1. 1.
    +3 -4
    beyler;

    inci sözlüğü uzun süredir takip ediyorum, daha çok hikayeleri okuyorum. bu yüzden ben de kendi hikayemi sizlerle paylaşma gereği hissettim. gibleyin yahut giblemeyin capslarla destekleyeceğim ve ayrıntıları kaçırmamanız adına en baştan alacağım her şeyi.

    buradan takip edebilirsiniz;

    http://inci.sozlukspot.co...anken-bir-bebek/@kerem-31
    ···
  2. 2.
    0
    öncelikle hikayemde geçen kişileri anlatmalıyım ki isimler kızımın ismi dışında takma olacak, sebebi ise izmir'de tanınan ve hatrı sayılır bir ailenin oğlu olmam. söz konusu manken hanımı ise bir çoğunuzun tanımasından ötürü kimseyi ifşa etmek istemiyorum.
    ···
  3. 3.
    0
    öncelikle hikayemde geçen kişileri anlatmalıyım ki isimler kızımın ismi dışında takma olacak, sebebi ise izmir'de tanınan ve hatrı sayılır bir ailenin oğlu olmam. söz konusu manken hanımı ise bir çoğunuzun tanımasından ötürü kimseyi ifşa etmek istemiyorum.
    ···
  4. 4.
    0
    kişileri tanıtıyorum;

    annem-- kendisi yunan, babamla floransada kaderin bir araya getirmesi ile tanışmışlar. bunu unutmayın panpaşar "floransa" ileride çok duyacaksınız. annem pgibiyatrist idi emekli oldu artık babamla takılıyor.

    babam-- önemli bir ailenin 8. kuşak oğlu ve aile şirketimizin 8. kuşak temsilcisi. inşaat mühendisliği mezunu. ona göre ben hiç adam olamadım...

    abim-- benden 2 yaş büyük, evli ve bir çocuk babası. benimle tamamen zıt kendisi şuan rekonstrüktif plastik ve estetik cerrahı. yeni uzmanlığını aldı henüz hanımı da asistan.

    kız kardeşim (ecrin takma adı)-- güvendiğim 2. kadın diğeri annem.

    sevgilim-- ilk ve son kez bana aşkı yaşatan kadın. uğruna hayatımı bitirdiğim kadın...

    karım-- şuan kendisi ankarada adı duyulmuş başarılı bir avukat. çirkefin önde gideni, ayrıyız.

    manken-- karımla mutsuz evliliğim sırasında bana mutluluğu tattıran kadın. ikinci kez aşık olduğumu sandığım hayatımı giben 2. kadın... meğer sadece tutukuymuş..

    kızım-- şuan 2 yaşında. capsını koyucam beyler, annesiyle yaşıyor.
    ···
  5. 5.
    0
    ***

    zengin bir ailenin 2. erkek torunuydum.

    belki abim kadar zeki değildim, onun kadar azimli veya çalışkan da değildim.

    babam kadar tek çizgide hatasızca seyreden bir hayatım da hiç olmadı.

    oysa benden beklenen iyi bir yuva kurmam ardından aile şirketimizin başına geçerek 9. kuşak olarak işleri daha da büyütmem...

    ben ne yaptım?

    1 evlilik, onlarca kadın ve ardımda beni hiç tanımayan bir kız çocuğu bıraktım.

    şuan 32 yaşında üç katlı villasında denizin dalgaları ile duvarların sessizliğini dindirmeye çalışan "yalnız" bir adamım.
    ···
  6. 6.
    0
    ***

    çocukluğum güzel geçti, babamı pek tanıyamasam da güzeldir. en azından bizimle ilgilenen bir annem vardı. kız kardeşim ecrin doğduğunda kıskanmış olsak da aslında şimdi kıymetini çok daha iyi anlıyoruz küçük hanımın.

    babam çok ilgisiz, işkolik ve çapkın bir adamdı. benim genlerimi kimden aldığım ortada beyler..

    sık sık yurtdışına gider bize kimselerde olmayan oyuncakları kimselerde olmayan çikolataları getirirdi.

    yaptığı tek şey buydu...

    bizde diğerlerinde olmayan oyuncak ve çikolatalar vardı, diğerlerindeyse bizde olmayan "mutluluk" vardı.
    ···
  7. 7.
    0
    beyler okuyor musunuz? devam edicem? uzun bir hikaye baya sürecek.
    ···
  8. 8.
    0
    ***

    annemle babam pek anlaşamazlardı. babam aldatırdı annemi, ne abim ne kız kardeşim bunun farkındaydı...

    annem?

