1. 1.
    0
    18 ay oldu ama hala doluyum. normalde de yazıyorum binler. gerek şiir, gerek deneme vesaire. bakmayın geyiğin dibine de vururum ama çok dertliyim aslında.

    arada bi yazın da yaşadığınızı anlayayım başlıyorum.

    10 haziran 2009 günü okul çıkışında durağa doğru gidiyordum. kızı önceden okulda görüyordum. hani böyle aşırı güzel diyebileceğim bir güzellikte değil ama çok tatlı. bi iki selamlaşmamız oluyordu arada. durağa gittim. otobüs beklemeye başladım. ilk otobüs geldi yeni sigara yakmıştım son sigaramdı beklerim dedim tekrar beklemeye koyuldum. sonra o geldi. yanyana duruyorduk pek konuşmadık. sınavlarını falan sordum. öyle muhabbet etmeye başladık derken otobüs geldi. benim otobüsüm değildi ama onunla muhabbet etmek çok hoşuma gidiyordu. onun otobüsüne binersem 15 dakika yol yürüyecektim eve kadar nolursa olsun amk deyip bindim otobüse.
    ···
  2. 2.
    0
    eski sevgilimden daha yeni ayrılmıştım o zamanlar. dertliydim biraz dertleşmeye başladık. beni ilk kez adam akıllı dinleyip klişe laflar etmeyen tek kız oydu. kısacık yolculukta her şeyi anlatmaya başladım bitirdim onu dinledim. pek derdi yok gibi gözüküyordu ama belliydi sıkıntılıydı. durağa geldik ve indik. telefon numarasıyla msn adresini aldım. sonra msnde konuşmaya başladık o zamanlar anladım ondan hoşlandığımı. 23 haziran 2009 da ondan hoşlandığımı söyledim. yarın okulda konuşuruz bu konuyu dedi.
    ···
  3. 3.
    0
    24 haziran 2009 oldu. okulun orda bi uçurum var. tepeden aşşa nerden baksan 150 200 metre. onunla beraber o uçuruma gittik başladık konuşmaya. karşıda gözüken bir ağaç vardı. ona bakarak konuşuyordum ve inanın hiç provasız bir şeysiz ağzımdan şu cümleler döküldü ;

    karşıdaki ağaç gibiyim aslında. dallarım var, meyvelerim var, her şeyim var. ama bir yanım hep ekgib. yeni bir ilişkiden yeni çıktım ama o otobüs durağında seninle konuştuktan sonra bazı şeylerin farkına vardım. benim hayalimdeki kadın sensin. yüzün, gülüşün, her şeyin bir ömre bedel.
    ···
  4. 4.
    0
    seninle istanbulu yaşamak istiyorum. her bir sokağını el ele gezmek ve yalnızlığımı yaşadım o banka seninle beraber gitmek istiyorum, kısacası seni seviyorum.

    aynen bunları dedim. tebessüm etti biraz daha konuşmaya başladık. sigara içiyordum o zamanlar sigarayı bırakmamı benimle bir ömür yaşamayı ve bu ömrü sigara gibi bir taktan yarıda bırakmamak istediğini söyledi. tamam dedim.
    ···
  5. 5.
    0
    24 haziran 2009 saat 14.10 da elini tuttum. nerden biliyosun dersen resmen dakikaları saydım anasını satayım. velhasılı başladık güzel günleri yaşamaya. başta her şey çok güzel gidiyordu. sigarayı bırakmaya çalışıyrodum hatta bırakmıştım. 1 haftadır içmiyordum ve buluşmaya karar verdik o zamanlar. ilk buluşmamız 2 temmuz 2009'da oldu. hayalimi yaşamaya gidiyordum onunla. istanbulu beraber yaşayacaktık.
    ···
  6. 6.
    0
    minibüsten indi tren istasyonuna doğru yürümeye başladık. saçma sapan şeyler konuşuyorduk aslında ama onunla konuşmak çok hoşuma gidiyordu. yolda bazen çocuklaşıyordu koşuyordu, bitiyordum anasını satayım. eminönü ne gittik. yalnızlığımı yaşadığım o banka oturduk. elini tuttum, başımı omzuna yasladım ve boğazı izlemeye başladım. o an anam babam ölse zerre gibimde değildi beyler. o derece, acayip bir şeydi.
    ···
  7. 7.
    0
    bankta biraz oturduktan sonra boğaz turu yapmaya karar verdik. bayağı bi yol yürüdük, galata köprüsünün üstünden geçtik. hala hangi yoldan nereleri dolaştığımızı bilirim. ne zaman eminönü ne gitsem hep o yollardan geçerim. o banka otururum falan. neyse boğaz turu için vapura bindik. parayı verecektim o vermek istedi en sonunda bölüştük. boğaz turunu yapmaya başladık.

    resmen gözlerinden istanbulu izledim. hala nasıl baktığımı bilmiyorum ama gözlerinden ayan beyan gördüm her yeri. dolmabahçeyi, ortaköyü, galatasarayı, çamlıcayı aklınıza gelebilecek her yeri.
    ···
  8. 8.
    0
    cahit sıtkı tarancı'nın desem ki şiirini çok seviyordu. boğazın o rüzgarına rağmen gözlerinin içine bakarak bağıra bağıra okudum o şiiri. öyle bir kokusu vardı ki, ulan sanki cennetten çıkmaydı anasını satayım. sarılıp kokusunu içime çekiyordum iyice. bildiğin nirvanadaydım. o gün başbakan da bendim, tinerci çocukta. mutluydum, ötesi yoktu hiçbir şeyin.

