1. 1.
    +4 -1
    her iki tarafta bilir kendisi için doğru kişinin olduğunu, ruh ikizi saçmalığı değildir ama ortadan bölünen bir elma parçası kadar yakın hissettiğin diğer parçan saçma kalıp sebeplerden ileriyi göremeyeceğini söyleyip neden istemez seni?
    ···
  2. 2.
    0
    öyle kezbandır, türk kızıdır gibi ithamlarla hiç gönül verdiğim insana önyargı ile bakmadım. çünkü gönlümün sahibi dedim, herşey gayet güzel başladı, hatta ilk açılan o oldu. o kadar iyisin ki sana olan duygularım değişmeye başladı dedi. ne güzel o zaman benim sana karşı sakladığım duyguları da gizlememe gerek yok dedim.
    ···
  3. 3.
    0
    çünkü kapandığı için ondan ayrıldığı eleman gittiğinde ben vardım yanında. öncesinde ilgi duyuyordum ama işi delikanlılığa vurup biz de arkadaşının manitasına yan gözle bakmak olmaz diyordum.
    ···
  4. 4.
    0
    sonra da uzun bir bekleyiş sürecine girdim, bu sevginin tohumunu yeşertmek için yatırım yaptım, uyumadım teselli ettim, işimden kendimi azlettim sohbet ettim, uzaktık belki ama internet yoluyla da olsa teselli ettim.
    ···
  5. 5.
    0
    finalleri vizeleri derken hep yaparsın edersin dedim hizmette sınır yoktu, hattaişten ayrıldığımda ben sana yardımcı olurum deyip seo nedir öğrenip dizinlere sitelerimi bile ekledi.
    ···
  6. 6.
    0
    ve artık öyle bi hale geldiki sabah akşam mesajlarız, msnleşir, yazışır olduk. ben özellikle adını koymak istemiyordum bu ilişkinin, daha önce dilim yanmıştı, bu sefer temkinliydim. öyle de oldu. bigün bu kadar mesajlaşmaya ara vermemiz lazım dedi. neden zamanını çalıyorsam haklısın yazmam dedim, hayır dedi sana olan duygularımın değişmesinden korkuyorum dedi. ben de ne var bunda, ben de aynı duyguları sana karşı besliyorum ama susuyorum dedim. böyle söyleyince çok şaşırdı duygularını gerçekten çok iyi saklamışsın, hiç farkında bile değildim dedi.
    ···
  7. 7.
    0
    bana biraz müsade et arkadaşlarıma danışmam lazım dedi, ona da peki dedim, seviyordum lan işte. bir kere bile yüz yüze görüşüp aynı havayı solumadık ama seviyordum. ete kemiğe bürünmüş halini değil, gönlünü seviyordum. bunu bi tek ben biliyordum. bu konu öncesinde hep evlenme hayallerimden bahsederdim, ütüden nefret ettiğimi, karım sadece ütü yapsın yemeği bulaşığı ben hallederim derdim, o da siz erkekler hep böylesiniz ama sen değişmesin diye dem vururdu.
    ···
  8. 8.
    0
    ve arkadaşlarına danıştıktan sonra kabul etti, ben dünyanın en mutlu insanıyım, ben aynı hatayı hep seferinde yaparım, bana gösterilen en küçük sevgiye sarılır, gerekirse gözyaşım, gerekirse kanımla sular büyütürdüm o ağacı. ilk sms, ilk telefon konuşması gibi hep özel anlar oldu ama bir sıkıntı vardı.
    ···
  9. 9.
    0
    hani biz internette tanışmıştık ya, bu bir önyargıdır, illaki reelde de görüşmek lazımdı. tamam dedim sen veya benim gelmem hiç farketmez ben her şekline razıyım. tarih belirlemiştik o gelecekti ve benim içimi tarifi imkansız bir sevgi yumağı sardı. liselide bile bunları yaşamamıştım. sanırım benim istediğim benim oluyordu ve ben bundan çok mutluydum.
    ···
  10. 10.
    0
    bu kararımızdan 3-5 gün sonra evde msnde online iken konuşuyorduk ve ben yapamayacağım dedi, ailemle tekrar karşı karşıya gelmek istemiyorum dedi. herşey iyi güzelken nerden çıktı ki bu aileyi karşına alma meselesi? daha önceki ilişkisi yüzünden ailesiyle kavga etmiş ve aynı zamanda araftaymış. ben o kadar körüm ki aniden kafama inan bu balyozla mal gibi kalmıştım öylesine, benim bir önceki ilişkimde kıza ayrılık teklifini ben etmiştim ve biz iyisimi arkadaş kalalım demiştim. ve bir dejavu o an yaşanıyordu. 'biz iyisi mi arkadaş kalalım' ben senin arkadaşlığınla daha mutluyum.
    ···
  11. 11.
    0
    biz zaten arkadaş değil miydik? sen açmamışmıydın bu duygu değişimini, hem sevgi fedakarlık istmezmiydi aileni karşıya almıyorsan ne anladım ben bu sevgiden. o an sinirle karışık hayal kırıklığı ile veda ettim, ben arkadaş filan olamam dedim ve kapattım msni. hayatta en sevmediğim şey dengedir. kefenin bir tarafı mutlaka düşmelidir bu durumlarda. aksi halde kefenin ortasında sabit durup paslanırsın. yaşam hücrelerin tıkanır, bildiğin ölürsün.
