1. 351.
    0
    hayat 31 değil lan, hayat karı gibmek değil!
    ···
  2. 352.
    0
    okuyanlar up layın bari ak
    ···
  3. 353.
    0
    ***

    okullar açılmıştı, derslerimize çalışıyor haftasonlarını da birbirimize ayırıyorduk.

    bigibletlerimizi alıp ormanda keyifli bir kamp, birlikte puding yapışlarımız, istanbul'da bizim şehrimizde kayboluşlarımız, arabayı sahile çekip sabahlayışımız, yarış motorumla futursuzca korkusuzca hız yapışlarımız ve en önemlisi de tüm bunları cemre ile yapmam...

    bizi günden güne daha da bağladı...

    sevgimiz ne artıyor ne azalıyordu.

    iskender pala der ki;

    "o aşk ki sevgili kötülük yaptığında azalmayacak kadar sağlam, o aşk ki sevgili iyilik yaptığında artmayacak kadar doygun"
    ···
  4. 354.
    0
    yarın okuycam anlat.
    ···
  5. 355.
    0
    ***

    türkiye'ye döndüm, uzunca aradan sonra birbirimizi ilk göürşümüz yine o banklarda olacaktı.
    kucağıma alıp döndürdüm, öptüm.
    o beyaz elbisesi vardı yine.

    floransa'yı anlattım, annemle babamın aşkını, annemin babam için türkçe öğrenişini, düğün dernek kız isteme merasimlerini derken..

    bizim aşkımızın şehri de "istanbul" sözleri döküldü dilinden...
    diline kurban be güzelim, o an yanaklarını sıkıp öperek onda yok olmayı diledim...

    hayali bir floransa turuna çıkardım. önce piazza della republica'da 18. yy ın tarihi mekanlarını gezdik, ardından piazza della signoria'da pandomim gösterilerini izledik. bir elimizde çilekli floransa dondurması bir elimde cemremin eli... nehrin kıyısına oturduk, yıldızları seyre daldık.. belki bedenimiz istanbuldu ama ruhumuz kesinlikle rönesansın ilk ev sahibi floransaydı...
    ···
  6. 356.
    0
    reserved
    ···
  7. 357.
    0
    anlat panpa dinliyorum
    ···
  8. 358.
    0
    reserve anlat panpa ama hızlı ol biraz dinliyoruz
    ···
  9. 359.
    0
    rezerved la okurum
    ···
  10. 360.
    0
    ***

    sınavı da açıklandı nihayet ben çeşme alaçatıda yazlık evimizdeyim.
    boğaziçi üniv. matematik öğretmenliğini kazandı.
    ikimiz de havalara uçuyoruz, birlikteyiz yine aynı şehirdeyiz diye.

    her yaz tatili annem kardeşlerimle birlikte bizi yurtdışına zütürürdü. 2 hafta konaklar geri dönerdik. o yaz italyadaydık. annemlerin aşkının doğduğu şehir floransa'ya da uğradık elbet.

    italyanlar çok sıcak kanlı, akdeniz insanları. biz türklere benziyorlar, yalakalar biraz. yabancı görünce hepsi toplanıyor, bir ilgi falan. hatta uçak geçtiğinde tüm cadde kafasını kaldırıp uçağa bakıyor, bizim türklerden bi farkları yok.

    floransanın dondurması meşhurdur. dondurmasından zütüremeyeceğime göre tattığım ve vazgeçilmezlerim arasına kaydettiğim "mojito" dan biraz da sevgilime zütürecektim.

    aşk çeşmesinde dilek tuttum, ispanyol merdivenlerinde çekirdek çitledim keşke cemre de olsaydı diye iç geçirerek.
    ···
  11. 361.
    0
    ***

    genciz, kan kaynıyor kim bize engel?

    akan kanı durdurmaya kimin cürreti yetebilirdi?

    biz yeniden görüşmeye başlamıştık...

    gel zaman git zaman derken klişe ilişkilerde ne yaşanıyorsa biz de onları yaşadık.