    3 küçük çocuğun mutluluğunu düşünerek belki de görmezden geliyordu. o da biliyordu uzayan iş toplantılarını, yurtdışı seyahatlerini...

    belki babamın bana olan tüm öfkesi bundandı..

    "her şeyin farkında olmam"

    babamın canını sıkıyordu...

    8 yaşındaydım, abim 11, ecrin henüz 2 yaşında.

    bir gece gürültüyle uyandık,

    -abiiiiiiiiiiiii !
    - kereeeeeemmm, korkma oğlum şimşek mi çaktı noldu dıbına koyim.
    - abi hayır, hayırrr bu ses farklı !

    odalarımız yan yanaydı abimle, hemen aşağıya salona indik. annemlerin odası 1. kattaydı. merdivenlerden inerken yerde yatan annemi gördük. kanlar içinde..

    çocukken geçirdiğim travmaların ilkini yaşamıştım beyler.
    ···
  9. 9.
    0
    ***

    abimin yine aklı eriyordu da ambulansı aramayı akıl edebilmişti, hemen hastaneye gittik neyse ki bir şey olmamış sol omzunu sıyırmıştı kurşun...

    yapan mı kim? anneme kıyan?

    babam...

    yine sarhoştu o gece, silahsız da gezmezdi züt korkusundan olsa gerek yavşak.

    annem hastaneden ayrılınca eve tekrar dönen bin babam kadını o halinde tekme tokat dövmüştü. abimle araya girdiğimizde bizi de tekme tokat döver rakısını yudumlardı terasta.

    bu teras alışkanlığını babamdan edinmiş olmalıyım.

    terasta denize karşı rakı keyfi yapmaya bayılırım beyler...
    ···
  10. 10.
    0
    ***

    bunları gibik aile yapımızı anlamanız için özetliyorum.

    annem ortodoks hıristiyan, baba tarafı çok tutucu olmasa da müslümanlar.

    artık ben 8 abim 11 yaşında koca adamlar olmuşuz sünnet yaşımız gelmiş. hala aileler tartışıyor olacak olmayacak bir de bundan dolayı aile faciası çıksa da sonunda sünnet de olduk ama o günden bu güne hala babamın babası ile annemin babası konuşmazlar ve birbirlerinin ardından çevirmedikleri pekekentlik kalmadı.

    ihaleye fesat karıştırmaya varıncaya kadar her taku yediler birbirlerini batırmak adına.

    annemle babamınki yasak "aşk" imiş...

    yasak "aşk" lara meyilim bundan ötürü olsa gerek...

    istenmeyen aşkın meyveleriydik...
    ···
  11. 11.
    0
    ***

    yaş 18 di.. artık sağlam bir yeri kazanıp kapağı atmalıydım ki lanet olası ailemden biraz olsun uzaklaşabilmeliydim. izmirde yaşıyorduk güzelyalıda..

    herkes inşaat mühendisliği yazarak babamın izinden gitmemi bekliyordu, kazandığım gün davet verilecek aile arasında güya yeni varis ben olacaktım.

    hiçbirini istemiyordum...

    ne babamın pis işlerine girip toz işi yapacak ne silah taşıyacak ne dıbına koyduğumun inşaat şantiyelerinde ciğerlerimi çimento kokusunda çürütecektim.

    abim kadar zeki değildim tıpı kazanamadım elbette.

    mimar sinan güzel sanatlar ünv. de mimarlık eğitimine ilk adımımı attım beyler.

    farkında olmadan kendimi bu pisliğe itmemin ilk adımını atmış oldum.
    ···
  12. 12.
    0
    çok güzel bir spor araba çekti altıma babam, marka isterseniz illa ki jaguardı beyler.

    bunların hiçbiri beni tatmin etmiyordu çünkü ekgibtim...

    beni koşulsuzca sevebilecek, başımı dizlerine koyduğumda dünyaları bana vadedebilecek birine ihtiyacım vardı.

    ne annemden ne babamdan ne de çevremden umduğumu bulamamıştım.

