sevdiğim kızın evinde yaşadıklarım

üst edit2: devdıbını yazıyorum sayfa 9 dan itibaren

üst edit: beyler çok ilgi gördüğü için anlatmaya devam ediyorum şimdi başlık 1 kere uplanmayla görülmicek ama neyse dün yeni gelişmeler oldu anlatıcam ama önce maçı izlemem lazım saat 23:00 da devdıbını yazıcam kuzucuklarım(adile naşite saygı) dinlemek isteyen saatini ayarlasın haydi gömdüm...

dün gece uykum kaçmış ve incide entry okurken facebookun sekmesinin olduğu yerde bir baktım nida sana mesaj gönderdi yazıyor. heyecandan space tuşunu kırdım ve hemen facebooka dönüş yaptım. bir de ne göreyim naber gece kuşu yazmış bana. iyi sen falan derken muhabbet ilerledi ve bi ara bişeyler yapalıma geldi. bende yarın(bugün) sabah kahvaltıya ne dersin dedim. bu kıza olan platonik aşkım yüzünden 31 bile çekemez olmuştum. görseniz beyler o bir melekti. tamam dedi ve 11 gibi bizim evin ordaki pastaneye gel dedi. heyecandan hiç uyumadım ve saat 8 gibi fırladım evden saat 8.30 da pastaneye gelmiştim bile.

devam et diyen olursa anlatıcam beyler bunda dram ve ajitasyon yok tamamen romantik komedi tadında kısa bir hikaye

ayıp lan up mı yapalım yani

1 part daha giriyorum eğer yine giblenmezse susup oturucam amk istemiyosanız anlatmam yapıcak bişey yok

aldım iddaa gazetemi istedim bi poaça bi çay başladım beklemeye. ama vakit geçmiyordu neler yaşadığımı bilemezsiniz beyler 1 dakika 1 yıl gibiydi. sonuçta saati 11 ettim ve merakla gelenlere bakmaya başladım bi türlü girmiyordu içeri ve benim çay içmekten midemde hiç yer kalmamıştı. 11.10 gibi mesaj attım günaydın cnm ben geldim diye. ama 10 dakika sonunda ne o gelmişti ne mesaja cevap. ekildim ulan pis huur diye içimden geçirirken kendime de kızıyordum ona huur diyemezsin huur çocuğu diye.

11.30 gibi aradım uzun çalışlardan sonra açtı

-alo(sesinden uyuduğu belliydi)
-alo uyanamadın galiba ben geldim
-hmm evet ya özür dilerim saat kaç oldu
-11.30
-üff yaa özür dilerim tekrar ağaç ettim seni de dimi
-olsun canım ee gelebilicekmisin
-yaa şimdi benim hazırlanmamı bekleme istersen bana gel burda yapalım kahvaltıyı
-(heyecandan sümüğüm burnumdan balon yaparak çıktı beyler) ıı şey tamam yani sen öyle diyosan yani neyse geliyim bari
-gelirken ekmek alabilirmisin
-tamam kaç tane aliyim başka bişey de lazım mı(sen ne diyon amk fırıncıyı bile alırım)
-yani 1 tane yeter heralde canım ekmek yeter ben bina ve daire numarasını mesaj atarım bekliyorum
-tamam

-onun evine gidecektim beyler ama bunu hiç hesaplamamıştım hemen pastanenin tuvaletine koştum çıkardım ayakkabıları çorapları inceledim delik yoktu de bu kadarı yetmezdi yine de çıkardım bi tanesini kokladım hafif buruk bi koku vardı. giydim çorapları ödedim hesabı çıktım dışarı

baktım karşı çaprazda 1e1 market(bilmeyenler için şok gibi orta halli bi süpermarket)
daldım içeri buldum çorap olan bi reyon aldım bitane çıktım mesaj da gelmişti bu sırada. gittim binaya dış kapı açıktı asansörde değiştirdim çorapları ama hasgibtir ekmeği unutmuştum. hemen en yakın katın düğmesine bastım merdivenlerden aşşağı koşmaya başladım sonra durdum koşarsam terlerim ve kokar o yüzden koşmayayım dedim böyle böyle düşünürken indim aşşağı market varmı diye bakındım etrafa 50 metre ileride bi tane kestirdim gözüme hızlı adımlarla girdim markete daldım içeri. dedim ulan hıyar madem kızın evine gidion cebinde kokmuş çorapların elinde ekmekle olmaz bu iş ne kadar jelibon varsa doldurdum tezgaha bide ekmek patlattım kızın mentollü sigara içtiğini biliyodum ama mentollü marlboro çok pahalıydı bende west ice aldım. çat bi mesaj daha
-bulamadın mı evi?

