merkezine inip gezmek için sözleştik. sabah 10 da çıkarız diye sözleşip evlere gittik.
sabah annem on numara kahvaltı hazırlamıştı, öyle yemişim öyle yemişim ki sığınamıyorum amk. birde soda içtim üstüne hazmı kolaylaştırsın diye aradan 10-15 dakia geçti mükemmel bir sıçma isteği tam tuvalete gidiyorum derken kapı çaldı melisa kapıda hadi gitmiyor muyuz diyor. vay amk inanılmaz sıçma isteğim var, şimdi kıza geç içeri bekle 2 dk desem ben tuvalete girince büyün siteyi tak kokusu sarıyor rezil olurum amk. dedim birazdan sıçma isteğim kaçar. hadi gidelim dedim bununla çıktık.
gezip tozuyoruz bununla bu arada sıçma isteğimde kaçtı oh dedim amk. sevdiceğimle güzel bir gün geçireceğiz. neyse melisa gezerken benim biraz kıyafet almam lazım bildiğin güzel bir yer varsa ordan alalım dedi. tamam dedim gidelim yürüyoruz bununla içimden öyle bir ossurma isteği baş gösterdi ki inanamazsınız. sıkıyorum ossuruk içimde patlıyor sanki. neyse mağazaya yaklaştık ama hala ossurmak için fırsat kolluyorum. telefon çalmış gibi yapıp canım sen geç ben geliyorum dedim. bu içeri girer girmez bombayı patlattım ama o da ne, ossurukla beraber sabah hayvan gibi yaptığım kahvaltıdan mütevellit dona sıçmıştım.
o anki çaresizliğimi anlatamam binler. kız içerde kıyafetlere bakarken beni çağırdı fikrimi sormak için ama yanına yaklaşamıyorum kokudan sıçtığımı anlayacak diye. neyse hemen kafayı çalıştırıp nasıl olsa mağazadayız amk dedim hemen bir pantolon alır mağazanın tuvaletinde taklu pantolonla değiştiririm dedim. hemen bir pantolon aldım kasa da nasıl kalabalık amk hep de kızlar var. melisa da alışverişini bitirmişti ben buna kredi kartını uzattım dedim canım benim pantolonla birlikte seninkileri de burdan öde kasa çok kalabalık hepsi de kız ben şimdi aralarına dalmayım dedim. yalan amk tak kokuyorum. neyse bu hesabı öderken bende ordan yetkili bi abiye tuvalet sordum tuvalet arızalı dedi huur çocuğu vay amk dedim.
mağazadan çıktık ve hemen karşısında bir kafe vardı. melisacım gel şurda biraz oturalım dedim. bu arada elinden benim pantolon poşetini aldım. kafeye girer girmez tuvalete girip kapıyı kitledim. önce tak içindeki pantolonu ve kilodu çıkarıp havalandırma penceresinden attım. zütümü başımı güzelce yıkadım, tam bu rezillikten kurtuldum derken poşete bakmamla dünya başıma yıkıldı. evet poşette pantolon değil melisanın aldığı tişörtler vardı. pantolonu ve kilodu da havalandırma penceresinden atmıştım. çırıl çıplak kalmıştım. ve işin kötüsü kimseden yardım isteyemezdim çünki telefonumu da masaya bırakmıştım. sıçmış sıvamıştım artık.
aradan yarım saat kadar geçtikten sonra melisa kapıya vuruyordu, canım napıyorsun hadi artık diye. ama ben hiç bir şekilde ses çıkaramıyordum. ne diyebilirdim ki? tuvalette bana bişey oldu diye bu kafenin yetkili abisine gitmiş 1 saat oldu çıkmıyor ses te vermiyor diye. kafedeki herkes tuvaletin kapısına topanmıştı. kapıya vuruyorlar falan. ama benden tık yok.
sonra o can alıcı konuşmayı duydum. kafenin sahibiydi galiba. içerde uyuşturucu falan kullanmış olabilir, polis çağıralım dedi. ben içerde eriyorum ama sesimi çıkaramıyorum vay amk şu an bile o anları yaşadım sanki.
neyse binler polis geldi kapıyı kırdılar ve karşımda bir sürü adam ve melisa! bense tuvalette köşeye pusmuşum gibimi taşşağımı melisanın aldığı tişörtle saklamaya çalışıyorum.
polis karakoluna gittik durumu polislere anlattım karakoldaki herkes gülmekten yerlere yatıyordu. sonra hemen eve gidip valizimi toplayıp memlekete döndüm. o günden beri ne yazlığa gidiyorum nede melisa ile görüşüyorum. telefonu falan değiştirdim. Okuyanlar şukuyu hor görmesinler
(bkz:
fotoğraf reyel değil bizde insanız amk)