1. 128.
    0
    gibinize takmıyorsanız yazmayak panpa burda emek sarfediyoruz anasını gibim.
    ···
  2. 127.
    0
    okuyor musunuz lan?
    ···
  3. 126.
    0
    reserved
    ···
  4. 125.
    0
    ***

    babama benzemeyecektim ben!

    sevdiğim kadını asla aldatmayacaktım!

    tüm bunlar yalan oldu...

    cemre'nin üzerine koklanan güllerden burnum artık koku alamaz olmuştu.

    hissizleşmiştim...
    ···
  5. 124.
    0
    ***

    cemre'ye nasıl söyleyecektim ayrılacağımızı?

    onun vebalini almıştım ben, hay gibeyim kafamı.

    "gibimi gibmek" istedim o an...

    neden yaptım ben böyle bir şeyi, bu taku neden yedim?

    gibecek başka kız mı yoktu da sevgilimi gibmiştim...

    insan sevdiğini giber miydi?

    insan sevdiğine dokunmaya kıyar mıydı?

    ben kıyabildiğime göre artık onu sevmiyordum gibi düz mantık yürüterek işlerin içine iyice sıçmış ve cemreden soğumuştum.

    düzenli sex için birlikte oluyordum ama kız bana her geçen gün daha da bağlanıyordu.
    ···
  6. 123.
    0
    reserved
    ···
  7. 122.
    0
    ***

    1-2 gün düşündükten sonra cemre'nin "kesinlikle alınacak" lafı üzerine bir kürtajla güne merhaba dedik.

    canı öylesine yanıyordu ki, sebebi bendim...

    bu ilk kürtajıydı cemremin sonrakilerden bihaberdik o gün.

    günler ilerledi..

    ben sıkılmaya başlamıştım, farklı kızlara kayıyordu ilgim.

    bir arkadaşım tavsiye etmişti,

    "böyle ilgin kaydığı zamanlar başka biri ile flört et, ilişkine zarar vermeyecek biçimde. eski alışkanlığına özlem duyar tekrar ona dönersin ve o yöneldiğin yeni kişilerde ilgini çekecek bir yan bulamayınca ilişkine devam edersin"

    demişti...

    ben de cemremin haberi yokken bir çok kızla görüşüyordum.

    muhabbet, hoş beş derken arkadaşımın dediğinin tersi oluyordu sanki..

    farklı ruhların müptelası olum çıkmıştım oysa ben cemremin tiryakisiydim...

    noluyordu bana?
    ···
  8. 121.
    0
    reserved
    ···
  9. 120.
    0
    ***

    filmlerdeki gibi tepkiler vermeye başladı cemre..

    gözümün nuru sararmıştı, kusuyordu. iştehı da yoktu zaten o günlerde.

    hepinizin tahmin edeceği gibi hamileydi. bu ihtimal o an aklınıza dahi gelmiyor. ihtimal vermiyorsunuz belki de vermek istemiyorsunuz.

    doktor arkadaşımı aradım, hemen tahlilleri yapıldı. arkadaşın bizi yönlendirdiği hocaya gittik sonuçlar yorumlandı. 2 ay 13 günlük hamileydi cemre'm...

    bu haberi aldığımızda tek sevinen bendim heralde. koltuklarım kabarmıştı, babaydım, reistim.

    benim yıllardır tuvalet kağıdına silip attığım bazen o kağıttan da değersiz fahişelerin bacaklarının arasında bıraktığım spermlerimden biri büyüyüp delikanlı olacaktı belki de genç ve güzel bir kız...

    cemreye mi benzeyecekti?
    gözleri onun kadar masum mu bakacaktı?
    ona bakan gözler de mi olacaktı?
    oyardım ki o gözleri...

    ya oğlum olursa?
    babası gibi uzun boylu, heybetli bir sıpa mı olacaktı?
    babası gibi kaç kızın canını yakacaktı kimbilir...
    ···
  10. 119.
    0
    ***

    canını çok yakmamıştım ya,
    gelecekte ne olacaktı,
    ya ailesi öğrenirse,
    ya eskisi kadar sevemezsem nasıl ayrılacaktım artık?

    tüm bu sorular kafamı karıştırırken güzel bir sabah kahvaltısı hazırladım...

    cemre benimdi...
    var mı ötesi?

    keyifle kahvaltımızı yaptık.

    o günden sonra sık sık birlikte olmaya başladık.
    ···
  11. 118.
    0
    ***

    kapıdan çıkarken kapıyı kapattım, kolundan tutup tek hamlede içeriye çektim ve duvara yasladım. kollarımı duvara koyarak kafes gibi sıkıştırdım.

    hiç konuşmadan öpüşmeye başladık, kucağıma alıp odama zütürdüm.

    ilk kez duygularım da bedenimle raks ederek sevişiyordu.
    ilk kez hakimiyet sol yanımdaydı, penisim de değil...

    "seni seviyorum"
    "kadınım"
    "erkeğim"
    "ömrüm"

    fısıltılarıyla kapadık geceyi...

    sabah uyandığımızda çıplaktık, öylece uyumuştuk çünkü.
    anadan doğma saftık, üzerimize yapışan ne kıyafetler vardı ne de birbirimizden saklayacağımız sırlarımız...
    üzerimize yapışan sorumluluklar da yoktu artık,
    birbirimize yeterince açıktık o gün ve ondan sonra gelecek günlerin sözleri verildi...
    ···
  12. 117.
    0
    ***

    belki bir an böyle düşünmüştür diye ağzını aramaya başladım, net kararını öğrenmek istiyordum. aslında duymak istediğim şey "evlenmeden olmaz" idi...

    oysa bilmeliydim ki imzalamızı gözlerimize atmıştık biz, evliydik...

