+1
ABiDE: Anıt - Değerli eser
AÇELYA: Fundagiller familyasından, kokusuz ama güzel renkli çiçek.
ADALET: Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetmek.
ADiLE: Adaletli olan, doğruluktan ayrılmayan.
AFET: insanlığın önleyemediği büyük doğal felaket
AFiFE: Namuslu, iffetli, temiz ve dürüst
AFiTAP: Güneş / Çok güzel
AFŞAR: Atak, uyumlu, Oğuz boylarından birinin adı (Avşar)
AHSEN: En güzel, Çok güzel
AHU: Ceylan, karaca, maral - Güzel kadınpembe
GÜLHANIM: Gül gibi güzel kadın
GÜLiN: Güle ait olan, gülden gelen
GÜLiSTAN: Gül bahçesi
GÜLiZ: Gül gibi güzel iz bırakan
GÜLiZAR: Gül yanaklı
GÜLLÜ: Güzel kadın / Gülü olan
GÜLNAZ: Gül gibi ince ve narin
GÜLNiHAL: Gül fidanı
GÜLNUR: Çevresini aydınlatan gül
GÜLPEMBE: Gül pembesi / Gül gibi pembe yanaklı
GÜLRiZ: Gül saçan, gül serpen
GÜLSELi: Gül seli
GÜLSEN: Gül gibi güzel
GÜLSEREN: Gül toplayan, dağıtan
GÜLSOY: Gül gibi güzel bir soydan gelen
GÜLSÜM: Yuvarlak yüzlü, güzel
GÜLSÜN: Yaşam boyu yüzü hep gülsün anlamında
GÜLŞAH: Gül dalı, güllerin kraliçesi
GÜLŞEN: Gülistan / Gül bahçesi
GÜLTEN: Gül gibi pembe tenli
GÜLÜMSER: Her zaman gülümseyen
GÜN: Gündüz vakti / Aydınlık
GÜNAL: Gün al yaşa, kızıl renkli güneş
GÜNER: Güneşin doğma zamanı - Fecr
GÜNEŞ: Kendi sistemi içindeki gezegenlere ısı ışık veren gökcismi
GÜNGÖR: iyi günler yaşa anlamında
GÜNiZ: Günün başlangıcını belirleyen görüntü
GÜNNUR: Güneş ışığının aydınlığı, nuru
GÜNSEL: Günle ilgili güne ait
GÜNSELi: Işık seli, bol parlak ışık demeti
GÜRCAN: Herkesi seven, özveride bulunan
GÜVEN: Birşeyden beklenen niteliğe inanıp ona göre davranmak
GÜZiDE: Seçkin, seçme, seçilmiş
GÜZiN: Seçici, beğenici
Groupon 1328655457889 Image Banner
HABiBE: Seven, sevgili, dost
HACER: Taş, kaya parçası, çakıl
HAFiZE: Koruyucu, esirgeyici
HALE: Ayın çevresinde görülen ışıklı halka
HALENUR: Ayın ya da güneşin çevresindeki halkadan geçen ışık
HALiDE: Sürüp gelen, sürekli, geç yaşlanan
HALiME: Sakin, sessiz
HAMiDE: Şükredici, hamd edici
HAMiYET: insanın aile ve ülkesini koruma çabası, iyilik severlik
HANDAN: Gülen, şen
HANDE: Gülüş, gülme / alay etme, eğlenme
HANIM: Soylu kadın, bayan
HANiFE: Allah'ın birliğine inanan, iman eden
HARiKA: Eşyanın tabiatı dışında, doğa üstü, garip şey, olağanüstü
HASiBE: Kişisel değeri olan, ünlü soydan gelen
HASRET: Ele geçirilemeyen bir şeye üzülmek - iç çekme, inleme
HATIRA: Anı, andaç
HATiCE: Erken doğan kız çocuğu
HAVVA: Allah'ın yarattığı ilk kadın
HAYAL: insanın beyninde kurduğu düşünceler , kesitler, olaylar
HAYAT: Yaşam, doğumdan ölüme kadar geçen süre
HAYRiYE: Hayr'la, iyilikle ilgili
HAYRÜNiSSA: Kadınların hayırlısı
