1. 51.
    0
    ayrılarak sevseydin ne yapacaktın ya?
    ···
  2. 52.
    0
    gibecem tahtanı çok az kaldı, dün da yaptın bak aynısını garezin mi var be amk ?
    ···
  3. 53.
    0
    insanlar aslında aynıdır herkes aynıdır ama düşünceleri farklıdır, farklı olmak isterler belki farklı olmak istedikleri için aynı durumdalar ? Ama önemli olan kendini nasıl hissettiğindir ama hissettiğin kadar özelsin. Bu iyi birşey.

    o yüzden kendinizi özel hissedin bu konumlara düşmeyin...

    neyse size yine bir uzun yazı çakıcam yakın sigaranızı dıbına koduklarım , 2 günde 26 tane bira içtim hala da devam ediyorum.
    ···
  4. 54.
    0
    Siz hiç suyun en soğuğunu açıp duş aldınız mı? Sonra da titreyerek aynanın karşısına geçip, kıpkırmızı gözlerinizle karşılaştınız mı?

    Bu çoğu zaman en zorudur. insanın ekgib yanlarıyla karşılaşması yani. Çünkü insan kendiyle yüzleşmek zorunda kalır ve içinden tekrarlar: Tanrım! Ne ara bu kadar güçsüz oldum? Aslında belki de hiç güçlü olmamıştır ya da onurundan ödün veriyordur ara sıra. Hem ağlamak kötü bir şey midir? Peki ya bir insanı hangisi daha güçsüz kılar? intihar etmesi mi, yoksa göz yaşı dökmesi mi? Bana göre acıyı bir kere yaşamalı -ama tam yaşamalı- ve diğer tarafta bile izlerini taşımalı bunun. Yani insan iyi bir şey yapamıyorsa, en azından kötü bir şey yapmalı ve bunu iyi yapmalı. Hatta gurur duymalı. Yani bağırmalı: intihar eden bendim dostum! Bu seferlik olmadı, ama bir sonrakinde söz! iliklerime kadar korkmuyorum! işte bu yüzden ağlamak sanki daha güçsüz kılar insanı. Hem saf göz yaşları iyi bir şeydir, ama insan bunu iyi yapamaz. Ölümden korkar ama, yaşarken her gün öldüğünün farkına bile varmaz. Bunun adı belki de acizlik. Ben de tam olarak bilmiyorum.

    Hayat sizden bir takım şeyleri mutlaka almak zorundadır. Mesela her şeyiniz elinizden gittiğinde ya tamamen isyanı, yalnızlığı seçersiniz, ya da hep bir umut ışığını. Hep bir mucizeyi. Mucizeler gerçekten var mıdır, merak ediyorum gerçekten. Belki de yaşadım ama farkına varmadım. Belki de hep hazırdım. Oysa mucize hep bir sürpriz olmalıdır öyle değil mi? insanı hangisi mutlu eder? Mutluluğun geleceğini bilerek beklemesi mi, yoksa tam ümidini kaybettiği anda aydınlığı görmesi mi? Ekgib kalmaz mı? Yaralı kalmaz mı? Yani hep bir.. hep bir iz kalmaz mı?

    Bu zamana kadar sevdiğim insanlar çok oldu. Fakat az sevildim. Bilmiyorum belki de kimsenin beni sevmesine izin vermedim. Belki de yalnızlığımın bölünmesinden korktum. Ama duvarlarımı ara sıra ben de yıktım elbette. Çünkü insan yapmam dediği her şeyi mutlaka bir kez yapar bu hayatta ve sonrasında şaşkınlık olur yüreğindeki. Ben böyle değildim oysa ki. der ya da Hani karanlığımla kalacaktım? Ama kalamaz. Çünkü eğer kalırsa karanlığın ardından sessizlik gelir. Çünkü hiçbir insan kendini başka birinin yanında karanlığa hapsetmeyi göze alamaz. Ben bunu istedim belki de. Benimle aydınlığa çıkmak isteyeni değil de, karanlığımda hapsolabilecek birini. Ama yoktu. Zaten katil ruhlu pislik insanın tekiyim. Kesinlikle yanlış düşünen benimdir ama, yalnız düşünen de bendim her defasında. Yalnız bırakıldıkça ölmeyi, öldürülmeyi, öldürmeyi seçtim ben de. Daha cazipti. Daha çok mahvoluyordum ve bu mutlu ediyordu beni.