    ···
  12. 12.
    0
    sonraki sabah işe giderken erken saatte mesaj geldi uyandın mı diye. uyku mu kaldı ki uyanayım. dolmuştaydım. cevap yazmadım tabiki de. hemen olmasada uzun süreçte hayallerimi bitireni kafamda da bitirmek istiyordum. o'nun derdi ise iyi bir arkadaşı kaybetmemekti. siz hiç ateşin ortasında kalan akrebi gördünüz mü? zehirli kuyruğunu kendine batırır, işte ben de o an kendime batırmak üzereydim.
    ···
  13. 13.
    0
    sonra ne oldu bilmiyorum, tekrar barışmak istedi ve mücade etmek istiyorum mesajı verdi. o ateş çemberinde hiç üzerinize bir kova su döküldüğünde iğneyi kendinize batırır mısınız? hayır. o süreçte anneannem vefat etti ve memlekete gittim. insanın gelecek gördüğü birinin derdiyle üzülmesi, sevinciyle sevinilmesi çok ayrı bir duygu, çok farklı bir haz veriyor insana. ben memlekette iken anneme bile göstermiştim, al bak işte gelinin. annem de beğenmişti. 25 olmuş yaş evlendirmenin peşindeler, ben istemiyorum da diretiyorum. böyle birşeyi ilk defa benden görünce sevindi tabi kadıncağız. işyerinde dar kafalarla yaşadığımız için en fazla 2 gün kalıp tekrar döndüm.
    ···
  14. 14.
    0
    yine hülyalı günler, yine hayaller, hep izleriz ya leyla ile mecnun'da hayal kırıklıkları müzeleri, sanırım ben hayallerime çok sarılıyorum, çok büyütüyorum. hayal kırıklıklarım da o yüzden çok büyük oluyor. arada yaşananları detaylandırıp uzatmak istemiyorum. sıkıcı ve uzun yazıları ben de sevmiyorum ama yine bigün onu kırmamamın itinası ile mesaj yazma özürlü olduğumu ve bunun için özür dilerken bana mesaj yazmayabilirsin, daha öncede söylemiştim dedi. bense hiç anlam verememiştim
    ···
  15. 15.
    0
    aslında olan esas darbenin ayak sesleriymiş. o kadar kaybetmekten itina ediyordum ki o söz geldi; gecenin dördün ve hiç sebepsiz.. biz arkadaş kalalım olmuyor böyle.. ve benim kan beynime sıçradı yine. hiç sevdiğine bunu yansıtır mı seven? kesinlikle hayır. o yüzden bu kez de tamam dedim ve bu sefer ki ayrılık uzun sürdü. emin olmayan duyguların mağduru seven bir insan adalet değildi bu. sevmeyeceksen sevgini ifade etme, sevmeyeceksen sevenlerin sevgilerini bitirme. bunu yapmak çok mu zordu? arkadaş kalalımmış..
    ···
  16. 16.
    0
    bu sefer ki ayrılık uzun sürdü, ben unutmaya çalışırken bir türlü unutamıyordum, birbirimize twitterdan göndermeler, bazen bana sinirlenmeler. hem ne oluyor ki sen sahpsiz bırakmadın mı, neden sahiplenip laf atıyosun. yetmedi mi kırdığın hayallerin üzerinde çıplak ayak dolaştırıp ayaklarımdaki kanı gördüğün. esasında kanayanın ayağım olmadığını bile bile.
    ···
  17. 17.
    0
    arada sms, facebooktan mesaj atıp unutturmayacak sözde, çok unutuyorum ya hani. evleneceğim gönlü güzel insan. çok unutulunur bir sıfat. ve en son 2 gün önce fetih 153'ü izledim ve beynimde şimşekler çaktı. lan atalarım ülkeler feth etmiş, ben şurda bi gönlü fethedemiyorum. sonunda aradığım soruyu bulmuştum. geriye kalan tek şey cevaptı. cevabı değil ama yolu bugün buldum.
    ···
  18. 18.
    0
    dün facebookta online iken yazdı hal hatır falan filan. ve orada kapandı. adım gibi biliyordum bana o soruyu soracağını. ve o soru bu akşam üzere geldi. 'bana kızgın mısın?'
    ···
  19. 19.
    0
    hiç eveleyip gevelemedim, kızgınım, hem de çok. çünkü sen benim hayallerimi yıktın. benim için de doğru insansın demene ragmen yanlışı seçtin, yanlış yaptın. mesafeler, ailelerin görüşleri çok mu önemliydi. demekki sen beni sevmek yerine yakınında her zaman teselli edecek, dertlerini dinleyip yorum yapacak birini aradın, sonra da gidip bu arayışın adını sevgi koydun. oltaydı ve ben yemi yuttum, yemin ucundaki direk zehirmiş. zehirlendim.
    ···
  20. 20.
    0
    konuşması bile bir umuttu, artık vaktimiz gelmişti belki döner ümidi ile bugün yine tekrarladım 'bir şans daha ikimize'. sonu özür dilemekle biten bir cümle ne kadar umut verebilir ki? çevresinde benle yaşadıklarını bilenler bile artık kızmaya başlamış. karşıdakinin de duyguları var, yazıp umut verme diye. düşünün ki kimler tarafından acınacak haldeyim diye görülüyorum.
    ···