    şimdiki gibi gibiş sokuş yok,

    en fazla öpüşmüşüzdür cemreyle o vakte kadar...

    bakireydi zaten, ilk öpücüğü de ben kondurmuştum ona.
    ···
  12. 362.
    0
    ***

    bir süre görüşmeme kararı aldık, cemre için sorun olacaktı.

    biz de sevdiğimizin ailesine karşı gelmek, gizli iş çevirmek yoktu. kitabımızda sevdiğimizi üzmek, ailesini karşısına almasını dilemek yoktu.

    her gün okulundan evlerine kadar onu takip ederdim, ne yaptı ne ettiyse bir bir izini sürdüm.

    şüpheden dolayı mı?

    hayır, asla.. özlemden dolayı.
    ···
  13. 363.
    0
    reserved
    ···
  14. 364.
    0
    ***

    cemre'nin ailesiyle tanışamazdık, onlardan gizli görüşüyorduk.

    babası duyarsa sıkardı heralde topuğuma.

    aradan 2 ay kadar bir süre geçti,

    cemre benim doğum günüm için defter yazmaya başlamış, duygularını anlatan.

    evde saklayacak tek yer giysi dolabının arkası, annesi temizlik yaparken buluyor elbet.

    dokunmalara kıyamadığım cemremin ne namussuzluğunu bırakıyor ne huurluğunu..

    benim ise "huur çocuğu" olduğuma kanaat getiriyorlar aile eşrafı...

    3 satır yazıdan bu denli ithamlarda bulunabilecek kadar aşağılık insanlar...
    ···
  15. 365.
    0
    sardı panpa devam et rizorvıd
    ···
  16. 366.
    0
    ***

    ailemle tanıştı cemre,

    babamın aşağılamalarına maruz kalsa da benim için sıktı dişini.

    annem çok sevmişti, giderken bana " bu kızı sakın üzme " diyebilecek kadar çok...

    kardeşim ecrin ile çok çabuk kaynaştılar, abimin ukalalığı rahatsız etse de özünde iyidir kerata cemre bunu sezebilmiş olsagerek.

    o akşam yemekler yendi, kahveler içildi. cemre'nin ailesi tutucu bir aileydi ki o zamanlar bu kadar "normalleştirlmemş" idi aşklar, ilişkiler. ne olduysa 2000 lerden sonra oldu gençler...

    gece uçağımız vardı, vedalaşılarak kalkıldı sofradan.

    kendimizi evli bir çift gibi hissetmiştik. birlikte kilometrelerce öteye gidip, ailemi ardımda bırakıp yine o'nunla dönüyordum "biz" im şehrimiz istanbul'a..
    ···
  17. 367.
    0
    ***

    ilk binişiydi uçağa, elleri ellerimdeydi her korktuğunda yaptığı gibi gözlerini sımsıkı kapatıp göğsüme bastırıyordu olan gücüyle. çabuk geçti yolculuğumuz, sorun yaşamadan indik uçaktan.

    şöför veli bey almaya gelecekti, babam tenezzül etmezdi bizi karşılamaya.

    annem kıyamamış yine bir sürpriz yaparak o gelmiş havaalanına.

    cemre oracıkta düşüp bayılacaktı, annemin sevgi dolu sözlerine aldırış etmeden hala titriyordu.

    annemin bmw bir arabası vardı, babamın evlilik yıl dönümü hediyesiydi. özel günlere çok önem verilirdi bizim evde, yapmacıktan pahalı hediyeler alınır karşı taraf borçlu bırakılırdı.

    pahalı hediyeler miydi örten yapılan haysiyetsizlikleri?
    pahalı hediyeler miydi cemiyete "mutlu aile" tablosu çizmemizi sağlayan?
    ···
  18. 368.
    0
    panpa bu nickle inandırmak zor olur be :(
    ···
  19. 369.
    0
    anlat panpa
    ···
  20. 370.
    0
    ***

    cemre çok heyecanlıydı, alışık değildi bizim ortamımıza belki de bundan dolayı endişeliydi de.

    cemre'nin anne babası öğretmendi, orta hallilerdi.

    biz güzelyalı'da 3 katlı bir villada oturuyorduk onlar apartman dairesinde,
    biz sık sık yurtdışına gidiyorduk tatilerde, onlar memleketine gidiyordu tatilde,
    biz çeşit çeşit yemekler yiyorduk yardımcı münevver ablanın ellerinden, onlar tek çeşit çorba içiyordu belki de içine bir tutam sevgi katılmış anne elinden...
    ···