    Normal olmak istemedim hiçbir zaman. Kalabalığın içinde herkes gibi yürürken içimdeki asıl beni kaybediyordum çünkü. bu şehir beni harcıyordu. insanlar beni harcamaya devam ediyordu. Kaşlarımı çatmayı seçtim ben de ya da daha çok ağlamayı. insanlar önce merak ettiler, sonra korktular, sonra sıkılıp uzaklaştılar. Kimse beni harcayamaz oldu. Kendimden başka hiç kimse.

    Başka şehirleri bilmem ama buranın yalnızlığı zordur. Bunu bilir, bunu söylerim. Herkes katlanamaz ya da herkes yüzlerine vuran rüzgara göz yumamaz. Hem zaten hep bir itirazı vardır bu şehrin. Kimse bir şeyi kabullenemez burada. sahilin huzurunu bile kabullenmeyenler oldu zamanında. O yüzden diyorum, zordur burayı kabullenmek.

    Belki de daha az yazmalı. Ya da daha fazla yazıp daha ekgib kalmalı. Ama dengelemek olmaz. insan yazarken kendini yitiriyor bir bakıma. Çünkü her şey, herkes gözlerinin önünden geçiyor insanın ve karşı koyamıyor buna. Bir ateşi söndüremeyen itfaiyecinin istifasını vermesi gibi bir şeydir bu. istifamı hep yazarak veriyorum ben. Her gün bir yazı, bir istifa daha.

    Kovulacağım günü bekliyorum şimdi...
    Tümünü Göster
    ···
  5. 55.
    0
    her gün ılımlı ılımlı dökeceğim buraya da içimi.
    ···
  6. 56.
    0
    http://www.youtube.com/watch?v=Sv3VkPrgwzY
    ···
  7. 57.
    0
    Benim içimin karanlığı fazla sıkıcı ondan ben başkasının karanlığında yaşayamam onun karanlığı benim yanımda ışık olur.

    ışık olup parlar gider, ve gitti. tıpkı gündüz yıldızı gibi, göremeden belki de o uzakta ki yıldıza bir öpücük kondurma şansınız vardır ama çoktan gitmiştir gündüz ışığında.

    bu yüzden karanlık olmak iyidir , her aydınlığı daha rahat görebilmek için. böylesi bizim için daha iyi. karanlıklar için.

    hani karanlık olmak, derken size kötü biri olun vs demiyorum lan mantıklı olun biraz, saf olmayın istiyorum beyaz olmayın kör olursunuz çünkü hiç birşey göremezsiniz herşey size toz pembe gelir. ve üzülürsünüz! ve ben sizlerin üzülmesini istemiyorum ahahaah şaka ulan şaka gibimde değil hiç kimse unuttunuz mu karanlığım ben. herkes birbirinden kötü aslında kim ne kadar karanlıksa o kadar iyidir yalnız insanları sevin, ama çok abartmayın çünkü yalnız insanlar dediğim gündüz yıldızı olurlar, kısacası parlağın içinde görünmeyen gizli karanlıklar. çok değer verirseniz çok severseniz, kendisinin daha karanlık olduğunu anlar. ama o gündüz yıldızı olduğu için ışıklar arasında kaybolur ortalıktan, sizde üzülürsünüz falan işte neyse kafa gibmek istemiyorum bugün daha fazla.