HAZAL: Haz duy, tad al anlamında
HAZAN: Güz, sonbahar
HAZER: Deniz, büyük su
HEDiYE: Armağan, bahşiş
HiCRAN: Ayrılık - Unutulmaz acı, keder
HiLAL: Gül yanaklı
HURi: Cennet kızı, melek
HURiYE: Melekle ilgili, melek gibi
HÜLYA: Kuruntu, hayal
HÜMEYRA: Aklık, beyazlık
HÜNER: Marifet, beceri, herkesin yapamadığı şeyleri yapmak
HÜRMÜZ: Zerdüşt dininde, iyilik ve hayır tanrısı
HÜRREM: Sevinçli, hoş vakit geçiren
HÜRRiYET: Özgürlük
HÜSNiYE: Güzellikle ilgili, güzelliğe ait
ILGAZ: Hücum, akın - Bir dağ
ILGIN: Akdeniz bölgesinde ytişen birtür ağaç
IRMAK: En büyük akarsu, nehir
IŞIK: Cisimleri görmemizi sağlayan fiziksel erke
IŞIL: Aydınlık, parlak ışık
IŞILAY: Ay ışığı, mehtap
IŞILTI: Parıltı, titrek ışık
IŞIN: Bir ışık kaynağından çıkan ışık demeti
ITIR: Güzel koku / Çiçek
iCLAL: Azamet, büyüklük, ağırlama, ikram
iDiL: Kır hayatını anlatan şiir, ya da yazı - içten, saf aşk
iFFET: Temizlik, namuslu olmak
iKBAL: Baht açıklığı, işlerin doğru gitmesi
iLAYDA: Su perisi
iLCAN: Ülkenin canı, sevdiği
iLGiN: Yabancı, gurbette yaşayan
iLHAN: Moğol hükümdarı
iLKAY: Ayın ilk hali
iLKBEN: Ben ilk'im anlamında
iLKCAN: ilk doğan çocuklara verilen ad
iLKE: Temel düşünce, ana görüş ve inanış
iLKiN: Önce, öncelikle
iLKNUR: Ayın ilk hali
iLKSEN: Önce sen anlamında
iLKYAZ: Bahar sonu, Yaz başlangıcı
iLSU: lkenin suyu, bereketi
iLTER: Yurdunu seven, koruyan
iMGE: Zihinde tasarlanan /düş hayal gibi gerçekleşmesi özlenen şey
iMRAN: Bayındırlık, mutluluk, bolluk, bereket
iMREN: Görünen bir şeyi ya da bir isteği elde etme isteği
iNCi: istiridyede oluşan küçük değerli süs tanesi
iNCiNUR: inci gibi ışıklı, parlak
iPEK: ipek böceği kozası çözülerek çıkarılan ince parlak tel
iREM: Cennet / Şam ya da Yemende bulunduğu ileri sürülen eski ünlü bahçe
iSMiHAN: Hükümdar ismi
iYEM: Güzellik
iZEL: iz + El /El izi anlamında
iZGi: iyi, güzel, adaletli
JALE: Kırağı, çiğ, şebnem
JALENUR: Parlayan, ışıldayan çiy
JÜLiDE: Karışık, incin saç
KADER: Değişmez bir karar ile iyilik yada kötülük hazırladığına inanılan olağan üstü güç
KADRiYE: Değerle ilgili / itibar, onur
KAMELYA: Çaygillerden büyük çiçekler açan bir bitki - Yabangülü
KAMiLE: Tam, ekgibsiz - Kemale ermiş - Bilgin, bilgili
KAMURAN: istediğine ulaşmış, mutlu
KARANFiL: Kokulu bir çiçek
KARDELEN: Baharda çok erken açan bir çiçek - Çiğdem
KARMEN: Parlak kırmızı
KAYRA: Büyük birinden gelen iyilik - ihsan
KERiMAN: Cömert - Ulu, büyük
KERiME: Cömert - Ulu, büyük - Kız çocuk
KEVSER: Cennette bir akarsuyun adı
KEZBAN: Aslı Kedbanu - vekilharç kadın (evi çekip çeviren)
KISMET: Talih, nasip, kader
KIVILCIM: Yanan bir maddeden sıçrayan ateş parçası
KIYMET: Değer, paha (baha), bedel