cevap olarak
-evi buldum ama ekmeği bulamadım yazdım yolladım
baktım bide fırın var daldım içeri bi kaç çeşit ucuzundan küçük peynirli sandviç falan aldım.
bu sırada bi mesaj daha
-fırın vardı hemen orda olmadı gel ya ben bayat ekmeklerden tost falan yaparım daha fazla dolanma dışarda
ya amk melek diil mi bu kız işte bak hala beni düşünüyo dedim kendime mutlu oldum sırıttım karşımda yürüyen teyzenin bana ters bakışıyla irkildim ve mesaja cevap yazmadan binaya doğru yöneldim cebimdeki çorapları da bina girişindeki çöp kutusuna attım girdim binaya bindim asansöre

ulan indim katta hiç bir dairede numara yazmıyor ama kendimi bu konuda strese sokmadım buraya kadar geldim bu eve giricem nidayı görücem dedim. aradım
-alo
-alo canım hangi kapı bunların üstünde numara yok
-dur açiyim
-tmam

kapıyı açtı üzerinde pembe kalpli bi pijamamsı polarlımsı eşortmanımsı bi alt üstünde tişört yelek benim üzerimde giymeye kıyamadığım zara gömleğim üstünde kuzenimin dolabından çaldığım polo süveter onun üstünde basit bir deodorant kokusu benim üstümde kuzenimin valizinden çaldığım celvin klein(doğru mu yazdım bilmiyorum) parfümün şişesi. şişenin dibini görmüştüm yalan yok merabalaşma ve niye bu kadar çok şey aldın konuşmaları eşliğinde girdim içeri

beyler özür dilerim yazdım ama chrome kendini yeniledi gitti yazdıklarım operaya geçtim ultra hızlı yazarak devam etmeye çalışıcam

bildiğiniz klagib öğrenci evi salonda 96 mezunu öğrencilerin sıfır aldığı üzeri sigara yanıkları dolu 2 çekyat, show tv nin renkli yayına geçtiği tarihten kalma tüplü tv, çakma ufo, ankara kedisi olduğunu öğrendiğim bi kedi yerler halı fleks olan salona geçtim oturdum o ise
- sen hürremle oyna(kedinin adı) ben mutfağa geçip kahvaltıyı hazırlayım sen daha fazla bekleme
kediye bi tekme attım koştum mutfağa
-aa niye geldin otursaydın ya
-yok bakmam lazım beni zehirliycen mi napcan güvenemem hemen öyle
-sen kurban ol benim mutfağıma
-şaka şaka yardım ediyim dedim ee naptın
-sosis yaptım kahvaltılık şeyler falan bide senin aldıkların bu arada jelibonu çok severim nerden bildin
(ulan jelibon sevmeyen kız mı olur eğer sevmesen hürremi giber o jelibonları da senin zütüne sokar çeker giderdim)
-içimde doğdu valla artık yedikçe beni hatırlarsın

salak salak gülüşmeler eşliğinde geçtik salona o sosisi aldı ben çaydanlığı amk sanki evlenmişiz de cicim ayları yaşıyoruz nası mutluyum anlatamam

oturduk sofraya ama baktım bi ekgib var dedim kız vericek eksiyi düşün lan neyi unuttun sonra aklımda ak parti ampulü yandı
-ben elimi yıkasam ii olcak lavabo nerde(sizin deyiminizle nereye sıçacaklar)
-hemen koridorun sonu canım
çıktım girdim banyoya pembe bornozdan bi nefes çektim tam açtım musluğu gözüme kirli sepeti ilişti ulan şeytan dürtüyo dayanamıyorum çıldırıcam baksam mı bakmasam mı 16 saniye düşündüm ve 19. saniye kirli sepetinin derinliklerine ulaştım. bi kaç kilot var ama inanın fantazilerime konu olanlardan çok üst katta size aşure getiren hayriye teyzenin giydikleri tarzda. koklamadım bile inanın ki. sonra bir baktım allahım o ne. victoria secret sütyen ve kilot. hmen aldım bi nefes ondan allahım allahım zevke geldim gibim kalktı iyice çirkinleşmiştim artık ipin ucu kaçtı elim gibime gitti o kötü donları falanda aldım avcuma sıkıyorum neredeyse tuvalet fırçasını yalayacam ne yalaması zütüme sokucam öyle bi haldeyim

tam bunlar olurken kapı çıt etti kilidinden kaydı bir anda açıldı elimde kilotlar sütyen gözlerim yarı açık elim gibimde döndüm kapıya ve kelimeyi şaadetin nasıl başladığını düşünürken bir baktım kedi. o anki rahatlamayla kediye vursam bu seneki puskas ödülünü alacağım tekmeyi kendime sakladım ve ellerimi ıslatıp sepeti kapatıp koştum sofraya. aptal yemek faslını geçiyorum bu arada açtık tv yi saba tümerin son dakikalarını yakaladık.

