+2
-1
sevgilimin ailesi gayet çağdaş insanlar. sık sık onlara gidebiliyorum. zaten karşı komşumuzlar. sevgilim de bize gelebiliyor. birlikte bolca vakit geçirme şansımız oluyor yani.
benim ailem sevgilimi çok seviyor. hiç kız kardeşim olmadığı için, biraz da benden küçük, onu daha da benimsiyorlar. sevgilimin abisi var ama onlar da beni seviyorlar. hatta sık sık gitmeme rağmen annesi her zaman yemek hazırlar, kendi elleriyle yedirir desem yeridir.
geçen gün yine onlara gittim. babam işte, abim bilmem nerede. annem de pazara çıkacaktı. ben de onlara gittim. yine güzel vakit geçiriyoruz. gülüyoruz, oynuyoruz kendi kendimize falan. derken benimkine bir uyku çöktü. ne oldu aşkım falan dedim ama "çok uykum geldi, ben uyuyacağım" deyip içeri gitti. ben de madem öyle deyip bilgisayarda oyun açıp oynamaya başladım. hatunun annesi nalan teyze geldi, "seninki uyumuş ama ben de uyuyacağım. yalnız bırakmış gibi olmayalım?" dedi gülerek. birden ağzımdan "olmayın" diye bir kelime çıktı nedense. sanki korkmuş gibiydim, birden öyle deyiverdim.
bu sözün ardından nalan teyze anlık bir şaşkınlık yaşadıktan sonra "o zaman sen de gel" dedi. birden anlamadım, nasıl yani falan durumuna geldim ama "gel hadi" deyince bilgisayarı falan kapatmadan koştum yanına heyecanlı adımlarla paytak paytak. çünkü nalan teyze hem çok şirin hem de çok güzel bir kadındı. o ne isterse yapmaya hazırdım zaten.
birlikte giderken elimi tutar gibi olduğunu hissettim. yok artık falan deyip odaya doğru gittik ama kapıyı açtığımızda sevgilimin yatağın tam ortasına boylu boyunca yatmış olduğunu gördük. kızını uyandırmaya kıyamayan anne dürtüsü harekete geçmiş olacak ki ya da bana öyle geldi, sessizce odadan çıktı. öbür odada yatarız biz de, dedi. kalbim güp güp atmaya başlamıştı. neler döndüğünü anlayamıyor, kısıtlı hayal gücümle olabilecek şeyleri düşündükçe heyecanlanıyordum.
odanın kapısını açtı şaka maka. boş bir oda ve geniş bir yatak bütün davetkârlığıyla bizi çağırıyordu. nalan teyze, gir hadi dedi bana o güzel ses tonuyla. içeri girdim hemen. o da peşimden girdi. kapıyı kapatmaması dikkatimi çekmişti ama umrumda değildi.
hemen yatağa geçtim. dur acele etme, dedi gülerek ve yorganı açtı. gir yorganın altına, dedi. kapıyı kapatmadı ama yorganı çekiyor, diye sinsi sinsi düşündüm. hemen geçtim yatağa. üzerindeki güzel hırkasını çıkarıp bütün ihtişamıyla yatağa girdi.
işte o an kalbim yerinden fırlayacak gibiydi. dalgalı saçları, mis gibi kokusu, sıcacık teni ve hâlâ dimdik, hâlâ aklımı almayı başaran memeleriyle yanıbaşımdaydı.
acele edip onu ürkütmek istemiyordum ama biraz daha beklemeye tahammülüm de yoktu. bilinçaltıma ittiğim, sakladığım bütün hislerim ayyuka çıkmıştı. onu istiyordum. o teni tatmak, o memeleri ısırmak istiyordum.
bana doğru dönünce de meme çatalı elbiseden görünmüş ve nicedir gizlediğim hisleri beni çılgına çevirircesine azdırmıştı. artık dayanacak gücüm kalmamıştı.
kalmamıştı ama çok da korkuyordum. toyluğun verdiği saflıkla,
nalan teyze ben çok mu büyüdüm? diye sordum.
şaşırdı kaldı birden. ama merak da etti.
hayır canım. sen hâlâ o kadar büyük değilsin. neden ki? diye sordu. öyle cevap verince artık işi bitirmenin, her şeyi açığa dökmenin, gizlenmiş ne varsa ortaya çıkarmanın hatta deliler gibi yaşamanın zamanı geldi diye düşündüm ve
o zaman o memişleri ben de istiyorum nalan teyze, deyip memelerine sarıldım.
nalan teyze kahkahalar atmaya başlayıp "deli çocuk" diye dalga geçiyordu benimle ama bendeki kararlılığı görünce bir yandan da memişinin birini çıkarmıştı.
işte her şeyin bittiği, her şeyin nihayete ulaştığı, hayallerin gerçek olduğu andı.
o dopdolgun, dipdiri memesini avuçlayıp ucunu ağzıma zütürdüm.
bu bütün ihtirasımın gerçekleştiği andı.
sıcacık sütün dilimden boğazıma doğru aktığını hissediyordum. colk colk diye sesler çıkara çıkara doyasıya içiyordum sütümü.
annem sütten kesildiğinden beri hasret kaldığım o doğal lezzeti doyasıya tadıyordum işte.
ve buna hiçbir zaman pişman olmadım.
ve bunu asla unutmayacağım...
Tümünü Göster