KiBARiYE: ince, zarif - Cömert, asil
KiRAZ: Gülgillerden bir meyva ağacının sulu
KÖSEM: Sürülere rehberlik eden - Cildi temiz, pürüzsüz
KUMRU: Güvercinden küçük boz renkli kuş
KÜBRA: En büyük
LALE: Yaprakları uzun, çiçekleri kadeh biçiminde çeşitli renkleri olan soğanlı bir süs bitkisi
LALEHAN: Lalelerin sultanı
LAMiA: Parlak, parlayan
LATiFE: Yumuşak, hoş, güzel,nazik - Güldüren güzel söz , şaka
LEMAN: Parlama, parıltı
LEMiDE: Parlak, parıldayan
LERZAN: Titreyiş, titrek
LETAFET: Latiflik, hoşluk - Güzellik
LEYLA: Uzun ve karanlık gece
LÜTFiYE: iyi muamele, güzellik ve hoşlukla ilgili
LÜTUF: iyilik, güzellik, hoşluk - ihsan, bağış
MACiDE: Şan ve şeref sahibi
MAHiNUR: Ay ışığı - Ay yüzlü güzel
MAHMURE: Uyku basmış, yarı baygın göz
MAKBULE: Alınan, kabul olunan, beğenilen
MANOLYA: Beyaz, güzel kokulu ağaç ve çiçekleri
MARAL: Dişi geyik, ceylan, karaca
MEDiHA: Övülmeye neden olan
MEFHARET: Övünç, övünme, kıvanç
MEFKURE: Ulaşılmak istenilen en yüce amaç
MEFTUN: Gönül vermiş, tutkun
MEHPARE: Ay parçası
MEHTAP: Ay ışığı, Dolunay
MEHVEŞ: Ay yüzlü güzel
MELAHAT: Güzellik, güzel yüzlülük, yüzünde tatlı ifade olmak
MELDA: ince ve taze vücutlu
MELEK: Allah ile insanlar arasında aracılık yapan manevi yaratık
MELiHA: Güzel, Şirin
MELiKE: Kadın hükümdar, hükümdarın karısı
MELiS: Bal arısı
MELiSA: Baklagillerden, yaprakları liomu andıran kokulu bir bitki
MELODi: Ezgi, müzik parçası
MELTEM: Yazın, karadan denize doğru esen mevsim rüzgarı
MENEKŞE: ince saplı, ufak mavi çiçekli güzel kokulu bitki
MENGÜ: Ebedi, ölümsüz
MERiÇ: Bulgaristanla olan sınırımızda bulunan bir nehir
MERiH: Dokuz gezegenden biri (Mars)
MERVE: Mekke yakınlarında bir dağ
MERYEM: Dinine bağlı kadın
MESUDE: Mutlu, bahtiyar
MISRA: Şiirin bir satırı
MiHRiBAN: Seven, şefkatli
MiMOZA: ince sarı yapraklı çiçek açan bir süs bitkisi
MiNE: Maden eşya üstündeki renkli sır tabakası
MiRAY: Yılın ilk aylarında doğan / Güneş gibi ay gibi parlayan
MUALLA: Makam ve rütbece yüksek olan
MUAZZEZ: Saygı uyandıran, kıymetli - izzet, şeref sahibi
MUHTEREM: Saygın, saygıdeğer
MUKADDER: Tanrı hükmü, kader, alın yazısı
MUKADDES: Kutsal olan , mübarek olan Mukaddes Kutsal olan , mübarek olan
MUNiSE: Sıcak kanlı, sevimli
MUZAFFER: Zafer kazanan, üstün gelen
MÜBERRA: Aklanmış, temize çıkarılmış
MÜCELLA: Parlak, cilalanmış
MÜESSER: Eser bırakan, eser sahibi
MÜGE: inci çiçeği,
MÜJDE: iyi haber, sevinçli haber
MÜJGAN: Kirpik
MÜKRiME: ikramı bol olan
MÜNEVVER: Aydınlatılmış, parlak ışıklı, bilgili
MÜNiRE: Işık veren, aydınlatan
MÜRÜVVET: Kişilik, şahsiyet, insanlık
MÜŞERREF: Onurlandırılmış, şerefli kılınmış
Tümünü Göster