sevgilimin arkasından yazdığım mektup

not: yazmayı biliyorsunuzda. okumayı bilmiyorsunuz amk.
not: okumak zorunda değilsiniz.

yıllardır sureklı hayatlarımıza karısıp sureklı mahvedıp hayatından kactıgım bırıydı. 2 aydır yenıden bırlıkte olmaya basladık ama artık eskısı gıbı degıldı o bana guvenemıyor gecmısı unutamıyordu. gece ayrılma kararı aldı ama bır gun donecegıne soz verdı bende demn ona bu mektubu yazdım

Sevgilim;
Biz neyiz biliyor musun? iki kıta. Bir kıtanın diğerine baktığı gibi. Aralarında ki okyanusa rağmen, aralarında ki okyanus sayesinde haberleşebilen iki kıta gibi. Kelimelerini dalgalara bindirip gönderen. O dalgaların odamın sahiline çarpacağı günü bekleyeceğim. Bunu bil.
istanbul’dan gittiğinden beri. Sensizliğe. Aynaya bakınca seni yanımda görememeye dayanmaya çalışıyorum. Ve şunu biliyorum gölgende uyuya kalacak kadar koşarım arkandan. Gözlerim sensiz uyanılacak bir uykuya yatmak istemiyor. Ben çok beklerim seni hep beklerim. Öyle bir beklerim ki sen gelene kadar. Bilenirim. Öyle bir bilenirim ki. Kavuştuğumuzda bir aşk usturası okşayacak seni. Kegibler içinde kalacaksın. Kegiblerden akanlar bacaklarını ıslatacak. Bir nehir köprüsü gibi bacakların titreyecek. Bacaklarına yüzümü dayayıp kana kana içeceğim. Sonsuzluğa kana kana. Seni okşarken ellerimi kaybedecek, öperken dilimi yutacağım. Kalp çarpıntılarımızın nedeni, kalplerimizin neden olacak. Ayaklarına kapanacak ve dudaklarımı gezdirmeye oradan başlayacağım. Mora batıracağım bileklerini. Sırtına çizeceğim ipek yolunu, oradan öpücükler taşıyacağım her bir yanına. Nefesimi bırakıp, seni tutacağım içimde. Sana sızacağım. Göğüs göğse çarpışırken. Birlikte kuruyup birlikte ıslanacağız. Alev alev değil korun kendisi olacağım ve sadece sen yürüyebileceksin üzerimde, çıplak ayaklarınla. Verdiğin her nefes vücuduma esen serin bir rüzgâr olacak. Yaralarım dudaklarında kapanacak. Cennetinden gelip bana cehennemi unutturacaksın.
Bir sonbaharda buluşacağız belki. Senin olmadığın yerde sensiz dökülen yapraklar, koluma girdiğinde omuzlarıma konacak. O günün sabahına uyanana kadar da seni benden ayıran her şeyin kaburgalarını söküp boynuz gibi alınlarına saplayacağım. işte şeytanlar diye bağıracağım. Emin ol sevgilim hepsi olacak. Çünkü sen her şeyimin döküldüğü bir meydansın. Felçli vücudum da atmaya devam eden kalbim.
Her bünyeye bir bilgi gerek sevgilim. Sen benimsin. Midem hayattan ne kadar bulanıyorsa, sana o kadar aşığım. Aramızda kaç meridyen var bilmiyorum, ama bana tutun. Ben güneşin doğduğu yöne döndüm. Karanlıkları arkamda bırakarak.
Sen geleceksin, sen geleceğin ta kendisisin…

Ben.