    hadi gelin biraları tokuşturalım!
    ···
  8. 58.
    0
    @48 dinlersem daha çok yazarım yapma olm.
    ···
  9. 59.
    0
    Üzüldüm bin
    ···
  10. 60.
    0
    bilmem yazmak bir tek bana mı çok hoş geliyor ama nasıl desem bak şimdi, biramı alıyorum tamam mı ? birde sigara mı açıyorum geceye özel seçtiğim bir şarkıyı o şarkının modunda estirmeye başlıyorum sonra bir bakıyorum fazla uzun yazmışım. birşeyler olmuş ama ne yazmışım hiç bir fikrim yok içimden geçenleri dökmüşüm oraya bir rahatlama hissi geliyor aslında gelmiyor öyle zannediyorum, tatmin oluyorum sonra biraz! Eh be ne yazdım yine diye, öyle kalıyor sonra eriyip bitecek bu yazılarda. keşke kağıda dökebilsem şurda yazabildiğim gibi ama kağıda oturup yalnızca yazmayı denediğim gün, kendimi öldüreceğim gün olabilir kağıta yazarken ağlama tutuyor çünkü ne bileyim göz yaşların sayfa yaprağına düşüyor sonra o damlanın düştüğü yere yazamıyorsun sayfa yırtılıyor bütün yazdıkların boşa gidiyor, çünkü bir kere sayfa yırtılıyor hayat gibi hayatında bir yırtık oluyor, hep ordan acı çekiyorsun sonunda öleceğini bile bile onla yaşıyorsun öyle salak birşey işte o yüzden burda yazıyorum amk engelleyen bir şey yok. ama kendimi öldürecek bir sebepte yok çünkü hiç birşey hayatımdan ve benden önemli değil.
    ···
  11. 61.
    0
    lan napıyonuz gece gece insan okuyacak bunları
    ···
  12. 62.
    0
    @53 okuman için zorlamıyorum bebeğim.
    ···
  13. 63.
    0
    dokunaklıydı kardeşim

    okumaıdm
    ···
  14. 64.
    0
    amk bundan kısa kitaplar var
    ···
  15. 65.
    0
    o kadar da uzun değil abartmayın binler.
    ···
  16. 66.
    0
    evet işin acı kısmı da bugün tekrar tweet atmış berke sarılma vakti diye. neyse detaya girmicem aynen böyle oldu bak.

    Hani şöyle bir durum biri masal anlatır mesela ama çok berbat bir masaldır tamam mı ? iğrençtir dinlediğine pişman olursun açıkcası sonu güzel bitmez, sonra o masalı tekrar başka biri anlatır, hani yine mi aynı masal yoksa bu başka mı ulan ? Dersin saygısızlık olmasın diye kesmezsin lafını anlatır anlatır anlatır sonunda yine aynı şey olur sen yine üzülürsün hemde aynı masala sadece farklı biri anlattığı için tekrar üzülürsün tekrar parçalanırsın o kadar işte onun için bazen bunları dinlemek zaman istiyor, zamandan kastım uzun bir zaman değil hani şu sıralar varya o kadar doluyum ki anlıyo musun halimden bilmiyorum ama şuanlık yazmak benim için daha iyi kendi masalımı kendim yazarım mutlu sonla biten belki de yazamam elime yüzüme bulaşır.
    ···
  17. 67.
    0
    binler bu gece de karalıyorum, yakın sigaraları.
    ···
  18. 68.
    0
    tekrar barıştık inanılır gibi değil, tekrar gideceğini bile bile barışmak nedir lan olsun belki de gitmez ha ? Neyse çok saçma bir hismiş olum biliyor musunuz. ne olacak hiç bir fikrim dahi yok ama yine gidecek bile bile sevmek, aynı masalı tekrar dinlemek kısmına geldik yine, ama olsun en azından onla geçireceğim günler var önümde onun için katlanılıyormuş.
    ···
  19. 69.
    0
    Yarın erken saatte kalkıcak olmama rağmen ben hala uyumadım. Saçlarım birbirine karışmış, gözlerimin altı şişmiş birazda ateşim var be her zaman ki gibi geceye eşlik eden şarkılarım. insanlar değişiyor. Diyorum ya sevme gidiyorlar.
    Geliyor hayatına seni sevdigini söylüyor inandırıyor seni buna kendine bağlıyor sonra taktan bir nedenle gidiyor hatta bazen nedensiz gidiyorlar.Son kez sarılamadan gidiyorlar,son kez öpemeden,son kez seni seviyorumu duyamadan.son kez ne kadar da acımasız ve yaralıyıcı bir kelime değil mi?Son kez oluyor ve dahası yok. bazen son kez bile olmuyor,son kez noktasını koymadan gidiyorlar. Sense kalıyorsun öyle. Ağlamaman gerek biliyorsun bak o ağlıyor mu diyorsun kendine ama biri nasılsın diye sorsa doluyor gözlerin. Biliyorum geceleri kafanı yastığa koyduğunda yine aklına ilk gelen o ve sen yorganı iyi çekip saatlerce yorganın icinde ağlıyor ve ağlayarak uyuya kalıyorsun her gece. Peki o?Biliyorum haberi bile yok. Sonra parmak uçların boş kalıyor ondan sonra hep. Sende o boşluğu sigaranla kapatıyorsun, nede olsa ikiside öldürücü madde.O şiir olup gitmiştir artık sense şair olarak kalmışsındır gelmesini beklediğin limanda.Bir sürü şiir ve yazılar yazıcaksın ama o ne görücek ne de okuyacak biliyorum. Olsun diyeceksin acı bir gülümsemeyle.
    Aslında birşey söylüyeyim mi sen hiç bir şey kaybetmedin.Bu kadar kocaman bir sevgiyi o kaybetti. Senin kadar çok kimse sevemeyecek onu. bırakta o üzülsün diyeceğim ama maalesef onlar duygusuz insanlar.