-ee finallerin nasıl gidiyor
-iyi şimdilik(ne finali dıbına koyim senin memelerinin çapını düşünüyorum aslında) senin?
-benim zor ya bi ödevim var da sende yardım etsen
-nası bişey ben ne anlarım gazetecilikten(kızın gazetecilik okuduğunu burdan anlamayanı giberim)
-ya anket soruları hazırlıycaz beraber
şimdi beyler kafamda 2 soru belirdi eğer tamam desem bunu şimdi yapacaktık ve gibindirik sosisleri bu ödevi hazırlamak için beni kullanmak için hazırlamış olacaktı ona bu zevki vermemeliydim ama yok sonra yapalım desem gibtiri yerdim

-yapalım da konu ney bari bunun üzerine biraz araştırma yapayım ödevde düzgün bişey olsun(kendim bile kurduğum bu devrik ama felsefik cümleye şaşırdım , zaman kazanmanın böylesi

-olur araştıralım dur ben laptopu getireyim
-getir bakalım(amk ben bunu kasdetmedim bebeğim show me your tits)
yarım saat mal mal afrikadaki çocukların fotograflarına baktık
-senin işin falan varmıydı bu arada bende seni esir aldım
-ya aslında işim yokta bu ödevi sonraya bıraksak yani hiç ders havamda değilim
-hmm peki sen bilirsin(açılımı sana tribin kralını atıcam hayata küsücen gerizekalı uff slk şey s:S)

-acelesi mi vardı bak istiyosan yapalım şimdi
-yok yok önemli değil hadi sen otur bende sofrayı toplayım
-beraber toplarız ama bulaşıklara elimi sürmem

salak salak gülüşmeler topladık sofrayı. bu arada kedi ayakkabılarımın içini kokluyordu

-ee kaç puan verdim kahvaltıma
-10 üzerinden 9 (3 bile vermezdim ama yavşaklığın gözü kör olsun)
-nie 10 değil ne ekgibti
-bilmem işte peynirli sandviçler 8 puan 1 puan da çaya verdim 9
-aa şuna bak o kadar uğraştım bi kere

beyler muabbet taka sardı bundan sonrası geyiğe dönecekti klagiblerden girip oturup film izleyelim desem saat öğlen 1.30 amk ne filmi dışarı çıkalım desem bekiri dudağından öpen adam durumuna düşücem ne yapsam etsem derken gözüme kapısı açık odadaki puzzle ilişti destursuz girdim odaya başladım puzzle ı yapmaya, kız da biraz şaşırdı ama -severmisin puzzle dedi. hiç istifimi bozmadım

-geç otur yanıma bu biticek şu kediyi de at dışarı benim alerjim var dedim.

normalde hayvan severim ama şimdi hayvan sevmenin sırası değil. puzzle ı yaparken iyice yanaştım aynı anda salak salak espriler falan yapıyorum derken öpecek gibi yaklaştım onunda hissedeceği şekilde amaç tansiyonu ölçmek. baktım geri çekilmedi yüzüme bakıp gülümsedi tekrar yaklaştım ve öptüm

2*3 saniyelik kendimi makamı mahmutta(ne olduğunu bilmeyenler mümin kardeşlerine sorsunlar) hissetiğim anda sonra geri çekildi. elini tuttum

-ne oldu
-yaa şey bilmiyorum ama yani bi anda olunca şaşırdım
-senin yaşadığın şey bu mu şaşırmak, bense daha çok mutlu oldum
-beni öpmek seni mutlu etti mi gerçekten
-yanında olmak beni mutlu ediyor aslında öpmekse sana en yakın olduğum an(bu repliği hangi filmden çaldım bilmiyorum ama 2003 ten beri kullanıyorum
-hmm demek öyle peki dün gece sana faceten yazmasam sabah gelmeyecektin ve bunlar hiç yaşanmayacaktı sen mutlu olmak için tesadüfleri mi beklersin(beyler bu tarz bi cümle kurdu yani anliycağınız gibik bir cümle kurup felsefe yapmak istedi tabi o an bile tekrar edemezdim o cümleyi şu an hatırladığım kadar yazıyorum)
-herşey kendi elimde mi olmak zorunda bazı şeyler tesadüf değil mi hayat genel anlamda tesadüf değil mi
-hayır her insan kaderini kendi yazar bence

bi an durdum ve romantik anlardan çıkıp sosyal pgiboloji 203 kodlu dersin final sonrası sorularını tartışıyor havasında hissettim kendimi hemen toparlanmalıydım yoksa o victoria secret iç çamaşırlarını kirli sepeti yerine nidanın üzerine görme şansını kaybedecektim