    boğaz turu bitti indik vapurdan. kapalı çarşıya doğru yürümeye başladık. bazılarınız bilir arka sokağında petshop vardır orada tavşanlara falan baktık. acayip severdi tavşanları. beyaz tüylü olanları.
    ···
  9. 9.
    0
    karnın acıktı mı diye sordum bütün gün hayır dedi. param yoktu o zamanlar, hala yok. para harcamamı istemiyordu. ikna ettim eminönündeki büyük camiinin karşısındaki cafeye oturduk. birer tost bir de çay söyledik yemeye başladık. ben o gün mal olduğum için ketçapı kaşarı maşarı bulaştırdım her yanıma gülüp gülüp siliyordu. hani dalga geçer gibi değil de, sanki hoşuna gidiyordu öyle. daha sonra kalktık yürümeye başladık tekrar trene bindik. tren kalablıktı sarıp sarmaladım kapının orada durmaya başladık.
    ···
  10. 10.
    0
    otuziki gibtir git burdan iflahını giberim.
    ···
  11. 11.
    0
    evine bıraktım derken ilk ayrılık günümüz geldi çattı. ailesi karşı çıkıyordu birlikte olmamıza. daha doğrusu ailesi muhafazakar bir aileydi istemiyordu böyle bir şey. üstesinden geliriz dedim, uğraştım bi fayda etmedi. sonra buluştuk parka gittik oturmaya başladık. ağlıyordu. seni sevmiyorum falan diyordu ama biliyordum sevdiğini.
    ···
  12. 12.
    0
    ne desem fayda etmiyordu. en sonunda buraya kadarsa buraya kadardır o zaman, madem ayrılmak istiyorsun, ayrılalım. ama ben sende doğdum tekrar, sende yürümeyi öğrendim, sende konuştum ve bu ayrılıkla beraber sende bittim. benden yaşamaya dair hiçbir şey bekleme gidiyorum.

    dedim banktan kaldım o sırada elimi tuttu. gitme dedi. sarıldık. üstesinden gelebiliriz dedim gelmeye çalıştık ve başardık.
    ···
  13. 13.
    0
    eski güzel günler geri geliyordu. öyle gözüküyordu en azından.

    bu arada ben sigarayı bırakamamıştım. sınavlardan çakmıştım ve sınıfta kalıyordum. onun stresi ile sigara içmeye devam ettim. maddi durumum kötüydü bunu ona belli etmedim. okul haricinde çalışıyordum. görüşemeyince napıyosun flan diyordu bende ona yalan söyledim. arkadaşım hastanede onun yanıan gidip geliyorum diye.
    ···
  14. 14.
    0
    böyle böyle 10 15 gün geçti idare ediyordum. en sonunda çaktı galiba arkadaşımın msnini budlu ekledi konuştular. sonra beni aradı işteydim bana yalan söyledin diye bağırıp çağırmaya başladı. elim ayağım boşaldı o an yığıldım bi kenara. bu sefer temelli biteceğini anlamıştım ve gerçekten onu kaybediyordum.
    ···
  15. 15.
    0
    daha sonra böyle biraz devam etti. ikinci yalanımı, sigarayı öğrendi annemden. annem sigara içtiğimi söyledi bu sefer gerçekten anlamıştım ayrılacağımızı.

    14 ekimde başlayıp 24 ekime kadar sürdü bu yalanalrı öğrenmeler. 7 kasım 2009 da, başladığımız yerde o uçurumda buluşmaya karar verdik. ya orada bitecekti, ya da orada başlayacaktı tekrar. umutla gitmiştim oraya. umudum vardı. biraz olsun heyecanlıydım.
    ···
  16. 16.
    0
    yine o uçurumda yan yanaydık. ama hissediyordum aramızdaki uzaklığı. kilometreler vardı neredeyse. konuşmaya başladım, hatalarımı kabul ettim ve yalanlarımın sebeplerini açıkladım. hak verdi, ama güveni sarsılmıştı bir kere. beni çok sevdiğini söyledi, sarıldı ve buraya kadar dedi. o an yere yığıldım. bildiğin kaybettim kendimi. hiçbir yerim tutmadı.
    ···
  17. 17.
    0
    uçurumun kenarında olsaydım aşağıya düşecektim. yerdeyken elimi tuttuğunu hissettim. ağlıyordu bende ağlamaya başladım. ayağa kalktım ve tekrar sarıldım. kulağına onu çok sevdiğimi ve böyle bitmemesi gerektiğini söyledim. o gitti, 6 7 tane bira aldım hava kararana kadar içtim.
    ···
  18. 18.
    0
    bunların hepsi 7 kasım 2009 da oldu.

    ve bitmişti artık. o yoktu hayatımda. hala konuşmaya devam ediyorduk ve şu an hala da konuşuyoruz. ama artık ona bir tanem diyemiyordum.

    7 kasımdan sonra sorunlarım iyice artmaya başladı. geceleri uyuyamıyordum. uyusam da acayip rüyalar görüp bağırarak uyanıyordum. en sonunda onsuz yapamayacağıma karar verdim. intiharı denedim.
    ···
  19. 19.
    0
    daha bitmedi binler 1 sene var.
    ···
  20. 20.
    0
    babam olanları biliyordu zaten. ilk antidepresanları içtiğim için sarhoş gibiydim. bileklerimi kestikten sonra bayıldım. yatağıma uzandım. kapı kitliydi babam, amcam, annem ve komşu geldi kapıyı kırdılar. annem beni öyel görünce yere yığılmış zaten. gözlerimi hastanede açtım midemi yıkamışlardı, serum vardı, bileklerim sarılıydı.
    ···