    - cemre sen hiç yapmamışsın ki, yani sen bakiresin ve bu kararın gerçekten çok ağır yükümlülükleri var. ileride benimle devam etmezsen bu yola bana çok beddualar edersin. ben "kimsenin" vebalini almak istemem.

    - kerem ne diyorsun? "kimse" de ne demek? öyle mi? "kimse" nin ne vebalini ne de aşkını alma o halde. her şey için teşekkürler.

    - cemre
    cemre diyorum!
    nereye?
    cemre gitme!
    gitme diyorum sana!
    seni düşünüyorum ben!

    cemre hep susuyordu, eşyalarını topluyordu çantasına. arada bende kalırdı kız arkadaşta kalıyorum bahanesiyle.

    ben o gün şunu öğrendim ki bir kadın susuyorsa eğer konuşulacak her şey ya bitmiştir ya konuşulacak çok şey vardır ama o kadının gücü bitmiştir...

    küfürler yağdırmasını diledim o an ama sadece susuyordu.
    ···
  13. 116.
    0
    ***

    üniv. 4. sınıfım o da 3. sınıf artık ilişkiden çok evliliğe dönüşmüştü, bir imzamız ekgibti onu da gözlerine atmıştım cemre'nin...

    gözlerine vermiştim sözü..

    onun göz bebeğinden başkasına bakmayacaktım, mühürlenmiştim.

    cemre ile başbaşayız yine evimde...

    "kerem, artık zamanı geldi" dedi.
    -neyin hayatım?
    "kerem senin olmalıyım, öyle ya da böyle. seninle devam etmeyeceksek bile benim ilkim, unutulmazım olmalısın"

    bu sözleri duyunca o yaşlardaki amık beynimle cemreyi çok yanlış tanıdığımı, onun da diğer kızlardan farksız kaşarın teki olduğunu falan düşünmüştüm.

    çökmüştüm resmen, olamaz diyordum bunları cemre mi söylüyor.

    nerden bilebilirim ki seven kadın bir erkeğe tamamıyla ait olmak istermiş...

    o zaman bilemezdim ki.
    ···
  14. 115.
    0
    iyiymiş bu. reserved.
    ···
  15. 114.
    0
    ***

    genciz, kan kaynıyor kim bize engel?

    akan kanı durdurmaya kimin cürreti yetebilirdi?

    biz yeniden görüşmeye başlamıştık...

    gel zaman git zaman derken klişe ilişkilerde ne yaşanıyorsa biz de onları yaşadık.

    şimdiki gibi gibiş sokuş yok,

    en fazla öpüşmüşüzdür cemreyle o vakte kadar...

    bakireydi zaten, ilk öpücüğü de ben kondurmuştum ona.
    ···
  16. 113.
    0
    ***

    bir süre görüşmeme kararı aldık, cemre için sorun olacaktı.

    biz de sevdiğimizin ailesine karşı gelmek, gizli iş çevirmek yoktu. kitabımızda sevdiğimizi üzmek, ailesini karşısına almasını dilemek yoktu.

    her gün okulundan evlerine kadar onu takip ederdim, ne yaptı ne ettiyse bir bir izini sürdüm.

    şüpheden dolayı mı?

    hayır, asla.. özlemden dolayı.
    ···
  17. 112.
    0
    reserved
    ···
  18. 111.
    0
    ***

    cemre'nin ailesiyle tanışamazdık, onlardan gizli görüşüyorduk.

    babası duyarsa sıkardı heralde topuğuma.

    aradan 2 ay kadar bir süre geçti,

    cemre benim doğum günüm için defter yazmaya başlamış, duygularını anlatan.

    evde saklayacak tek yer giysi dolabının arkası, annesi temizlik yaparken buluyor elbet.

    dokunmalara kıyamadığım cemremin ne namussuzluğunu bırakıyor ne huurluğunu..

    benim ise "huur çocuğu" olduğuma kanaat getiriyorlar aile eşrafı...

    3 satır yazıdan bu denli ithamlarda bulunabilecek kadar aşağılık insanlar...
    ···
  19. 110.
    0
    sardı panpa devam et rizorvıd
    ···
  20. 109.
    0
    ***

    ailemle tanıştı cemre,

    babamın aşağılamalarına maruz kalsa da benim için sıktı dişini.

    annem çok sevmişti, giderken bana " bu kızı sakın üzme " diyebilecek kadar çok...

    kardeşim ecrin ile çok çabuk kaynaştılar, abimin ukalalığı rahatsız etse de özünde iyidir kerata cemre bunu sezebilmiş olsagerek.

    o akşam yemekler yendi, kahveler içildi. cemre'nin ailesi tutucu bir aileydi ki o zamanlar bu kadar "normalleştirlmemş" idi aşklar, ilişkiler. ne olduysa 2000 lerden sonra oldu gençler...

    gece uçağımız vardı, vedalaşılarak kalkıldı sofradan.

    kendimizi evli bir çift gibi hissetmiştik. birlikte kilometrelerce öteye gidip, ailemi ardımda bırakıp yine o'nunla dönüyordum "biz" im şehrimiz istanbul'a..
    ···