-bende kendi kaderimi kendim yazarım o zaman dedim
yumuldum dudaklarına sarıldı bana bende belinden sarıldım yavaşça yatağa uzandık öpüşmenin doruklarına indik derken bi daha geri çekildi

-ne oldu (bu cümleyi 2. kuruşum 3.sünde tecavüz ederim)
-sus ve gözlerimin içine bak dedi(bildiğiniz gibten kahverengi gözleri var)

baktım ve o an bişey oldu duygusala bağladım bu başlığı açarken de dediğim gibi evet lan seviyordum bu kızı ama ben hayatımda 3 yıllık ilişki bile yaşamışken seni seviyorumu 10 kere bile kullanmamış ben bir anda içimdeki sezen cumhur önala engel olamadım seni seviyorum dedim fısıldayarak. beyler şimdi geyiği falan gibtir edelim de bu kadar tepki beklemiyordum kızın dediklerini aynen yazıyorum

-ne demek şimdi bu, yani beni bu senenin başından beri tanıyorsun bir çok kez aynı ortamda bulunduk ve sen sırf benimle yatabilmek için bu cümleyi sırf 10 dakikalık zevkine alet etmek için mi kullandın.

aklımdan geçen tek şey bu tepkisi ağır olsa da bu cümlenin yeri bu an değildi. hani aşkımdan da ölmüyordum neden böyle dedim ki. yani meloya penaltı atamayan elazığlıdan daha kötü hissediyordum kendimi

beyler aklımda 3 seçenek belirdi

1- geyiğe vur olayı devam ettirmek için gerektiği kadar yavşağa bağla

2- tepki göster, yalanlar söyle duygu sömürüsü yap

3- inanmayacak olsa da dürüst ol

bende 3.şıkkı seçerek dürüst olmaya karar verdim.

-bak nida ne desem inanmayacaksın biliyorum daha fazla uzatmak ta istemiyorum. sana verdiğim bir değer var arkadaşlıktan çok daha öte ve bunu söylemenin zamanını çok yanlış seçtim. şimdi yapacağım en doğru şey gitmektir heralde ama şunu bilmeni isterim daha önce seni tanımak için kendime zaman tanımıştım. insan gerçekten sevdiği zaman hep yanlış şeyleri yanlış zamanda yapıyor kendi kaderimi yazacak olsam ilk cümleme seninle başlardım(bu son söylediğime ben bile inanamadım) dedim ve kalktım.

-güzel bir anı mahvettin dedi

içimden seni seviyorum demekle mi amk desemde cevap vermedim eğildim yanağından öptüm montumu aldım kapıya yöneldim bişey demesini bekledim demedi bende gittim. o saatten beri bişey olmamıştı ama bunları size anlatırken mesaj geldi

okumadım beyler bekliyorum şimdi sizinle beraber okuyup paylaşıcam

beyler aynen yazanı aktarıyorum

-başlamadan bitmiş herşey için merhaba

gülücük falan yok bu kadar yazmış

ne cevap vereceğimi düşünüyorum dinleyenlere teşekkür ederim size hikayeye başlarken kısa bir romantik komedi tadında demiştim vaadettiğimden ekgibiğini vermedim gayet de dediğim gibi oldu eğer yeni olaylar yaşanırsa başka bir başlıkta anlatırım şukusunu verene de küfür edene de tekrar teşekkür ederim panpalarım

beyler baktım daha merak eden yazan falan var cevap attım ama bu iş daha uzar yani beklersiniz küfür edersiniz ve bundan sonrası aynı tadında olmaz çünkü kafam ordayken size aktarmada sıkıntı yaşayabilirim ama şu kadar söyliyim kızın gönlü var gibi anladığım kadarıyla yani daha bekleyeceğiniz bişey yok güldük eğlendik bitti sizin için diyom huur çocukları küfür etmeyin arkamdan

beyler çok ilgi gördüğü için anlatmaya devam ediyorum şimdi başlık 1 kere uplanmayla görülmicek ama neyse dün yeni gelişmeler oldu anlatıcam ama önce maçı izlemem lazım saat 23:00 da devdıbını yazıcam kuzucuklarım(adile naşite saygı) dinlemek isteyen saatini ayarlasın haydi gömdüm...