    çok kız gibtim, ama sadece gibtim.

    ruh yoktu, sevişemedim.

    18 yaşındasın huur çocuğu biz sağ elimizi gibiyoduk diyebilirsiniz ama çevrem bunu gerektiriyordu beyler.

    henüz aşk nedir bilmiyordum.

    istanbul'da sevgiye aç, gencecik bir delikanlı olarak bir başımaydım.
    ···
  13. 13.
    0
    okumuyor musunuz amığaa goduklarım! nerdesiniz lan?
    ···
  14. 14.
    0
    ***

    bu alemi bir ben giberim!

    karı, kız derken feleğim şaştı ilk yılımda.

    ne kadar motor varsa bizim bölümdeydi. istanbul'un yarısının eline vermiştim resmen.

    hatunlar bana mı veriyordu yoksa beyaz jaguara mı bunu hala bilmiyorum.
    ···
  15. 15.
    0
    ***

    telefonum çaldı, dersteyim meşgule attım...

    arayan;

    "babam"

    önemli bir şey olmasa aramazdı beni, bu ay kart limitini de aşmadım hayret diye düşünerek meşgule attım. sabırsızlıkla dersin bitmesini bekleyip tekrar aradım babamı.

    -alooooo! kereem!
    -efendim babacım? (babacım diyoruz mecburi bizim ailede böyle yapmacık hitaplar oldukça fazlaydı)
    -laan! çabuk dön buraya! anan olacak huur yok mu onu gibe gibe öldürecem ya da boğarak hangisini yapayım?
    -baba bir sakin olur musun! allah aşkına yine ne oldu?
    -sabahtır zırlıyor burda, ayrılmak istiyormuş. malları alıp bizi yannan gibi ortada bırakacak!
    - (yannan kadar onurun yok baba hiç değilse o boynunu eğmiyor para için) baba lütfen bi sakince anlat.
    - altına arabayı da çektik huurnun oğlu! huurnun evladı gel diyorum anlamıyor musun!

    bu lafları işittim beyler..

    ben "huur" nun evladı olduğumu öz ve öz babamdan işitiyordum.

    yer mi?

    yemez elbette. gururuma yediremedim. aradım bizim ayak işlerine bakan ayhan abiyi gel arabayı ve kartlarını zütür babama teslim et emanetlerini diyerek.

    annemin babası sağolsun o da varlıklı bir adamdı liverpool'da lojistik ile ilgileniyordu. italya- ingiltere-yunanistan-türkiye taşımacılık yapıyordu.

    altıma porsche araba çekti ki şuan hala onu kullanıyorum iş dışında. her ay düzenli paramı da yolladı.
    ···
  16. 16.
    0
    okumuyorsanız gibtir olup gidip yatcam. buzuki sesi ile mest olmuşun ouzo nun dibine vurmuşum.
    ···
  17. 17.
    0
    neyse bu telefon konuşmasından sonra nefes almaya her zaman yaptığım gibi bir başıma sahile indim.

    boğaza oturdum dalgaları dinliyorum.

    gökyüzünü izliyorum.

    belki de izlemiyorum, gözlerimdeki yaşların akmasına yerçekimine ancak bu şekilde direnebiliyorum.

    gece yarısı saat 1 civarı.

    bir genç kız üzerinde beyaz bir elbise yalın ayak dolaşıyor aylardan mayıs. elinde teniyle yarışır beyazlıkta bir ayakkabı. hızla yürüyordu, acaba o da hüzünlü müydü?

    nereye gidiyordu?
    bir yere mi yetişmek için bu kadar hızlıydı?
    onu bekleyen bir ailesi, sevenleri vardı belki de?
    ya da sevgili vardı?
    yahut en az benim kadar yalnızdı bu şehirde parlayan yıldızlara, uçuşan martılara inat...
    ···
  18. 18.
    0
    olum anlatmayım madem giblemiyorsunuz da.
    ···
  19. 19.
    0
    anlat desin 5 kişi anlatmaya devam amk.
    ···
  20. 20.
    0
    anlat desin 5 kişi anlatmaya devam amk.
    ···