    Üzülme diyemeceğim sana çünkü bende üzülüyorum. Unutmak zaten üzülme demekten kat ve kat daha zor.
    Herkesin bir kere aşık olabilme hakkı var tamam ama neden bir kere ölme hakkı yok? Neden yaşarken defalarca ölüyoruz? Nefes almak yaşamakla bağdaşmıyor. Yaşamak apayrı bir mevzu.
    ···
  20. 70.
    0
    Nasıl da tatmış olamazsın birini sevmenin duygusunu? Hiç mi için yanmadı birinin gözlerine bakarken? Hiç mi birinin sesiyle sarhoş olmadın? Hiç mi sevmedin sahi birini?Çok mu önemli şimdi bunlar diyeceksin. Belkide sen sevdin de ne oldu diyeceksin.
    Birini sevmek cesaret işidir aslında. Yeri geldiğinde kalbin yerinden çıkacakmış gibi hızlı atıcak,her ondan bahsettiğinde yüzünde sebepsiz gülümsemeler oluşucak,onu gördüğün o an mutluluktan ölücekmiş gibi hissedeceksin ve yeri geldiğinde iliklerine kadar acı çekeceksin, çok özleyeceksin özlemektende beter olucaksın, beklemeyi öğrenmen gerecek beklemeyi öğreneceksin, ağlamayı öğreneceksin içten ağlayacaksın akıp gidicek gözyaşların.Yok mu sende bu cesaret?
    Aslında birini sevmek için yürek lazım. Kocaman bir yürek. Sevgi dolu. Sende var mı?
    Nasıl hissediyorsun? Hiç aşık olmamak çok kötü olmalı. Herkesin bir kere ölüm hakkı bir kere de aşık olma hakkı vardır. Sahi sen hiç aşık olmadın ya şiirde yazamazsın sen. Uzun uzun da yazamazsın.Çok acı.
    Nasıl duruyorsun yazamadan? Birşeyleri anlatamadan. Sahi anlatacak birşeylerin bile olmamıştır ki senin.
    Bana sorsan onun her bir kirpiğinin dizilişini ezbere bile anlatırım sana.Şiir bile yazarım avuç içindeki her bir çizgi için.Öylecesine seviyorum.
    Peki sen neyi anlatabilirsin? Hiç birşeyi... Ben en çok sana üzülüyorum.Çünkü sen bunların verdiği tatları hiç alamadın. Birini sevmek ne demek bilmiyorsun. Duyguların bile yok.Şiir yazamıyorsun mesela bu çok kötü. Hayatta en çok neye üzüldün dese biri en çok hiç aşık olmamış o kıza üzüldüm derim.
    ···